Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından, Bolu'da yaşayan yabancılara yönelik su ve nikah ücretlerinde farklı tarife uygulanması nedeniyle Bolu Belediyesine 40 bin lira idari para cezası verilmesi kararlaştırıldı.
Bolu Belediye Meclisinin aldığı yabancılara su ve nikah ücretlerinde farklı tarife uygulanmasına yönelik kararın ardından TİHEK tarafından resen inceleme başlatıldı.
Kurum, Bolu Belediyesinin uygulamasının "maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkı, evlenme ve aile kurma hakkı ile temiz suya erişim hakkı kapsamında, ırk ve etnik köken temelinde ayrımcı muamele teşkil ettiği" gerekçesiyle 40 bin lira idari para cezası uygulanmasına hükmetti.
Kararda, Bolu Belediye Meclisinin, taraflardan ikisinin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaması durumunda nikah ücretinin 100 bin TL olarak uygulanmasını, yabancılar için meskenlerde kullanılan suyun metreküp fiyatının ABD doları olarak belirlenmesini kararlaştırdığı ve bu kararın 1 Ocak 2022'den itibaren uygulanmaya başlandığı anlatıldı.
-"Resen inceleme ayrımcı muameleye ilişkin"
Bolu İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurması sonrasında söz konusu Meclis kararının 3 Ocak 2022'de kaldırıldığı belirtilen kararda, "Bu noktada, Meclis kararına karşı idari yargıda açılan iptal davası Meclis kararının hukuka uygunluğu denetiminden ibaret olup, somut olay kapsamında yapılan resen inceleme ise 6701 sayılı Kanun çerçevesinde eşitlik ilkesi ile ayrımcılık yasağı kapsamında bir ayrımcı muamelenin yapılıp yapılmadığına ilişkindir." denildi.
Anayasa'nın 10. maddesinde ve 6701 sayılı Kanun'da eşitlik ilkesinden vatandaş, uyrukluk gibi ayrımlar olmaksızın herkesin yararlanacağının belirtildiği ifade edilen kararda, "Dolayısıyla eşitlik ilkesi ile ayrımcılık yasağının korumasından sadece Türk vatandaşları değil aynı zamanda hukuki statüsü farklı olan ülke içindeki yabancılar da yararlanabileceklerdir." değerlendirmesi yapıldı.
Kararda, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın konuya ilişkin açıklamalarının, kamu hizmeti sunan bir belediye başkanı olması ve ulaşabildiği kitlenin büyüklüğü gibi hususlar da göz önüne alındığında halk arasında da ırkçı nefreti körükleme ve derinleştirme, yabancı düşmanlığını artırma aynı zamanda eşitlik ilkesi bilincinin yerleşmesini zorlaştırma riski doğurabileceği, bu sebeple söz konusu ifadelerin nefret söylemi boyutunda olduğunun değerlendirildiği kaydedildi.
- "Irk ve etnik köken temelinde ayrımcılık içeriyor"
Belediyelerin sınırları içinde ikamet eden her bir bireye karşı eşit davranmakla yükümlü olduğuna dikkat çekilen kararda, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Belediye Meclisi kararının, evlenme ve aile kurma hakkı ile suya erişim hakkı kapsamında, Suriyeliler ve Iraklılar başta olmak üzere oturma iznine sahip olmayan veya yeterli bir oturma iznine sahip olmayan yabancılara yönelik nikah, su gibi hizmetlerde ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılık içerdiği görülmektedir. Bir kişinin ırkı, ulusal veya etnik kökeni nedeniyle, daha olumsuz ve haklılaştırılamayan bir muameleye maruz bırakılması ya da yalnızca ırkı veya ulusal ve etnik kökeni nedeniyle kamuya açık yerlere ve hizmetlere erişiminin engellenmesi, hem ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler hem de ulusal hukukumuz tarafından yasaklanmıştır. Söz konusu karar, ilde bulunan yabancılara yönelik aile kurma ve evlenme hakkı ile yeterli ve temiz suya erişim hakkı kapsamında haklılaştırılamayan, orantısız ve makul gerekçeye dayanmayan farklı bir muamele olduğundan 6701 sayılı Kanun'un 3. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır."