Göktaş: "komşu anne" modelini devreye alacağız
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, gazetecilerle bir araya gelerek merak edilen konulara dair açıklamalarda bulundu. "Komşu anne" modelinin detaylarını da paylaşan Bakan Göktaş, pilot proje başlattıklarını belirterek "Özel kreşlerin maliyetli olduğunu biliyoruz. Bu program hem bir yandan ailelerin yükünü hafifletecek, hem de maliyetleri azaltacak." dedi.

"Çocuk bakımı gerçekten çok kritik. Aileler için iş hayat dengesi. Çocuk, aile her biri emek ister. Bir yandan kadının istihdam hayatına katılması da bizim önemli hedeflerimizden. 2028 hedefimiz 40.1 kadının iş gücünün katılım oranı ki bu da OECD'nin aslında gerisinde ama yoğun bir çaba var bu konuda. Biz kadınları ve erkekleri iş hayatından koparmadan aileleri güçlendirmeye yönelik önemli çalışmalar yürütüyoruz. Nitekim ben de yurt dışında görevdeyken benim çocuklarım kreşte, bir tanesi komşu annede büyüdü.
Komşu anne modeli şudur. Şimdi bu model İskandinav ülkelerinde, Fransa'da, İtalya'da, Almanya'da, Belçika'da, dünyanın pek çok ülkelerinde uygulanan bir model. Kadınlar, özellikle bu konuda kendi işlerini bir şekilde kurmuş alıyorlar. Eğitimlerden geçiyorlar ve 1 ile 5 çocuk arasında kendi evlerinde o güvenli ortamı oluşturup gerekli özellikle teftişlerle, kontrollerle beraber çocuklar anaokuluna başlayana kadar evinde bakabiliyorlar. Nitekim de pek çok kişi evinde çocuğuna bakacak işte bir abla, bir anne arıyor. Henüz çocuğa bakacak robot göremedik.
Özellikle Milli Eğitimin erken çocukluk eğitimi var. O eğitimi aldıktan sonra ilk yardım eğitiminden geçiyor. Sınavdan geçiyor ve hem temel çocuk bakım, hem ilk yardım eğitimi bitirmeleri gerekiyor. Bu bizim kreşimizin önüne geçen bir konu değil. Mahalle tipi kreş açmak da konusunda çalışıyoruz. Yani amacımız anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak şekilde çok uzak yere götürmesine gerek yok ama bir model uygulamak. Bakın, çocuğunuzu kimse komşusuna "Sen çocuğuma bakar mısın?" diyemez ama sistem açtığınızda eğitilmiş, eğitimini almış, denetlenmiş ve belgeli bir komşu anneye gider görüşürsünüz. İşinize gelir gelmez, anlaşırsınız. Dersiniz ki yani ben senin yani sertifikanı görebilir miyim? Zaten sistemde görünecek. Biz bir sistem kurguluyoruz, alternatif modeller. Çocuk bakım modelleri alternatifi bu. Dolayısıyla komşunuz eğer eğitimliyse belki o blokta değil, yan bloktadır. O sertifikayı aldıysa, o eğitimi aldıysa en nihayetinde, uygun görüldüyse gidip görüşür, annemiz. Der ki: "Ben çocuğumu sana bırakmak istiyorum." anlaşırsa onu verebilir veya anlaşmaz. Biz bir model kurguluyoruz. Her şeye bir, muhalefet, eleştiri, taşlama. Ben çocuk bakan robot henüz görmedim.
Niye komşu anne? Biz bunu üstelik UNICEF ile beraber yapıyoruz. UNICEF Birleşmiş Milletler'in çocuk haklarından sorumlu kurumu. UNICEF’in bu modelini çok örnek ve paydaş olarak bunu uyguluyor ve dedi ki biz bunu başka ülkelere de ihraç edelim. Biz dedik şurada bir oturtalım. Şu anda pilot proje başlattık. Hem İstanbul'da hem Ankara'da Milli Eğitim’den temel çocuk bakım eğitimi ve artı ilk yardım eğitimini bitirmiş annelere biz 30 saatlik eğitim veriyoruz. Temel çocuk bakım eğitimi almış anneler. Burada çocuk gelişimci, çocuk gelişimi mezunları da bu işi yapabilir. En nihayetinde zaten testten geçiyor. Bir liyakat bu konuda bir ehliyet bekliyoruz ondan. Şimdi evinize bir bakıcı aldığınızda bunu pek çok kadın yapıyor. Ya birkaç saat bir abla gelse de çocuğuma baksa. Artık büyük şehirlerde birbirlerine gitgeller de bazen zorlu olabiliyor. Ama bir yandan komşu anne ile özellikle büyük şehirlerde belki kreş evinize uzaktır. Belki sizin binanızda oturan bir komşu anneniz vardır ve güvenle bırakabilirsiniz.
Özel kreşlerin maliyetli olduğunu biliyoruz. Bu konularda hem bir yandan ailelerin yükünü de hafifletecek, maliyetleri azaltacak. Bir yandan yetişmiş bu konuda eğitimini almış ehliyet sahibi annelerin de güvenli ortamda bakılmasını sağlayacak. Ve dolayısıyla bu da aslında bir model. Tabii talep eden ve isteyen anneler bırakacak. Biz burada bir model üretiyoruz. Yurt dışında olan bir modeli ülkemize getirdiğimiz anda hani muhalefet genelde çok hoşlanır o modellerden. Bir anda böyle "aa siz kadınları eve kapatıyorsunuz." Ya zaten onu isteyerek yapıyor bayan. Diyor ki "Ya ben bunu evimde yapmak istiyorum." Yani ben buna müsaitim ve bunu istiyorum. Belki bir yer tutacak bunu yapmak için. Ama biz bu modeli kurgu yani güzel de bir model çalıştık. Altyapı uyguladık. Şu anda herkes yurt dışından işte yani bakıcı aynı ifade ettiğiniz gibi ve bazı maliyetler gerçekten çok yüksek olabiliyor. Dolayısıyla alternatif modellerle ailelerin yükünü azaltacak, çocuk bakım modellerini çeşitlendirebilecek farklı modeller olacak. Bir anne çarşıya gidecek. 3 saat belki komşu anneyi bırakacak. Bir aylık maliyet ödemek zorunda kalmayacak.
KREŞ YÖNETMELİĞİ
Kreş konusunda da bir yönetmelik çıktı. 150 konutluk yerlerde imar planı olan yerlerde artık kreş yapma zorunluluğu getirildi 0-66 aylık çocuklara. Dolayısıyla bu da bizim mahalle bazlı kreş modelimizi de gerçekten güçlendirecek."