BIST 100 8.899,17 %0.01 Dolar 34,25 %0.38 Euro 37,80 %0.07 Altın Gram 2.929,23 %0.46 Brent Petrol 78,21 %0.75 Bitcoin 61.626,00 %2.37
,

Zorunlu 'Arabuluculuk eğitimi' Danıştay'a taşındı

Avukat Sibel Öztürk, Arabuluculuk sınavına katılmanın ön şartı olarak öngörülen, ücretli ve sınırlı kontenjanla verilen "Arabuluculuk eğitimini tamamlamış olmak" ibaresinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, Adalet Bakanlığı’na, Anayasa’ya aykırılık iddiası içeren, yürütmenin durdurulması talepli dava açtı.

Zorunlu 'Arabuluculuk eğitimi' Danıştay'a taşındı

Ankara Barosu'na kayıtlı avukat Sibel Öztürk, Arabuluculuk sınavına katılmanın ön şartı olarak öngörülen, ücretli ve sınırlı kontenjanla verilen "Arabuluculuk eğitimini tamamlamış olmak" ibaresinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, Adalet Bakanlığı’na, Anayasa’ya aykırılık iddiası içeren, yürütmenin durdurulması talepli dava açtı. Açılan dava, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay 10. Dairesi’nde görülüyor.

ANAYASAYA AYKIRI

Avukat Sibel Öztürk tarafından açılan davanın konusu özetle şöyle; 7/6/2012 tarihinde kabul edilen ve 22/6/2012 tarihli, 28331 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Arabulucular Siciline Kayıt Şartları"  başlıklı 20. maddesinin e bendinde yer alan "ARABULUCULUK EĞİTİMİNİ TAMAMLAMAK" şartı, "YAZILI SINAVA KATILMA"NIN DEĞİL, "ARABULUCULAR SİCİLİNE KAYDOLMA"NIN şartı olarak öngörüldüğü halde, Kanun' da "eğitimin zamanı" ile ilgili olarak yer almayan ve anayasal güvence altındaki hürriyetlerin özüne aykırı bir sınırlama olarak, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nın resmi internet sayfasında yayımlanan 2022 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınav İlanı'nın, "SINAVA BAŞVURU ŞARTLARI"na ilişkin E bendinin 6. maddesinde öngörülen "Arabuluculuk eğitimini tamamlamak" ibaresi ile buna dayanak olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde yer alan "ö) Yazılı sınav: Temel arabuluculuk eğitimini tamamlayanlara Bakanlıkça yapılacak yazılı sınavı, ifade eder" kısmının, yine aynı Yönetmeliğin "Sınav İlke ve Kuralları" başlıklı İkinci Bölümü'nde yer alan 38. maddede "Arabuluculuk eğitimini tamamlayanların sicile kayıt olabilmeleri için bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı sınavda başarılı olmaları zorunludur" hükmünün, 42. maddede öngörülen "Sınava girmek isteyenlerin 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları taşıması ve arabuluculuk eğitimini tamamlaması gerekir" fıkrası ile "Sınava başvurular, Arabulucu Bilgi Sistemi üzerinden elektronik imza ya da e-Devlet şifresi kullanmak suretiyle, T.C. kimlik numarasını gösteren belge, adli sicil beyanı veya belgesi, arabuluculuk eğitimini tamamladığını gösteren katılım belgesi, hukuk fakültesi mezunu ve mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip olduğunu gösterir belgenin son başvuru günü bitimine kadar sisteme yüklenmesi suretiyle yapılır" ibarelerinin öncelikle yürütülmesinin durdurulması ile akabinde iptaline karar verilmesi, davacının şahsıyla ilgili olarak ise düzenleyici nitelikteki bu işlemlerin uygulanması sonucunda hukuk alanında doğan "sınav başvurusunu tamamlayamama" idari işleminin iptali, bununla birlikte dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun, eğitim ve sınavla ilgili bölümlerinde "eğitimi tamamlamış olmak", sınava katılmanın ön şartı olarak öngörülmediği halde, Kurul'un görevlerini düzenleyen 32. maddesinin b bendindeki "Arabuluculuk eğitimine ve bu eğitimin sonunda yapılacak olan sınava ..." ibaresinin Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle iptali için Anayasa’nın 152. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması talebidir.

ÜCRETLİ EĞİTİM MAĞDURİYET YAŞATMAKTA

Avukat Sibel Öztürk, dava dilekçesinde; hukuka aykırı olduğu inancını taşımakla birlikte sınava başvurabilmek ve girebilmek için derhal Arabuluculuk Temel Eğitimi programlarını aramaya başladı ise de karşılaştığı tablonun, "TÜM KAYITLARIN DOLDUĞU, EĞİTİM BULUNAMADIĞI, BAŞKA GRUP AÇILMAYACAĞI, AÇILMIŞ BULUNAN GRUBUN SON GRUP OLDUĞU, TÜM KONTENJANLARIN DOLU OLDUĞU" şeklinde olup dahası, bu eğitimlerin ÜCRETE TABİ OLDUĞU ve "Adalet Bakanlığı Arabuluculuk sınavına girişin ön şartı olarak öngörülen" temel eğitime "2.500,00 TL, 2.250,00 TL, 2.200,00 TL, 2.100,00 TL, 2.000,00 TL" şeklinde değişen miktarlarda ücretler talep edildiğini belirtmektedir. Bu çerçevede dilekçede, kamu hizmeti olarak yürütülen bir faaliyetin daha sınavına girişte, 6325 sayılı Kanun'da öngörülmediği şekilde bir "eğitim tamamlama" şartı getirildiği, üstelik bu eğitimin "ücretli olarak verilmekte olduğu", bu eğitimin ücretini karşılamakta güçlük çeken/bunu karşılayamayacak durumda olan meslektaşlar bir yana, ücreti karşılayacak durumda olanlara da yeterli kontenjan sağlanamadığından bu eğitimin verilememekte olduğuna dikkat çekilmekte ve bu durumun Anayasa’ya, hukuka açıkça aykırı olarak sınava giriş mağduriyeti yaşatmakta olduğu belirtilmektedir.

Ücretli olarak alınacak bir eğitimi tamamlama şartının, sınava giriş şartı olarak öngörüldüğü böyle bir örneğin ülkemizde yapılan hiçbir sınavda mevcut olmadığının ifade edildiği dava dilekçesinde, örneğin hakimlik-savcılık sınavına girişte, sınava giriş şartı olarak; "belli bir müfredat içeren, üstelik ücrete tabi olan, sınırlı sayıda kuruluşun, sınırlı sayıda kontenjanla verdiği böyle bir eğitim tamamlamak" şartının öngörülmüş olmadığı, hukuken öngörülmesinin de kabulünün olanaklı olmadığı belirtilmektedir. Bu çerçevede, yalnızca hakimlik-savcılık sınavında/mülakatta başarılı olanlar akademide eğitime tabi tutulmakta ve ayrıca bu eğitim dolayısıyla hakimlik/savcılık yapacak kişilerden ücret talep edilmemektedir. Dolayısıyla "hizmet gerekleri", "kamu yararı" bakımından "arabuluculuk eğitimi almanın gerekli olduğu" düşünülmekte ise, bunun ancak, yazılı sınavda başarılı olan hukukçuların, Kanun'da da öngörüldüğü üzere “sicile kayıt öncesinde”, hem de Daire Başkanlığı tarafından ve "ücretsiz olarak" eğitime tabi tutulmasının gerekli olduğu ifade edilmektedir.

SINIRLI EĞİTİM

Dava dilekçesinde ayrıca “Arabuluculuk sınavına girebilmek için alınması şart koşulan arabuluculuk eğitimi, Yönetmelik ile zorunlu kılınmış olup, bu eğitim ücretli ve sınırlı sayıda kişiye verilmekte olduğundan, parası olanın bu eğitimi alabileceği/olmayanın alamayacağı-açık kontenjan bulanın bu eğitimi alabileceği/bulamayanın alamayacağı bu hal, Anayasa ile öngörülen eşitlik ilkesini ihlal etmekte, kamu hizmetine girme eşitliğini zedelemekte, fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. Arabuluculuk sınavına girme koşulları açısından adaylar arasındaki eşitliği ortadan kaldıran bu düzenleme ile gerek sınırlı sayıda kontenjan ayıran kuruluşların adaylar açısından yeterli kapasiteyi sağlayamaması gerekse verilen eğitimin ücretli olması adayların arabuluculuk sınavına başvuru yapabilmesinin önünde engel oluşturmakta olup, bu durum Anayasa'nın 10/5. maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Öte yandan Anayasa'nın "Çalışma ve sözleşme hürriyeti" başlıklı 48. maddesinde herkesin dilediği alanda çalışma hürriyetine sahip olduğu düzenlenmiş olup "Çalışma hakkı ve ödevi" başlıklı 49/2. maddesinde Devlet'in çalışmayı desteklemek ve bunun için uygun ortam yaratıp gerekli düzenlemeleri yapmakla görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılan hükümler bakımından, arabuluculuk sınavına girmek isteyen adayları sınırlı kapasiteli ve ücretli eğitim sunan kuruluşlardan eğitim almaya mecbur bırakmak, çalışma hürriyeti açısından da adayların önünde engel oluşturmakta olup, anılan Yönetmelik hükümleri ve davaya konu sınav ilanı, Anayasa'nın 48. ve 49. maddelerini açıkça ihlal eder niteliktedir. Oysa bilinmektedir ki Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması" başlıklı 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilecek olup söz konusu sınırlamalar, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Buna karşın Yönetmeliğin "eğitim tamamlamayı sınava girişin ön şartı" olarak gören davaya konu hükümleri ile buna dayalı olarak 23.08.2022 tarihinde Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından ilan edilen Adalet Bakanlığı arabuluculuk sınav ilanı, Anayasal düzeyde güvence altına alınan çalışma ve sözleşme hürriyetini, eşitlik ilkesine aykırı olarak ölçüsüzce sınırlamıştır. Ücretli ve sınırlı kapasiteli olarak verilen, buna rağmen sınava girişin ön şartı olarak öngörülen Arabuluculuk eğitimine ilişkin Yönetmelik düzenlemelerinin ölçülü bir sınırlama ihtiva etmediği açık olup, söz konusu düzenlemeler Anayasa'nın sözüne ve özüne aykırılık oluşturmaktadır” ifadelerine yer verildi.

hukukihaber.net

İlişkili Haberler

Manşetler