,

Usulsüz bir şakilde sözleşmeden kadroya geçirilen memurun görevine son verilmesi hukuka uygun bulundu

Danıştay 12 Dairesi, Belediye Başkanlığında memur olarak görev yapan davacının, bulunduğu kadroya usulsüz olarak atandığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemi hukuka uygun bulundu.

Usulsüz bir şakilde sözleşmeden kadroya geçirilen memurun görevine son verilmesi hukuka uygun bulundu

Öte yandan; davacı tarafından, Devlet memurunun görevine son verme konusunda belediye meclisinin yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmekte ise de; Belediyede, birim müdürlüğünün altındaki kadrolarda bulunan personeli atama ve görevine son verme yetkisine sahip olan Belediye Başkanının, davacının kanuna aykırı ve usulsüz olarak atandığını saptaması üzerine, başından beri davacının görevine son verilmesi konusundaki iradesini ortaya koyduğu, ancak davacının atamasının önceki belediye başkanınca yapılması nedeniyle, öncelikle konunun Uğurludağ Kaymakamlığı ve İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne intikal ettirildiği ve yapılması gereken işlemlerle ilgili görüş istenildiği, davacının atamasındaki usulsüzlüğün Bakanlıkça yapılan incelemede de ortaya konulduğu ve önceki belediye başkanı hakkında 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni verildiği, usulsüz atanmış olan davacı hakkında da gereğinin yapılması için konunun Çorum Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne bildirildiği, ancak anılan birim tarafından yapılması gereken işlem konusunda Belediyeye bir yanıt verilmediği, Belediye Başkanınca da nihai işlem tesis edilmeden önce konunun Belediye Meclisi gündemine getirildiği, Belediye Meclisince de davacının görevine son verilmesinin uygun olduğu yolunda karar alındığı, bu karara katılmak ve imzalamak suretiyle, davacının görevine son verilmesi yolundaki iradesini nihai olarak ortaya koyan Belediye Başkanının 12/02/2016 tarihli işlemiyle davacının görevine son verildiği anlaşıldığından, belirtilen hususun, yetkide ve usulde paralellik ilkesine aykırı olmadığı ve işlemi yetki yönünden sakatlamadığı sonucuna varılmış ve davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2018/1907

Karar No : 2022/3211

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU:

… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Belediye Başkanlığında memur olarak görev yapan davacının, bulunduğu kadroya usulsüz olarak atandığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin … Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 02/08/2013 tarih ve 28276 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun'un 9. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen Geçici 41. madde uyarınca, 25/06/2013 tarihi itibarıyla belediyede sözleşmeli personel olarak çalışmakta olanların, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılı olarak başvurmaları halinde sözleşmeli personel olarak çalıştırılmalarına esas alınan memur kadrolarına atanabilecekleri; davacının 14/10/2011-13/08/2013 tarihleri arasında Kütahya'da bulunan …. Dershanesinde 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi kapsamında sigortalı olarak çalıştığının görüldüğü, Belediyede ise 15/08/2013 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun'un 4/c maddesi kapsamında sigorta primlerinin ödenmeye başladığı anlaşıldığından, 657 sayılı Kanun'un Geçici 41. maddesinde, memur kadrosuna atanmak için öngörülen 25/06/2013 tarihi itibarıyla çalışmakta olma şartını sağlamadığı halde kanuna aykırı olarak usulsüz bir şekilde memur kadrosuna atandığı sonucuna ulaşılan davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; dava konusu işlemin, … Belediye Başkanlığında memur olarak görev yapan davacının bulunduğu kadroya usulsüz olarak atandığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin kısmı yönünden, davanın reddine dair idare mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısım yönünden davacının istinaf isteminin reddinin gerektiği; İdare Mahkemesince herhangi bir hüküm kurulmadığı görülen dava konusu işlemin, davacıya 15/08/2013 tarihinden itibaren yapılan tüm ödemelerin yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmı yönünden ise; 02/08/2013 tarih ve 28276 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun'un 9. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na eklenen Geçici 41. maddenin (b) bendinde, il özel idaresi, belediye ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinde 03/07/2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde 25/06/2013 tarihi itibarıyla çalışmakta olan ve 48. maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılı olarak başvuranların, sözleşmeli personel olarak çalıştırılmalarına esas alınan memur kadrolarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde kurumlarınca atanacakları kuralına yer verildiği, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararıyla "idarenin; yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceğinin kabul edildiği; öte yandan, Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da belirtildiği üzere, hukuka aykırı olduğu belirlenen idari işlemlerin geri alınması durumunda, işlem dolayısıyla elde edilen ve kamuya yönelik etki ve sonuç doğuran statülerin hiç bir şekilde kazanılmış hak kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak hukuka aykırı işlemin tesis edilmesinde hilesi veya gerçek dışı beyanı bulunmayan kişilerin, işlem geri alınıncaya kadar elde ettiği kişisel kazanımlarına dokunulamayacağı; bu durumda, 657 sayılı Kanun'un geçici 41. maddesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararlarının birlikte değerlendirilmesinden, Uğurludağ Belediyesi eski başkanı ile davacı arasında 20/05/2013 tarihinden 31/12/2013 tarihine kadar geçerli hizmet sözleşmesi imzalanmış ise de, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm belgelerinden davacının 14/10/2011-13/08/2013 tarihleri arasında Kütahya'da bulunan … Dershanesinde sigortalı olarak çalıştığı, 15/08/2013 tarihinden itibaren … Belediye Başkanlığında 5510 sayılı Kanun'un 4/c maddesi kapsamında çalışmaya başladığı, dolayısıyla davacının, 657 sayılı Kanun'un Geçici 41. maddesinin (b) bendinde memur kadrosuna atanmak için öngörülen; 25/06/2013 tarihi itibarıyla 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesi kapsamında çalışmakta olma şartını sağlamadan kanuna aykırı olarak usulsüz bir şekilde memur kadrosuna atandığı ve hukuka aykırı olduğu belirlenen atama işleminin tesis edilmesinde hilesi ve gerçek dışı beyanının bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin, 15/08/2013 tarihinden itibaren yapılan tüm ödemelerin yasal faiziyle birlikte iadesinin istenilmesine ilişkin kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Belediye meclisinin, Devlet memurunu görevden alma yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle, yetkisiz birim tarafından tesis edilen kararın hukuka aykırı olduğu, … Dershanesinden 15/06/2013 tarihinde fiilen ayrılmış olduğu, buna ilişkin 12/09/2013 tarihli belgenin dosyada mevcut olduğu, dershane muhasebesinin yanlış ve hatalı işleminin sorumluluğunun kendisine yüklenemeyeceği, … Belediyesi eski başkanı hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava açılması ve yargılanmasının, memuriyetine son verilmesine gerekçe olarak gösterilemeyeceği, usul ve yasaya uygun olarak belediyeye atamasının yapıldığı ve dava konusu işleme kadar da görevine devam ettiği, belediyede çalıştığı döneme ilişkin emeğinin karşılığı olarak aldığı maaş ve diğer ödentilerin iadesinin talep edilmesinin Anayasa ve yasalarla güvence altına alınan kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ:

13/07/2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38. maddesinde, “Belediye personelini atamak” görevi, belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmış, “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49. maddesinin ikinci fıkrasında ise, “Belediye personeli, belediye başkanı tarafından atanır. Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadrolarına yapılan atamalar ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan hükümle, birim müdürlüğü altındaki kadrolar için sözleşmeli personel ve memur ayrımı yapılmaksızın atama yetki ve görevi, herhangi bir onay ve bilgilendirme şartına bağlı olmaksızın belediye başkanına verilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca göreve son verme işlemlerini tesis edecek makama ilişkin olarak münhasıran getirilen bir hüküm bulunmadığından, idare hukukunun genel ilkelerinden olan yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereği, bu işlemlerin, atamaya yetkili makam olan belediye başkanlığınca tesis edilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, usulsüz olarak atama nedeniyle göreve son vermeye ilişkin Uğurludağ Belediye Meclisince tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.

Öte yandan; davacı tarafından, Devlet memurunun görevine son verme konusunda belediye meclisinin yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmekte ise de; Belediyede, birim müdürlüğünün altındaki kadrolarda bulunan personeli atama ve görevine son verme yetkisine sahip olan Belediye Başkanının, davacının kanuna aykırı ve usulsüz olarak atandığını saptaması üzerine, başından beri davacının görevine son verilmesi konusundaki iradesini ortaya koyduğu, ancak davacının atamasının önceki belediye başkanınca yapılması nedeniyle, öncelikle konunun Uğurludağ Kaymakamlığı ve İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne intikal ettirildiği ve yapılması gereken işlemlerle ilgili görüş istenildiği, davacının atamasındaki usulsüzlüğün Bakanlıkça yapılan incelemede de ortaya konulduğu ve önceki belediye başkanı hakkında 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni verildiği, usulsüz atanmış olan davacı hakkında da gereğinin yapılması için konunun Çorum Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne bildirildiği, ancak anılan birim tarafından yapılması gereken işlem konusunda Belediyeye bir yanıt verilmediği, Belediye Başkanınca da nihai işlem tesis edilmeden önce konunun Belediye Meclisi gündemine getirildiği, Belediye Meclisince de davacının görevine son verilmesinin uygun olduğu yolunda karar alındığı, bu karara katılmak ve imzalamak suretiyle, davacının görevine son verilmesi yolundaki iradesini nihai olarak ortaya koyan Belediye Başkanının 12/02/2016 tarihli işlemiyle davacının görevine son verildiği anlaşıldığından, belirtilen hususun, yetkide ve usulde paralellik ilkesine aykırı olmadığı ve işlemi yetki yönünden sakatlamadığı sonucuna varılmış ve davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.

 

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçe eklenerek reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇENİN DE EKLENMESİ SURETİYLE ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, … Belediye Başkanlığında memur olarak görev yapan davacının, bulunduğu kadroya usulsüz olarak atandığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin Uğurludağ Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

13/07/2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38. maddesinin (j) bendinde, “Belediye personelini atamak” görevi, belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmış; “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49. maddesinin ikinci fıkrasında “Belediye personeli, belediye başkanı tarafından atanır. Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadrolarına yapılan atamalar ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmüne, 42. maddesinde ise, “Belediye başkanı, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü taktirde, yöneticilik sıfatı bulunan belediye görevlilerine devredebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

İdare hukukunda içtihatlarla kabul edilmiş yerleşik ilkelerden biri olan yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca, bir idari işlemi tesis etmeye hangi makam yetkiliyse ve işlemin tesisinde hangi usul ve esaslar uygulanıyor ise; işlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi yolundaki işlemlerin de aynı makam tarafından ve aynı usul uyarınca tesis edilmesi gerekmektedir.

İlgili Kanun hükümleri ve anılan ilke ile birlikte dava konusu olay değerlendirildiğinde, eğitmen kadrosu için sözleşme imzalama ve 6495 sayılı Kanun’un 9/b maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na eklenen Geçici 41. madde uyarınca yapılacak atama yetkisinin belediye başkanına ait olduğu, anılan Kanun hükmünün aradığı “25/06/2013 tarihinde belediyede çalışıyor olma” şartının bulunmaması nedeniyle yapılan usulsüz atama sonrası, göreve son verme işleminin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesinde belirtilen “Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması….” kapsamında gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup; bu şekilde göreve son verme işlemleri için münhasıran getirilmiş bir hüküm bulunmadığından, yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca işlemin belediye başkanı tarafından tesis edilmesi gerektiği, dolayısıyla işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, 9 kişiden müteşekkil belediye meclisince, kararın 1 ret oyuna karşılık 8 kabul oyu ile alındığı ve dava konusu belediye meclisi kararında belediye başkanının imzası bulunduğu anlaşılmakla birlikte, ret kararı için yeter sayıda meclis üyesinin aksi yönde oy kullanması durumunda işlemi tek başına tesis etmesi gereken belediye başkanının göreve son verme yönündeki iradesinin hukuk alemine yansımayacağı, dolayısıyla meclis kararında belediye başkanının imzasının bulunmasının, işlemin yetki yönünden hukuka aykırılığını ortadan kaldırmayacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler