Prof. Dr. Bektaş: Sıra Manisa, İzmir, Muğla ve Afyon'da
Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, Balıkesir-Sındırgı’da meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin, “tümör gibi büyüyen” bir deprem kümesinin parçası olduğunu belirterek, sismik tehlikenin Manisa, İzmir, Muğla, Afyon ve çevre illere doğru yayılacağı uyarısında bulundu.

Balıkesir-Sındırgı'da yaşanan 6.1'lik depremin ardından, önde gelen jeoloji uzmanlarından Prof. Dr. Osman Bektaş'tan Ege Bölgesi için endişe verici bir analiz geldi. Bektaş, bölgedeki deprem aktivitesini "tümör gibi büyüyen" bir yapıya benzeterek, Sındırgı depreminin son halka olmayacağını ve sismik tehlikenin yeni illere doğru genişleyeceği uyarısında bulundu.
UŞAK BLOĞU NEDİR? 56 YILDA 6 BÜYÜK DEPREM
Prof. Dr. Bektaş, analizinin merkezine "Uşak Bloğu" adını verdiği jeolojik yapıyı koydu. Kuzeyde Simav Fayı, güneyde ise Gediz Fayı ile sınırlanan bu bloğun, 1969 ile 2025 yılları arasında 6 ila 7 büyüklüğünde tam 6 büyük deprem ürettiğini belirtti. Bektaş, bu depremlerin, bloğu oluşturan fayların birbirine "stres transfer etmesiyle" yani birbirini tetiklemesiyle meydana geldiğini vurguladı.
"SON ÜRÜN OLMAYACAK": İŞTE YENİ RİSK BÖLGELERİ
Sındırgı'da yaşanan 6.1'lik depremin, bu büyüyen "deprem kümesinin" son ürünü olmayacağının altını çizen Prof. Dr. Bektaş, tehlikenin yayılacağı yeni bölgeleri net bir şekilde sıraladı:
"Deprem kümesi batıda Manisa-İzmir; Güneyde Aydın-Muğla; doğuda Isparta, Afyon yörelerine doğru genişleyecek."
Bu uyarı, sismik aktivitenin sadece mevcut fay hatları üzerinde değil, komşu bölgeleri de etkileyerek etki alanını genişleteceği anlamına geliyor.
NEDEN BÜYÜYOR? "SÜREKLİ EGE DEFORMASYONU"
Prof. Dr. Bektaş, bu tehlikeli büyümenin nedenini ise Ege Bölgesi'nin genel yapısına bağladı. "Neden?" sorusunu kendisi sorup cevaplayan Bektaş, şu bilimsel açıklamayı yaptı:
"UŞAK BLOĞUNUN deformasyonu ve çevre bloklara olan etkisi sürekli olan Ege deformasyonun bir ürünüdür."
Yani, Ege'nin altındaki levha hareketleri durmadığı için Uşak Bloğu'ndaki hareketlilik de devam edecek ve bu durum, bir tümörün komşu dokulara yayılması gibi, çevresindeki fayları da harekete geçirme potansiyeli taşıyor. Bektaş'ın bu analizi, Ege Bölgesi'nde önümüzdeki dönemde sismik hareketliliğin yakından takip edilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Cansu DEREBEYOĞLU / KARAR