İmamoğlu’nun “Silivri Şovu” sonrası yargı yönetiminde yeni bir düzenleme yapıldı
Ekrem İmamoğlu’nun Silivri Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde görülen diploma davasını bir “siyasi şova” dönüştürmesi, yargı yönetiminde yeni bir düzenleme sürecini tetikledi.

Silivri ve Metris Ceza İnfaz Kurumları idaresinden sorumlu olan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bundan böyle cezaevi kampüslerinde yapılacak tüm duruşmaların planlama ve koordinasyonunu tek elden yürütecek.
59.Asliye Ceza Mahkemesi Başkanı Hakim Ali Doğan’ın Israr Ettiği Salon Olaylara Sahne Olmuştu Diploma davası sırasında, Mahkeme Başkanı Hakim Ali Doğan’ın ısrarla 1 numaralı, bin kişilik büyük duruşma salonunu talep etmesi tartışma yaratmıştı.
Sanık sayısı yalnızca bir ve tutuksuz olmasına rağmen, duruşmanın en geniş salonda yapılması, mahkeme disiplinini zedeleyen kalabalık görüntülere neden olmuş, yargılama salonu sloganlar, alkışlar ve politik tezahüratlarla birlikte yabancı basında adeta “şov atmosferine dönüşmüş” eleştirilerini beraberinde getirmişti.
Bu gelişmelerin ardından, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yeni düzenlemeyle birlikte artık hiçbir hâkim veya mahkeme heyeti kendi inisiyatifiyle salon seçemeyecek; duruşmalar taraf sayısı, güvenlik riski ve teknik ihtiyaçlara göre Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından planlanacak.
YENİ PLANLAMA TALİMATI: TÜM SALONLAR İÇİN ÖNCEDEN ONAY ŞARTI
22 Ekim 2025 tarihli yazıyla, Marmara Ceza İnfaz Kurumu kampüsü içerisindeki dokuz duruşma salonunun tahsis ve kullanım usulü yeniden belirlendi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Doç. Dr. Barış Duman imzasını taşıyan resmi yazıda şu ifadelere yer verildi: “Mahkemelerin birbirlerinden habersiz şekilde aynı salonu talep etmeleri planlamada aksaklığa neden olmaktadır. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı, güvenlik tedbirleri ve dosya taraf sayısına göre uygun salon planlaması yapılabilmesi için tüm taleplerin Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden koordine edilmesi gerekmektedir.”
Yeni sistemle artık: Mahkemeler, cezaevlerinde duruşma yapmadan önce Bakırköy CBS’ye müzekkere yazacak. Müzekkerede sanık, müşteki, vekil, tanık ve taraf sayısı belirtilecek. Başsavcılık, bu bilgilere göre uygun salonu kendisi belirleyecek ve mahkemeye bildirecek.
AMAÇ: YARGI DİSİPLİNİ, GÜVENLİK VE KAMU DÜZENİ
Adalet kaynaklarına göre, yeni planlamanın ana gerekçesi; yargılamaların bir “siyasi sahneye” dönüşmesini engellemek ve mahkeme ciddiyetini korumak.
Silivri’deki olaylı duruşma sonrasında, güvenlik zafiyeti ve kamu düzeni risklerinin yeniden tekrarlanmaması için merkezi planlama modeli devreye alındı.
İsmini vermek istemeyen bir üst düzey yargı yetkilisi, Sabah’a şu açıklamayı yaptı: “1 numaralı salonda yaşanan tablo, yargının ciddiyetine ciddi gölge düşürdü. Hiçbir duruşma salonunda yargılama aşaması bir propaganda gösterisine dönüşemez. Bu karar, yargılamaların asli düzeninde, güvenli ve tarafsız bir şekilde yürütülmesi için atılmıştır.”
BAKIRKÖY BAŞSAVCILIĞI ARTIK KOORDİNASYON MERKEZİ
Yeni uygulamayla birlikte Silivri Ceza İnfaz Kurumları ve tüm cezaevi yerleşkelerindeki duruşma salonlarının planlaması Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Ceza İnfaz Kurumları Bürosu tarafından yürütülecek.
Yazının dağıtımı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Anadolu, Bakırköy, Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığına yapıldı.
SONUÇ: YARGILAMALARDA YENİ DÖNEM
Artık İstanbul’daki cezaevi duruşmaları, dosya kapsamı ve taraf sayısına göre merkezî ve güvenlik odaklı biçimde planlanacak.
Keyfî salon tercihleri son buldu; yargılama disiplini ve kamu düzeni yeniden sağlandı. “Yargılamalar artık propaganda değil, adaletin sesi olacak.” Bakırköy Başsavcılığı bu bilgilere göre ve de aynı tarihte yapılacak diğer mahkemelerin bildirdiği sayısal verilerle beraber, 9 duruşma salonundan uygun olanını ihtiyaca ve koşullara uygun şekilde planlayarak, ilgili mahkemelere bildirecek.
