Türk Eczacıları Birliği ve 54 bölge eczacı odasının başkanları ve yöneticileri 43. Dönem I. Bölgelerarası Toplantısı için 23-25 Haziran tarihlerinde Konya'da bir araya geldi ve sektörün sorunlarına yönelik ortak bir deklarasyon yayınladı.
Eczacılık mesleğinin, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altında olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir.
Eczacılar; kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş, ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir” denildi.
HASTALARIMIZIN YAŞADIKLARI MAĞDURİYETİN SORUMLUSU BİZLER DEĞİLİZ
44 bini aşkın eczacının sorunlarının görmezden gelindiği kaydedilen açıklamada, sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM'den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almamasına da dikkat çekildi, hak kaybının kabul edilemeyeceği kaydedildi. Hastaların ilaca erişimde zorlandıkları belirtilen metinde şu ifadelere yer verildi:
“Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacaktır. Bununla birlikte, başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye'ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır. Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır. Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır”
GEREKİRSE ECZANELERİMİZİ KAPATIRIZ
Önceliklerinin mesleki sürdürülebilirliği sağlamak olduğu kaydedilen açıklama, “Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dahil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir. Bu çerçevede, anayasal demokratik haklarımızı kullanacağımız yönündeki güçlü irademizi kamuoyunun bilgisine sunarız” sözleri ile son buldu.