,

Çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin belirlenmesine ilişkin hüküm iptal edildi

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı, 11/6/2020 tarihli ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında geçen "Emniyet ve jandarma teşkilatlarında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin amirleri meslek hiyerarşileri içinde tespit edilir" hükmünü iptal etti.

 Çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin belirlenmesine ilişkin hüküm iptal edildi

Kolluk teşkilatı iç güvenlik hizmeti vermesi sebebiyle silah ve benzeri araçlar kullanma yetkisi olan, idari kolluk faaliyetlerinin yanında adli soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili de hassas yetkileri bulunan bir teşkilattır. Silahlı kuvvetlere benzer özellik gösteren ve toplumda asayiş ve güvenliği sağlamakla görevli olan kolluk kuvvetlerince yürütülen hizmetin niteliği ve hassasiyeti gereği kolluk teşkilatlarındaki görev ve hizmet anlayışı sivil devlet memurlarına kıyasla daha katı bir disiplin ve hiyerarşi düzeni üzerine temellendirilmiştir (AYM E.2021/22, K.2022/6, 26/1/2022, § 24). Genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, emniyet ve jandarma teşkilatlan bünyesinde silahlı bir kolluk olarak istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin de anılan disiplin ve hiyerarşi düzeni içinde görev yapacaklan anlaşıldığından amirlerinin kimler olduğunun belirlenmesi gerekir.

657 sayılı Kanun’da çarşı ve mahalle bekçilerinin görev yaptıkları emniyet ve jandarma hizmetleri sınıflannda yer aldıkları belirtilmekle birlikte açık bir şekilde söz konusu hizmet sınıflarında altlık üstlük ilişkisi çerçevesinde mesleki hiyerarşideki konumları ve amirlerinin kimler olduğu açıklanmamıştır. Dolayısıyla çarşı ve mahalle bekçilerinin talimat alacağı, işlemlerini hukukilik ve yerindelik bakımından denetleyecek, düzeltecek, iptal edecek ve disiplin, atama, terfi işlemlerini yapacak amirlerin kimler olduğu kuralda tespit edilmemiştir.

Öte yandan çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin meslek hiyerarşileri içinde nasıl ve hangi ölçütler dikkate alınarak tespit edileceği açık ve net biçimde somut olarak ifade edilmediğinden belirli ve öngörülebilir nitelikte bir düzenleme içermeyen kural kanunilik ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nm 123. ve 128. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

Haftalık çalışmanın 40 saati aşmasını öngören kural da iptal edildi

Anayasa Mahkemesi, Kanun'un 12'nci maddenin 1'inci fıkrasında yer alan, çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma sürelerinin 40 saati aşabileceğini öngören, "emniyet ve asayişin gerektirdiği durumlarda haftalık 40 saat olarak belirlenen çalışma süresinin haftada bir gün istirahat verilmek kaydıyla artırılabilmesi" hükmünü de iptal etti.

Kararda, "Çalışma süresinin azami ne kadar artırılabileceği, artırılan bu sürelerin nasıl telafi edilebileceği konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kuralla öngörülen sınırlama belirli ve öngörülebilir nitelikte değildir. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.

AYM, kanunda yer alan "Emniyet ve jandarma teşkilatlarında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin amirleri, meslek hiyerarşileri içinde tespit edilir" hükmünü de "çarşı ve mahalle bekçilerinin talimat alacağı, işlemlerini hukukilik ve yerindelik bakımından denetleyecek, düzeltecek, iptal edecek, disiplin, atama, terfi işlemlerini yapacak amirlerin kimler olduğunun kuralda tespit edilmediği" gerekçesiyle iptal etti.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2020/59
Karar Sayısı: 2023/53
Karar Tarihi: 22/3/2023

İPTAL DAVASINI AÇAN: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL, Engin KOÇ ile birlikte 125 milletvekili

İPTAL DAVASININ KONUSU: 11/6/2020 tarihli ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun;
A.    2. maddesinin (2) numaralı fıkrasının,
B.    3. maddesinin;
1.    (1) numaralı fıkrasının "...ile İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenen eğitim, yaş, sağlık ve fiziki yeterlilik gibi özel şartlar...” bölümünün,
2.    (2) numaralı fıkrasının "...İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak... ” bölümünün,
C.    6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b), (ç) ve (g) bentlerinin,
Ç. 7. maddesinin;
1.    (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinde yer alan ‘‘...ya da topluma yönelik... ” ibaresinin,
2.    (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ‘‘...makul bir sebebin... " ibaresinin,
3.    (3) numaralı fıkrasının;
a.    Birinci cümlesinin “...kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. ” bölümünün,
b.    Üçüncü cümlesinde yer alan "...tutularak... " ibaresinin,
4.    (6) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin,
D.    8. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin,
E.    9. maddesinin,
F.    12. maddesinin;
1,    (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin,
2,    (3) numaralı fıkrasının;
a.    Birinci cümlesinin “...güvenlik veya kamu düzeni ile görevi etkileyen zorunluluk hâlleri haricinde... ” bölümünün,
b.    İkinci cümlesinin,
G.    14. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “...ile bu Kanunun uygulanmasına ilişkin diğer hususlar... ” ibaresinin,
Anayasa’nın 2., 7., 13., 17., 19., 20., 34., 35., 50., 70., 90., 123., 124., 128., 137. ve 153. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebidir.

1. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ

Kanun’un iptali talep edilen kuralların da yer aldığı;
1. 2. maddesi şöyledir:
“İstihdam
MADDE 2- (1) Genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, emniyet ve jandarma teşkilatları bünyesinde silahlı bir kolluk olarak çarşı ve mahalle bekçileri istihdam edilir.
(2)  Emniyet ve jandarma teşkilatlarında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin amirleri meslek hiyerarşileri içinde tespit edilir.”


III. ESASIN İNCELENMESİ

Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Cengiz ERTEN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu kanun hükümleri, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A. Kanun’un 2. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasının İncelenmesi

1. Anlam ve Kapsam

Dava konusu kuralla emniyet ve jandarma teşkilatlarında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin meslek hiyerarşileri içinde tespit edileceği öngörülmüştür.

7245 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasında genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, emniyet ve jandarma teşkilatlan bünyesinde silahlı bir kolluk olarak çarşı ve mahalle bekçilerinin istihdam edileceği belirtilmiştir.

31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde amir kavramının, kadro ve kuruluş yönünden bağlı olunan kimse ile amir olarak yetkilendirilmiş olan diğer kişileri ifade ettiği belirtilmiştir. Anılan Kanun’un 17. maddesinde de il polis disiplin kurullarının, kuruldukları il emniyet kadrosundaki çarşı ve mahalle bekçilerine bütün disiplin cezalarım verebileceği öngörülmüştür.

10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 13. maddesinde ise Jandarma Hizmetleri Sınıfında yer alan çarşı ve mahalle bekçileri hakkında, Emniyet Hizmetleri Sınıfında yer alan emsali çarşı ve mahalle bekçilerinin mali ve sosyal haklarının aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanacağı belirtilmektedir.

4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 21. maddesinde 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil); emniyet hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda bulunan çarşı ve mahalle bekçilerine %13 tutarım geçmemek üzere İçişleri Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre fazla çalışma ücretinin ödeneceği belirtilmiştir. Böylece çarşı ve mahalle bekçilerinin jandarma ve emniyet hizmetleri sınıfı kadrolarında yer alabilecekleri anlaşılmaktadır. 3201 sayılı Kanun’un 13. maddesinde emniyet hizmetleri sınıfı mensuplarının rütbeleri, meslek dereceleri ve görev unvanları gösterilmiş olup bunlar arasında çarşı ve mahalle bekçileri yer almamaktadır.

657 sayılı Kanun’un 36. maddesinde ise emniyet hizmetleri sınıfının özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis, komiser muavini, komiser, başkomiser emniyet müfettişi, polis müfettişi, emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet mensubu memurlarını, jandarma hizmetleri sınıfının da Jandarma Genel Komutanlığı kadrolarında bulunan subay, astsubay, uzman jandarma ile çarşı ve mahalle bekçilerini kapsadığı belirtilmiştir.

2. İptal Talebinin Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralda bekçilerin amirlerinin açıkça düzenlenmediği, bu durumun bekçilerin kimden emir alacağı, hangi emirlere itaat edilmesi hâlinde amirin emrini yerine getirmeye ilişkin hukuka uygunluk nedeninden yararlanacağı hususlarını belirsiz kıldığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 123., 128. ve 137. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

Anayasa’nın 123. maddesinin birinci fıkrasında idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Anılan maddede yer alan idarenin bütünlüğü ilkesi hiyerarşi ve vesayet olmak üzere iki tür yetki ile sağlanmaktadır. Bir kurumun kendi iç ilişkisi bakımından söz konusu olan ve aynı zamanda o kurumun görevlileri arasındaki astlık-üstlük durumunu ifade eden hiyerarşi ilişkisi yönetme yetkisinden doğmaktadır. Hiyerarşik ilişkide üstün ast üzerinde sahip olduğu hiyerarşi yetkisi emir ve talimat verme, disiplin, atama, terfi, astın İşlemlerini hukukilik ve yerindelik bakımından denetleme, düzeltme, iptal etme gibi yetkileri içermektedir.

Anayasa’nm 128. maddesinin ikinci fıkrasında da "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir ” denilmek suretiyle memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri ve atanmalarına ilişkin hususların kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür. Anayasa’nm bu hükmü, memurların ve diğer kamu görevlilerinin anayasal ve yasal güvence altına alınması amacını taşımaktadır.

Kolluk teşkilatı iç güvenlik hizmeti vermesi sebebiyle silah ve benzeri araçlar kullanma yetkisi olan, idari kolluk faaliyetlerinin yanında adli soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili de hassas yetkileri bulunan bir teşkilattır. Silahlı kuvvetlere benzer özellik gösteren ve toplumda asayiş ve güvenliği sağlamakla görevli olan kolluk kuvvetlerince yürütülen hizmetin niteliği ve hassasiyeti gereği kolluk teşkilatlarındaki görev ve hizmet anlayışı sivil devlet memurlarına kıyasla daha katı bir disiplin ve hiyerarşi düzeni üzerine temellendirilmiştir (AYM E.2021/22, K.2022/6, 26/1/2022, § 24). Genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, emniyet ve jandarma teşkilatlan bünyesinde silahlı bir kolluk olarak istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin de anılan disiplin ve hiyerarşi düzeni içinde görev yapacaklan anlaşıldığından amirlerinin kimler olduğunun belirlenmesi gerekir.

657 sayılı Kanun’da çarşı ve mahalle bekçilerinin görev yaptıkları emniyet ve jandarma hizmetleri sınıflannda yer aldıkları belirtilmekle birlikte açık bir şekilde söz konusu hizmet sınıflarında altlık üstlük ilişkisi çerçevesinde mesleki hiyerarşideki konumları ve amirlerinin kimler olduğu açıklanmamıştır. Dolayısıyla çarşı ve mahalle bekçilerinin talimat alacağı, işlemlerini hukukilik ve yerindelik bakımından denetleyecek, düzeltecek, iptal edecek ve disiplin, atama, terfi işlemlerini yapacak amirlerin kimler olduğu kuralda tespit edilmemiştir.

Öte yandan çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin meslek hiyerarşileri içinde nasıl ve hangi ölçütler dikkate alınarak tespit edileceği açık ve net biçimde somut olarak ifade edilmediğinden belirli ve öngörülebilir nitelikte bir düzenleme içermeyen kural kanunilik ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nm 123. ve 128. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

Kadir ÖZKAYA, Muammer TOPAL, Recai AKYEL, Yıldız SEFERİNOGLU, Basri BAĞCI ve İrfan FİDAN bu görüşe katılmamışlardır.

Kuralın Anayasa’nm 2. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de bu bağlamda belirtilen hususların Anayasa’nm 123. ve 128. maddeleri yönünden yapılan değerlendirmeler kapsamında ele alınmış olması nedeniyle Anayasa’nm 2. maddesi yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

 

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler