Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 38,7553 %-0,09 Değişim Euro : 43,4571 %0,09 Değişim Altın : 3.966,67 %-2,14 Değişim BIST 100 : 9.701,55 %0,01 Değişim Brent Petrol : 66,20 %-0,65 Değişim Bitcoin : 103.368,11 %-1,18 Değişim

Ali Yalçın 8. Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin beklentilerini paylaştı

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, basın mensuplarıyla bir araya gelerek çalışma hayatı gündemine dair açıklamalarda bulundu.

Kaynak : Gazete Memur Giriş : Güncelleme :
 Ali Yalçın 8. Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin beklentilerini paylaştı

Genel Başkanımız Ali Yalçın; Haziran ayı itibarıyla 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine yoğunlaşacaklarını belirterek "Bütün gayretimiz, emekçilerin milli gelirden düzgün pay almasıdır." dedi.

Kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek için mücadele ettiklerini ifade eden Yalçın, bu toplu sözleşme görüşmelerinde özellikle kadın ve çocuklara ilişkin bazı teklif ve talepleri olacağını dile getirdi.

Kadın kamu görevlilerine yönelik 10 başlıkta derledikleri talepleri, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine taşıyacaklarını bildiren Yalçın, "Bugün itibarıyla toplu sözleşmede aldığımız kazanımlar boyutuyla baktığımızda eşi çalışmayan kamu görevlisine 2 bin 300 lira aylık ödeme söz konusu. 0-6 yaş aralığındaki çocuğa aylık 506 lira, 6 yaştan büyük çocuğa da 253 lira aylık çocuk yardımı ödeniyor. Bu rakamlar hakikaten çok sembolik ve küçük rakamlar yani hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Onun için revize etmek ve güçlendirmek gerekiyor. " dedi.

Yalçın, eş ve aile yardımının artırılması gerektiğine işaret ederek "Teşvikler boyutuyla prim desteği, emeklilik yaşı indirimi gibi bazı adımların atılmasına ihtiyaç var. Memurlara çocuk sayısına göre ilave prim gün sayısı yani yıpranma konusunda özendirme yapılmalı. Birinci çocuk için 120, ikinci çocuk için 240 ve üçüncü çocuk ve sonrası için 360 gün emekliliğinde yıpranma olarak düşülmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesini talep ettiklerini kaydeden Yalçın, "Özellikle çocuklu ailelerde aile dostu vergi politikasına geçilmeli ve gelir vergisi memurlar için yüzde 15'e sabitlenirken, ilave olarak evliler için yüzde 2,5, her çocuk için yüzde 2,5 düşürülerek, dolayısıyla 3 çocuk olduğunda gelir vergisi, toplam 10 puan aşağı çekilmeli." diye konuştu.

•⁠  ⁠"Analık izni 52 haftaya çıkarılmalı"

Memurların yıllık izin süreleriyle ilgili de konuşan Yalçın, "Yıllık izin sürelerine, çocuk sayısına göre ilave gün eklenmeli. Mesela yıllık izne, birinci çocukta 5 gün, ikinci çocukta 10 gün, üçüncü çocukta 15 gün eklemesi yapılması gerekir." dedi.

Yalçın, kadın memurların, doğum öncesi 8, doğum sonrası 8 olmak üzere 16 haftalık analık izni olduğunu hatırlatarak bunun, 52 haftaya çıkarılmasını istediklerini kaydetti.

Her çocuk için 10 bin lira doğum yardımı taleplerinin olduğunu ifade eden Yalçın, "Kamuda en önemli başlıklardan biri de süt izni süreleri. Bazı kurumlarda izin alınamıyor. Onun için kamuda çalışan kadınların süt izni konusunu çeşitli vesileyle gündeme getiriyoruz, süt izni, birinci yıl 3 saat, ikinci yıl 1,5 saat olacak şekilde 2 yıl olmalı." dedi.

Çocukların yükünü annelerin yanında babaların da çektiğini dile getiren Yalçın, babaların izin sürelerinde de düzenlemeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.

•⁠  ⁠"Gençler bazı teşvikleri bekliyor ve istiyor"

Ülkede evlenme yaşının yükseldiğini, çocuk sayısının düştüğünü ve boşanma sayılarının da arttığını aktaran Yalçın, "Bu konuda bazı adımlara ihtiyaç var. Gençlerin evlenmeyi ötelemesi bir risk. Fakat gençler de doğal olarak bazı teşvikleri bekliyor ve istiyor. Onun için genç kamu görevlilerine 300 bin lira, taksitli ve geri ödemeli evlenme yardımı ödeneği verilmeli demiştik. Bu rakamların günün şartlarına, ihtiyaçlara göre güncellenerek yerine getirilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kadın kamu çalışanlarının kılık-kıyafet konusundaki kazanımlarının anayasal güvenceye alınması gerektiğine değinen Yalçın, bu konuda 10 Mart'ta başlattıkları imza kampanyasında toplanan imzaları bu ay içinde Meclis'e teslim edeceklerini bildirdi.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun şu an mevcut yükü taşıyabilecek durumda olmadığını ve toplu sözleşme görüşmeleri öncesi bu yasada değişiklik için çalışma yürüttüklerini belirten Yalçın, "4688 sayılı yasa, toplu sözleşme boyutuyla bir hak veriyor fakat mevcut yapısı itibarıyla şu an daha ileriye taşıyabilecek boyutta değil. Bir demo sürüm gibi. Onun için bunun geliştirilmesine ihtiyaç var." dedi.

•⁠  ⁠"Sağlıklı nesiller için çocuğun ilk bir yılı anneyle geçirmesini istiyoruz"

Yalçın, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Analık izninin 52 haftaya çıkarılması taleplerine ilişkin soru üzerine Yalçın, "İlk yıl çocuklarda anne sütüne erişim konusunda son derece önemli. Sağlıklı nesiller istiyorsak, çocuğun sağlıklı beslenmesini ve ilk bir yılı anneyle beraber geçirmesini istiyoruz. Biz neticede teklifimizi kabul edilebilir bir teklif olarak sunarız, karşı taraftan gelen bir karşı teklif de olur ve bir müzakere süreci yürür. Onun için biz bu bir yıllık süreyi baz alarak teklif getiriyoruz. Kamu işvereni ne teklif getirir onu bilemiyoruz. Bu konuyu masada tartışacağız. Ortalama bir şey buluruz." ifadelerini kullandı.

Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşmeye dair beklentilerine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Hükümet, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi üzerinden masaya geliyor. Merkez Bankası diyor ki, enflasyon hedefim 2026'da şu, 2027'de de bu. Biz bu, sağlıklı bir yaklaşım değil diyoruz. Niye? Geriye dönüp baktığınızda en az 10-15 yıl içerisinde Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi tutmuş mu? Neredeyse tuttuğu yıl yok. O zaman enflasyon hedefi tutmuyorsa ve siz onun üzerinden amel ederseniz çalışanı zararlı duruma düşürüyorsunuz. Bunun için ilave refah payı konusunu bundan önceki görüşmelerde ısrarla zorladık, yine zorlayacağız. Yani enflasyon farkı verilmesini toplu sözleşme kararı olarak hüküm altına alıyoruz. Ama enflasyon farkını da 6 ay gecikmeli verdiğinizde çalışanın alım gücünü düşürmüş oluyorsunuz. Birinci 6 ay için aldığı zam ilk 2 ayda gidiyor. Yani kişi, 4 ay zarar ediyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil ya refah payıyla bunu telafi edeceksiniz ya da toplu sözleşmede ilave refah payı koyacaksınız."

•⁠  ⁠"Piyasa istikrarının sağlanması en büyük arzumuz"

Enflasyonun düşmesini en çok sabit gelirliler olarak kendilerinin istediğini belirten Yalçın, "Piyasa istikrarının sağlanması, enflasyonun düşürülmesi en büyük arzumuz. Değilse o zaman 'Çalışanı enflasyona ezdirmiyoruz' cümlesi hamaset olmaktan çıkmalı. Hakikat olmasının yolu, ya eşel mobil uygulamaktır ya da refah payı koymaktır." dedi.

Memurların maaşları ile emekli aylıkları arasındaki makasın arttığına dikkati çeken Yalçın, bunun, memurlarda bazı ödemelerin emekli keseneğine tabi olmamasından kaynaklandığını söyledi.

Yalçın, geçmişte kamudan emekli olunduğunda, çalışırken alınan maaşın yüzde 80'inin alındığını ancak bu oranın yüzde 50'inin altına düştüğünü belirterek emekli aylıklarının yükseltilmesi için gelirlerin emekli keseneğine tabi kısmının artırılması ve taban aylık konularını toplu sözleşme masasına götüreceklerini bildirdi.

Birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi süreciyle ilgili soru üzerine Yalçın, "Temennimiz, toplu sözleşmeye kalmaması. Çünkü geride bıraktığımız 7. Dönem Toplu Sözleşme'de aldığımız karar, birinci dereceye 3600 ek göstergenin toplu sözleşme süreci bitmeden hayata geçirilmesiydi. Yani 2 yıllık süre içerisinde hayata geçirilmesi gerekiyordu. Önümüzde 7-8 aylık süre kaldı. Bu açıdan bunun, 31 Aralık 2025 itibarıyla hayata geçmiş olması gerekiyor. Maliye, burada rakamsal hesap yaparak konuya çekinceli yaklaşıyor ve zamana yaymaya çalışıyor. Ama biz zamana yayma değil zamanında olsun diye uğraşıyoruz. Bir an önce olmalı ve bu defter kapanmalı." dedi.

2025 “Aile Yılı”nda aileyi güçlendirmek amacıyla önerilerimiz:

Mevcut durumda; eşi çalışmayan kamu görevlisine 2.300 TL, 0-6 yaş aralığındaki çocuk için aylık 506 TL, 6 yaş üstü çocuk için ise 253 TL çocuk yardımı ödeniyor. Bir haftalık pazar masrafını ya da okul kantininden alınacak iki günlük tost-ayran parasını dahi karşılamayan tutarlarla aileyi güçlendirmek mümkün değil. Aileyi gerçekten desteklemek istiyorsak bu yardımların kayda değer şekilde artırılması şart. 8.Dönem Toplu Sözleşmede bu rakamları bazı başlıkları yeniden dile getireceğiz.

  • Kadın kamu görevlilerine ilave prim gün sayısı eklenmeli ve emeklilik yaş sınırı indirilmeli
  • Çocuk sayısına göre ilave prim gün sayısı verilmeli. Birinci çocuk için 120, ikinci çocuk için 240, üçüncü ve sonraki çocuklar için 360 gün emeklilikte yıpranma payı olarak dikkate alınmalı ve toplam hizmet süresinden düşülmelidir.
  •  Bir yerden verdiğini diğer taraftan geri alan bir vergi sistemi var. Tüm memurlar için gelir vergisi %15’e sabitlensin istiyoruz. Bu da yetmez; Aile Yılı kapsamında evlilikleri ve çocuk sahibi olmayı teşvik etmek amacıyla, evliler için gelir vergisinin %2,5 oranında, her bir çocuk için ise ayrıca %2,5 oranında indirilmeli. Böylece üç çocuklu evli bir kamu görevlisinin gelir vergisi toplamda 10 puan düşürülmeli.
  • Haftalık çalışma sürelerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Çalışma süresi 32 saate, çalışma günü 4 güne indirilmeli.
  •  Yıllık izin sürelerine, çocuk sayısına göre ilave gün sayısı eklenmeli. Birinci çocuk için 5, ikinci çocuk için 10, üçüncü çocuk için ise 15 gün ek izin verilmeli. Bu teklifimiz, aile dostu politikaların hayata geçirilmesi için bir adım olacaktır.
  •  Güvenceden taviz verilmeden, kadınlara yönelik esnek çalışma uygulamalarına alan açılmalı.
  • Doğum sonrası anne-bebek bağının daha sağlıklı kurulabilmesi amacıyla, kadın kamu görevlilerine doğumdan önce 8 hafta olarak verilen analık izni 8 + 52 haftaya çıkarılmalı.
  •  Doğum sonrası yarı zamanlı çalışma hakkı verilmeli.
  •  Kamuda 3,6 milyon memurun yaklaşık yarısını kadınlar oluşturuyor. Büyük kampüslerde dahi kreş hizmeti bulunmaması, çalışan ebeveynler için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu nedenle, devlet tarafından doğrudan kreş hizmeti sunulmalı; sunulamıyorsa da çocuk başına 7.500 gösterge rakamı üzerinden aylık kreş yardımı yapılmalı.
  •  Doğum yardımı tutarları ekonomik veriler göz önünde bulundurularak artırılmalı; 10.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın ilave edilmesi suretiyle ödenmeli.
  • Süt izni 2 yıla çıkarılmalı. Birinci yıl için 3 saat, ikinci yıl için 1,5 saat olarak uygulanmalı.
  •  Babalık izin sürelerinin artırılmasına yönelik düzenleme yapılmalı.
  •  Nüfus artış hızındaki düşüşü bir beka meselesi olarak değerlendirmeliyiz; bu tablo, gençlerin evliliği teşvik beklentisini ortaya koyuyor. Genç kamu görevlilerine 50.000 TL tutarında evlenme yardımı ile 300.000 TL tutarında evlilik ödeneği sağlanmalı

Bu önerilerimizi Vergi Raporumuzda, Toplu Sözleşme Tekliflerimizde, Kadın Kamu Görevlilerine yönelik Araştırma Raporlarımızda dile getirdik. Bunlar bir bütün halinde hayata geçirildiğinde Aile Yılı anlamını bulacaktır.