'Gizli deprem hasarlarına' dikkat!
İstanbul’da meydana gelen 6,2’lik deprem paniğe neden olurken, yaşanan sarsıntıların binalarda görülemeyen hasarları tehlikeli hale getirebileceği belirtildi. Riskli binaların dönüşüm ya da güçlendirilebileceğini söyleyen uzmanlar, “Devletin çabalarının yanı sıra, vatandaşlar ve tüm paydaşlar iş birliğiyle hareket etmeli” çağrısı yaptı.

İstanbul’da geçtiğimiz hafta meydana gelen 6,2’lik depremin ardından milyonlarca İstanbullunun aklında yine aynı soruyu uyandırdı: “Oturduğumuz bina gerçekten sağlam mı?” Her ne kadar dışarıdan gözle görülür bir zarar oluşmasa da deprem sonrası binaların taşıyıcı sistemlerinde oluşabilecek mikro çatlaklar ve iç hasarlar, uzun vadede büyük riskler doğurabilir. Özellikle zemin etütleri yapılmadan, mühendislik hizmetlerinden yoksun şekilde inşa edilen binalar, riski katlıyor. Uzmanlara göre dönüşüm süreci sadece bireysel başvurularla değil, merkezi planlama ve denetimle desteklenmeli.
Çünkü yalnızca birkaç binanın yenilenmesi yeterli değil; tüm mahalleler, altyapılarıyla birlikte dönüşmeli. Aksi takdirde, yeni yapılan sağlam bir bina, yandaki zayıf yapı yıkıldığında yine büyük bir tehdit altına girebilir. Bu noktada oturduğunuz apartman, site ya da dairenizin sağlamlık durumunu kamu ya da yerel yönetimlere başvurarak risk tespiti yaptırabilirsiniz. Şayet oturduğunuz bina test sonucunda riskli çıkarsa ve kentsel dönüşüme girmesi kaçınılmazsa burada da devlet destekleri var.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, daha önce 700 bin TL olan hibe tutarı 875 bin TL’ye, yine 700 bin TL olan kredi kullanımı ise 875 bin TL’ye çıkartıldı. Taşınma desteği ise 100 bin TL’den 125 bin TL’ye yükseltildi. Böylece İstanbul’daki bir evin dönüşümü için vatandaşlara sunulan destek tutarı, nakliye ile toplam 1 milyon 875 bin TL’ye yükseldi. Evine risk tespiti yaptırmak isteyenlerin nerelere başvurabileceğini, hangi işlemlerden geçeceği ve destek tutarlarını sizin için araştırdık.
“Bazıları deprem olmasa da yıkılıyor”
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Dr. Nihat Şen, deprem olmadan bile binaların yıkıldığını ya da hasar aldığının görüldüğüne işaret ederek, “Geçtiğimiz günlerde bir bina deprem olmadan yıkıldı; bu da durumu ciddiyetle ele almamız gerektiğini gösteriyor. Bu depremler, binalarda görülemeyen hasarları daha tehlikeli hale getirebilir. Sürekli olarak küçük depremler oluyor ve bu küçük sarsıntılar binalarda hasar oluşturmuş olabilir. Bugünkü 6.2’lik deprem de mevcut hasarları artırmış olabilir. Deprem olası bir doğal afet. Bu nedenle, binalarımızı güvenli hale getirmek için bir an önce harekete geçmeliyiz. Kentsel dönüşüm çalışmalarına hız vermek gerekiyor. Devletin çabalarının yanı sıra, tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerekir” diye konuştu.
Deprem öncesi ve sonrası, İstanbul’daki riskli binaların sayısının oldukça fazla olduğunu dile getiren Şen, “1.5 milyon konutun 700 bininin dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Acilen bu binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerekiyor” çağrısı yaptı. Kentsel dönüşüm süreçlerinde vatandaşların, kendi haklarını bilmesi gerektiğinin altını çizen Nihat Şen, devletin, kentsel dönüşümde vatandaşlara çeşitli imkanlar sunduğunu, bunların başında toplam 1.8 milyon TL’ye yükseltilen dönüşüm desteğine dikkat çekti.
Risk tespitinde iki seçenek var
1-Yaklaşık 1,5 milyon riskli konut bulunduğu İstanbul’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, hasar tespit çalışmalarını yoğun şekilde sürdürürken, vatandaşlar da risk tespiti yaptırabilir. Bir site, apartman ya da müstakil bir konutta oturuyorsanız, evinizin risk tespiti için önünüzde iki seçenek var.
2-Bina risk tespitinin ilki, bilgi amaçlı hızlı taramalar. Söz konusu testleri belediyeler, üniversiteler ve mühendislikle ilgili sivil toplum kuruluşları gerçekleştiriyor.
3-Bu testlerde karot alınmıyor ancak, çatlaklar, binanın yaşı, malzeme kalitesi gibi risk derecesi ortaya konuluyor.
4-İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere çoğu belediye bu hizmeti ücretsiz sağlarken, binanın riskli çıkması durumunda kat sahiplerine dönüşüm ya da güçlendirme öneriliyor.
5-Bir diğeri Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı’nın lisans verdiği kuruluşlarca yapılan binaların risk tespitleri. Ancak bu seçenekte binanın riskli çıkması halinde 6306 sayılı yasa devreye girerek, 90 gün içinde binanın boşaltılması ve yıkıma giden süreç işliyor.
6-Bu kapsamda, lisans verilen özel firma ya da yetkili kamu kurumların listesine, csb. gov. tr adresinden ulaşmak mümkün. Site ya da apartmanda bir kişinin bile başvurması yeterli.
7-Kat maliklerinin masrafları üstlendiği riski yapı tespiti için öncelikle binadan karot örneği alınıyor, gerekirse zemin etüdü yapılıyor. Daire başına maliyet ortalama 3 bin liradan başlıyor.
8-Binanın riskli çıkması durumunda sonuç lisanslı kuruluşça idareye ve tapu müdürlüğüne bildirilerek, e-Devlet üzerinden bildirim yapılıyor ve yıkım kararı binada 15 gün asılı kalarak, dönüşüm süreci başlatılmış oluyor.
Hamide AKGÜL