Önce bakanlar ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarla umutlanan sözleşmeli sanatçılar son açıklamalara isyan etti.
Kültür Sanat Sen tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
Sanat kurumlarına yıllardır yeni kadro verilmemesi ve mevcut boş kadrolar için sınav yapılmaması dolayısıyla sanat emekçileri zaten mezun, misafir, süreli sözleşmeli, figüran gibi pozisyonlarda çalışmaktaydılar.
11 ay 28 gün gibi yıldan eksik sözleşmeler ile güvencesiz ve bir hayli esnek mesailerle çalıştırılan sanat emekçileri 703 sayılı KHK sonrası güvenceli istihdam beklerken 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B, Ek-8 maddesi kapsamında eski sözleşmelerine yakın bir çalışma biçimine mecbur bırakıldılar.
Geçtiğimiz günlerde gerek Kültür ve Turizm Bakanı gerek Çalışma Bakanı ve gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan sözleşmeliye kadro müjdesi açıklamalarıyla diğer tüm güvencesiz çalışanlar gibi sanat emekçileri de büyük beklentiler içine girmişlerdi. Ancak 28 Kasım 2022 günü yapılan Kabine Toplantısı sonrası sözleşmeli sanatçıların kapsam dışı bırakıldığının açıklanması sanat kurumlarında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
“EMEK SÖMÜRÜSÜ DEVAM EDECEK”
Hazırlanan yasa taslağında sanat emekçilerinin kapsam dışı bırakılması sanat kurumlarında emek sömürüsünün, güvencesizliğin devam edeceği anlamına gelmektedir. Bu durum, gelecek kaygısı yaşayan sanat emekçilerinin sanatlarının icrasını gerektiği şekilde ortaya koymakta engel teşkil eden bir çalışma ortamı yaratabilecektir. Sahnelerde gösterişli kostümler, ışıklar ile seyirciye sunulan eserler ve tüm bu şaşanın altında aslında gerçek bir dram yaşanmaktadır ve bu kararla yaşanan dramın derinliği artarak devam edecektir. 1800'lü yılların çalışma koşullarına benzeyen zor koşulların ağırlığı altında ezilen sanat emekçileri üst yönetimlerin “performans” beklentileri ile zor koşullarda çalıştırılmaya devam edeceklerdir.
“SEVİNÇ YERİNİ DRAMA BIRAKTI”
“Kültür ve Turizm Bakanının sanat emekçilerine kadro verileceğini ilan etmesiyle yaşanan sevinç yerini güvencesizliğe mahkûm edilen sanat emekçilerinin dramına bırakmıştır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B, Ek-8. maddesi kapsamında bir yıl içinde 11 ay 28 gün süresince sözleşmeli pozisyonlarda çalıştırılan sanat emekçilerinin hazırlanan yasa kapsamına alınmasını, sanat kurumlarına ve sanat emekçilerine yapılan bu haksızlıklara bir an önce son verilmesini, nitelikli kamusal hizmet üretebilmek için daha iyi çalışma koşulları sağlanmasını ve güvenceli istihdam istiyoruz. Uzun yıllardır devlet eliyle gasp edilen ve şüphesiz ki diğer sözleşmeli personeller gibi bizim de hakkımız olan güvenceli istihdam biçiminin sanatçılar için de uygulanır hale getirilinceye kadar sürecin hukuki takipçisi olacağımızı ve eylemsel tavır sergilemekten geri durmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”