BIST 100 9.602,16 %-2,09 Dolar 36,41 %0,38 Euro 38,16 %-0,05 Altın Gram 3.438,13 %0,27 Brent Petrol 74,42 %-2,68 Bitcoin 96.884,16 %1,64
,

FETÖ iddianamesi düzenlenenlerin lojmandan çıkarılmasına iptal

Danıştay 12. Dairesi, Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin 4. bölüm, 1. madde, birinci fıkrasının (l.) bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (İlave 17/05/2019)" ibaresinin iptaline hükmetti.

FETÖ iddianamesi düzenlenenlerin lojmandan çıkarılmasına iptal

Yasal mevzuatın incelenmesinden, görevinden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurların, kanun koyucu tarafından kendilerine tanınan sosyal haklardan yararlanmaya devam edeceği; bu kapsamda, açığa alınan ya da tutuklanan subay, astsubay ve askeri memurların da lojmanda ikamet hakkının sonlandırılamayacağı anlaşılmaktadır.

Öte yandan, yukarıda metnine yer verilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35. maddesinin (B) bendinde, 926 sayılı Kanun'a tabî personelden yalnızca görevlerine son verilenlerin kamu konutlarından tahliye edileceği düzenlemesine yer verildiği, oysa, aynı maddenin (A) bendi incelendiğinde; bu bent kapsamında kalan kamu görevlileri bakımından, göreve son verilme şartı aranmadığı, görevden uzaklaştırılanların da kamu konutlarından tahliye edileceği ivedi bir tedbir olarak düzenleme altına alındığı görülmektedir.

Mevzuatta Türk Silahlı Kuvvetleri personeli yönünden kamu konutlarından tahliye için göreve son verilme şartının öngörüldüğü, bu kouda açığa alınmanın ya da tutuklanmanın yeterli bulunmadığı, dolayısıyla görevden uzaklaştırılan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bu gerekçe ile kamu konutlarından tahliye edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Dava konusu Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nde ise; yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere aykırı şekilde; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin 15 gün içerisinde oturdukları konutu tahliye etmeleri gerektiği düzenlenmiştir.

Bu durumda, Anayasa'nın 124. maddesi uyarınca, Kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla, düzenlenecek konunun uygulanması ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesi amacıyla idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabileceğinden, üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemede ve anılan düzenleme uyarınca tarafına tahsis edilen konuttan tahliye edilmesi yolunda davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7144
Karar No : 2022/5157

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan davacı tarafından,
1- Tarafına tahsis edilen kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin,

2- Dava konusu işleme dayanağı olan MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin 4. bölüm, 1. madde, birinci fıkrasının (l.) bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (İlave 17/05/2019)" ibaresinin,
iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :

Tarafına tahsis edilen kamu konutunu tahliye etmesi yönünde davalı idarece tesis edilen işlemin dayanağı olan MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin 4. bölüm, 1. madde, birinci fıkrasının "l." bendinde yer alan dava konusu ibarenin, üst hukuk normu olan 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı olduğu; dolayısıyla, dava konusu Yönerge maddesinde yer alan ibare ile hakkında tesis edilen bireysel işlemin iptalinin gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :

Kamu konutlarının kamu personeline tahsisine ilişkin usul, esas ve şartların Kamu Konutları Yönetmeliği ile belirlendiği; öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyesindeki personele tahsis edilecek kamu konutlarının puanlama, tahsis, konuttan çıkarılma ve konutların yönetimine dair esasların ise belirtilen Yönetmelik esas alınarak hazırlanan MSY/319-2(B) TSK Konut Yönergesi ile düzenlendiği, anılan Yönergede 17/05/2019 tarihinde dava konusu değişikliğin yapıldığı, her çeşit güvenlik önlem ve tertiplerinin baş unsurunun personel olduğu, Silahlı Kuvvetlerle ilgili maddi ve manevi değerde saklanması veya gizlenmesi gereken her çeşit bilgi veya tesisin personelin fikri veya fiziki kontrolünde olduğu, dolayısıyla personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesinin başlı başına güvenlik önlemi sayılacağı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Devlet aleyhinde hain darbe girişiminde bulunulduğu, Anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, darbe teşebbüsünün tamamen sonlandırılması, benzer bir girişimin tekrar etmemesi ve terörle mücadelenin etkin bir biçimde sürdürülebilmesi amacıyla OHAL ilan edildiği ve OHAL süresince bir takım ivedi tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiği, kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, milli güvenliğin ve Devletin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla bir takım tedbirler alması gerektiği, darbe girişiminin mahiyeti itibarıyla hızlı, etkili ve sonuç alıcı adımlar atılmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu, bu durumun bir gereği olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde FETÖ/PDY ile mücadeleye en küçük şüpheye mahal vermeyecek şekilde her platformda devam edildiği, bu kapsamda TSK'nın güvenlik ihtiyaçları ve Kurumun özel durumu dikkate alınarak Konut Yönergesine dava konusu ilavenin yapılarak Bakan Olur'u ile yürürlüğe konulduğu, OHAL ve sonrasındaki süreç birlikte değerlendirildiğinde, Yönerge'de yapılan değişikliğin mevzuata uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ :

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesi uyarınca, idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabilecektir.

Bu durumda, üst hukuk normu olan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ile Kamu Konutları Yönetmeliği'nde yer almayan kısıtlamalara yer vermesi nedeniyle, dava konusu düzenlemenin ve anılan düzenleme uyarınca tesis edilen işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan davacı tarafından, tarafına tahsis edilen kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak kılınan MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin 4. bölüm, 1. madde, birinci fıkrasının "l." bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (İlave 17/05/2019)" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 140. maddesinde; "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler."; 141. maddesinde; "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler... " hükümlerine yer verilmiştir.

926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun "Açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlem:" başlıklı 65. maddesinde ise; "Açığa alınan veya tutuklanan subay ve askerî memurlar hakkında aşağıdaki esaslara göre işlem yapılır:
...
f) (Değişik: 26/3/1982 - 2642/10 md.) Açığa alınan ya da tutuklananlar; 1) Hizmet eri tazminatından ve bu Kanunda öngörülen aile yardım ödeneği, mahrumiyet yeri ödeneği, doğum yardım ödeneği, ölüm yardım ödeneği, tedavi ve cenaze masrafları, yakacak yardımı, giyecek ve yiyecek (tayın bedeli) yardımı, tahsil bursları ve yurttan faydalanma, lojmandan faydalanma hükümlerinden yararlanmaya devam ederler..." hükmü düzenlenmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin "Konuttan Çıkma, Konuttan Çıkarılma ve Konutun İadesi" başlıklı 4. Bölümünün 1.maddesinin (l) bendinde; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (ilave 17/05/2019) Türk Ceza Kanununun 221.maddesinden faydalanmak için başvuranlar kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren bulundukları konutu 15 gün içerisinde tahliye eder. Söz konusu personel kimlikleri, MSB.lığı, Gnkur.Bşklığı ve Kuv.K.lıkları tarafından konut tahsis makamlarına bildirilir. Tebligat işlemleri ise konut tahsis makamları tarafından zaman geçirmeksizin yapılır. (ilave 29/06/2018r)" kuralına yer verilmiştir.

375 sayılı "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler Ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları Ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı Ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"ye 25/7/2018 tarih ve 7145 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen Geçici 35. maddenin ilgili kısmı ise şu şekildedir:
"A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca; Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, askeri hâkimler hakkında Milli Savunma Bakanının başkanlığında, Milli Savunma Bakanı tarafından birinci sınıf askeri hâkimler arasından seçilecek iki askeri hâkimden oluşan komisyonca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir. Bu kararlar, Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Meslekten çıkarma kararlarına karşı ilgili kanunlarda yer alan hükümler uyarınca itiraz edilmesi veya yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine verilen kararlar da Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Bu kişiler hakkında alınan kararlar on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Görevden uzaklaştırılanlar veya görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir.
...
B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
...
Bu fıkraya göre görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamaz."
Dava konusu düzenleyici işlem yönünden;
Davacı tarafından, Türk Silahlı Kuvvetler Konut Yönergesi'nin 4. Bölümünde 17/05/2019 tarihinde yapılan değişikliğin iptali istenilmektedir.
Söz konusu değişiklik ile anılan Yönerge'nin "Konuttan Çıkma, Konuttan Çıkarılma ve Konutun İadesi" başlıklı 4. Bölümünün 1.maddesinin (l) bendine; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresi eklenmek suretiyle anılan suçlar kapsamında haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin bulundukları konutu on beş (15) gün içerisinde tahliye edeceklerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Ancak, yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun hükümlerinden; görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurların sosyal haklardan yararlanmaya devam edeceği, benzer mahiyette 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na göre, açığa alınan ya da tutuklanan subay, astsubay ve askeri memurların da lojmandan faydalanmaya devam edecekleri anlaşılmaktadır.
Öte yandan, yukarıda metnine yer verilen 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesinin (B) bendinde de 926 sayılı Kanun'a tabî personelden yalnızca görevlerine son verilenlerin kamu konutlarından tahliye edileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Oysa aynı maddenin (A) bendi incelendiğinde; (A) bendi kapsamında kalan kamu görevlileri bakımından, göreve son verilme şartı aranmamış, görevden uzaklaştırılanların da kamu konutlarından tahliye edileceği ivedi bir tedbir olarak düzenleme altına alınmıştır.

Bu itibarla, mevzuatta Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli yönünden kamu konutlarından tahliye için göreve son verilme şartının öngörüldüğü, bu konuda açığa alınmanın ya da tutuklanmanın yeterli görülmediği, dolayısıyla görevden uzaklaştırılan Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin bu gerekçe ile kamu konutlarından tahliye edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Ancak dava konusu edilen Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nde, yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere aykırı şekilde; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin on beş (15) gün içerisinde oturdukları konutu tahliye etmeleri gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesi hükmü uyarınca, Kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanması ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesi amacıyla idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabileceğinden, üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan, her ne kadar idarenin savunmasında; "Silahlı Kuvvetlerle ilgili maddi ve manevi değerde saklanması veya gizlenmesi gereken her çeşit bilgi veya tesisin personelin fikri veya fiziki kontrolünde olduğu, dolayısıyla personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesinin başlı başına güvenlik önlemi sayılacağı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Devlet aleyhinde gerçekleşen hain bir darbe girişiminde bulunulduğu, Anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, benzer bir girişimin tekrar etmemesi ve terörle mücadelenin etkin bir biçimde sürdürülebilmesi amacıyla OHAL ilan edildiği ve OHAL süresince birtakım ivedi tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiği, kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, milli güvenliğin ve Devletin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla birtakım tedbirler alması gerektiği " ifade edilerek, bu hususi durumun işlemin gerekçesi olduğu belirtilmekte ise de; 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesinde; idarenin savlarında belirtilen olağanüstü süreçle bağlantılı birtakım tedbirler düzenleme altına alınırken, kanun koyucu tarafından TSK personeli bakımından açığa alınmanın yeterli görülmemesi ve yukarıda metinlerine yer verilen 657 ve 926 sayılı Kanun hükümlerine istisna getirir nitelikte bir düzenleme yapılmaması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacının tarafına tahsis edilen kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem yönünden;
Yukarıda yer verilen gerekçe ile dava konusu tahliye işleminin dayanağı olan Yönerge hükmünde hukuka uyarlık görülmediğinden, bu hüküm uyarınca tesis edilen tahliye işleminde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemlerin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan davacıya, İstanbul ili Tuzla ilçesindeki kamu konutu 06/08/2019 tarihinde tahsis edilmiştir.
Davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle düzenlenen iddianamenin kabul edilerek, hakkında ceza davası açılması nedeniyle, davalı idarece, tahsis edilen kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem tesis edilmiş, bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 140. maddesinde; "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler." ; 141. maddesinde, "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler... " kuralına yer verilmiştir.
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun "Açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlem:" başlıklı 65. maddesinde ise; "Açığa alınan veya tutuklanan subay ve askerî memurlar hakkında aşağıdaki esaslara göre işlem yapılır: ...
f) (Değişik: 26/3/1982 - 2642/10 md.) Açığa alınan ya da tutuklananlar; 1) Hizmet eri tazminatından ve bu Kanunda öngörülen aile yardım ödeneği, mahrumiyet yeri ödeneği, doğum yardım ödeneği, ölüm yardım ödeneği, tedavi ve cenaze masrafları, yakacak yardımı, giyecek ve yiyecek (tayın bedeli) yardımı, tahsil bursları ve yurttan faydalanma, lojmandan faydalanma hükümlerinden yararlanmaya devam ederler..." hükmü öngörülmüştür.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"ye 25/07/2018 tarih ve 7145 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle eklenen Geçici 35. maddenin ilgili kısmında ise;
"A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca; Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, askeri hâkimler hakkında Milli Savunma Bakanının başkanlığında, Milli Savunma Bakanı tarafından birinci sınıf askeri hâkimler arasından seçilecek iki askeri hâkimden oluşan komisyonca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir. Bu kararlar, Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Meslekten çıkarma kararlarına karşı ilgili kanunlarda yer alan hükümler uyarınca itiraz edilmesi veya yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine verilen kararlar da Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Bu kişiler hakkında alınan kararlar on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Görevden uzaklaştırılanlar veya görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. ...
B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
...
Bu fıkraya göre görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamaz..." denilmiş,
Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin "Konuttan Çıkma, Konuttan Çıkarılma ve Konutun İadesi" başlıklı Dördüncü Bölümünün 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde de; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (ilave 17/05/2019) Türk Ceza Kanununun 221. maddesinden faydalanmak için başvuranlar kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren bulundukları konutu 15 gün içerisinde tahliye eder. Söz konusu personel kimlikleri, MSB.lığı, Gnkur.Bşklığı ve Kuv.K.lıkları tarafından konut tahsis makamlarına bildirilir. Tebligat işlemleri ise konut tahsis makamları tarafından zaman geçirmeksizin yapılır. (ilave 29/06/2019)" kuralı getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Yukarıda açık metinlerine yer verilen yasal mevzuatın incelenmesinden, görevinden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurların, kanun koyucu tarafından kendilerine tanınan sosyal haklardan yararlanmaya devam edeceği; bu kapsamda, açığa alınan ya da tutuklanan subay, astsubay ve askeri memurların da lojmanda ikamet hakkının sonlandırılamayacağı anlaşılmaktadır.

Öte yandan, yukarıda metnine yer verilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35. maddesinin (B) bendinde, 926 sayılı Kanun'a tabî personelden yalnızca görevlerine son verilenlerin kamu konutlarından tahliye edileceği düzenlemesine yer verildiği, oysa, aynı maddenin (A) bendi incelendiğinde; bu bent kapsamında kalan kamu görevlileri bakımından, göreve son verilme şartı aranmadığı, görevden uzaklaştırılanların da kamu konutlarından tahliye edileceği ivedi bir tedbir olarak düzenleme altına alındığı görülmektedir.

Mevzuatta Türk Silahlı Kuvvetleri personeli yönünden kamu konutlarından tahliye için göreve son verilme şartının öngörüldüğü, bu kouda açığa alınmanın ya da tutuklanmanın yeterli bulunmadığı, dolayısıyla görevden uzaklaştırılan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bu gerekçe ile kamu konutlarından tahliye edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Dava konusu Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nde ise; yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere aykırı şekilde; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenlerin 15 gün içerisinde oturdukları konutu tahliye etmeleri gerektiği düzenlenmiştir.

Bu durumda, Anayasa'nın 124. maddesi uyarınca, Kanun koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla, düzenlenecek konunun uygulanması ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesi amacıyla idareye tanınan alt düzenlemeler yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kaydıyla kullanılabileceğinden, üst hukuk normlarına aykırı olan dava konusu düzenlemede ve anılan düzenleme uyarınca tarafına tahsis edilen konuttan tahliye edilmesi yolunda davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan, her ne kadar idarenin savunmasında; "Silahlı Kuvvetlerle ilgili maddi ve manevi değerde saklanması veya gizlenmesi gereken her çeşit bilgi veya tesisin personelin fikri veya fiziki kontrolünde olduğu, dolayısıyla personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesinin başlı başına güvenlik önlemi sayılacağı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Devlet aleyhinde gerçekleşen hain bir darbe girişiminde bulunulduğu, anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, benzer bir girişimin tekrar etmemesi ve terörle mücadelenin etkin bir biçimde sürdürülebilmesi amacıyla OHAL ilan edildiği ve OHAL süresince birtakım ivedi tedbirlerin alınmasının zorunlu hale geldiği, kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, milli güvenliğin ve Devletin devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla birtakım tedbirler alması gerektiği " ifade edilerek, bu özel durumun işlemin gerekçesi olduğu belirtilmekte ise de; 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesinde; idarenin savlarında belirtilen olağanüstü süreçle bağlantılı birtakım tedbirler düzenleme altına alınırken, kanun koyucu tarafından TSK personeli bakımından açığa alınmanın yeterli görülmemesi ve yukarıda metinlerine yer verilen 657 ve 926 sayılı Kanun hükümlerine istisna getirir nitelikte bir düzenleme yapılmaması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin “Konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesi" başlıklı dördüncü bölümünün 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (İlave 17/05/2019)" şeklindeki ibarenin oyçokluğuyla İPTALİNE,
2.Davacının tarafına tahsis edilen kamu konutundan tahliye edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin oybirliğiyle İPTALİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 07/11/2022 tarihinde karar verildi.

(X) - KARŞI OY :
Dairemizin 17/05/2022 tarih ve E:2019/5593, K:2022/2597 sayılı kararı ile dava konusu MSY/319-2(B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin “Konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesi" başlıklı dördüncü bölümünün 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan; "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile (İlave 17/05/2019)" şeklindeki ibarenin iptaline karar verildiğinden, bu davada, aynı ibarenin iptali istemi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, işbu davada iptali istenilen ibare hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler