Din görevlilerinin can güvenliği yok

Son zamanlarda din görevlilerine yönelik şiddet ve darp olaylarının her geçen gün artmasının din görevlilerini tedirgin ettiğine dikkat çeken Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, din görevlilerinin görev yaptığı caminin içerisinde bile can güvenliklerinden endişe eder hale geldiğinin altını çizdi. Camilerin kardeşlik ikliminin oluşturulduğu kutsal mekânlar olduğuna dikkat çeken Yıldız, bu kutsal mekânlarda yaşanan şiddet olaylarının yaşanmasının endişe verici olduğunu belirterek, “Yetkililerden gerekli tedbirleri almalarını bekliyor, cami basıp din görevlilerimize sözlü ve fiziki şiddet uygulayanların cezasız bırakılmamasını istiyoruz” dedi.

“DİN GÖREVLİSİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ”

Din görevlilerine yapılan saldırıların insana ve insanlığa yapılan saldırılar olduğunu söyleyen Yıldız, dünyadaki Müslümanlara karşı düşmanlıkları hatırlatarak, “Biz demokratik haklar ışığında insanı yaşat ki toplum yaşasın düşüncesini iliklerine kadar yaşamış, yaşamaya çalışmış, çalışmakta olan bir teşkilatız. Kendi değer yargılarımızı kabul etmeyenleri de, kendi değer yargılarımızı dışlayanı da kardeşlik ve dostluk çerçevesinde kucaklayan bir erdemliler hareketiyiz. Bu sebeple din görevlilerine yapılan sözlü, yazılı, fiili her türlü saldırıyı şiddetle kınıyor, bu tür olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Şiddetin her türlüsüne maruz kalan din görevlisi kardeşlerimizin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu tehlikeli durum karşısında yetkililerden gerekli önlemleri bir an evvel almalarını bekliyoruz” diye konuştu.

“KİMSE BU MUAMELELERİ REVA GÖREMEZ”

Din görevlilerine karşı gerçekleştirilen saldırıların kabul edilebilir bir durum olmadığının altını çizen Yıldız, yetkililere seslenerek, “Yetkililerden tehlikenin farkına varmalarını ve gerekli tedbirleri almalarını istiyoruz. Din görevlilerimiz kimsesiz ve sahipsiz değildir. Gece gündüz büyük fedakârlıklarla görevlerini yerine getirmeye çalışan görevlilerimize kimse bu muameleleri reva göremez. Bunu yapanlar kanun önünde mutlaka hesabını vermelidir. Caydırıcı ve toplumu şiddetten uzaklaştıran hukuki ve idari tedbirler bir an evvel ele alınmalıdır” dedi.

Mehmet Fahri ÖZKAN / Milli Gazete