Bakan Kurum: 2025'te evini teslim almayan tek bir depremzede kalmayacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman'da Asrın İnşası ve İhyasında İkinci Yıl Basın Buluşması toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Kurum, "Kıymetli Basın Mensupları sizleri, saygıyla, hürmetle selamlıyor, ilginizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, depremde görev alan, enkaz alanlarında alın teri döken, haberi bir dakika bile erken ulaştırmak için cansiperane gayret gösteren tüm basın emekçilerine teşekkür ediyorum. Yine depremde şehit olan tüm basın mensubu kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." dedi.

11 ilde yıkım yaşandığını belirten Bakan Kurum, "6 Şubat 2023’te Anadolu toprakları tarihinin en büyük felaketlerinden birine tanıklık etti. Millet olarak çok derin bir acı yaşadık, çok ağır bir imtihan verdik. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler; şiddeti ve kapsadığı alan açısından yakın tarihte eşi benzeri olmayan bir felaket olarak kayıtlara geçti.  100’den fazla ülkenin yüzölçümünden büyük ve 108 bin km²’lik alanı etkileyen asrın felaketi 7’si büyükşehir olan 11 ilimizde büyük yıkımlara yol açtı." ifadelerini kullandı.

Kurum'un açıklamaları şu şekilde devam etti: 124 ilçemiz ve 6 bin 929 mahallemizde yaşayan, nüfusumuzun yüzde 16’sına denk gelen yaklaşık 14 milyon vatandaşımız, bu acı tablodan ağır bir şekilde etkilendi. Binlerce kardeşimizi toprağa verdik. Türkiye’nin 1 yıllık GSYH’sinin yaklaşık yüzde 10’una denk gelen 104 milyar dolar maddi hasar oluştu. Enerji, iletişim, havalimanı, yollar, köprüler, su kanalizasyon gibi altyapı tesisleri, kamu ve özel sektöre ait hizmet binaları hasar gördü. Deprem sonrasında yaklaşık 2,5 milyon kişi farklı illere göç etmek durumunda kaldı. Hep söylediğimiz gibi, Türkiye’nin en öncelikli meselesi, deprem bölgesinin süratle yeniden ayağa kaldırılmasıdır.  Çünkü 11 ilimizin olduğu bu bölge, ülkemizin geleceği için çok çok önemlidir.

"DEPREM BÖLGESİNİN GELECEĞİ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİDİR"

Türkiye’deki her 5 çocuğumuzdan biri burada yaşıyor, burada büyüyor. Ülkemizde, çalışan her 100 kardeşimizden 13’ü ekmeğini burada kazanıyor.  Bu bölge adeta ekonomimizin lokomotifi konumunda. İthalatımızın yüzde 6’sı ihracatımızın yüzde 8,6’sı bu bölgede gerçekleşiyor.  Yani deprem bölgesi, böylesine kıymetli, böylesine değerlidir. Bu yüzden diyorum ki; “Deprem Bölgesi’nin Geleceği, Türkiye’nin geleceğidir!

"ASRIN İNŞASINI GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"

Biz kararlıyız, azimliyiz! Deprem bölgemizi ve ülkemizi olası tüm afetlere karşı dirençli hale getireceğiz.  Ülkemizde tek bir sağlıksız yapı bırakmayacak; Türkiye Yüzyılı’nı Dirençli Toplum ve Dirençli Şehirlerin Yüzyılı yapacağız. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hızla “Asrın İnşasını” gerçekleştiriyoruz.  Deprem bölgemizde, adeta yeni bir ülke inşa ediyoruz.

"YAPIMI BAŞLAMAYAN TEK KONUT BIRAKMADIK"

11 ilimizde, 3.481 şantiyede; 182 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimizle, milletimize güvenli bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz.

2024 sonu itibariyle; 11 ilimizde toplamda 201 bin 580 bağımsız bölümü, tüm sosyal donatılarıyla, parkları, bahçeleriyle birlikte afetzede vatandaşlarımıza teslim etmiş bulunuyoruz. Bizler her zaman olduğu gibi milletimizin duasından ve devletimizden aldığımız güçle deprem bölgesinde Ocak ayı itibariyle yapımı başlamayan tek konut bırakmadık.  Hak sahiplerine teslim edeceğimiz yuvalarımızın tamamının yani yüzde 100’ünün yapımını başlattık.

İnşallah 2025 yılı sonuna kadar kalan 251 bin 403 konut/köy evi ve iş yerini toplamda 452 bin 983 bağımsız bölümü vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Ben tam da bu noktada; izninizle bazı illerimizde yer alan, yeni uydukentlere, yeni şehirlere dair vizyon projelerimizi de sizlere aktarmak isterim. Adıyaman İndere’yle başlamak istiyorum.  Adıyaman İndere’de 5 milyon metrekare alanda Türkiye’nin en büyük şantiye sahasını kurduk. Bölgede 16 bin konutla İndere Projemiz, tamamlandığında şehrin yeni uydu kenti olacak.

"KONUTLARI ETAP ETAP TESLİM EDİYORUZ"

Yine Malatya’da, İkizce bölgesinde iki etaptan oluşan projemizde de 27 bin 636 konutun, yani Malatya’nın yeni uydukentinin inşasına devam ediyoruz. Tabi burada da depreme dayanıklı binaların yanı sıra okul ve sosyal yaşam alanları, otoparkları, çocuk oyun alanları, ticari alanları, çevre düzenlemesi, mimari yapısı ve tasarımıyla Malatya’mıza yepyeni bir yaşam alanı kazandırmış olacağız.  Ayrıca, Hatay Antakya Gülderen Mahallesi’nde 4 bin 7 konutluk yeni bir kent daha kuruyoruz. Gülderen’de 310 dönüm arazi üzerinde inşasına başladığımız 2 bin 665 konutun yapımını tamamladık. Parkları, sosyal donatıları, okulu ve camisiyle birlikte yaptığımız konutların etap etap teslimine devam ediyoruz. 

Yine Maraş’ımızın Azerbaycan Mahallesi’nde Türkiye’ye örnek bir kentsel tasarım projesini yürütüyoruz. Çevre düzenlemesi ve peyzaj projeleriyle, ulaşım altyapısıyla, yeşil alanlarıyla, dinlenme mekanlarıyla Kahramanmaraş’ımızı son derece güzel kılacak bu örnek projeyi de artık tamamlama aşamasına geldik. Köy evlerimize baktığımızda ise; 11 ilimizde tam 4 bin 333 köyde, 3 bin 203 şantiyede yöresel mimariye ve köy hayatının ihtiyaçlarına uygun 62 bin 817 köy evimizi de inşa etmeye devam ediyoruz.  Bu kapsamda altyapısıyla, üst yapısıyla ve tüm sosyal donatı alanlarıyla bugüne kadar 864 köyde, 32 bin 260 adet köy evinin yapımını tamamladık, ve vatandaşlarımıza teslim ettik.

Şu anda 30 bin 557 adet köy evinin inşasına da hız kesmeden devam ediyoruz. Bunları da 2025 sonuna kadar teslim edeceğiz.

Deprem bölgesindeki 11 ilimizde tüm vatandaşlarımız huzurlu, güvenli yuvalarına kavuşacak, iş yerini açmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak.

"2025'TE DEPREM BÖLGESİ İÇİN 584 MİLYAR TL KAYNAK AYIRDIK"

Deprem dönüşümü, ülkemiz için adeta Yeni Bir Millî Mücadeledir. Attığımız her adım, güçlü ve büyük Türkiye idealimizin bir nişanesidir.

Bu kapsamda, deprem bölgesine yönelik olarak hükümetimiz bugüne kadar 2 trilyon TL’yi aşan yatırım gerçekleştirdi. 2025 bütçemizde ise bu felaketin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak için 584 milyar TL kaynak tahsis ettik.  Ekonomi, sanayi, ticaret, tarım, altyapı ve sosyal projeler gibi birçok alanda bölgenin yeniden canlanmasını sağlıyoruz. “Yerinde Dönüşüm” programımız ile 23 milyar TL kaynak aktararak şehirlerimizin hem fiziksel dokusunu hem de manevi ruhunu yeniden ayağa kaldırıyoruz.

"TARİHİMİZİN İZLERİNİ DE YAŞATMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Deprem bölgesinde yaptığımız vizyon projelerle şehirlerimizin altyapısını da daha güçlü ve dayanıklı hale getiriyoruz. Bakanlık olarak, toplam uzunluğu 11 bin kilometreyi aşan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattını yeniliyoruz. Bakın Türkiye’nin toplam sınır ve kıyı uzunluğu yaklaşık 11 bin kilometredir. Yani bugün deprem bölgesinde, Türkiye’nin çevresini kapsayacak büyüklükte bir altyapı yatırımı gerçekleştiriyoruz. Bizler sadece altyapı ve konut inşa etmiyoruz. Tarihimizin izlerini, medeniyetimizin ruhunu ve ecdadımızdan aldığımız emaneti de yaşatmaya devam ediyoruz. 

Malatya’mızda Ecdat yadigârı Söğütlü Cami’mizi, Tarihi Bakırcılar Çarşımızı, kent meydanımızı yeniden ayağa kaldırıyoruz. Hatay’ımızda Tarihi Meclis Binasını, Asi Nehri’nin her iki tarafındaki eserleri, Habibi-i Neccar ve Ulu Cami’yi, Antakya’nın tarihi caddelerini, İskenderun sahilini yeniden ihya ediyoruz.  Kahramanmaraş’ta Toptancılar Sitesini, Kapalı Çarşı’yı, Demirciler Çarşı’sını aslına uygun şekilde yeniliyoruz. Adıyaman’da Tarihi Meydan projesini, mazisi 500 yıla dayanan Ulu Cami’mizi tarihimize yaraşır şekilde inşa ediyoruz.

"BU KONUTLARI TESLİM ETMEK NAMUSUMUZDUR"

Ben depremin ilk saatleri itibariyle buradaydım. Buralardaki enkazların başında koştum. Şimdi, bir baba nasıl evladının doğumunu, çocukluğunu ve yetişmesini seyrederken heyecan duyuyorsa; biz de projelerini çizdiğimiz, temellerini attığımız bu yuvaların bugün böyle yükseldiğini gördükçe, yavrularımızın huzur içinde bu binalarda yaşadıklarını görünce aynı mutluluğu, huzuru, heyecanı yaşıyoruz.

Bu konutların tamamını teslim etmek; bizim devlet olarak görevimizdir, namusumuzdur, şerefimizdir. Kararlı bir şekilde, adım adım, hızlı bir şekilde tüm yuvalarımızı teslim etmek bizim milletimize borcumuzdur.

"DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZİN ELLERİNİ BİR AN OLSUN BIRAKMAYACAĞIZ"

23 yıldır nasıl en hızlı ve doğru şekilde işlerimizi yaptıysak; şimdi de var gücümüzle çalışacağız. Vatandaşımızın istemediği hiçbir şeye imza atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Tam bir gönül rızası ve dualarla; deprem bölgemizi de ülkemizi de çok daha güçlü yarınlara taşıyacağız. Depremzede kardeşlerimizin elini bir an bile olsun bırakmayacağız, onların hayır dualarını almaya devam edeceğiz.

Ben böylesine büyük eserlerin ülkemize kazandırılmasını sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Gece gündüz demeden, soğuk sıcak demeden özveriyle inşaat alanında çalışan tüm işçi kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.

Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin, yar ve yardımcımız olsun. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum.

Akif BÜLBÜL