ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2021/277 |
Karar | : 2022/1154 |
Tarih | : 09.06.2022 |
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 4. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2020
NUMARASI : 2019/436 2020/209
DAVA : Tespit (İşe İade İstemli)
DAVA TARİHİ : 30.07.2019
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Mersin ilinde bulunan iş yerinde 08.04.2015 tarihinde satış görevlisi-işçi olarak işe başladığını, bu çalışmasını iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği 08.07.2019 tarihine kadar kesintisiz sürdürdüğünü, yapılan feshin yerinde olmadığını, iddia davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işe giriş sırasındaki beyanlarının aksine sigara içtiğinin fotoğraf görüntüleri ile tespit edilmesi nedeniyle davacının iş akdi 4857 sayılı Kanun'unun 25/ll-a maddesine göre yazılı olarak yasal süresinde haklı nedenle feshedildiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
''...1-Davanın kabulüne,
a)Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine,
b)Davacının işe iadesine,
c)Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak, takdiren 4 aylık 12.400,00 TL brüt ücret tutarındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
ç)Davacının süresi içerisinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içinde, en çok 4 aylık 13.167,52 TL brüt ücretinin ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,...'' şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN ve İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin anne-bebek ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini, sigara kullanılmaması şartıyla işe alımların yapıldığını, davacının işe girerken sigara kullanmadığına dair belge imzaladığını, işe giriş sırasındaki beyanlarının aksine sigara içtiğinin fotoğraflarla tespit edilmesi üzerine noter ihtarıyla iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, iş akdinin haklı nedenle fesih sebebinin ise iş sözleşmesi yapıldığında davacının gerçeğe aykırı beyanda bulunması olduğunu, yerel mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, davacının eylemi haklı neden oluşturması dahi geçerli nedenle iş akdinin feshedildiğinin kabulü gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:
Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır.
Dava, işe iade istemine ilişkindir.
Taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğu, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan işveren vekili konumunun bulunmadığı, davalı iş yerinde 30 işçiden fazla işçi çalıştığı, davacı işçinin kıdeminin 6 aydan fazla olduğu anlaşılmıştır.
İş sözleşmesinin 08.07.2019 tarihi itibariyle feshedildiği, davacı işçi tarafından yasal bir aylık sürede 16.07.2019 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri başlatılmış, 22.07.2019 tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlanmış, davacı tarafından süresi içerisinde 30.07.2019 tarihinde yetkili ve görevli mahkemede işe iade davası açıldığı belirlenmiştir. Arabuluculuk görüşmeleri tüm tarafların katılımıyla ve hak düşürücü süreler içinde yapılmıştır.
İş sözleşmesinin, işverence haklı veya geçerli olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Bu bendin (a) alt bendinde, iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından bir için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması işverene haklı fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacının iş akdi davalı işverenin 08.07.2019 tarihli fesih bildirimi ile "...İşverenliğimiz nezdinde 08.04.2015 tarihinde göereve başlamış olduğunuz Ebebek Mağazacılık AŞ unvanlı şirketimizin en son Mersin Yenişehir mağazamızda Takım Lideri olarak çalışmış bulunmaktasınız. Ebebek'in bir bebek mağazası olması nedeni ile işe girişinizde konu ile ilgili manifesto imzalayıp kabul etmenize, iş yeri kuralı olduğunu bilmenize ve bu konuda özellikle bilgilendirilmenize rağmen; sigara içmiş olmanız, ahlak ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca söz konusu davranış iş ve işyerinde olumsuz örnek teşkil etmektedir. Sigara içtiğiniz 04.07.2019 tarihinde tespit edilmiş olup, tarafınızdan 08.07.2019 tarihinde durumla ilgili savunma alınmıştır. Savunmanızda geçen konular için belirttiklerinizin şirketimizce geçerli bir nedene dayanmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda iş akdinizin 08.07.2019 tarihi itibari ile feshedildiği tarafınıza bildirilmiş is ede işbu bildirimi tebliğ almaktan imtina etmiş bulunmaktasınız. Bu durum işyeri kayıtları ile de sabittir. Hal böyle iken tarafınız ile akdedilen iş sözleşmesine devam edilmesi mümkün değildir. Bu doğrultuda iş akdiniz yasal yollara başvuru haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 4857 sayılı İş Kanunu'nun iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler ve sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması hükmünü içerir, 25/II-a maddesi uyarınca 08.07.2019 tarihi itibariyle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla yasal süresi içerisinde haklı nedenle feshedilmiştir..." denilerek feshedilmiştir.
Davacı savunmasında sosyal medyada sadece gösteriş için attığı bir fotoğraf olduğunu, hayatında asla sigara içmediğini, bir arkadaşıyla iddiaya girdiği için kısa süreliğine ilgili fotoğrafı paylaştığını beyan etmiştir. Dosya arasında davacının sigara kullanmadığına dair imzalı taahhütname başlıklı belge olduğu görülmüştür.
İşveren, iş yeri personel yönetmeliği veya sözleşme ile sigara içilmesini yasaklanabilir veya belli sınırlamalar getirilebilir. Bu konu daha çok iş güvenliği ile ilgilidir. İşçinin bu yasağa uymaması, iş güvenliğini tehlikeye düşürüyorsa ve bu yasak işçiye daha önce bildirilmiş ise, İş K.25/II'ye göre haklı nedenle bildirimsiz fesih sebebi teşkil eder. Ancak işçinin sigara içmesi, iş güvenliğini tehlikeye düşürmeyip iş yerinde olumsuz gelişmelere neden olmuş ise, bu durumda geçerli nedenle bildirimli fesih sebebi oluşturur.
Somut olayda davalı tarafından davacının sözleşme kurulması sırasında ve sonrasında sigara içmediğini, günlük hayatında da sigara içmediğini beyan ettiği, 04.07.2019 tarihinde sigara içtiğinin instagram hesabında yayınlanan sigaralı fotoğrafıyla tespit edildiği, davalının anne - bebek ürünleri alanında faaliyet göstermekte olduğu için sigara içilmesine kesinlikle müsaade etmediği ve işe alımlarda bu hususu özellikle personellere belirtmek suretiyle kabul eden personeller yönünden hizmet ilişkisini kurduğunu iddia edilmiştir. Davacının sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımı dışında (fotoğrafın marinada çekildiği tanıklarca ifade edilmiştir.) iş yerinde sigara içtiğine ve bu sebeple işi aksattığına ya da iş güvenliğini tehlikeye soktuğuna dair somut bir delilin olmadığı, sırf bu paylaşım dikkate alınarak davacının iş sözleşmesine son verilmesinin feshin amacıyla mukayese edildiğinde açıkça orantısız olduğu, iş yerinde bu paylaşımın işverenin işinin işleyişini olumsuz etkilediğinin ispat edilemediği, bu haliyle feshin ölçüsüz olduğu anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iade yönündeki talebinin kabulüne dair yerel mahkeme kabulü yerindedir.
Dosya üzerinden, HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonunda; ileri sürülen tüm istinaf nedenlerinin ilk derece mahkemesince yargılama sırasında incelenip karar gerekçesinde izah edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun bulunduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından peşin yatırılan 54,40 TL'nin mahsubu ile geri kalan 26,30 TL istinaf harcının istinaf eden davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan istinaf gider avanslarının ilgililere iadesine,
4-HMK'nın 359. maddesinin 4. fıkrası gereği kararın tebliği ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ TARAFINDAN YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09.06.2022 tarihinde İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi gereği KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09.06.2022
Kaynak:corpus