,

Kamuda çalışan kadınların yüzde 82’si sorunlar ile karşılaşıyor

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu tarafından hazırlanan “Kadın Kamu Görevlilerinin Sorunları Araştırması, Tespitler ve Öneriler” raporu kamuoyu ile paylaşıldı.

Kamuda çalışan kadınların yüzde 82’si sorunlar ile karşılaşıyor

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu tarafından gerçekleştirilen “Kadın Kamu Görevlilerinin Sorunları Araştırması Tespitler ve Öneriler” raporu ile birlikte kadın kamu çalışanlarının sorunlarına dikkat çekildi. Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıddıka Aydın, kadın kamu çalışanlarının sorunlarını yakından takip ettiklerini belirtirken, hazırlanan raporda BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve On Birinci Kalkınma Planı hedefleri dikkate alındığına dikkat çekti. Kadın kamu çalışanlarının görevlilerinin çalışma hayatında sürdürülebilir bir çalışma ortamı ve şartlarına kavuşmasına yönelik öne çıkan birçok ana maddenin olduğunu ifade eden Aydın, hazırladıkları raporda hem sorunlara hem de çözüm önerilerine yer verdiklerini ifade ederken, gerçekleştirilen araştırmaya 4 bin 529 kadın kamu çalışanının katılım sağladığını belirtti. Aydın, “Ankete katılan 4 bin 529 kadın kamu görevlisinin yüzde 82’si çalışma hayatında çeşitli sorunlar yaşadığını belirtmiştir. Bu raporun, başta kadın kamu görevlileri olmak üzere tüm kamu görevlilerinin iş ve aile hayatı dengesini daha iyi noktalara taşıyacak politikaların üretilmesine ve uygulanmasına, mevcut sorunların çözümüne, kadın kamu görevlilerinin daha fazla yıpranmasını önleyici tedbirlerin alınmasına yönelik çok önemli bir işlev göreceğine inanıyoruz.” dedi.

“SÖZLEŞMELİ İSTİHDAM İLE HEM TOPLUM HEM DE AİLE YAPISI TEMELDEN SARSILMAKTA”

En öncelikli sorunlardan birinin sözleşmeli istihdam olduğuna dikkat çeken Aydın, sözleşmeli istihdamın kaldırılması gerektiğini belirterek, “Bu istihdam türünde aile bütünlüğünün en önemli unsuru olan eşlerin birlikteliği sağlanamamakta, hem toplum hem de aile yapısı temelden sarsılmaktadır. Sözleşmeli personelin eşi ve işi arasında sürekli tercihte bulunmak zorunda bırakılması, bireysel mutsuzluğunun katlanarak toplumsal huzursuzluğa dönüşmesine neden olmaktadır. Kamuda asli istihdam türü kadrolu olmalı, başta kadın kamu görevlileri olmak üzere aile birliği süreli, süresiz, idari hizmet ve benzeri nitelikteki sözleşmelerle sarsılmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

“KURUMLAR ARASI FARKLI İŞLEYİŞİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”

İş ve aile yaşamı arasındaki uyumlaştırma çalışmalarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, kadın kamu çalışanlarının çocuklarının sağlıklı büyümesi için gerekli ilgilenme sürelerinin tanınması gerektiğini belirterek, “İş ve aile hayatını uyumlaştıran politikalar geliştirilirken, hizmet kolu değişkeni ve bu hizmet kollarına mahsus çalışma dinamikleri göz önüne alınmalıdır. Nitekim, araştırma bulgularımızda, iş ve aile hayatı uyumunu sağlamada ihtiyaç duyulan politikaların hizmet kollarına göre farklılık gösterdiği görülmektedir.  Süt izni ve benzeri izinlerin kullanımı noktasında çalışanın talebi esas alınmalı ve aynı zamanda mevzuat hükümleri eksiksiz uygulanmalı, yönetici inisiyatifine bırakılacak ya da kurumlarda farklı uygulama biçimlerine yol açacak şekilde hakların kullanılmasında ikilem oluşturacak durumlara yer verilmemelidir.” diye konuştu.

“MOBBİNGİN ENGELLENMESİ SAĞLANMALI”

Karşılaşılan en büyük sorunlardan birisinin mobbing olduğunun altını çizen Aydın, “Mobbingin insan haklarını ihlal eden bir şiddet türü olduğu göz önüne alındığında mobbinge yönelik farkındalık yaratmak amacıyla farkındalık eğitimleri verilmeli, hem yönetici tutumları hem de çalışma ortamında karşılaşılan mobbing fiillerinin tespiti için ‘mobbing birimleri’ kurulmalıdır.  Alo 170 hattına gelen ihbar ve şikâyetler etkili bir şekilde soruşturulmalı mobbing fiilini işlediği kesinleşenler hakkında ilgili mevzuatında belirtilen yaptırımlar bir kat artırımlı uygulanarak mobbingin engellenmesi sağlanmalıdır.” dedi.

mehmet fahri özkan /milli gazete

 

İlişkili Haberler

Manşetler