,

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine açılan davada red kararı

Danıştay 2. Dairesi, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin bazı maddelerine açılan davada red kararı verdi.

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine açılan davada red  kararı
Danıştay 2. Dairesi 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 16. maddelerinin iptali istemini reddetti.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1079
Karar No : 2023/824

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 16. maddelerinin iptali istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Danıştay İkinci Dairesince verilen 03/04/2018 günlü, E:2016/9586, K:2018/2254 sayılı kararla; dava konusu Yönetmeliğin, 3, 4, 8 ve 9. maddelerinin ve 5. maddesiyle Yönetmeliğin 9. maddesinin ilk fıkrasında yapılan değişiklikle getirilen "...yazılı sınavlardan önce..." ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına; 2., 6., 7., 16. maddeleri ile 5. maddesinin karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ibaresi dışında kalan kısımlarının iptali istemi yönünden davanın reddine; yargılama giderlerinin yarı yarıya paylaştırılmasına ve her iki taraf lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

Anılan kararın, davacı tarafından davanın reddine ilişkin kısmının; davalı idare tarafından ise, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3284, K:2019/6373 sayılı kararıyla; "davacının iddia ve taleplerine yönelik olarak ilgili mevzuatın yorumu ve iptali istenen düzenlemelerin hukuka uygunluk denetimi yapılmaksızın, yani uyuşmazlıkla ilgili herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin karar verilmiş olduğundan, davanın reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı; diğer taraftan, bozma kararı üzerine yeniden bir karar verileceğinden, bu aşamada avukatlık ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz incelemesi yapılmasına gerek görülmediği" gerekçelerine yer verilmek suretiyle davanın reddine ilişkin kısmın bozulmasına hükmedilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI :

Dairemiz kararının bozulan kısmına yönelik olarak davacı Dernek tarafından; dava konusu düzenlemelerle, görevde yükselmeye ilişkin atamaların çeşitli esaslara bağlı kılınmasına yönelik objektif değerlendirmeler içeren sistemden vazgeçildiği, kariyer ve liyakat ilkeleri ile Yönetmeliğin amacından uzaklaşıldığı; görevde yükselme eğitiminin ve Yönetmeliğin eki Personel Değerlendirme Formunun kaldırılmasında, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı olanların belli bir süre içinde atanmalarına yer verilmemesinde, başarı puanlarında eşitlik olması halinde öncelik kriterlerinin belirlenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, zira, çerçeve Yönetmelikte bu hususların düzenlenmesinin zorunlu olduğu, üst hukuk normları ile idare hukukunun temel ilkelerine aykırı olan maddelerin iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :

Davalı idarece; kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, kadro ve görev unvanı, görevin önemi, sorumluluğu, niteliği gibi unsurlar gözönünde bulundurulmak suretiyle, objektif kriterlere dayanan değişiklikler yapıldığı; uygulamada ortaya çıkan aksaklıklar, değişen koşullar, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler ile mevzuatta meydana gelen değişiklikler kapsamında, dava konusu edilen hususların yeniden düzenlenmesinin zorunluluk arz ettiği; kurumların kendi özel görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliklerinde Genel Yönetmeliğe aykırı olmamak kaydıyla, kendi ihtiyaç, teşkilat ve personel yapısı ile görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemelerine engel bulunmadığı, bu kapsamda yapılan değişikliklerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu edilen 7. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin 11. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Yönetmeliğin "Sınav şartı ve atama" başlıklı 11. maddesinde; "Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların, bu Yönetmelik kapsamındaki görevlere atanabilmeleri için, kurumlarınca çıkarılacak görevde yükselme yönetmeliklerine uygun olarak yapılacak görevde yükselme sınavına katılarak başarılı olmaları şarttır.
Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı olanlar arasından, üç ay içinde başarı sıralamasına göre duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısı kadar atama yapılır. Puanların eşit olması hâlinde, Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atama yapılır. Ancak, yapılan puanlama sonunda eşitlik olması durumunda, sırasıyla;
a) 10 uncu maddenin (h) bendine ilişkin puanı yüksek olanlara,
b) Hizmet süresi fazla olanlara,
c) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,
d) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,
öncelik verilir. Aylıksız izinde olanlar dâhil, atanmaya hak kazandıkları kadro veya pozisyona ilişkin görevlerine mevzuatla öngörülen süre içinde başlamayanların söz konusu atanma hakları sona erer.
..." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dava konusu Genel Yönetmeliğin amacı; liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Yasal ilkelere uygun olmak şartıyla görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin genel düzenlemelerin Genel Yönetmelikle yapılması, bu sebeple temel ilkelerin konulması, çerçevenin çizilmesi, sınırsız, belirsiz geniş bir alanın idarelerin düzenlemesine bırakılmaması gerekmekle birlikte, düzenleme yapılan konuya ilişkin temel esas ve hükümler Genel Yönetmelikte yer aldıktan sonra, idari veya teknik olarak kurumlara özgü konuların düzenlemesinin idarelere bırakılması mümkün bulunmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik değişikliğiyle ortaya çıkan belirsizliğin her idare tarafından farklı şekilde giderilecek olmasının Yönetmeliğin genel amacına uygun olmadığı, belirsizliğin aynı zamanda eşitsizliğe yol açabileceği, keyfi uygulamalara sebebiyet verebileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, Yönetmeliğin 7. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 11. maddesinde yer alan, başarılı olanların üç ay içinde atanmalarının ve puanların eşit olması halinde öncelik verilen kriterlerin kaldırılması yönlerinden hukuka uyarlık görülmemiştir. Nitekim, 23/07/2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile Genel Yönetmeliğin 12/B maddesine eklenen fıkrada, başarı puanının eşit olması halinde öncelik verilecek hususlar yeniden belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak, bozulan kısımlar yönünden; dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 7. maddesinin, yapılan sınav sonucunda başarılı olanların üç ay içinde atanmalarının ve puanların eşit olması halinde öncelik verilen kriterlerin kaldırılması yönlerinden iptali, diğer istemler yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen incelenebileceği öngörülmüştür.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Dernek tarafından, 31/08/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9. ve 16. maddelerinin tamamının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İkinci Dairesinin 03/04/2018 günlü, E:2016/9586, K:2018/2254 sayılı kararıyla; Yönetmeliğin 3., 4., 8. ve 9. maddelerinin ve 5. maddesinde "yazılı sınavdan önce" ibaresinin iptaline ilişkin istem yönünden karar verilmesine yer olmadığı, Yönetmeliğin 2., 6., 7. ve 16. maddeleri ile 5. maddesinde "yazılı sınavdan önce" ibaresi dışında kalan kısmı yönünden davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3284, K:2019/6373 sayılı kararıyla yeniden karar verilmek üzere bozulduğu anlaşılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname dayanak alınarak hazırlanan, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik 18/04/1999 günlü, 23670 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

657 sayılı Yasa'nın "Temel İlkeler" başlıklı 3. maddesinde, "Sınıflandırma", "Kariyer" ve "Yeterlik" ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; yeterlik ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlik sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.

657 sayılı Yasa, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin yeterlik sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Yukarıda adı geçen Genel Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu belirtilmiştir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme düşüncesi yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde görülmesinin gereklerinden biri de hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesidir.

Dava konusu edilen Yönetmelik hükümleri incelendiğinde, 2. madde ile Yönetmeliğin 4. maddesinin (e) bendinde yer alan "görevde yükselme eğitimi" ibaresi, (f) bendinde yer alan "görevde yükselme sınavı" ibaresinin, 6. madde ile aynı Yönetmeliğin 10. maddesinde yer alan ve görevde yükselme eğitimini kapsayan konuların, 7. maddesi ile Yönetmeliğin 11. maddesinde düzenlenen sınav şartı ve atama esalarına yönelik düzenlemenin, 16. maddesi ile Personel Değerlendirme Formunun yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.

Anayasanın 124. maddesi uyarınca, kamu idarelerinin kendi faaliyet alanlarında üstlenmiş oldukları görevleri belirlenen nitelikte ve seviyede yerine getirebilmeleri için, üst hukuk normlarına ve hukukun genel ilkelerine aykırı olmamak koşuluyla her türlü personel planlamasını ve değişikliğini yapabilecekleri ve yine aynı koşullar içerisinde kalmak şartıyla da, hizmette meydana gelen değişiklik ve/veya personel ihtiyaçlarındaki gereksinimlerinin karşılanması amacıyla, mevcut Yönetmelikler üzerinde değişikliğe gidebilecekleri açıktır.

İdareler, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, hizmette etkinliğin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma hususunda takdir yetkisine sahiptirler. Kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Genel Yönetmelik hükmü ile getirilen düzenlemelerle kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemenin amaçlandığı, kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlü olan idarelere memurların üst görevlere yükselmesini belirli koşullara bağlama ve bunlarda gelişen ve değişen koşulları gözeterek değişiklik yapma konusunda, üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olmamak üzere takdir yetkisi tanındığı anlaşılmakla, anılan düzenlemelerin değişikliklere uyum sağkanması amacıyla Yönetmelik sistematiği içerisinde yürürlükten kaldırılmasında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Dairemizin 03/04/2018 günlü, E:2016/9586, K:2018/2254 sayılı kararının "davanın reddine" ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 günlü, E:2018/3284, K:2019/6373 sayılı kararıyla bozulması üzerine, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine göre Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar hakkı tanınmadığından, bozma kararına uyularak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra bozulan kısım yönünden işin gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 2. maddesinde; "(Değişik: 23/12/1972 - KHK-2/1 md.) Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler. (Mülga birinci cümle: 13/2/2011 - 6111/117 md.) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulur." hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde ise; "sınıflandırma", "kariyer" ve "liyakat" ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlik sistemine dayandırmak ve sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin, "Amaç" başlıklı 1. maddesi; "Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Devlet memurları ile 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki kamu iktisadî teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir." şeklindedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I. 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin (Yönetmelik) 2. ve 6. maddelerinin incelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentleri ile (g) bendinde yer alan ",eğitime tabi tutulmaksızın" ibaresi; 6. maddesiyle de, Yönetmeliğin 10. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Değişiklikten önce Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesi; "Bu Yönetmelikte geçen deyimlerden;
a) Görevde yükselme: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlerden bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan görevler ile kurumlarca çıkarılacak özel yönetmeliklerde belirlenen görevlere aynı veya başka hizmet sınıflarından yapılacak atamaları,
...
e) (Değişik:21/5/2000–2000/1231K.) Görevde yükselme eğitimi: Görevde yükselmeye ilişkin olarak görevlerin özelliklerine göre verilecek hizmetiçi eğitimi,
f) (Değişik:21/5/2000–2000/1231K.) Görevde yükselme sınavı: Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların tabi tutulacağı yazılı sınavı,
g) (Ek:1/3/2010-2010/192K.) Unvan değişikliği sınavı: En az ortaöğretim düzeyinde meslekî veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanabilmek için, eğitime tabi tutulmaksızın yapılan yazılı sınavı,
h) (Ek:1/3/2010-2010/192K.) İş günü: Ulusal bayram ile genel ve hafta sonu tatil günleri hariç, diğer günleri,
ifade eder." şeklinde; "Görevde yükselme eğitiminin konuları" başlıklı 10. maddesi de; "Görevde yükselme eğitimi aşağıdaki konuları kapsar:
a) T.C. Anayasası;
1- Genel esaslar,
2- TemeI hak ve ödevler,
3- Devletin temel organları,
b) Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi,
c) Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuat,
d) (Değişik:1/3/2010-2010/192K.) İlan edilen kadro veya pozisyonların tâbi olduğu personel mevzuatına göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat ya da 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili mevzuat,
e) Türkçe dil bilgisi ve yazışmayla ilgili kurallar,
f) (Değişik:1/3/2010-2010/192K.) Halkla ilişkiler,
g ) (Ek:1/3/2010-2010/192 K.)Etik davranış ilkeleri.
(Değişik fıkra:1/3/2010-2010/192K.) Kurumların düzenleyecekleri eğitim programlarında birinci fıkranın (h) bendinde belirtilen konulara ilişkin eğitimin ağırlığı yüzde altmışın altında olamaz.
(Ek fıkra:1/3/2010-2010/192 K.) Görevde yükselme eğitiminin ortak konularına ilişkin sınav sorularının hazırlanmasında, Devlet Personel Başkanlığınca bu konularla ilgili belirlenen ders notları esas alınır." biçiminde düzenlenmiştir.
Dava konusu değişik Yönetmelikle; görevde yükselme eğitimini ve sınavını tanımlayan bentlerle birlikte unvan değişikliği sınavını tanımlayan bentteki "eğitime tabi tutulmaksızın" ibaresi mülga edilerek, yazılı sınav öncesi tamamlanması zorunlu olan ve kamu kurum ve kuruluşlarında görevde yükselmenin esaslarından biri olan "görevde yükselme eğitimi" yürürlükten kaldırılmıştır. Yönetmeliğin başlığı ile birlikte değiştirilen 8. maddesine göre de; şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki görevlere görevde yükselme suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınavda, diğer görevlere görevde yükselme suretiyle atanacak personelin ise yazılı sınavda başarılı olmaları yeterli görülmüştür.
Diğer taraftan; Yönetmelik kapsamında bulunan personelin görevde yükselme mahiyetindeki atamalarının yapılabilmesi amacıyla, atama yapılacak görevler için en az yetmişbeş saat olmak üzere düzenlenecek görevde yükselme eğitimine, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personelin alınması nedeniyle, belli bir kota uygulaması yapılmakta iken; değişiklikle sınav öncesi yapılan hizmetiçi eğitimin kaldırılması ve görevde yükselme için sadece sınav şartının benimsenmesi karşısında, kural olarak herkesin yapılacak sınava katılması yönünden değişikliğe gidildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; görevde yükselmenin temel koşulunun, hizmetiçi eğitim yapılsın veya yapılmasın her koşulda sınav şartına bağlı olması, bu eğitimlerin kurumlarca belirlenen dönemlerde her zaman yapılabilmesine bir engelin bulunmaması, değişiklikle birlikte ilan edilen kadro veya pozisyonlar için başvuru şartlarını sağlayan (kural olarak) herkesin sınava girebilmesi, daha çoğulcu ve rekabetçi bir sistemin hayata geçirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesinde gerekli önlemleri almakla yükümlü olan idarenin, takdir yetkisi çerçevesinde, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek, memurların üst görevlere yükselmesini belli koşullara bağlamasında veya bu koşullarda değişikliğe gitmesinde, dolayısıyla, görevde yükselme eğitimin kaldırılmasına yönelik dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinde, üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, yazılı sınav öncesi yapılması öngörülen hizmetiçi eğitimin kaldırılmasında hukuka aykırılık görülmediğinden, "görevde yükselme eğitiminin konuları"nı düzenleyen ve uygulanma imkanı kalmayan 10. maddenin yürürlükten kaldırılmasına dair Yönetmeliğin 6. maddesinde de, hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

II. Yönetmeliğin 5. maddesinin karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ibaresi dışında kalan kısımlarının incelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin 9. maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiştir.
"Duyuru ve başvuru" başlıklı değişik 9. madde de, "Görevde yükselme suretiyle atama yapılacak kadro veya pozisyonlar yazılı sınavlardan önce duyurulur. İlan edilen kadro veya pozisyonlar için belirlenen başvuru tarihinin son günü itibarıyla aranan nitelikleri taşıyan personel, başvuru şartlarını taşıdığı farklı unvanlı kadro veya pozisyonlardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunabilir. Aylıksız izinde bulunanlar dâhil olmak üzere, ilgili mevzuatı uyarınca verilen izinleri kullanmakta olanların da sınava katılmaları mümkündür.
Kurumların personel işlerinden sorumlu birimlerine yapılan başvurular incelenerek, aranan şartları taşıyanlar kurumlarca resmi internet sitelerinde ilan edilir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Madde metninde yer alan “…yazılı sınavlardan önce…” ibaresi, Dairemizin başka bir dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda verdiği 20/03/2018 günlü, E:2016/9585, K:2018/1785 sayılı kararla iptal edildiğinden, işbu dosyada anılan ibare yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve bu kısım temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İptali istenilen maddenin değişiklik öncesi "Duyuru ve görevde yükselme eğitimine alınma" başlıklı halinde, görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atama yapılacak kadro veya pozisyonların sınavlardan belli bir süre önce duyurulmasının yanında, başvuru süreci ve izin durumları ile görevde yükselme eğitimine katılmayla ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir.
Görevde yükselme eğitiminin kaldırılması nedeniyle, maddenin yeniden düzenlenmesi zorunluğu kapsamında getirilen yeni hükümlerde, atama yapılacak kadro veya pozisyonların duyurusu, farklı unvanlı kadro veya pozisyonlardan sadece biri için duyuruda belirtilen şekilde başvuruda bulunulabileceği, aylıksız izinde olanlar dahil diğer izinleri kullanmakta olanların da sınava katılabileceği, şartları sağlayanların kurumlarca resmi internet sitelerinde ilan edileceği belirtilmiştir.
Yukarıda gerekçesine yer verildiği üzere, görevde yükselme eğitiminin kaldırılması hukuka uygun bulunduğundan, sınav esaslı duyuru ve başvuru şartlarının yeniden düzenlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca, yapılacak sınavlarda, ilan edilen kadro veya pozisyonlardan sadece biri için başvuruda bulunulabilmesinin; hakkaniyet ve fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için getirildiği, nitekim, kadro veya pozisyon çeşitliliğinin fazlalığı, aynı gün yapılacak sınavlara katılımda yaşanacak problemler, sınav sonucunda tercihe bağlı olarak diğer adayların yaşayabileceği hak kayıpları birlikte düşünüldüğünde, düzenlemenin, hizmet gerekleri ve personel planlaması yönünden hem kişi hem de kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

III. Yönetmeliğin 7. maddesinin incelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesi ile aynı Yönetmeliğin 11. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan "Sınav şartı ve atama" başlıklı 11. maddede, "Görevde yükselme eğitimini tamamlayanların, bu Yönetmelik kapsamındaki görevlere atanabilmeleri için, kurumlarınca çıkarılacak görevde yükselme yönetmeliklerine uygun olarak yapılacak görevde yükselme sınavına katılarak başarılı olmaları şarttır.
Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı olanlar arasından, üç ay içinde başarı sıralamasına göre duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısı kadar atama yapılır. Puanların eşit olması hâlinde, Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atama yapılır. Ancak, yapılan puanlama sonunda eşitlik olması durumunda, sırasıyla;
a) 10 uncu maddenin (h) bendine ilişkin puanı yüksek olanlara,
b) Hizmet süresi fazla olanlara,
c) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara,
d) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara,
öncelik verilir. Aylıksız izinde olanlar dâhil, atanmaya hak kazandıkları kadro veya pozisyona ilişkin görevlerine mevzuatla öngörülen süre içinde başlamayanların söz konusu atanma hakları sona erer.
Duyurulan kadro veya pozisyonlardan;
a) Atanma şartlarını taşımadıkları için sınavların geçersiz sayılması veya bu sebeple atamaların iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde başlanılmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi,
b) Emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro veya pozisyonlara ya da başka bir kuruma naklen atanma,
sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı tarihinden itibaren iki yıllık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadro veya pozisyonlar için yapılacak müteakip sınava kadar, sınavı kazandıkları hâlde kadro yetersizliği nedeniyle ataması yapılamayan personelin başarı sırasına göre atamaları yapılabilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan madde metninde, görevde yükselmenin sınav şartına bağlı olduğu; başarılı olanlar arasında üç ay içinde atama yapılacağı; puanların eşit olması halinde uygulanacak öncelik kriterleri; duyurulan kadro veya pozisyonlardan, sayılan sebeplerin gerçekleşmesine bağlı olarak boş kalan veya boşalanlara, belirlenen süreyi aşmamak üzere başarı sırasına göre atama yapılabileceği düzenlenmiştir.

Dava konusu Yönetmelikle değişen veya yeni eklenen diğer maddeler incelendiğinde; "Sınav şartı" başlıklı 8. maddede, kapsama dahil görevlere görevde yükselme suretiyle atanacakların yapılacak sınavda/sınavlarda başarılı olmalarının gerektiği; "Görevde yükselme suretiyle atanma" başlıklı 12/C maddesinde, duyurulan kadro veya pozisyonlardan, sayılan sebeplerin gerçekleşmesine bağlı olarak boş kalan veya boşalanlara, belirlenen süreyi aşmamak üzere başarı sıralamasına göre atama yapılabileceği belirtilmiştir.

Bu durumda; davacı Sendika tarafından ileri hususlar da dikkate alındığında, Yönetmeliğin dava konusu edilen ve yürürlükten kaldırılan 11. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarına yönelik paralel düzenlemelere, aynı değişik Yönetmelikte yer verilmesi nedeniyle, bu fıkraların yürürlükten kaldırılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Ayrıca, söz konusu 11. maddenin ikinci fıkrasında, sınav sonucunda başarılı olanlar arasından üç ay içinde başarı sıralamasına göre atama yapılacağına dair bir süre kaydına değişik Yönetmelikte yer verilmemiş olmakla birlikte; kurumların farklı statüde çalışan personel sayıları, atama yapılacak kadro veya pozisyonların çeşitliliği, sınav süreci, itirazların sonuçlandırılması, yargı yerlerince verilen kararlar ve uygulamada yaşanan sorunlar gözönüne alındığında, bu şekilde bir süreye Genel Yönetmelikte yer verilmemesinde, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Kaldı ki, atamaların keyfi uygulamalar nedeniyle veya hukuka aykırı şekilde makul süre içinde yapılmaması halinde, bu işlemlerin iptali istemiyle yargı yerlerine başvurulabileceği de açıktır.

Öte yandan; yürürlükten kaldırılan 11. maddenin ikinci fıkrasında, başarı puanlarının eşit olması halinde öncelik kriterleri düzenlenmesine karşın, değişik Yönetmelikte benzer bir düzenlemeye yer verilmemesi; belirsizliklere, kurumlar arasında farklı uygulamalara, personel arasında eşitsizliklere neden olabileceğinden, Genel Yönetmeliğin amacına aykırı olan bu kısım hukuka aykırı bulunmuş ise de; 23/07/2014 günlü, 29069 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliğiyle, aynı Yönetmeliğin 12/B maddesine eklenen "Başarı puanlarının eşit olması hâlinde, sırasıyla; a) Hizmet süresi fazla olanlara, b) Daha üst öğrenimi bitirmiş olanlara, c) Üst öğrenim mezuniyet notu yüksek olanlara, öncelik verilmek suretiyle, en yüksek puandan başlamak üzere başarı sıralaması belirlenir." şeklindeki düzenlemeyle eksiklik giderildiğinden, bu yönden yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

IV. Yönetmeliğin 16. maddesinin incelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesiyle, aynı Yönetmeliğin eki "Personel Değerlendirme Formu" yürürlükten kaldırılmıştır.
Söz konusu Personel Değerlendirme Formu'nda; personelin öğrenim durumu, fiili hizmet süresi, takdirname ve ödülleri, yabancı dil seviyesi karşılığı olarak ilave puan; alınan disiplin cezaları ile görevde yükselme eğitimine veya sınavlara mazeretsiz katılmama hallerinde ise eksi puan biçiminde ölçüt puanı belirlenmiştir.

Değişiklik öncesi Yönetmelikte, görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı belirlenirken, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının üç katından fazla personelin başvurması halinde, bu Form'da belirtildiği şekliyle puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personelin eğitime alınacağı, yine aynı şekilde, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda puanların eşit olması halinde, anılan Form esas alınmak suretiyle yapılan puanlama sonucunda toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atamaların yapılacağı ifade edilmiştir.

Yukarıda da açıklandığı üzere, Personel Değerlendirme Formu'nun uygulanma alanlarından olan görevde yükselme eğitiminin kaldırılması; Yönetmeliğin kapsamına dahil Devlet memurları ile 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin statü, disiplin, ödül ve ceza farklılıkları nedeniyle Form'un uygulamasında sorunlar yaratması; disiplin cezalarına yönelik eksi puan öngörülmesinin ikinci bir cezalandırma veya görevde yükselme eğitimine ve bu eğitim sonrası yapılacak sınavlara katılmamanın hakkaniyete aykırı şekilde müeyyidelendirilmesi hususları dikkate alındığında, dava konusu Personel Değerlendirme Formu'nun yürürlükten kaldırılmasında, kariyer ve liyakat ilkeleri ile kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/08/2013 günlü, 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 2., 6. ve 16. maddeleri ile 5. maddesinin karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ibaresi dışında kalan kısımlarının iptali istemleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Yönetmeliğin 7. maddesinin (Genel Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılan 11. maddesinde yer alan); "başarı puanlarının eşit olması halinde öncelik kriterlerine yer verilmemesi" yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, diğer kısımlar yönünden ise DAVANIN REDDİNE,
3. Netice itibarıyla dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin, haklılık oranına göre yarısı olan …TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısının davacı üzerinde bırakılmasına; davalı idare tarafından yatırılan ve kullanılan …-TL posta giderinin haklılık oranına göre yarısı olan …-TL'lik kısmının davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, diğer yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına; artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra aidiyetine göre taraflara iadesine;
4. Bakılan davanın kesinleşen kısmı için davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu aşamada davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmemesine;
5. İlk kararda, davanın reddine ilişkin kısım nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, bu kısmın bozulması ve bozma üzerine kısmen ret kararı verilmesi nedeniyle davalı idare lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup; işbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler