İletişim Başkanlığı, İngiltere merkezli BBC’nin mesnetsiz iddiaları içeren haberine derhal müdahale ederek tekzip gönderdi ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de konuyla ilgili açıklama yaptı.
İletişim Başkanlığı BBC’ye gönderdiği tekzip metninde, söz konusu haberin Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü meşru terörle mücadele faaliyetlerini çarpıtan, tek taraflı ve yanıltıcı ifadeler içerdiği belirtildi.
Türkiye’nin terörle mücadelesinde herhangi bir etnik grubu ya da sivil halkı hedef almadığı vurgulanan açıklamada, Türkiye’nin tek hedefinin, bölgedeki barış ve güvenliği tehdit eden PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarını uluslararası hukuka uygun şekilde, sivillerin korunmasını önceleyerek yürüttüğü belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Haberde Türkiye’nin Suriye’de Kürtlere karşı bir savaş yürüttüğü yönünde tamamen yanlış bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkının huzur içinde yaşamasına önem vermekte, ülkedeki tüm etnik ve dini grupları gözeten bir yaklaşım benimsemektedir. Türkiye, geçmişte Baas rejimi döneminde kimlikleri yok sayılan, vatandaşlık hakları elinden alınan ve sistematik baskılara maruz kalan Kürtler dâhil olmak üzere milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapmış ve yapmaya devam etmektedir.
Bugün Türkiye'de yaşayan binlerce Kürt kökenli Suriyeli, Türkiye’nin kapsayıcı ve insan odaklı politikalarının en açık göstergesidir.
Türkiye, bölgedeki kadın ve çocukları silahlı çatışmalardan koruma konusunda büyük bir hassasiyet göstermektedir. Türkiye’nin operasyonları, sivillere zarar vermemek adına en yüksek hassasiyetle planlanmakta, bölgedeki insani yardım çalışmaları aralıksız sürdürülmektedir.
Ancak PKK/YPG terör örgütünün, çocukları zorla silah altına aldığı, kadınları istismar ettiği ve sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı uluslararası raporlarla da belgelenmiş bir gerçektir. Türkiye’nin mücadelesi, bu tür insan hakları ihlallerinin önüne geçmeyi ve bölgedeki halkın güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır."
“Yeni Suriye yönetimine en büyük tehdit, bölücü ve terörist bir yapılanma olan PKK/YPG’nin varlığıdır”
Türkiye’nin, Baas rejiminin sona ermesinin ardından kurulan yeni Suriye yönetiminin, ülkenin tüm kesimlerini kapsayacak şekilde ulusal birlik ve beraberliği tesis etme çabalarını güçlü bir şekilde desteklediğini belirten Başkanlık, Suriye'nin geleceğinin, ülkedeki tüm etnik ve dini grupların eşit vatandaşlar olarak yer aldığı, kapsayıcı ve barışçıl bir yönetim anlayışıyla şekillenmesi gerektiğini ifade etti.
Yeni Suriye yönetiminin bu çabalarına yönelik en büyük tehdidin, bölücü ve terörist bir yapılanma olan PKK/YPG’nin varlığına işaret edilen açıklamada, PKK/YPG’nin, Suriye'nin birliğini ve istikrarını bozarak etnik ayrımcılığı körüklediği, terör yoluyla bölgede yasa dışı bir yönetim kurmaya çalıştığına yer verilerek bu durumun, sadece Suriye'nin değil, tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye attığı vurgulandı.
Türkiye'nin Suriye’deki varlığının, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin bölgedeki tehdidini sona erdirmeye yönelik uluslararası koalisyonun hedefleriyle örtüştüğüne işaret edilen açıklamada, “Türkiye, DEAŞ’e karşı en etkili mücadeleyi veren ülkelerden biri olmuş, on binlerce teröristi etkisiz hale getirerek bölgeyi güvenli hale getirmiştir. Türkiye ayrıca, DEAŞ zulmünden kaçan binlerce sivilin güvenliğini sağlamış ve bölgedeki insani yardımları desteklemiştir. BBC’nin kamuoyunu yanlış yönlendiren, tek taraflı ve gerçek dışı haberler yerine objektif ve çok yönlü bir gazetecilik anlayışıyla hareket etmesini bekleriz.” ifadelerine yer verildi.