Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm illerde vatandaşlar, oturdukları binaların depreme dayanıklı olup olmadığının tespiti için inşaat mühendisleri odaları ile yetkili firmaları arıyor. Antalya Barosu Başkanı Hüseyin Geçilmez, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı il veya ilçe müdürlüklerine veya bakanlıkça yetki verilen firmalara başvuru ile yapılabilen depreme dayanıklılık testi ve hukuki süreciyle ilgili bilgi verdi.
'TEK BİR MALİK BİLE HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATABİLİR'
6306 sayılı kanun kapsamında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile inşaat mühendisleri odalarına başvuru yapılarak depreme dayanıklılık testi yapan firmalardan destek alınabileceğini belirten Geçilmez, "Bu firmaların düzenlediği bilimsel raporlarda risk tespiti yapılırsa çeşitli yollar var. Bunlardan öncelikli belirtilmesi gereken, eğer risk raporu çıktıysa; kat maliklerinden herhangi biri, diğerlerinden onay almadan hukuki süreci başlatabilir. Sulh hukuk mahkemesinden talepte bulunabilir. Mahkeme de proje ve bilimsel raporla bunu tespit edip, güçlendirme işlemine karar verebilir. Böyle bir durumda bütün kat maliklerinden arsa payı oranında bu giderlere katılması, ödemesi gerekiyor. Ödenmemesi halinde işlemi yaptıran, masrafları yaptıran kat malikleri diğerlerinden dava veya icra takibi yolu ile onlara düşen miktarı tahsil etme hakları var" dedi.
Diğer ihtimalin ise bilimsel raporda riskli görülmeyip de kat maliklerinin güçlendirme ihtiyacı duymaları hali olabileceğini kaydeden Geçilmez, "Bu güçlendirme ihtiyacını gidermek için kat maliklerinin 5'te 4 oranında çoğunlukla toplanması gerekiyor. Bu kat maliklerinin çoğunlukla aynı işlemi yaptırması mümkün" diye konuştu.
'BİNAYI YAPAN FİRMALARA TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR'
Test sonuçlarına göre binanın güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gibi sonuçlar ortaya çıktığı durumda, binayı yapan firmanın yükümlülüğüne ilişkin bilgi veren Geçilmez, şöyle dedi:
"Eğer binayı yapan ya da projeyi hazırlayan firmaların sorumluluğu üstlenme durumuna geliniyorsa; hem kira hukuku hem gayrimenkul hukuku hem de eser sözleşmesi ve borçlar kanunu kapsamında sorumlulukları var. Çünkü ülkemiz bir deprem ülkesi ve bu ülkede bir yapı standardı olması gerekiyor. Bu yapı standardına uymayan tüm firmalar, müteahhitler ve proje sahiplerinin maddi tazminat sorumluluğu mevcut. Eğer projeye veya standarda aykırı bir yapılaşma varsa; o yapının sahipleri, firmalara tazminat davası açabilir ya da tüketici mahkemelerinde dava açıp, zararlarını tazmin edebilir. Bunun yanı sıra yaptıkları güçlendirme ve onarımlara harcadıkları bedelleri talep edebilirler."
'TEK BİR MALİK BİLE HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATABİLİR'
6306 sayılı kanun kapsamında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile inşaat mühendisleri odalarına başvuru yapılarak depreme dayanıklılık testi yapan firmalardan destek alınabileceğini belirten Geçilmez, "Bu firmaların düzenlediği bilimsel raporlarda risk tespiti yapılırsa çeşitli yollar var. Bunlardan öncelikli belirtilmesi gereken, eğer risk raporu çıktıysa; kat maliklerinden herhangi biri, diğerlerinden onay almadan hukuki süreci başlatabilir. Sulh hukuk mahkemesinden talepte bulunabilir. Mahkeme de proje ve bilimsel raporla bunu tespit edip, güçlendirme işlemine karar verebilir. Böyle bir durumda bütün kat maliklerinden arsa payı oranında bu giderlere katılması, ödemesi gerekiyor. Ödenmemesi halinde işlemi yaptıran, masrafları yaptıran kat malikleri diğerlerinden dava veya icra takibi yolu ile onlara düşen miktarı tahsil etme hakları var" dedi.
Diğer ihtimalin ise bilimsel raporda riskli görülmeyip de kat maliklerinin güçlendirme ihtiyacı duymaları hali olabileceğini kaydeden Geçilmez, "Bu güçlendirme ihtiyacını gidermek için kat maliklerinin 5'te 4 oranında çoğunlukla toplanması gerekiyor. Bu kat maliklerinin çoğunlukla aynı işlemi yaptırması mümkün" diye konuştu.
'BİNAYI YAPAN FİRMALARA TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR'
Test sonuçlarına göre binanın güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gibi sonuçlar ortaya çıktığı durumda, binayı yapan firmanın yükümlülüğüne ilişkin bilgi veren Geçilmez, şöyle dedi:
"Eğer binayı yapan ya da projeyi hazırlayan firmaların sorumluluğu üstlenme durumuna geliniyorsa; hem kira hukuku hem gayrimenkul hukuku hem de eser sözleşmesi ve borçlar kanunu kapsamında sorumlulukları var. Çünkü ülkemiz bir deprem ülkesi ve bu ülkede bir yapı standardı olması gerekiyor. Bu yapı standardına uymayan tüm firmalar, müteahhitler ve proje sahiplerinin maddi tazminat sorumluluğu mevcut. Eğer projeye veya standarda aykırı bir yapılaşma varsa; o yapının sahipleri, firmalara tazminat davası açabilir ya da tüketici mahkemelerinde dava açıp, zararlarını tazmin edebilir. Bunun yanı sıra yaptıkları güçlendirme ve onarımlara harcadıkları bedelleri talep edebilirler."
Kaynak : DHA