Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Aile yapısına ve değerlerine özen ve hassasiyet göstererek aileyi korumayı anayasal bir sorumluluk olarak nitelendiren Göktaş, bu sorumlulukla "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı"nı hazırladıklarını belirtti.
Söz konusu belge kapsamında küresel riskler ve demografik dönüşüm, sosyal refah, aile odaklı sosyal hizmetler, dijitalleşme, çevre ve afetler olmak üzere 5 ana tema çerçevesinde stratejik hedefler belirlediklerini bildiren Göktaş, dünyanın her yerinde demografik dinamiklerin değiştiğine dikkati çekti.
Dünya genelinde olduğu gibi yaşlı nüfus, yalnız yaşayan bireyler, boşanmalar, tek ebeveynli aileler giderek artarken genç nüfusun hızla azaldığını dile getiren Göktaş, "2023'te 1,51 olan doğurganlık hızımız nüfusun kendini yenileme oranının çok altında seyrediyor. Bu bağlamda, sağlıklı aileleri korumak ve çalışmalarımızı bütüncül bir anlayışla yürütmek için Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığını kurduk. Dinamik nüfus yapımızı korumak ve en uygun politikaları geliştirmek için bir saha araştırması başlattık. İlk defa oluşturulacak 'Nüfus Politikaları Kurulu'na ilişkin çalışmalarımızın son aşamasına geldik. Kurul ile nüfusa ilişkin hukuki düzenlemeleri, kurumsal yapıları, politikaları ve hizmetleri bütüncül bir yaklaşımla ele alacağız." ifadesini kullandı.
Sosyal hizmet alanında iki yeni çalışmayı hayata geçireceklerini açıklayan Göktaş, "81 ilimiz ve 922 ilçemizde, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, bağımlılık gibi tehditleri bütüncül bir yaklaşımla ele alacağımız sosyal risk haritaları oluşturuyoruz. Bu çalışmayla, koruyucu ve önleyici mekanizmaları güçlendirmeyi ve olası risklerin geri dönülemez sonuçlar doğurmadan önüne geçmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu.
Her bir şehre, ilçeye, mahalleye hatta aileye özgü hizmetler belirleme kapasitelerini de geliştireceklerini vurgulayan Göktaş, şunları söyledi:
"Başlattığımız bir diğer yeni ve kapsamlı çalışma ise Aile Rehberi Sistemi'dir. Bu sistem ile vatandaşlarımıza daha etkin ve erişilebilir sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, 8'ini bu yıl hizmete açtığımız, 418 Sosyal Hizmet Merkezimiz (SHM) ve yine bu yıl 309 ilçede oluşturduğumuz SHM irtibat noktalarımızla, vatandaşlarımıza ihtiyaçları doğrultusunda destek oluyoruz. 2013 yılından bu yana ülkemiz genelinde 235 afet ve acil durumda 5,6 milyon vatandaşımıza psikososyal destek hizmeti sunduk. Bugüne kadar 5 bin 681 ASDEP (Aile Sosyal Destek Programı) görevlimizle son bir yılda 1,4 milyon hane olmak üzere toplam 8,3 milyon haneye ulaştık. ASDEP ile, ailelerin ihtiyaçlarını yerinde tespit ederek sosyal hizmetlerimizi ulaştırmaya devam edeceğiz."
Bağımlılığı bireylerin, ailelerin, toplumların ve ülkelerin geleceğini etkileyen bir tehdit olarak nitelendiren Göktaş, Yeşilay ile madde, alkol, tütün, kumar, dijital ve teknoloji bağımlılığı hususlarında düzenledikleri önleyici rehberlik, eğitim ve farkındalık programlarıyla bugüne kadar 1,5 milyondan fazla kişiye ulaştıklarını aktardı.
Yeni hizmet modeli Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı ile yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarına sosyal uyum boyutunda katkı sunacaklarını belirten Göktaş, "Dijital bağımlılık son yıllarda ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Konunun uzmanları, ebeveynler ve çocukların katılımıyla, Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı'nı düzenledik. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızda belirlediğimiz hedefler çerçevesinde, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği tehlikelere karşı tedbirler geliştiriyoruz. Hedefimiz, dijital dünyanın aileler ve özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve kalıcı çözümler geliştirmektir." bilgisini paylaştı.
- "Aile Enstitüsü'nün çalışmalarında son aşamaya gelindi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla hayata geçirilen, deprem bölgesi ile doğurganlık oranları en düşük olan Zonguldak, Karabük ve Bartın ile Osmaniye'de uygulamaya başlanan Aile ve Gençlik Fonu'na gençlerin yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Göktaş, "Proje kapsamında 6 bin 17 çifte evlilik öncesi eğitim ve aile danışmanlığı hizmeti sunduk. Ayrıca 5 bin genç çiftin kredi ödemelerini gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde, projemizin uygulama alanını genişleterek daha fazla çiftimizin bu imkandan faydalanmasını sağlayacağız." dedi.
Aile ve nüfus politikalarına yön vermesi amacıyla kuracakları Aile Enstitüsü'nün çalışmalarında da son aşamaya geldiklerini bildiren Göktaş, "Evlilik öncesi eğitim ve aile eğitim programlarımızla 6,6 milyon kişiye eğitim verdik." açıklamasında bulundu.
"İlk Öğretmenim Ailem Projesi" ile ailelere yönelik, ebeveynlik becerilerini geliştirme ve çocukların sağlıklı gelişimini destekleme amacıyla rehberlik hizmetleri başlatacaklarını aktaran Göktaş, Milli Eğitim Bakanlığıyla yürüttükleri "BİZ Projesi" ile okula yeni başlayan çocuklara ve ailelerine eğitim sürecine uyum desteği verdiklerini anlattı.
Bakanlık olarak, çocuğun üstün yararı ilkesini temel alarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu inançla çocuklarımızı donanımlı, özgüveni yüksek ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak yetiştirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmetimiz ile 169 bin 584 çocuğumuzu ailelerinin yanında destekliyoruz. Bu kapsamda çoğunlukla annelere olmak üzere aylık ortalama 1 milyar lira tutarında ödeme yapıyoruz. Bu aileleri en az 3 ayda bir evlerinde ziyaret ederek danışmanlık hizmeti veriyoruz. Okul Destek Projesi ile SED'den faydalanan 41 bin 30 çocuğumuza sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda kendilerini geliştirme imkanı sunuyoruz. Bu yıl 'bir çocuğa verilecek en değerli hediye ailedir' diyerek koruyucu aile çalışmalarımıza hız verdik. Yeni modellerimiz olan geçici ve profesyonel koruyucu aile hazırlıkları kapsamında yıl içerisinde 47 farklı eğitim ve toplantı gerçekleştirdik. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde başlatılan Gönül Elçileri Projesi'yle 10 bin 316 çocuğumuz koruyucu aile hizmetinden yararlanıyor. Bugüne kadar 20 bin 69 çocuğumuzu ise evlat edinme hizmetinden faydalandırdık."
- Koruma altındaki çocukların akademik başarısı
Bakan Göktaş, kurum bakımında gerçekleştirilen köklü bir dönüşümle, koğuş tipi bakım modelinden, ev tipi bakım modeline geçerek çocukların aile şefkatiyle büyümelerini sağladıklarını belirterek, "Şu anda 80 çocuk evleri koordinasyon merkezine bağlı 1185 çocuk evinde 5 bin 538, 119 çocuk evleri sitesinde 7 bin 173 ve 62 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesinde 1698 çocuk olmak üzere toplam 14 bin 409 çocuğa hizmet sunuyoruz." diye konuştu.
Bu yıl Ordu, Hatay, Mersin olmak üzere 3 çocuk evleri sitesi ve Kayseri'de 1 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesini faaliyete geçirdiklerini kaydeden Göktaş, yıl içinde yaklaşık 6 bin çocuğu sporla buluşturduklarını, 2 bin 134 çocuğun spor hayatına lisanslı devam ettiğini, 46 milli sporcularının bulunduğunu aktardı.
Bu yıl koruma altındaki 421 çocuğun üniversite sınavında başarı sağladığını dile getiren Göktaş, "Üniversitelere yerleştirme oranımızı geçen yıla göre yüzde 32 artırdık. Ayrıca yıl içinde devlet korumasında yetişen 1329 gencimizin atamasını gerçekleştirerek, bugüne kadar 63 bin 536 gencimizin kamuda istihdam edilmesini sağladık. İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitimleri ile koruma altında olan ve SED hizmetiyle desteklediğimiz 8 bin 423 çocuğumuzu mesleki rehberlik ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirdik. Gençlerimizin özel sektörde istihdamını teşvik etmek amacıyla, işe girişten itibaren 5 yıl boyunca SGK primlerini devlet olarak biz karşılıyoruz." ifadesini kullandı.
Çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmetlere erişimi arttırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak için Çocuk Yaşam Merkezlerinin pilot uygulamasını Bursa'da başlattıklarını anlatan Göktaş, "2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 2 bin 97 çocuğu bu merkezlerimizde etkinlik ve faaliyetlerden faydalandırdık. Deprem bölgesindeki Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya olmak üzere 4 ilimizde Çocuk Yaşam Merkezi oluşturmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz." sözlerini sarf etti.
Kadınların ev ve iş hayatı arasında tercih yapmak zorunda kalmamaları için UNICEF ile işbirliğinde erken çocukluk döneminde bakım hizmeti veren kişilere yönelik Ev Temelli Bakım Hizmet Modelini hayata geçireceklerini söyleyen Göktaş, şunları kaydetti:
"Ayrıca 0-3 yaş dönemi çocuklar için mahalle tipi kreş modelimiz ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Çocuklar Güvende Programı kapsamında 393 ekibimizle risk altındaki çocuklar ve ailelere koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunuyoruz. Ekiplerimiz bu programla 25 bin 990 okul ziyareti ve 138 bin 462 görüşme gerçekleştirerek 55 bin 67 sosyal hizmet müdahalesinde bulundular. Çocuklarımızı yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için oluşturduğumuz Sosyal Medya Çalışma Grubumuz ile olumsuz içerikleri takip ederek koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca ailelerin çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayınları ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformunu oluşturduk. Çocuklarımızı korumak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına gereken her türlü adımı atmakta kararlıyız."