Kamu Denetçiliği Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığını mahkeme kararlarını uymaya davet etti. MEB'de yaşanan olayda, bir personel, idare mahkemesinden lehine karar almasına rağmen, Bakanlık, "Danıştay'tan karar çıkana kadar beklenmesi gerektiği" yönünde tavsiye veren Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü görüşünü dikkate larak mahkeme kararına uymamıştır. KDK, MEB'i mahkeme kararlarını uymaya davet etmiştir. Dava açılan konu 2021 yılındaki unvan değişikliği sınavıdır.
İşte Kamu Denetçiliği Kurumunun kararı:
T.C.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)
SAYI: 2022/11189-S.22.17194
BAŞVURU NO : 2022/7586
KARAR TARİHİ : 05/09/2022
TAVSİYE KARARI
BAŞVURAN
BAŞVURUYA KONU İDARE : MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
BAŞVURUNUN KONUSU : Mahkeme kararının uygulanması talebi hk
BAŞVURU TARİHİ : 26/05/2022
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1. Başvuran, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Şehit Kara Pilot Üsteğmen Tahsin Barutçu Mesleki ve Teknik Lisesi öğretmen olarak görev yapmakta olduğunu, 2-4 Mart 2021 tarihleri arasında uygulanan Millî Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Yazılı Sınavının, yürürlükteki mevzuat ile ilan edilen sınav ve Kılavuz kurallarına aykırı uygulandığını, 22/03/2021 tarihinde ilan edilen sınav sonuçlarında sınavdan 54 puan alarak başarısız sayıldığını, 26/03/2021 tarihinde itirazda bulunduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 08.04.2021 tarihli ve sayılı işlemi ile 02-04 Mart 2021 tarihlerinde uygulanan Millî Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Sınavının yürütmesinin durdurulması ve akabinde iptali için Ankara 16. İdare Mahkemesi'nde dava açtığını, söz konusu Mahkemenin 31/01/2022 tarihli ve sayılı kararıyla sınavının iptal edildiğini ancak hakkında verilen mahkeme kararının halen uygulanmadığını belirterek ilgili mahkeme kararının uygulanmasını talep etmektedir.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2. Başvuruya konu iddialar hakkındaki bilgi ve belge talep yazımıza istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen 21/6/2022 tarih ve sayılı cevabi yazıda özetle; başvuran tarafından açılan davada Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve sayılı kararının uygulanması için işlem başlatıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 25.03.2022 tarihli ve sayılı Bakanlık Oluru ile "Konu hakkında Danıştay İkinci Dairesinde açılan E:2021/17800 sayılı derdest davanın sonucunun idare mahkemelerince verilen kararlara istinaden tesis edilecek işlemleri etkileyebileceğinden bahisle, idare mahkemelerince verilen kararların uygulanmasının Danıştay İkinci Dairesinin vereceği karara kadar beklenmesinin uygun olacağı belirtilmiş, bu çerçevede Danıştay İkinci Dairesince konu hakkında verilecek karara kadar mevcut durumun korunması, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, bu unvanlara yönelik yeni bir yazılı sınav ve sonrasında sözlü sınav yapılması ihtimali göz önünde bulundurularak buna yönelik hazırlık yapılması" şeklinde karar verildiği açıklamalarına yer verilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
3. 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın,
3.1. “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”,
3.2. “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36 ncı maddesinde; “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”,
3.3. “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasında; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”,
3.4. “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138 inci maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”,
4. 14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun "Kurumun Görevi" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
5.1. 28 inci maddesinde: "(1)Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz (30) günü geçemez.",
5.2. “İstinaf” başlıklı 45 inci maddesinde, “1. İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
2. İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.
3. Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
4. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.”
hükümleri düzenlenmiş bulunmaktadır.
IV. KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN'IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ
6. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvuranın talebinin kabulü ve tavsiyede bulunulması yönünde öneri, Kamu Başdenetçisi'ne sunulmuştur.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
7. Başvuran, Ankara 16. İdare Mahkemenin 31/01/2022 tarihli ve sayılı kararıyla
unvan değişikliği sınavının iptal edildiğini ancak hakkında verilen mahkeme kararının halen uygulanmadığını belirterek ilgili mahkeme kararının uygulanmasını talep etmektedir.
8. Hukuk devleti; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir (Anayasa Mahkemesi
Resmi Gazete Tarihi: 02/05/2013). Kanun koyucu, Anayasa'nın 138 inci ve İdari Yargılama Usulü Kanunun 28 inci maddesi ile yargı kararlarının her ne gerekçe ile olursa olsun uygulanmamasından idareyi sorumlu tutmuş ve idarenin yargı kararlarını uygulaması hususunda idareye anayasal ve kanuni bir zorunluluk yüklenmiş olup, idarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğun da devam edeceği vurgulanmıştır (Bkz: 2017/5018 başvuru numaralı ve 24/10/2017 tarihli Tavsiye Kararı).
9. Anayasa Mahkemesinin 14/01/2010 tarihli ve sayılı kararında; “Anayasa'nın 36.
maddesinde ifade edilen hak arama özgürlüğü, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biri olmakla birlikte aynı zamanda toplumsal barışı güçlendiren, bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraşının da aracıdır. Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, sadece yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı elde etmeyi de kapsayan bir haktır.” ifadeleri kullanılmıştır.
10. Anayasa'nın 138 inci maddesi ile yargı kararlarının ne olursa olsun uygulanmamasından idarenin sorumlu tutulduğu görülmektedir. Öte yandan idarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğunun da devam edeceği bir gerçektir. Dolayısıyla, İdarenin mahkeme kararlarını uygulaması Anayasal ve kanuni bir zorunluluktur. İdarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğu da devam edecektir. Yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararından; Anayasanın 36 ncı maddesinde yer alan ‘hak arama hürriyeti'nin yalnızca yargı mercileri karşısında davalı veya davacı olma sıfatını değil aynı zamanda mahkeme nezdinde verilmiş olan kararın idari mercilerce gereğinin yerine getirilmesini de kapsadığı anlaşılmakta olup, ayrıca mahkeme kararlarının icaplarına uygun olarak uygulanması yargılama sürecinin devamı niteliğinde görülerek yargılama sürecini tamamlayan ve yargılamanın bir anlam ve sonuç doğurmasını sağlayan unsur olarak nitelendirildiği görülmektedir.
11. Başvuru konusu olayda,
11. 1. Başvuranın 2-4 Mart 2021 tarihleri arasında uygulanan Millî Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği Yazılı Sınavında başarısız sayılmasına ilişkin itirazının reddedilmesi işlemi ile sınavda ilan edilen konu başlıklarına ve ağırlık yüzdelerine uyulmadığı, sınavın soru ve cevaplarının yayımlanmadığını ileri sürerek söz konusu sınavın iptaline karar verilmesi amacıyla yargı yoluna başvurduğu,
11.2. Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarihli ve sayılı Kararı ile “davacının 02.03.2021 tarihinde gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (Avukatlık branşı) Yazılı sınavında başarısız sayılmasına yaptığı itirazın reddine yönelik işlemde ve Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği (Avukatlık branşı) Yazılı sınavında hukuka uyarlık görülmediğinden ..dava konusu işlemin iptaline” karar verildiği,
11.3. Söz konusu Mahkeme kararının 18/02/2022 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği,
11.4. Söz konusu iptal kararına karşı ilgili idare tarafından 07/03/2022 tarihli yazı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi Başkanlığının / esasına kayden yürütmeyi durdurma talepli istinaf başvurusunda bulunulduğu,
11.5. Başvuranın 12/03/2022 tarihli dilekçe ile Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarihli ve sayılı iptal kararı doğrultusunda, unvan değişikliği sınavının tekrarlanarak tarafına yeniden sınav hakkı tanınmasını talep ettiği, 29/4/2022 tarihli yazı ile devam eden davaların takip edilmekte olduğu gerekçesiyle talebinin reddedildiği,
11.6. 25/3/2022 tarihli Bakanlık Makamının Oluru ile “Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görüşünde konu hakkında Danıştay İkinci Dairesinde açılan / Esas sayılı derdest davanın sonucunun idare mahkemelerince verilen kararlara istinaden tesis edilecek işlemleri etkileyebileceğinden bahisle, idare mahkemelerince verilen kararların uygulanmasının Danıştay İkinci Dairesinin vereceği karara kadar bekletilmesinin uygun olacağı belirtilmiş, bu çerçevede; Danıştay İkinci Dairesince konu hakkında verilecek karara kadar mevcut durumun korunması, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, bu unvanlara yönelik yeni bir yazılı sınav ve sonrasında sözlü sınav yapılması ihtimali göz önünde bulundurularak buna yönelik hazırlık yapılması” hususunun talimatlandırıldığı
anlaşılmakta; ilgili idarenin söz konusu mahkeme kararını uygulamadığı görülmekte olup, bu itibarla başvuranın adil yargılanma hakkının ve dolayısıyla mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği değerlendirildiğinden, ilgili idarenin mahkeme kararını yerine getirmemesi yönünde tezahür eden işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
12. Yukarıda anlatılan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, mevzuat, yargı kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte göz önünde bulundurularak; Ankara 16. İdare Mahkemesinin 31/01/2022 tarihli ve sayılı Kararı neticesinde başvuranın yeniden sınava alınması gerektiği, Anayasa'nın 138 inci maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28 inci maddelerinde yargı kararlarına uyma zorunluluğunun açıkça belirtildiği, söz konusu düzenlemeler gereğince idarenin idari yargı organlarınca verilen kararların icaplarına göre, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, idarenin söz konusu mahkeme kararını makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı, bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı değerlendirildiğinden söz konusu mahkeme kararı gereğince başvuranın ivedilikle yeniden unvan değişikliği sınavına alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
13. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamında, idarenin yargı kararlarının gereği gibi yerine getirilmesine aykırı olarak işlemler tesis ettiği ve başvuru sahibine verdiği cevapta idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğini göstermediği bu nedenle de “kanunlara uygunluk” ve “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkelerine uymadığı tespit edildiğinden, idareden bundan böyle bu ilkelere uyması beklenmektedir.
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
14. 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Açıklanan nedenlerle BAŞVURUNUN KABULÜNE,
Ankara 16. İdare Mahkemenin 31/01/2022 tarihli ve
sayılı Kararı gereğince
başvuranın unvan değişikliği sınavına ivedilikle yeniden alınması yönünde MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kanun'un 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINCA bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde başvurana ve Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Bu kararın BAŞVURANA ve MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA tebliğine
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.
Şeref MALKOÇ
Kamu Başdenetçisi