Küresel Organize Suç Endeksi'nde ilk 10'dayız
Suç örgütlerine yönelik art arda yapılan operasyonlara rağmen Türkiye, Küresel Organize Suç Endeksi'nde 193 ülke arasında 10. sırada yer aldı. Suç aktörlerinin siyasi ve ekonomi çevrelerinden güç alarak dokunulmazlık zırhı kazandığına dikkat çekilen raporda yargı ile yürütme arasındaki anlaşmazlığın kurumsal mücadeleyi zayıflattığı vurgulandı.

Cenevre merkezli Global Initiative Against Transnational Organized Crime 2025 raporuna göre Türkiye, organize suç endeksinde Asya’da 3'ncü olurken Avrupa’yı geride bıraktı. Siyasal ve ekonomik yapıların çevresinde kümelenen çetelerle devletin yoğun mücadelesine rağmen suçun “kontrol altına alınamadığı” belirtildi. Yargı ile yürütme arasındaki anlaşmazlığın kurumsal mücadeleyi zayıflattığı vurgulandı. Raporda ayrıca siyasi baskılar, keyfi tutuklamalar ve çelişkili yargı kararlarıyla adalet sistemine olan güvenin sarsıldığı ifade edildi.
DOKUNULMAZLIK ZIRHLI ORGANİZE ÖRGÜTLER
Raporda yüksek enflasyon, döviz krizleri ve işsizlik suç ekonomilerini büyüten başlıca nedenler olarak gösterildi. Uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığının yanı sıra eğlence sektörü, özel güvenlik şirketleri üzerinden suç işlendiği, terör örgütleriyle iş birliği yapılarak gelir elde edildiği ayrıca vergi kaçakçılığı, yolsuzluk ve kamu kaynaklarının zimmete geçirilmesi gibi suçların öne çıktığı belirtildi. Suç aktörlerinin siyasi bağlantılar sayesinde dokunulmazlık zırhı kazandığı ifade edilirken cezasızlık kültürünün hesap verilebilirliği zayıflattıığı kaydedildi.
KÜRESEL ORGANİZE SUÇ ENDEKSİ 2025 RAPORU
1. Myanmar 8.08
2. Kolombiya 7.82
3. Meksika 7.68
4. Ekvador 7.48
5. Paraguay 7.48
6.Kongo 7.47
7. Güney Afrika 7.43
8. Nijerya 7.32
9. Lübnan 7.30
10. Türkiye 7.20
2025 raporunda 10. sırada yer alan Türkiye, 2023'te 7,03 puanla 15’inci, 2021’de ise 6,89 puanla 12’nci sırada yer almıştı.
SUÇLA MÜCADELEDE SINIFTA KALDIĞIMIZI GÖSTEREN RAPOR: DÜNYA SUÇ ENDEKSİNDE TÜRKİYE İLK 10 SIRADA
Cenevre merkezli Ulusötesi Organize Suça Karşı Küresel Girişim’in iki yılda bir hazırladığı Küresel Organize Suç Endeksi 2025 Raporu’nda Türkiye en kötüler arasında 10’uncu oldu. Rapora göre suç yoğunluğu 2023’e göre artış göstererek Türkiye’yi 5 basamak yukarı taşıdı. Organize suç aktörlerinin yalnızca yeraltında değil, siyasal ve ekonomik yapıların çevresinde konumlandığı ifade edildi. Suçun ‘kontrol altına alınamadığı’ ve yargı ile yürütme arasındaki dengesizliğin kurumsal mücadeleyi zayıflattığı vurgulandı.
Cenevre merkezli Ulusötesi Organize Suça Karşı Küresel Girişim (Global Initiative Against Transnational Organized Crime) tarafından yayınlanan Küresel Organize Suç Endeksi 2025 raporuna göre Türkiye, suç yoğunluğunun en yüksek olduğu 10’uncu ülke oldu. 193 ülkenin yer aldığı raporda, Türkiye’de suç ekonomileri büyürken, suç aktörlerinin yalnızca yeraltında değil, siyasal ve ekonomik yapıların çevresinde konumlandığı belirtildi. Raporda, Türkiye’nin suçluluk puanının 7,20’ye yükseldiği, buna yükselişin suça direnç (resilience) puanının 3,96’da kaldığı ifade edildi. Türkiye, Organize Suç Endeksi’nde Asya’da 3’üncü, Batı Asya’da ise 2’nci sırada yer aldı. Devletin suçlarla mücadele kapasitesinin artmasına rağmen, suçun ‘kontrol altına alınamadığı’ ve yargı ile yürütme arasındaki dengesizliğin kurumsal mücadeleyi zayıflattığı vurgulandı.
TÜRKİYE AVRUPA’NIN EN KÖTÜSÜ
Raporda en kötü durumdaki ilk 15 ülke puanlarıyla birlikte şöyle: 1. Myanmar (8.08), 2. Kolombiya (7.82), 3. Meksika (7.68), 4. Ekvador (7.48), 5. Paraguay (7.48), 6. Kongo Demokratik Cumhuriyeti (7.47), 7. Güney Afrika (7.43), 8. Nijerya (7.32), 9. Lübnan (7.30), 10. Türkiye (7.20), 11. Kenya (7.18), 12. Irak (7.17), 13. Honduras (7.10), 14. Brezilya (7.07), 15.Libya (7.05). Türkiye, organize suç sıralamasında bütün Avrupa’yı geride bırakırken, Asya ülkeleri arasında 3’üncü oldu. En iyi durumdaki ülkeler küçük ada/devletler ve mikro-devletler oldu; Tuvalu (1,53), Nauru (1,72) ve Liechtenstein (2,10) en düşük risk puanları verildi. Öte yandan iki yılda bir hazırlanan raporda Türkiye, 2023’te 7.03 puanla 15’inci sıradaydı. 2021’de ise 6.89 puanla 12’nci sırada yer almıştı.
ADALETE OLAN GÜVEN SARSILDI
Türkiye’nin yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü konularında zayıf performans gösterdiği belirtilen raporda; siyasi baskılar, keyfi tutuklamalar ve çelişkili yargı kararları nedeniyle adalet sistemine olan güvenin sarsıldığı ifade edildi. Cezaevi kapasitesinin aşırı dolduğu, insanlık dışı koşulların sürdüğü ve yolsuzlukla mücadelede ilerleme kaydedilemediği vurgulandı. Her ne kadar güvenlik güçleri binlerce şüpheliyi yakalasa da uzmanlık eksikliği ve siyasi etkiler nedeniyle birçok dosyanın etkin biçimde soruşturulamadığı kaydedildi. “Sivil toplum kuruluşları ve belediye birimleri, hükümetin yerel yönetimler üzerindeki kontrolünün arttığını ve kurumsal denetim ve denge mekanizmalarının zayıfladığını bildirmiştir” denildi.
DEVLET BAĞLANTILI SUÇ AKTÖRLERİ
Raporda, Türkiye’deki suç ağlarının merkezi yapılarından uzaklaşarak yarı bağımsız hücrelere dönüştüğü belirtildi. Bu grupların uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığının yanı sıra eğlence sektörü ve özel güvenlik şirketleri üzerinden haraç topladığı kaydedildi. Bazı grupların, PKK ve benzeri örgütlerle iş birliği yaparak gelir elde ettiği ve siyasi bağlantılar sayesinde dokunulmazlık kazandığı ifade edildi. Devlet bağlantılı geçmiş suç aktörlerinin varlığı, hesap verilebilirliği zayıflattı ve cezasızlık kültürünü güçlendirdi. Raporda, ülke içinde metamfetamin ve captagon üretiminin yaygınlaştığı, Latin Amerika kartelleriyle bağlantılı Türk grupların kokain ticaretindeki rolünün arttığı ileri sürüldü.
SUÇ EKONOMİSİ BÜYÜDÜ
Raporda yüksek enflasyon, döviz krizleri ve işsizlik, suç ekonomilerini büyüten başlıca nedenler olarak gösterildi. Tütün, yakıt ve altın kaçakçılığının halk arasında ‘meşru geçim’ biçimi haline geldiği belirtildi. Her ne kadar Türkiye 2024’te FATF gri listesinden çıkarılmış olsa da kara para aklama risklerinin sürdüğü ifade edildi. Rapor, devletin suçlarla mücadele mekanizmalarındaki artışın, suçun kontrol altına alınmasını sağlayamadığını vurguladı.
ARTIK SADECE TRANSİT ÜLKE DEĞİL
Raporda, Türkiye’de insan ticareti ve göçmen kaçakçılığının yaygın biçimde devam ettiği ve ülkenin hem geçiş ülkesi hem de hedef ülke haline geldiği belirtildi. Yabancı uyruklu vatandaşların ve çocukların ağırlıklı olarak zorla çalıştırma, cinsel istismar ve erken evlilik mağduru olduğu ileri sürülürken; sahte evlilikler, organ ticareti ve ev içi kölelik vakalarının da sürdüğü ifade edildi. Rapora göre göçmen kaçakçılığı ise artık yalnızca transit değil, Türkiye kaynaklı bir faaliyete dönüştü. Türk vatandaşlarının da yasa dışı yollardan AB’ye geçmeye çalıştığı kaydedildi. Sınır bölgelerinde şiddet, fahiş ücretler ve zorla uyuşturucu taşıma gibi ihlallerin sürdüğü belirtildi.
SİBER SALDIRILARDA RUS BAĞLANTILI GRUPLAR ETKİLİ
2025 raporuna göre Türkiye’de fidye yazılımları, veri ihlalleri ve çevrimiçi dolandırıcılıklar ciddi artış gösterdi. Siber saldırılarda hem yerli hem yabancı aktörlerin, özellikle Rusya bağlantılı grupların etkin olduğu belirtildi. Mali suçlarda ise vergi kaçakçılığı, yolsuzluk ve kamu kaynaklarının zimmete geçirilmesi öne çıktı. Belediyelerde ve sağlık sektöründe usulsüzlük vakalarının tespit edildiği, ancak çoğunun hesap verilebilirlik eksikliği nedeniyle cezasız kaldığı vurgulandı. Devletle ilişkili iş çevrelerinin, bu suçlarda ‘dokunulmazlık zırhına’ sahip olduğu ifade edildi.
Selman CÖMERT / KARAR
