Söz konusu kararın dayanağı olarak Cumhurbaşkanlığı yazısı gösterildi.
Cumhurbaşkanlığı'nın yazısına göre ise karar, belediyelerin yanı sıra tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, kararı tanımadıklarını ve bu karara uymayacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı yazıyı 3 Haziran'da yazdı
Cumhurbaşkanlığı'nın 3 Haziran tarihli yazısıyla ilk kez uygulamaya konulan karar, valiler tarafından belediyelere iletildi. Cumhurbaşkanlığı yazısına göre karar, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra ilçe belediyeleri dahil tüm belediyelerini kapsıyor. Valilikler tarafından belediyelere gönderilen yazıda, "telefon görüşmeleri dahil, yabancı ülke temsilciliklerinin taleplerinin resen karşılanmaması, bu taleplerin Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü üzerinden yapılması gerektiğine dair cumhurbaşkanlığının yazısı ekte gönderilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanlığı'nın söz konusu yazısında kararın gerekçesi söyle ifade edildi:
"Bakanlarımız ve valilerimiz dahil üst düzey zevattan, diğer tüm kamu kuruluş yetkililerinin telefon görüşmesi dahil randevu taleplerinin karşılanmasında Dışişleri Bakanlığı'nca mütekabiliyet ilkesi, ikili siyasi ilişkiler, teamüllere ve uluslar arası protokole ilişkin diğer mülahazalar esas alınarak görüş oluşturulmaktadır."
Üst düzey kamu görevlilerinin yabancı ülke temsilcileri ile görüşmeleri "iznine bağlanan" Dışişleri Bakanlığı'ndan ise bu konuda bir açıklama gelmedi. BBC Türkçe'ye kararı değerlendiren Dışişleri kaynakları ise kararın dayanağının Cumhurbaşkanlığı genelgesi olduğunu belirtmekle yetindi.
Karar CHP'nin tepkisini çekti: Tanımıyoruz
Valilikler eliyle İstanbul, Ankara başta olmak üzere tüm belediyelere de gönderilen yazı, CHP'nin tepkisine yol açtı. CHP, bu kararı, partili belediye başkanlarının büyükelçilerle görüşmesini engelleme veya izlemeye dönük bir hamle olarak görüyor.
CHP'nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, iktidarın kararının "Bizden haber almadan kimseyle görüşmeyin, bir yere gitmeyin" anlamına geldiğini belirterek "Burası diktatörlük mü? Bir belediye başkanı, bir büyükelçi randevu almışsa, Dışişleri'ne 'ben bununla görüşebilir miyim' mi diyecek? Böyle saçma şey olmaz" dedi.
Kendisinin de belediye başkanlığı yaptığını ve ilk kez böyle bir uygulama ile karşılaştıklarını belirten Torun, "Belediye Başkanı yurt dışına gidiyorsa, zaten onu İçişleri'ne bildiriyorsun. Bunda bir beis yok. Ama ikili görüşmeler yapmak için izin almak diye bir şey olmaz. O kadar acziyet içindeler ki ne yapacaklarını şaşırdılar" görüşün dile getirdi. Torun, !kararı tanımadıklarını ve uymayacaklarını! ifade etti.
Emekli Büyükelçi Eralp: Şehir diplomasisi diye bir şey vardır
Kararı BBC Türkçe'ye değerlendiren emekli büyükelçi Yalım Eralp ise dışarıda temsilcilik açmak için Dışişleri'nden izin alınabileceğini, ancak belediye başkanlarının veya kamu görevlilerinin büyükelçilerle görüşmesine ilişkin bir kural olamayacağını söyledi.
"Tahminim Ekrem İmamoğlu'nun büyükelçilerle görüşmemesi için alınmış bir karar" diyen Eralp, teamüllerde "şehir diplomasisi" diye bir uygulama olduğuna işaret etti:
"Diyelim ki İngiliz sefiri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ziyaret etti. Dışişleri'ne yazıp 'büyükelçi gelmek istiyor' deyince Dışişleri gelmesin mi diyecek? Yurt dışında bir belediye temsilcilik açacak olursa o zaman izin alınır. Ama şehir diplomasisi diye bir şey var. 1971'de çıktı. Birleşmiş Milletler'de dahi, metropol şehirlerin temsilcileri konuşabiliyor. Şehir diplomasisi Barcelona'dan çıkmıştır. Nedeni gayet basit: bütün etkinlikler çoğunlukla şehirlerde oluyor, göçler şehirlere oluyor… Şimdi böyle bir kararla belediye başkanının yabancı temsilcilerle görüşmesini engellemek biraz ayıptır."
bbc.com/turkce