Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 40,0526 0,01 Değişim Euro : 46,9767 -0,02 Değişim Altın : 4.273,38 %0,16 Değişim BIST 100 : 10.167,26 %1,69 Değişim Brent Petrol : 70,19 0,06 Değişim

AYM'den "hasta mahremiyeti" kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), annesiyle çıkar çatışması yaşayan kişinin tedavi bilgilerinin doktor tarafından annesine verilmesini, "kişisel verilerin korunması hakkının ihlali" olarak değerlendirdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı Giriş : Güncelleme :
AYM'den "hasta mahremiyeti" kararı

 Resmi Gazete'de yer alan karara göre C.Ö, 2010'da ruh ve sinir hastalıkları uzmanı doktor H.C. tarafından tedavi edildi. C.Ö'nün annesinin, 2016'da "oğlunun psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu ve hayatından endişe ettiğini" belirtmesi üzerine doktor H.C, C.Ö'nün tedavi sürecine ait bilgileri içeren raporu anneye verdi.

Annesi ile çıkar çatışması yaşadığını, kişisel bilgilerinin hukuka aykırı şekilde paylaşıldığını savunan C.Ö, "hasta mahremiyetini ihlal ettiğini" savunarak doktor H.C. hakkında suç duyurusunda bulundu.

"Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma" suçundan hakkında dava açılan H.C, yargılanması sonucu beraat etti.

C.Ö, "şikayetiyle ilgili etkili bir ceza kovuşturması yürütülmediği gerekçesiyle, kişisel verilerinin korunması hakkının ihlal edildiğini" savunarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, özel hayata saygı kapsamında "kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine" hükmetti.

Kararın gerekçesinden

AYM kararında, hasta yakınlarının bilgilendirilmesinin mümkün olduğu ancak "tehlikelilik arz eden bazı istisnai durumlarda bu bilgilendirmenin kapsamının da olayın şartlarına göre değişebileceği" ifade edildi.

Başvuru konusu olayda, yapılan bilgilendirmenin, ergin olan başvurucunun tedavi sürecine ait hassas veri niteliğindeki bilgileri içerdiğine işaret edilen kararda, raporun "başvurucunun rızası olmadan annesi dahi olsa üçüncü bir kişiye verildiği" aktarıldı.

Başvurucunun, "annesi ile arasında bir çıkar çatışması, husumet bulunduğunu" iddia ettiği anımsatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Mahkemelerce, bilgilendirmenin ötesine geçilerek belge verilmesinin gerekli olup olmadığı, sırf bilgilendirme yapmak yerine belge verilmesini zorunlu kılan bir sebebin bulunup bulunmadığı, başvurucu ile hassas veri niteliğindeki sağlık bilgilerini içeren belgenin verildiği annesi arasında menfaat çatışması bulunup bulunmadığı, tedavinin 2010'da yapılmasına rağmen 2016'da tedavi belgelerinin verildiği dikkate alındığında, aradan 6 yıl geçtiği halde bu belgelerin verilmesi için ne gibi bir acil durum olduğu, belgenin verilmesini de gerektirebilecek acil ve istisnai bir durumun varlığı tespit edilse dahi doğrudan annesi bile olsa üçüncü bir kişiye belgeleri vermek yerine istisnai durumun kapsamına uygun alternatif bir yolun mevcut olup olmadığı gibi hususların tartışılmadan bir sonuca varıldığı görülmüştür."

Yargılamayı yapan mahkemelerce, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı yönünden Anayasa'nın 20. maddesinin son fıkrasındaki gerekliliklere uygun, ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya konulmadığı belirtilen kararda, "Somut olayın özel şartlarında kişisel verilerin korunması hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği kanaatine varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle özel hayata saygı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir." ifadeleri kullanıldı.