Rusya, 17 Temmuz’da sona eren Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı askıya almasının ardından Karadeniz’de “güvenli koridor oluşturma” tartışması gündeme geldi. Reuters’ın ulaştığı bir mektuba göre Moskova, önceki gün Dünya Denizcilik Örgütü’ne (IMO) “seyir güvenliği garantilerinin” iptal edileceğini bildirdi. Rusya Savunma Bakanlığı ayrıca Ukrayna limanlarına giden tüm gemilerin “potansiyel askeri yük taşıyıcısı” olarak değerlendirileceğini duyurdu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ise Ukrayna ve başka ülkelerin Rusya olmadan tahıl ihracatını sürdürmek için görüşmeler yürüttüğünü söyledi. New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) binasında açıklamada bulunan Kuleba, “Türkiye, BM ve Ukrayna ya da başka ülkeler ya mevcut çerçeveyi kullanabilir ya da yeni bir girişim ortaya koyabilir. Tabii en büyük sorun, Rusya’nın tahıl taşıyan bir gemiyi vurma ihtimali. Tüm seçenekler görüşülüyor” dedi.
Tüm bu gelişmelerin ışığında Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Türkiye’nin savaşa sokulmak istenebileceği konusunda uyarıda bulundu. Karadeniz’deki deniz yetki alanlarının tartışmalı olduğuna dikkat çeken Gürdeniz, “Türkiye Kırım’ı Rus toprağı olarak tanımıyor. Dolayısıyla Kırım Yarımadası açıklarındaki deniz yetki alanını Ukrayna sahası olarak kabul ediyor. Ama Rusya tek taraflı olarak ‘benim’ diyor ve bu bölgeyi savaş alanı/kriz alanı olarak ilan ediyor. Dolayısıyla Rusya şu an bölgede abluka uygulayabilecek bir güce sahip” dedi.
‘JEOPOLİTİK İNTİHAR OLUR’
Ukrayna dışişleri bakanının “Gerekirse tahıl koridorunu işleteceğiz” sözlerinin Türk boğazları için kritik olduğunu vurgulayan Gürdeniz, “Bunun alt metni: Odessa’dan veya diğer Ukrayna limanlarından çıkacak nakliyatın Türk boğazlarına yönelmesi sağlanacak. Bu koridorun, Rusya tarafından IMO’ya verilen bildiriler paralelinde artık emniyetinin olmadığı kesin. Böyle bir durum ortadayken Türkiye’nin kalkıp ‘Ben gönüllüyüm’ demesi benim tabirimle ‘jeopolitik bir intihar’ olur. Ankara bu baskılara direnebilmelidir. Türkiye’yi Karadeniz’de aktif tarafsızlık politikasından uzaklaştırabilecek en büyük senaryo bana göre tahıl senaryasodur” diye konuştu.
‘EN KÖTÜ TEMMUZ’
“NATO Vilnius Zirvesi’nde Ukrayna’nın üyeliği çıkmadı ama savaşın devam etme kararı çıktı” ifadelerini kullanan Gürdeniz şunları söyledi: “Şu anda hiçbir savaş gemisi Karadeniz’e çıkamıyor. Bunun önünü açmaya çalışıyorlar. Bu yüzden Türkiye’nin NATO zirvesi öncesindeki 180 derecelik Batı yanlısı dönüşümü jeopolitik açıdan çok sakıncalı. Vilnius bir dönüm noktasıdır. Temmuz ayı Türkiye’nin jeopolitik zaferler ayıdır. Lozan, Montrö, Kıbrıs Barış Harekâtı... Ama 100. yılımızı kutladığımız 2023’ün temmuzu maalesef jeopolitik açıdan Türkiye için kötü bir yıl oldu. Ekonomik kriz Türkiye’yi jeopolitik servetinden harcama noktasına getirdi. Mali kriz bugün yaşanır, 2-3 yıl sonra atlatılır. Ama jeopolitik tavizleri verip Batı emperyalizminin isteklerini yerine getirmek, kaybettiklerimizi geri almak için on yıllar ister.”
NE YAPILABİLİR?
Ukrayna’ın doğrudan Karadeniz’deki sahildarlarla ikili anlaşmalar yapabileceğini söyleyen Gürdeniz, “Şu an yapacakları en doğru şey demiryolları ile tahılları Romanya ve Yunanistan üzerinden Akdeniz’e ve Avrupa’ya eriştirmek” ifadelerini kullandı.
Gürdeniz son olarak 30 milyon buğdayın büyük bir kısmının Avrupa’ya gittiğine dikkat çekerek “Batı sürekli olarak ‘dünyada açlık krizi çıkacak’ şeklinde açıklamalar yapıyor. Ancak açlık krizinin yaşandığı Afrika’ya Avrupa’dan daha az tahıl gidiyor. Burada da büyük bir çifte standart görüyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı’nın elde ettiği verilere göre üç defa uzatılan girişim kapsamında koridordan geçen tahılın yüzde 40’ı Avrupa’ya, yüzde 30’u Asya’ya, yüzde 13’ü Türkiye’ye, yüzde 12’si Afrika’ya ve yüzde 5’i Ortadoğu’ya taşındı.
zeynep çam