BIST 100 9.044,89 %0.15 Dolar 34,25 %0.03 Euro 37,62 %-0.11 Altın Gram 2.884,01 %0.1 Brent Petrol 77,65 %0.61 Bitcoin 62.510,99 %0.47
,

Depremde hayat kurtaran yöntem İstanbul'a geliyor

Hatay'daki afet bölgesinde İBB'nin yardım faaliyetlerini yerinde yöneten İmamoğlu, KARAR yazarlarına İstanbul'da depreme yönelik alacakları önlemlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Antakya'da karbon elyaf yöntemiyle güçlendirmesi yapılan ve geçirdiği üç depremde de yıkılmayan binayı inceleyen İmamoğlu, bu modeli İstanbul'da da uygulayacaklarını aktardı.

Depremde hayat kurtaran yöntem İstanbul'a geliyor

Kahramanmaraş merkezli depremin ardından felaketin yaşandığı bölgeye giderek çalışmalara katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bir haftayı aşkın süredir yardım faaliyetlerini yönetiyor. Deprem bölgesindeki merkezlere giderek depremzede vatandaşlarla bir araya gelen İmamoğlu, başta en büyük eksik olan çadır olmak üzere çeşitli malzemelerin bölgeye ulaşmasına nezaret ediyor. İBB Başkanı, dün de depremde büyük ölçüde zarar gören Hatay’ın İskenderun ilçesinde koordinasyon toplantısının ardından, Beylikdüzü Belediyesi’nin kurduğu çadırkentte vatandaşlarla bir araya gelerek onların sorunlarını dinledi.

Çadırkentte KARAR yazarları Mustafa Karaalioğlu ve Yusuf Ziya Cömert’in sorularını
cevaplayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da dönüşümü yapılamadığı için depreme dayanıksız olarak belirlenen binaların güçlendirilmesi için yeni projesini açıkladı:

“25 yıl kentsel dönüşüm açısından boşa harcandı. Bu hızla devam edilirse de 100 yılda
ancak tamamlanabilir. O yüzden İstanbul’da olası bir depremde yıkılacağı kesin olman
binalarda insanlarımızı kaybetmemek için acilen karbon elyaf yöntemiyle koruma
sistemine geçiyoruz.”

Geçtiğimiz günlerde Antakya Sümerler Mahallesi Belediye Kooperatif Evleri’nde karbon elyaf yöntemiyle güçlendirildiği için 3 kez arka arkaya yaşanan şiddetli depreme rağmen ayakta binayı incelemişti. Etrafındaki benzer binalar yıkılırken ayakta kalan binanın ‘sırrının’, 13 yıl önce ‘karbon lifli polimerle’ yapılan güçlendirme çalışmasıydı.

İmamoğlu, bu konudaki çalışmalara hız vererek, İstanbul’da kentsel dönüşümü yapılamadığı için herhangi bir depremde enkaza dönüşme riski taşıyan binalarda bir an önce bu güçlendirmenin yapılması için düğmeye bastı. Halen birçok binada uygulanmakta olan yöntemin yaygınlaşması için de yeni model geliştireceklerini belirten İmamoğlu şunları söyledi:

“Kaybedilen 25 yıl için içimiz yanıyor. Daha fazla beklemek ölüme davetiye çıkarmak
demektir. O yüzden bir an önce karbon elyaf yöntemini İstanbullular’ın hizmetine
sunacağız. Bunun için karbon elyafla güçlendirilecek binaların maliyeti için vatandaşa
destek vereceğiz. Güçlendirme bedelini belediye olarak biz ödeyeceğiz, İstanbullular
da bunu 3 yıla yayılan taksitlerle geri ödeyecekler. Böylelikle dayanıksız binaların en
azından ayakta kalmasını ve ölüm riskinin azalmasını sağlayacağız.”

İmamoğlu ayrıca, şu anda yetersiz olan karbon elyaf üretim ve uygulama kapasitesini de ilk etapta beş katına çıkarılacağını belirterek “Vakit kaybetmeden bütün riskli binaları depreme dayanıklı hale getireceğiz. Bir yandan kentsel dönüşüm projelerimizi devreye sokacağız” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni projenin hafta sonu İstanbullulara açıklanacağını da sözlerine ekledi.

KARBON ELYAF YÖNTEMİ NEDİR?

Karbon elyaf, metallere oranla, gerilmeye karşı çok daha sağlam, mukavemeti yüksek ve hafif bir malzeme. Yüzde 95’ten fazlası karbon atomlarından oluşan, insan saçından daha ince filamentler halinde hazırlanıyor. Uygulanacak malzeme, 3000, 6000, 12000, 24000 gibi sayıda değişen filamentten oluşan iplikler şeklinde üretiliyor. Ardından bu iplikler dokunarak 1 mm’den daha ince kumaş haline getiriliyor. Karbon fiberin yapısı, çelikten 5 kat daha hafif olmasına rağmen, gerilmeye karşı çelikten daha dayanıklı olarak biliniyor. İplik yumuşaklığında olan lifler kolayca istenilen şekle getirilerek kolon, kiriş gibi uygulama yapılan yüzeylere epoksi reçine ile yapıştırılıyor. Bu yöntemin uygulandığı depreme dayanıksız
binaların ayakta kaldığı ve ölümle sonuçlanan vakaların önlendiği belirtiliyor.

1-001.jpg

Antakya'da uygulanan karbon elyaf çalışmasını yürüten İnşaat Mühendisi Mustafa Tümer Tan KARAR'a anlatmıştı

YIKILMAYAN ‘A2 BLOK’TA İNCELEMELERDE BULUNMUŞTU

Antakya Sümerler Mahallesi’nde 1975 yılında temeli atılan Belediye Kooperatif Evleri’nde bulunan A3 Blok depremde tamamen yıkıldı, A1 Blok ağır hasar gördü. A2 Blok ise, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7.7 ve 7.6’lık, Hatay Defne merkezli 6.4 büyüklüğündeki depremlere direnerek ayakta kaldı. A2 Blok’un “sırrı”, bina sakinlerinin anlatımıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Yıkılmayan blokun, 2008 Ekim ayı ile 2009 Mart döneminde duvarlarında “lifli karbon polimer” kullanılarak güçlendirildiği öğrenilirken, ilk kez denenen bu yöntem sayesinde depremde bir kişinin bile burnu kanamadı.

DR. TÖRE: “DOLGU DUVARLARI KARBON
LİFLİ POLİMERLE GÜÇLENDİRİYORUZ”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yıkılmayan blokta incelemelerde bulundu. İmamoğlu, Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğretim görevlisi Dr. Erkan Töre tarafından bilgilendirildi. Dr. Töre, yıkılmayan A2 Blok’un ODTÜ ve İTÜ tarafından, ağır hasar gören A1 Blok’un ise yerel bir mühendislik şirketi tarafından güçlendirildiğini belirterek, “Türkiye’de geliştirilen ve yönetmelikte de yer alan duvar güçlendirme yöntemiyle, dolgu duvarları karbon lifli polimerle güçlendiriyoruz. Böylece, taşıyıcı sistemin davranışlarını etkiliyoruz. Perde beton gibi bir dönüşüm sağlanıyor. İçeride incelemelerde bulunduğumuzda, güçlendirme çalışmalarının doğru çalıştığını tespit ettik. Yapı içinde güçlendirilmeyen bölümler, ağır hasarlı durumda. Ancak günün sonunda 2 binada yaşayan insanlar, kendi imkanlarıyla konutlardan çıktılar” bilgilerini paylaştı.

“İSTANBUL’UN YOĞUN YAPI STOKUNDA BİR HIZ ARIYORUZ”

İstanbul’da güçlendirme çalışmaları için yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurgulayan İmamoğlu da “Güçlendirmesi yapılan binalar, 3 deprem üst üste ayakta kaldı. Biz, İstanbul’un yoğun yapı stokunda bir hız arıyoruz. Yık, yap, yenile, imar hakkı vesaire kaosu, İstanbul’u hem üst üste bindiriyor nüfus olarak hem yoğunlaştırıyor hem de zaman yetmez. 23 yılda yapılanı aynı şekilde devam ettirirsek, 100 yılda bitiremiyoruz İstanbul'un yenilenmesini. 100 sonra zaten İstanbul'un envanteri eskiyecek. Bizim öyle bir metotta çıkmamız lazım ki, 10 yılda, 15 yılda bambaşka bir seviyeye taşımamız lazım meseleyi” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, Antakya’daki incelemelerin ardından söz konusu sistemin İstanbul geneli için de uygulanıp uygulanamayacağını araştırmak için çalışma yapacaklarını söylemişti.

İlişkili Haberler

Manşetler