FETÖ böyle kandırıyor: Cehennem ve kabir azabından muafsınız

Cezaevi görevlileri ile cezaevinde kalan örgüt mensupların verilen yeni isimlerle itirafçı olmak isteyen örgüt mensuplarına itirafçı olanların ebediyen cehennem azabı göreceğini, cezaevinde yatanların da kabir azabından, cehennem azabından muaf olacaklarını söyledikleri ortaya çıktı. Maişet adını verdikleri maddi yardımla finans yapılanmasını da ayakta tutmaya çalışan örgütün, mensuplarına kaçış güzergahları için verdiği fiyatlandırma da raporlarda yer aldı.

FETÖ’nün deşifre olan güncel yapılanmasında cezaevi yapılanmasının iki farklı ve birbirinden bağımsız olduğu ortaya çıktı. Bunlardan ilkinin cezaevlerinde yönetici, infaz koruma memuru, cezaevi idare memuru görevli örgüt mensuplarının içinde bulunduğu yapılanma olduğu ikincisinin ise cezaevlerinde kalan örgüt mensupları ve ailelerini içine alan yapılanmalar olduğu tespit edildi. Örgütün 17/25 Aralık 2013 sürecinden sonra cezaevi faaliyetlerini yürütmek üzere oluşturmaya çalıştığı yapılanmada, ‘İmam, Hukukçu, İknacı, Mağdur Mesulü, Nizamiye Görevlisi, Paracı, Rüyacı ve Avukat’ bulunduğu belirlendi. Soruşturma dosyalarına giren raporlarda, söz konusu yapılanmada yer alan örgüt mensuplarının hem cezaevinde tutuklu, hükümlü bulunanlardan, hem de dışarıdaki örgüt mensuplarından oluştuğu aktarıldı.

CEHENNEME GİDECEKSİNİZ YALANIYLA İTİRAFTAN VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

İmamlar, itirafçı olanların ebediyen cehennem azabı göreceğini, cezaevinde yatanların da kabir azabından, cehennem azabından muaf olacaklarını, bütün günahlarının af olacağını, anne ve babalarına, eşlerine şefaat edeceklerine inandırıp örgütü diri tutmak ve itirafçılığı önlemekle görevli. Cezaevine bulunan hakim, savcı ve avukatlardan oluşan ‘hukukçular’, itirafçılığı önlemek için, cezaevinde bulunan örgüt mensuplarını çıkınca yüklü miktarda para alacaklarına inandırmak, davaların AİHM’den döneceğini, itirafçı olup suçu kabul edenlerin tazminat alamayacaklarını söyleyerek kandırmak ve bu sayede itirafçılığı ve dağılmayı önlemekle görevli.

ZAAFLARINA GÖRE VAATTE BULUNUYORLAR

Cezaevlerinde bulunan tutuklu veya hükümlü örgüt mensupları arasından görevli ‘iknacılar’ cezaevine yeni gelenleri örgüte bağlı tutmak için önce onların zaaflarını tespit etmek ve makam merakı olanlara, çıkınca daha büyük makamlara geleceklerini söylemek, dini yönden zaafı olanı da cennetle mükâfatlandırılacaklarına inandırmak, paraya zaafı olanları da çıkınca yüklü miktarda tazminat alarak zengin olacaklarına inandırmakla görevli. ‘Mağdur mesulü’, cezaevinde kalanları yalnız hissettirmemekle, ‘nizamiye görevlisi’ cezaevine gelenlerin ailelerine işkence gibi sansasyonel haberler yaymak, ‘paracılar’ iş adamlarından cezaevindeki örgüt mensupları için para almak, ‘rüyacılar’ dağılmayı önlemek için rüyalarında peygamber ve evliya gördüğünü söylemek ve ‘avukatlar’ cezaevine haber getirip götürmekle görevli.

PARA TRAFİĞİ 3 BÖLGEDE

FETÖ’nün dağılmayı önlemek için yürüttüğü bir diğer faaliyet ise finansal yapılanma. Sözde ‘mağdur aileler’ için de çalışmalar yürüten FETÖ, ATM’ler aracılığıyla paraları hesaplara yollayarak, kime gönderileceği belirtilmeyen paralar ise örgüte ait öğrenci evlerinde kalan üniversite, yüksek lisans öğrencilerine veriliyor. Örgüt içerisinde sözde Eyalet Hadimi, Büyük Bölgeci ve Eyalet Talebe Mesulü şeklinde faaliyet gösteren şahısların, ‘Pazarlamacı Zarfı’ adı altında, sözde mağdur ailelere dağıtılmak üzere Küçük Bölgeciye nakit para verdiği, ayrıca ‘Dershane Tadilat Kalemi’ adı altında geçmiş dönemde örgüte bağlı faaliyet yürüten dershane çalışanlarına ve ailelerine nakit para dağıttığı belirlendi. İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç bölgeden yönetilen para trafiğinin ise, hakkında soruşturma açılmamış özellikle kadınlar ve üniversite öğrencileri üzerinden yapıldığı tespit edildi. Örgüt tarafından tutuklu bulanan örgüt üyelerine ve ailelerine maddi yardım sağlandığı, bu yardımı Maişet olarak adlandırdıkları ortaya çıktı.

ÖNCELİK ADLİ KONTROL ALANLARIN

Örgüt üyelerinin kaçış güzergahlarına ilişkin hazırlanan raporlarda, özellikle ağır ceza mahkemelerinde ceza alan ve hüküm kesinleşene kadar adli kontrol hükümleri uygulanan örgüt üyelerinin yurt dışına kaçışına öncelik verildiği, 5 kaçış güzergâhının bulunduğu aktarıldı. Bir örgüt üyesinin Trakya Bölgesi Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a kaçmasının maliyetinin bin 700 ile 2 bin 500 Euro, Muğla Bodrum’dan hızlı hücum botlarla en yakın Yunanistan adalarına kaçmasının maliyetinin 3 bin Euro, İzmir’den özel VIP yatlarla Yunanistan adalarına kaçmasının maliyetinin ise 5 bin Euro olduğu belirlendi. Nadiren de olsa Hatay üzerinden Suriye ve Artvin üzerinden Gürcistan’a insan kaçakçıları ile iş birliği kurarak kaçışların organize edildiği kaydedilen raporlarda, en çok kullanılan yolun Meriç Nehri ve Bodrum üzerinden hızlı hücum botlarla Yunanistan olduğu aktarıldı.

ÖNCE FORM ARDINDAN LİSTE

Ele geçirilen dijital materyallerden edinilen bilgiye göre, illegal yollardan yurt dışına çıkacak örgüt mensuplarının organizasyonu yapan FETÖ üyelerine form doldurup gönderildiği, gönderilen bu form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda sadece kaçış işlemi onaylanan örgüt mensuplarına yardım edildiği tespit edildi. Kaçış işleminin onaylanmasının ardından örgütün, yurtdışına çıkacak kişilere yapılacaklar listesi adı altında liste gönderdiği ve bu liste ile kaçış organizasyonunun detaylarına kadar planlandığı, örgüt üyelerinin kullanacakları cep telefonundan, haberleşmeyi sağlayacakları program ve giyecekleri kıyafetlerin bile önceden belirlendiği, öncü-artçı şekilde (aile süsü verilerek) farklı araçlarla yurt dışına kaçış işlemi onaylanan örgüt mensuplarının götürüldüğü belirlendi.