5302 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında; genel sekreter kadrosuna atananların, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık bağımsız daire başkanları ve genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanacakları ifade edilmiştir.
666 sayılı KHK ile getirilen ek ödeme ise, 5302 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında olmayan yeni bir ödemedir. Dolayısıyla söz konusu yasal düzenlemeler birbirinden farklı ödemeleri ifade etmektedir.
666 sayılı KHK ile (I) sayılı cetvelde “İl Özel İdaresi Genel Sekreteri” kadro unvanı açıkça belirtilmiş olup ek ödemenin burada yer alan orana göre yapılması öngörülmüştür. Oysaki söz konusu idare tarafından (II) sayılı cetvele göre ödeme yapıldığı görülmektedir.
Sayıştay Temyiz Kurulu
Yılı: 2017
Dairesi: 7
Dosya No: 44837
Tutanak No: 50550
Tutanak Tarihi: 1.12.2021
Kararın Konusu : Personel Mevzuatı
Konu: Genel Sekreter Yardımcılarına 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (II) sayılı cetveline göre maaşlarının ödenmesi.
30 sayılı İlamın 1. maddesiyle, ...Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter Yardımcısı (İl Özel İdaresinden Devir) olarak çalışan ...ve ...’ya 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlük tarihi olan 15.01.2012 ile İl Özel İdaresinin Belediyeye devir tarihi olan 31.03.2014 tarihleri arası dönem için, ek ödeme oranlarının 666 sayılı KHK’nın (I) sayılı cetvelinde kadro unvanları gösterilerek belirtilmiş olmasına rağmen (II) sayılı cetvele göre hesaplanan farkın geriye dönük olarak ödenmesi sonucu oluşan ...TL kamu zararının tazminine hükmedilmiştir.
İlamda sorumlu tutulan Gerçekleştirme Görevlisi ..., Harcama Yetkilisi ...ve Muhasebe Yetkilisi ...tarafından gönderilen ortak Temyiz Dilekçesinde özetle;
1- Sayıştay Denetçileri tarafından... Büyükşehir Belediyesi'nin 01.01.2017 - 31.12.2017 hesap dönemine ait yapılan denetim sonuncunda özetle İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı olarak devredildikleri büyükşehir illerindeki İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı hakları verilemeyeceği gerekçesiyle tarafıma... TL. kamu zararının tahsili istenilmektedir." şeklinde yazılan gerekçe ile kamu zararına sebebiyet verildiği şeklinde yazılan sorgunun hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmadığı, kamu zararına sebebiyet verilmesi ilkesi, hukuka aykırı bir durumun ortaya çıkması demek olduğu,
Yani telafisi güç (veya imkânsız) zararların doğmasına neden olduğu, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ekinde yer alan cetvellere göre ek ödemenin ilgililere yapılmasının KAZANILMIŞ BİR HAK olduğu, Yani elde edilmiş hak ve bu hakkın korunması, bir hak hukuka uygun şekilde elde edilmiş olduğu takdirde, o hakkın daha sonradan geri alınmaması ve kullanımı süresince önceki şartlar değişse bile yeni şartlara uymaya bireyin mecbur bırakılmaması demek olduğu,
2- Sayıştay denetçileri tarafından yapılan 01.01.2017 - 31.12.2017 dönemi mali denetim raporunda tazmin konusu ile ilgili olarak ödeme emrinde imzası bulunan Harcama Yetkilisi ...(İnsan Kaynakları Daire Başkanı), Gerçekleştirme Görevlisi ... (Bordro Şube Müdürü) ve Muhasebe Yetkilisi ...'nin (Mali Hizmetler Daire Başkanı) tazmin konusu ile olarak konuya açıklık getirmeleri istenilmiş olup yapılan açıklamaların hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle tazmin hükmünün doğmasına neden olduğu, Belediyenin yetkilileri tarafından yapılan açıklama ile tazmine konu olan açıklamaların açık olduğu, söz konusu yapılan ek ödemenin 666 sayılı KHK hükmünün uygulanmasına yönelik bir işlem olduğu, ilgililerin belediyeye atandıkları tarihten sonraki bir ek ödemenin olmadığı hususunu belirtmek gerektiği, Belediye yetkililerin yapmış olduğu açıklamaların belediyeye atanmalarının yapıldıktan sonra ki bir ödemenin yapıldığı ile ilgili bir savunma yapıldığını gösterdiğinden Sayıştay’ca tazmin hükmünün doğmasına neden oluğu,
3- Önceki sav ve iddialarda esaslı bir hata ve yanlış bir dayanak belirtilmesi durumunun söz konusu olduğu, Sayıştay'ın meselenin çözümünde, savla-savunmayla bağlılığının olmadığı, resen tetkik edip, işlemin gerekçesi ile sonuç durum arasındaki bağlantıyı gördüğü, Hesap yargılamasının temel mantığı, yapılan ödemenin haksız olup olmadığı, Gerekçesi ne olursa olsun, ortada bir mevzuata dayanan ve fakat idarenin bilmediği veya dile getirmeyi unuttuğu bir durum olsa bile, yapılan ödemenin hukuka uyarsa, dairenin tazmin kararını ortadan kaldırması gerektiği, Bu halde, Sayıştay Kanunun 55. Maddesi uyarınca, dairece verilen tasdik kararının “kanuna aykırılık” ve “hesap yargılamasındaki usullere riayet edilmemesi" yönünden hatalı olduğu, Bozulması/Kaldırılması gerektiği,
4- 02.11.2011 Tarih ve 28103 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 666 sayılı “KAMU GÖREVLİLERİNİN MALİ HAKLARININ DÜZENLENMESİ AMACIYLA BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME" nin (2) sayılı cetvele göre maaş farkının bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 14.01.2014 tarihleri arasındaki ödeme olduğu (EK:...) ve 4046 sayılı yasaya göre ilgililere herhangi bir ödeme yapılmadığı,
5- “Anayasa Mahkemesinin. 13.11.2014 tarih ve E.2014/172, K:2014/170 sayılı karan. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı Cetvel ile Sayıştay 1. Dairesinin 10367 ve 10414 sayılı Karar sayılı tutanakları" kararları ile buna benzer bir çok emsal kararları olduğu dikkate alınarak tazmin hükmün kaldırılması gerektiği,
6- ... Büyükşehir Belediyesi tarafından ilgililere ödemesi yapılan işlemin bir ek ödeme olduğu bu yapılan işlemin hukuka aykırı olmadığı, kazanılmış bir hakkın hak sahiplerine ödenmesi olduğu, KAZANILMIŞ HAK KAVRAMI, yürürlükte bulunan hukuka göre bireyler lehine oluşan haklar ya da hukukî durumlar olduğu, bu hakların kazanıldıktan sonra herhangi bir kanun ya da İdari işlemle ortadan kaldırılamayacağı, Hukuk düzeninin hakları ve menfaatleri koruduğu gibi kazanılmış hakları da koruduğu, Kazanılmış hak kavramı ile genel olarak objektif ve genel hukukî durumun, kişisel bir işlemle özel hukukî duruma dönüşmesinin anlaşılması gerektiği, Kazanılmış hakkın, karşılanmadıkça, boşluğu doldurulmadıkça, tek taraflı bir işlem ve eylemle geri alınamayan hukuksal bir olanak ve yetki olarak da ifade edilebileceği, Danıştay’ın bir kararında kazanılmış hakkı, hukuka uygun olarak alınan ve bir işlem sonucu elde edilen bir hak olarak tanımlandığı, Her ne sebeple olursa olsun, işlemin kaldırılması, geri alınması ve değiştirilmesi durumlarında bile bu hakkın ilerisi için geçerli olmaya devam edeceğinin belirtildiği, Ancak Danıştay kazanılmış hakkı daha çok, “objektif hukuk kuralının kişisel bir işlemle bireye uygulanması ya da kendiliğinden uygulanabilir hale gelmesi sonucunda özel hukukî duruma dönüşmesi” şeklinde tanımladığı, Memur hukukunu düzenleyen Devlet Memurları Kanun’un çeşitli maddelerinde “kazanılmış hak”, "kazanılmış hak aylığı”, “kazanılmış hak aylık derecesi” ifadelerinin kullanıldığı, Haklarının düzenlendiği kanunlarda yer verilerek yasal olarak korunduğu, Kazanılmış haklara, başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gibi kamu görevlilerinin görev ve yetkileri ile özlük haklarının düzenlendiği kanunlarda yer verilerek yasal olarak korunduğu, Tüm açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde ilgili kanun hükmünde kararname ile ilgililere hak verilmiş ve bu haktan yasal olarak faydalandıkları, Söz konusu yasal olarak ilgililere tanınan bir hakkın tazmin yoluyla alınmayacağı,
7- Hem Sayıştay denetçisinin hem de 7. Dairenin hukuki görüşü ve mütalaası tamamen yürürlükteki mevzuatın tazmin yönünde yorumlanmasından ileri gelen bir sonuç olduğu, 11.10.2011 tarih ve 666 sayılı KHK’nin eki 1 sayılı cetvelin (A) bölümünün (1) numaralı sırasının (d) bendinde ver alan ibare ile (e ) bendinde ver alan ibarenin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğundan, iptal tarihinden önceki dönemde yapılan başka illerdeki ödemelerden kaynaklı mali soruşturma neticesinde ilişilecek bir durumun bulunmadığı cihetinde Sayıştay tarafından kararlar verildiği, İlgililere yapılan ödemenin de bu dönemde hak kazanmış oldukları ancak yararlandırılmadıkları bir ödeme olduğu, Bu ödemenin yapılması talebinde bulunulan tarihin dikkate alınmaması gerektiği, Aynı şartlarda bulunan diğer illerdeki genel sekreter yardımcılarının bu ödemeden istifade edip herhangi bir soruşturma geçirmemesine rağmen ilgililerin aynı ödemeden dolayı soruşturma geçirip sözkonusu ödemenin de kamu zararına sebebiyet vermiş olduğunu iddia etmenin hakkaniyetle bağdaşmayacağı,
8- Hâlihazırda halen hükmi şahsiyetleri devam etmekte olan İl Özel idareleri bünyesinde bulunan genel sekreter yardımcılarının II sayılı cetvele göre hak kazanından, Anayasanın iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonra çıkartılan yasal düzenleme kapsamında hukuken imkânsız olduğu, zira söz konusu düzenlemenin yasal anlamda düzenleme altına alındığı, Dolayısıyla bu yasal düzenlemenin ilgililer ve ilgililerle aynı durumda bulunan diğer genel sekreter yardımcıları açısından geriye yürütülmesinin hukuki bir izahatı olamayacağı, Zira bilindiği üzere yürürlüğe giren kanunlar yönünden “Makable Şamil Olmama İlkesi" yani “Geçmişe Yürümezlik İlkesi" bulunduğu, 2014 öncesinden hak kazanılan bir ödemenin 6360 sayılı yasa kapsamında ilga olunan il özel idaresinin tüm personelleri ile birlikte büyükşehir belediyesine devrinin olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda iş bu ödeme hakkının da mülga kuruluşun aktif ve pasifleriyle devredildiği gibi bu hakların da yeni kuruma devredilmiş olduğu,
9- Denetlenen İl Özel İdarelerinin çoğunda 666 KHK'nın çıktığı tarihten 2015 Nisan yasal düzenleme yapılıncaya kadar Genel Sekreter ve Yardımcılarına yaklaşık 3.5 yıllık değişik tarihlerde ödemeler yapıldığı, Bu ödemelerle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, Kurum olarak ta en son yaptığımız ödemenin Mart 2014 olduğu,. Bu tarihten sonra ilgililere bir ödeme yapılmadığı,
10- Tüm bu anlatılanlar ışığında ve tazmine konu ödemeye dayanak yasal mevzuatlar bir arada irdelendiğinde; Bu noktada:
‘'666 sayılı KHK'nın ilgili hükümlerinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Sayıştay 1. Dairesi tarafından 21.09.2014 tarih ve 10367 tutanak numaralı Karar ile Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunulmuş.
Anayasa Mahkemesi tarafından bu başvuru üzerine verilen 13.11.2014 tarih ve E:2014/172 K:2014/170 sayılı Kararın Sonuç kısmında;
“'11.10.2011 günlü 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) Sayılı Cetvelin ‘'A- Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Alanlar" bölümünün (1) numaralı sırasının;
A- (d) bendinde yer alan “ ... diğer illerin İl Özel İdaresi Genel Sekreteri...." ibaresinin B- (e) bendinde yer alan” ... Büyükşehir belediyesi bulunmayan illerin İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı. ... “ ibaresinin.
Anayasaya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, iptal hükümlerinin, Anayasanın 153. Maddesinin 3. Fıkrası ile 6216 sayılı kanunun 66. Maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince. Kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine, 13.11.2014 gününde oy birliği ile Karar verildi." denildiği,
Sorumlular tarafından daha önce aynı gerekçelerle yapılan temyiz başvurusu üzerine:” başvuru tarihinde 01 sayılı ilam henüz kesinleşmemiş olduğundan kurumunuzca:
“İlamın 1. Maddesinde kamu zararına gerekçe olarak alınan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki (I) Sayılı Cetvelin k' A- Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Alanlar" bölümünün (1) numaralı sırasının (d) bendinde yer alan diğer illerin il özel idaresi genel sekreteri, ..." ibaresi ile, (e) bendinde yer alan "... Büyükşehir Belediyesi bulunmayan illerin il özel idaresi genel sekreter yardımcısı. ... " ibaresinin Anayasa Mahkemesi Kararı ile Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildikleri sabit olduğundan temyize konu ilam hükmünün yasal dayanaktan yoksun hale geldiği belirtilerek; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55. Maddesinin 7. Fıkrası uyarınca, tekrar değerlendirilmesi için 01 sayılı ilamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün BOZULARAK, dosyanın Dairesine TEVDİİNE karar verilmişti.
Bu itibarla Kurulunuzun 42126 tutanak sayılı Kararında da belirtilen gerekçelerle temyiz talebinin kabulü ile 01-331 sayılı Ek İlam ile ……. TL'ye verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA Karar verilmesi gerekir.”
Zira Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesini müteakip 15 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe giren 6639 sayılı Kanunun 24. Maddesine göre Genel Sekreter Yardımcılarının 666 sayılı KHK ye ek I sayılı cetvele göre ek ödemeden yapılacağının hüküm altına alındığı, Bu durum karşısında 30 Mart 2014 tarihinden 15 Haziran 2015 tarihine kadar 666 sayılı KHK ye eklenen ek II Sayılı cetvele göre, 15 Haziran 2015 tarihinden sonra ise I sayılı cetvele göre ödeme yapılması gerekeceği, İlgililere yapılan ödeme 2014 yılı öncesi kazanılmış haklar olup geçmişe dönük olarak ödendiği, Dolayısıyla yapılan ödemede herhangi bir hukuka aykırılık da bulunmadığı, 6639 sayılı yasanın geçmişe yürütülmesinin kanunen mümkün olmadığı, Zira ilgililerin hak kazandıkları dönemde söz konusu yasa yürürlükte olmayıp Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Yönetmeliğin yürürlükte olduğu, Söz konusu yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hukuk aleminde hiç doğmamış gibi yürürlükten kaldırılmış, dolayısıyla yürürlükte olduğu dönem ödemeye engel teşkil eden tüm hükümlerinin yok hükmünde olduğu, Bu minvalde ilgililere mülga yönetmelik nedeniyle ödenmeyen ancak iptal edilen yönetmelik kapsamında hak kazandıkları ödemelerin geçmiş esas alınarak yerine getirildiği,
İSTEM VE SONUÇ: Yukarıda anılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; ilgililere yapılan ek ödemenin 01.11.2011- 14.01.2014 tarihleri arasında farkın ödemesi olduğu, yapılan ek ödemenin 666 sayılı KHK hükmüne uygun olduğu, bu tazmin konusu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin kararı ile Sayıştay Başkanlığının buna benzer bir çok kararları olduğunun dikkate alınarak tarafına tanzim edilen ...TL kamu zararının TEMYİZEN KALDIRILMASINA, bu mümkün değil ise BOZULMASINA, kamu zararına yol açan ödeme emri belgesinde yersiz bir ödemenin haiz olmadığı, ilgililere yapılan ödemedeki iş ve eylemden kasıt, kusur veya bir eylemin oluşmadığı gerekçesiyle adıma çıkarılan borcun kaldırılması ifade edilmiştir.
Başsavcı Mütalaasında;
“... Büyükşehir Belediyesinin 2017 yılı hesabının 7 inci Dairede yargılanması sonucu çıkarılan 30 sayılı ilamın 1. maddesinde yer alan tazmin hükmünü Harcama Yetkilisi, Gerçekleştirme Görevlisi ve Muhasebe Yetkilisi sıfatıyla temyiz eden ..., ... ve ...’in ilgi yazı ekinde gönderilen temyiz dilekçesi incelendi.
Dilekçesinde özetle:
İlgililere yapılan ek ödemenin 01.11.2011- 14.01.2014 tarihleri arasında farkın ödemesi olduğu, yapılan ek ödemenin 666 sayılı KHK Ek 2. Sayılı cetvelinde belirtilen hükme uygun olduğu, bu tazmin konusu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih ve E.2014/172, K:2014/170 sayılı kararı ile Sayıştay Başkanlığını gerek Dairelerinin gerekse Temyiz Kurulunun buna benzer bir çok kararları olduğu dikkate alınarak tazmin kararının kaldırılmasını istemektedir.
6360 Sayılı Kanun gereği Büyükşehir Belediyesi ile birleşmesi sonucu aynı belediyede istihdam edilen ... Özel İdarisi Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalışan... ve ...’ya geriye doğru 666 sayılı K.H:K nin II. Sayılı cetveline göre ek ödemede bulunulmasına ilişkin olarak:
Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih ve 2014/172 esas 2014/170 kararına istinaden 666 sayılı Kararnamenin II sayılı cetveline göre İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcılarına yapılan ek ödemeleri dolayısıyla Kamu Zararına neden olunmadığı dolayısıyla sorumluların beraati yönünde Temyiz Kurulunun 12.04.206 tarih ve 41785 tutanak sayılı kararı ile aynı yönde birden fazla kararları bulunmaktadır.
6360 sayılı Kanunun geçici 36. Maddesinin 1. Fıkrasının a bendine göre ilk yerel seçim tarihi olan 30 Mart 2014 tarihinden sonra Büyükşehir Belediyesi ile İl Özel İdaresinin birleşmesi dolayısıyla aynı belediyede istihdam edilen adı geçenlerin 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 9/a fıkrasına göre özlük haklarını aynen koruyacağından 666 sayılı KHK. Ek II. Sayılı cetvele göre ek ödeme yapılmasında Kamu Zararı olmadığı; ancak yukarda bahsi geçen Anayasa Mahkemesi Kararına istinaden 15 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe giren 6639 sayılı Kanunun 24. Maddesine göre Genel sekreter yardımcılarının 666 sayılı KHK ye ek I sayılı cetvele göre ek ödemeden yapılacağı hüküm altına alınmış olup anılan tarihten sonra ek ödemelerin ek 1. Sayılı cetvele göre yapılması gerekmektedir.
Bu durum karşısında 01.11.2011- 14.01.2014 tarihleri arasında ilgililere yapılacak ek ödemenin 666 sayılı KHK. ye ek II. Sayılı cetvele göre ödenmesi gerektiğinden tazmin kararının kaldırılmasına hükmedilmesi uygun olur görüşündeyim.
Arz ederim.” Denilmektedir.
Duruşma talebinde bulunan ..., ..., ...’ya duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmada hazır bulunmadıkları, kanuni bir vekil göndermedikleri ve duruşmada hazır bulunmama nedenlerini kabul edilebilir bir belge ile tevşik etmedikleri anlaşılmakla, dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
30 sayılı İlamın 1. maddesiyle, ... Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter Yardımcısı (İl Özel İdaresinden Devir) olarak çalışan ...ve ...’ya 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlük tarihi olan 15.01.2012 ile İl Özel İdaresinin Belediyeye devir tarihi olan 31.03.2014 tarihleri arası dönem için, ek ödeme oranlarının 666 sayılı KHK’nın (I) sayılı cetvelinde kadro unvanları gösterilerek belirtilmiş olmasına rağmen (II) sayılı cetvele göre hesaplanan farkın geriye dönük olarak ödenmesi sonucu oluşan ...TL kamu zararının tazminine hükmedilmiştir.
5302 sayılı Kanunun "Norm kadro ve personel istihdamı" başlıklı 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında;
"Genel sekreter, valinin teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile atanır ve aynı usulle görevden alınır. Büyükşehir belediyesi bulunan illerde genel sekreter kadrosuna atananlar, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık genel müdürleri, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar bakanlık bağımsız daire başkanları, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanı kadrosuna atananlar ise bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynen yararlanırlar; diğer illerde ise genel sekreter kadrosuna atananlar genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık bağımsız daire başkanları, genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananlar ise genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanırlar. Genel sekreter olarak atananların bu görevde geçen süreleri mesleki kıdemlerinde geçmiş sayılır,” denilmek suretiyle, il özel idaresi genel sekreteri ve yardımcılarının özlük hakları hakkında bir düzenleme yapılmıştır.
666 sayılı KHK'nin 1 inci maddesiyle 375 sayılı KHK'ye eklenen ek 10 uncu maddede yer alan, “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile bunların bağlı ve ilgili kuruluşları (Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesi kapsamında bulunanlar hariç), sosyal güvenlik kurumları, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Yükseköğretim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının;” ifadesi gereğince söz konusu maddede belirlenen tutarlarda ek ödeme yapılabilmesi için, öncelikle ek ödeme yapılacak personelin madde metninde sayılan kurumlarda çalışıyor olması gerekmektedir. İl özel idareleri ise, mahalli idare olup, başbakanlık, bakanlık ya da bunlara bağlı veya ilgili kuruluşlar arasında ve dolayısıyla madde kapsamında bulunmamaktadırlar.
5302 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında; genel sekreter kadrosuna atananların, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık bağımsız daire başkanları ve genel sekreter yardımcısı kadrosuna atananların, genel idare hizmetleri sınıfına dahil bakanlık daire başkanları için ilgili mevzuatında öngörülen ek gösterge, makam, görev ve temsil tazminatları ile 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca ödenen zam ve tazminatlardan aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanacakları ifade edilmiştir.
666 sayılı KHK ile getirilen ek ödeme ise, 5302 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında olmayan yeni bir ödemedir. Dolayısıyla söz konusu yasal düzenlemeler birbirinden farklı ödemeleri ifade etmektedir.
666 sayılı KHK ile (I) sayılı cetvelde “İl Özel İdaresi Genel Sekreteri” kadro unvanı açıkça belirtilmiş olup ek ödemenin burada yer alan orana göre yapılması öngörülmüştür. Oysaki söz konusu idare tarafından (II) sayılı cetvele göre ödeme yapıldığı görülmektedir.
Anayasanın “Anayasa Mahkemesinin Kararları” başlıklı 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında iptal kararlarının geriye yürümeyeceği açıkça belirtilmiş olup, söz konusu olayda gerekçe olarak belirtilen Anayasa Mahkemesi kararı 13.11.2014 tarihlidir.
Rapor dosyası ve eklerinin incelenmesi sonucu, ... Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter Yardımcısı (İl Özel İdaresinden Devir) olarak çalışan ...ve ...’nun 16.11.2017 tarihinde belediyeye vermiş oldukları dilekçelerinde, 02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (II) sayılı cetveline göre maaşlarının hesaplanarak daha önce ödenen maaş ile (İl Özel İdaresinde) arasındaki farkın kendilerine ödenmesini talep ettikleri, Belediyece de 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlük tarihi olan 15.01.2012 ile İl Özel İdaresinin Belediyeye devir tarihi olan 31.03.2014 tarihleri arası her iki mevzuata göre hesaplanan maaş farklarının ilgililere ödendiği görülmüştür.
Söz konusu ödeme ise, 2012,2013,2014 yıllarına ilişkin olup, 2017 yılında geriye dönük olarak yapılmış olup, o yıllarda yürürlükte bulunan 666 sayılı KHK hükümlerine aykırıdır.
Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği kuralının Anayasanın bir hükmü olduğu dikkate alındığında, yürürlükte bulunan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine aykırı olarak, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcılarına ait ek ödemelerin (II) sayılı Cetveldeki ücret ve tazminat unsurları esas alınarak hesaplanması ve ödenmesi nedeniyle kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin iptal Kararından sonraki yürürlükteki mevzuat esas alındığında dahi ödemenin 375 sayılı KHK’nın Ek 9. maddesi hükmü gereğince I sayılı Cetvele göre yapılması gerekir. Ek 10. Madde kapsamında olunmadığından II sayılı Cetvele göre ödeme söz konusu olamaz. Bahse konu Ek 10. Madde incelendiğinde, ek ödemenin bu maddeye göre yapılamayacağı açıktır.
Bu itibarla 30 sayılı ilamın 1. maddesiyle verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, (7.Daire Başkanı ..., 8. Daire Başkanı ..., Üye ..., Üye ... Üye ...’ın aşağıda yazılı karşı görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,
Karar verildiği 01.12.2021 tarih ve 50550 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.