,

"Üyelik görevinden çekilmeye davet disiplin cezası" alan 6 Yargıtay Üyesine ret

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay üyeliği görevinden çekilmeye davet disiplin cezasına yapılan itirazın reddi sonrasında Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı nedeniyle adil yargılanma ve çalışma hakları ile ayrımcılık yasağının ihlal edilmediğine karar verdi. 17 Ocakta sitede yayımlanan 6 benzer karardan birini aşağıda yayımlıyoruz

"Üyelik görevinden çekilmeye davet disiplin cezası" alan 6 Yargıtay Üyesine ret

Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Mustafa Kılıç ([GK] B. No: 2019/35236, 18/5/2022) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Kararda; Yargıtay Başkanlar Kurulunun disiplin cezasına itirazen verdiği kararların yargı kararı olması nedeniyle başvurucuya uygulanan disiplin cezasının medeni haklarıyla ilgili olduğu kabul edilmiş ve başvurucu hakkında uygulanan görevden çekilmeye davet cezasına ilişkin uyuşmazlığın -medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili bir uyuşmazlık olarak- Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir (Mustafa Kılıç, § 78). Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde, başvurucunun mahkemeye erişim hakkına müdahale mevcut olmadığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması sebebiyle kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir. İlkesel nitelikteki Mustafa Kılıç kararı başvurucu açısından da söz konusu olup süreç ve sonuçları itibarıyla aynıdır.

Somut başvuruda anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamakta olup başvurucunun bu iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ  ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

(Başvuru Numarası: 2019/36307)

Karar Tarihi: 3/11/2022

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, Yargıtay üyeliği görevinden çekilmeye davet disiplin cezasına yapılan itirazın reddi sonrasında Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı nedeniyle adil yargılanma ve çalışma hakları ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 17/7/2016 tarihli kararıyla başvurucunun da aralarında bulunduğu 133 Yargıtay üyesinin mevcut yetkilerinin kaldırılmasına, haklarında ceza soruşturması başlatılan -emekli olanlar da dâhil- 140 Yargıtay üyesinin fiillerinin soruşturulması için Yüksek Disiplin Kurulu oluşturulmasına karar verilmiştir. Başvurucu, nihai hükmün kendisine tebliğ edilmediğini beyan etmiş ve hakkındaki nihai hükme karşı 23/9/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurucunun hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunduğu ve tebliğe ilişkin beyanı gözetilerek başvurunun süresi içinde yapıldığı kabul edilmiştir.

3. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Başvurucu, haber konusu yapılmaması için isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.

5. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Adil Yargılama Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar

1. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

6. Başvurucu adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

7. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Mustafa Kılıç ([GK] B. No: 2019/35236, 18/5/2022) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Kararda; Yargıtay Başkanlar Kurulunun disiplin cezasına itirazen verdiği kararların yargı kararı olması nedeniyle başvurucuya uygulanan disiplin cezasının medeni haklarıyla ilgili olduğu kabul edilmiş ve başvurucu hakkında uygulanan görevden çekilmeye davet cezasına ilişkin uyuşmazlığın -medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili bir uyuşmazlık olarak- Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir (Mustafa Kılıç, § 78). Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde, başvurucunun mahkemeye erişim hakkına müdahale mevcut olmadığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması sebebiyle kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir. İlkesel nitelikteki Mustafa Kılıç kararı başvurucu açısından da söz konusu olup süreç ve sonuçları itibarıyla aynıdır.

8. Somut başvuruda anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamakta olup başvurucunun bu iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

Hasan Tahsin GÖKCAN bu görüşe katılmamıştır.

2. Adil Yargılama Hakkı Kapsamındaki Diğer İhlal İddiaları

9. Başvurucu ayrıca silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesinin, kanuni hâkim ilkesinin, masumiyet karinesi ile hakkaniyete uygun yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Anayasa Mahkemesi Mustafa Kılıç kararında benzer iddiaları incelemiş ve adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürülen bu iddialar, açık bir ihlal bulunmadığından açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez bulunmuştur. Somut başvuruda anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurunun bu kısmının da açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

11. Başvurucu ayrıca çalışma hakkı ile ayrımcılık yasağının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Anayasa Mahkemesi Mustafa Kılıç kararında benzer iddiaları incelemiş ve adil yargılanma hakkı ihlali iddiası dışında kalan iddialar, şikâyetler karmaşık ve zorlama nitelikte olduğu değerlendirilerek açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik bulunmuştur. Somut başvuruda anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurunun bu kısmının da açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

C. 1. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA Hasan Tahsin GÖKCAN'ın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,

2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 3/11/2022 tarihinde karar verildi.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler