Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle;
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'mızın değerli mensupları, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım'da sizleri milletin evinde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kadına yönelik şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiş tüm kardeşlerimize rahmet ailelerine sabırlar diliyorum.
Bir eş bir baba ve Türkiye cumhurbaşkanı olarak ülkemizdeki ve dünyadaki kadınların onurlarıyla yaşama hakları için yanlarında olacağımı ifade ediyorum. Biz bugün burada bu programı gerçekleştirirken sınırlarımızdan birkaç yüz kilometre uzaklıkta bir soykırım devam ediyor.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSANLIK SUÇUDUR
Bir insanlık suçu olarak gördüğümüz kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalkması için faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarımızı buradan tebrik ediyorum. Kadınların haklarını güçlendirecek sayısız projeyi devreye aldık. 2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun hukuki düzenlemelerimizin en önemlisidir. Bu yasanın çıkması ile ülkemiz en kritik eşiği aştı, devletimizin şiddete sıfır tolerans politikası çok ciddi bir zemine ulaşmış oldu.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMALARININ HİÇBİR DAYANAĞI YOKTUR
Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla sürdürmek istediği dayatmaların hiçbir dayanağı yoktur. Sözleşme yaşatır sloganı hiçbir anlam taşımıyor. Sözleşme değil, kanunlar yaşatır. Batılı ülkelerdeki vahim tabloyu bilmiyor ya da bilmek görmek istemiyorlar. Avrupa Parlamentosu, aile için şiddetle mücadele direktifini bu yılın ortalarında kabul etti. Türkiye 2011'den önce olduğu gibi 2020'den sonra da ihtiyaç duyulan düzenlemeleri yapmıştır. Bize bu iftiraları atanlar hükümetlerimizin bu süreçte hayata geçirdiği gerçekleri de gizlemektedir. 2015'teki TCK düzenlemesine kadar kadına yönelik şiddet, bir suç olarak bile tanımlı değildi. Bu suçun katalog suç haline getirilmesi, eşe karşı işlenen suçun tıpkı nikahlı eşe işlenmiş gibi ceza alması, iyi hal indirimi uygulamasının kaldırılması gibi adımlar, 2020'den sonra atılmıştır.
DİZİ VE SİNEMA SEKTÖRÜ KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİ
Kadına şiddet konusunda sinema ve dizi sektörümüzün de artık kendine bir çekidüzen vermesi gerektiğine inanıyorum. Kadına şiddet normalleştiriliyor.