Türkiye, tarihinin en derin ekonomik krizini yaşarken, belirli bir azınlık dışında toplumun neredeyse tüm kesim ve meslek gruplarında ekonomik krizin etkileri de derinden hissediliyor. Birçok meslek grubu, artan enflasyon karşısında geçinmeye çalışırken, askeri personelin yaşadığı sorunlar da gündeme gelmeye başladı.
LOJMAN SAYISI YETERSİZ
Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin yaşadığı sorunların başında da yetersiz lojman nedeniyle yaşadığı barınma sorunu geliyor. Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı 46 bin 392 daireden oluşan lojman bulunuyor. Aktif askeri personel sayısı ise 520 bin. Bu rakamların da ortaya koyduğu yetersiz lojman sorunu tasarruf tedbirleri gereği lojman inşalarının durdurulması ile daha da katlandı. Bu durumdan en çok etkilenenler ise özellikle düşük rütbeli askerler oluyor. Ücretleri de rütbeleri paralel olan askeri personel, lojman bulamayınca yüksek kiralar ödemek zorunda kalıyor.
MADDİ KAYIPLAR ÇOK
Büyük çoğunluğunun askeri harekât faaliyetleri nedeniyle sık sık yer değiştiren askeri personel, lojman bulamadığı zaman her gittiği ilde ev kiralamak zorunda kalıyor. Bu durum da hem maddi hem zaman açısından büyük kayıplara neden oluyor.
ASKERİ APARTLAR
Lojman, misafirhane bulamayan yüksek kiralar karşısında da eli kolu bağlı kalan askeri personelin bir bölümü apartlarda yaşamak durumunda kalıyor. Gazetemize konuşan bir askeri personel, görev değişikliği nedeniyle taşındığı şehirde kiraların yüksek olması nedeniyle lojman sırası beklediğini ancak çok sayıda personelin de sırada olduğunu kaydetti. Askeri personel, bu süre içerisinde de apartta kaldığını söyledi.
LOJMANI BULAN DA, DERTLİ BULAMAYAN DA
Lojman sıkıntısı yaşayan askeri personellerin yanında artık lojmanda kalanların da sıkıntısı başlayacak. Kamuda tasarruf paketi adı altında lojman fiyatlarının rayiç bedeli üzerinden hesaplanacağı açıklandı. Eğer rayiç bedel uygulanırsa lojmanların bulunduğu muhitteki ev kiraları ile lojman fiyatları aynı olacağı için askeri personellerin maaşlarının büyük bir kısmı lojmana gitmiş olacak ve lojmanın bir anlamı da kalmayacak.
Ahmet SESLİ / Milli Gazete