Kamu Çalışanları ve Sanal Kumar Tuzağı

Kamu Çalışanları Ve Sanal Kumar Tuzağı

Hep mevzuat anlatacak değiliz ya. Biraz da şu sanal kumar üzerine sohbet edip dertleşelim…

Malum, günümüz teknoloji çağı. Özellikle iletişim araçlarındaki gelişmeler son sürat devam ediyor.

Bundan 25-30 yıl önce dost meclisinde konuşsak ve bugün hayatımızın rutini haline gelmiş teknolojileri anlatsak ve “cebimizde taşıyacağımız avuç içi kadar cihazla dünyanın öteki ucundakilerle yüz yüze canlı görüşebileceğiz, eğitimden sağlığa hayatımızın her alanında neye ihtiyaç duyuyorsak o cihazla buna ulaşabileceğiz” falan desek mesela. Nasıl tepkilerle karşılaşırdık? Herhalde bize deli gözüyle bakarlardı öyle değil mi?

Ancak günümüzde bunların hepsi gerçekleşmiş durumda ve teknoloji hızla gelişmeye devam ediyor. 25-30 yıl sonra ise kim bilir neler olacak. Yaşayıp görelim bakalım…

Bu kadar hızlı ilerleme tabi bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor.

Bunların başında da sanal kumar gelmekte…

Konunun daha iyi anlaşılması için denetim muhasebesi derslerinde anlatılan bir hikâyeyi sizlere paylaşmak istiyorum.

Gencin biri üniversiteyi başarılı bir şekilde bitirir ve iş arar. Çalışkan ve dürüsttür. Hak, hukuk bilir, örnek bir kişidir.

Bir fabrikada muhasebeci olarak işe başlar. Çalışkanlığı, sempatikliği, dürüstlüğü sayesinde kısa süre içerisinde patronun güvenini kazanır. Ortalamanın üzerinde de bir maaş almaktadır.

Okul tamam, askerlik tamam, iş tamam. Geriye evlilik kamıştır. Ve nihayet gencimiz evlenir ve bir süre sonra da çoluk çocuğa karışırlar.

Masraflar iyice artmıştır. Sabit maaş artık yetmemektedir. Geçmişteki birikimlerde ufak ufak erimeye başlar. Borç, harç derken iş içinden çıkılmaz bir hal alınca bu güvenilir idealist muhasebeci kendi zimmetine para geçirmeye başlar. Vicdanını da “çok çalışıyorum, patron hakkımı vermiyor. Kendime prim verdim.” Falan gibi gerekçelerle ikna etmeye çalışır.

Netice her şey ortaya çıkıyor. Zimmetine para geçirdiği, hırsızlık yaptığı anlaşılıyor ve hakkında suç duyurusu yapılıyor. İş akdi feshediliyor.

Gencin etrafı da bunu duyunca ailenin yüz karası oluyor.

Bu hikayede ne muhasebecilere kara çalma vardır nede evliliğe karşı olma söz konusudur. Zira 27 yıllık evli biri olarak çocuğumun anası, başımın tacı, gönlümün sultanı eşimle mutlu mesut yaşamaktayım. Herkese de dengi biri ile evlenmesini öneririm. Bu vermiş olduğum örnek denetimi ihmal etmemeyi anlatmak içindir.

Bu hikayenin amacı güvenin kontrole mani olmadığını izah etmek içindir. Güven iyidir. Ancak denetimi de aksatmamak gerekir.

Şimdi gelelim asıl mevzuya…

Tüm çalışanların cebinde artık akıllı telefonlar var. Sanal kumara ulaşmak, bulaşmak artık çok ama çok kolay.

“Bir deneyeyim” diye başlayan ve başlayanları kısır döngüye sokan sanal kumar belası birçoklarının başına bela olmuş durumda.

Varını yoğunu burada kaybeden, sıfırı tüketen, borç harç içinde yüzen kamu çalışanları da söz konusu olabilmektedir.

Bu duruma düşen çalışanlar kamunun parasını zimmetine geçirmek gibi bazı hastalıklı düşüncelere kapılabilir. Zira bu kişilere kamu için tahsil ettiği o paraya takla attırıp anaparayı yerine koymak, kazandığıyla da borçlarını kapatmak gibi şeytani fısıltılar mantıklı gelmeye başlamaktadır.

Sonuç olarak bu çalışan işinden olmakta, kurumunun adı böylesi bir vakayla anılmakta, çalışanın amiri de yeterince denetim ve kontrol yapmadığı gerekçeyle zor durumda kalmaktadır.

O nedenle; yönetici pozisyonunda olan kamu çalışanları, lütfen kontrolü elden bırakmayın. Güven kontrole mani değildir. Bu hususta zaafının olduğunu düşündüğünüz çalışanları mali işlerde çalıştırmayın. Gerekli tedbirleri alın ki hem personeliniz hem kurumunuz hem de siz bundan zarar görmeyin.

Not: Gerek sanal kumar gerekse diğer bağımlılıklarla mücadelede Yeşilay Kurumunun uzman eğiticileri ücretsiz eğitimler vermektedir.

Böyle bir durumla karşılaşmamanız ümidiyle…

Hoşça kalın.

Selim Saltan
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Kaynak:işçimemur.net