Aydın'da yaşanan olayda, hakaret suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmiş sonra da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Duruşma sırasındaki kararda, bir gerekçeye yer verilmemiştir. Başvurucu avukatı, itirazını gerekçeli karardan sonra yapacağını belirtmesine rağmen asliye ceza mahkemesi hakimi dosyayı itiraz olarak ağır ceza mahkemesine göndermiş, ağır ceza mahkemesi de, gerekçe olup olmadığına bakmaksızın itirazı reddetmiştir.
Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede, savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı kabul etmiş, mahkeme hakiminin gerekçeye yer vermemesinden dolayı Devletin 15 bin TL tazminat ödemesine karar vermiştir.
İşte 18 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ÖZGÜR ŞAKİR BELLER BAŞVURUSU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tefhim edilmesinden sonra verilen itiraz dilekçesi üzerine gerekçeli karar tebliğ edilmeden dosyanın itirazının incelenmesi için yetkili mahkemeye gönderilmesi ve ayrıntılı itiraz dilekçesi verme imkânı sağlanmadan itirazın incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
İL BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 31/5/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, adil yargılanma hakkı kapsamında savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarına ilişkin şikâyetlerin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 26/12/2018 tarihli iddianamesiyle hakaret suçunu işlediği iddiasıyla başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.
6. Yargılamayı yürüten Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi 12/3/2019 tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan mahkûmiyetine hükmetmiş, sonrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı vermiştir. Başvurucu müdafıine tefhim edilen kararda gerekçeye yer verilmemiştir.
7. Başvurucu müdafii, karara itiraz ettiğine ilişkin 15/3/2019 tarihli dilekçesinde gerekçeli dilekçesini gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra sunacağını bildirmiştir.
8. Gerekçeli karar, başvurucu ve müdafiine tebliğ edilmeden dosya itiraz hususunda karar verilmek üzere 29/4/2019 tarihinde Aydın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
9. Anılan itiraz, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 3/5/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
10. Başvurucu 31/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGÎLİ HUKUK
11. İtiraz ve HAGB'ye ilişkin ilgili hukuk içinbkz. Ayşe Eşlik, B. No: 2014/15969, 21/6/2017, §§ 14-18.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 15/6/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğini, ayrıntılı itiraz dilekçesi sunmadan HAGB kararma yaptığı itirazın incelenerek reddedildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özünün adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarına ilişkin olduğu, bu kapsamda bir inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
16. Anayasa Mahkemesi, daha önce HAGB kararının tefhim edilmesinden sonra verilen itiraz dilekçesi üzerine gerekçeli karar başvurucuya tebliğ edilmeden dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi ve başvurucunun ayrıntılı itiraz dilekçesi verme imkânı sağlanmadan itirazın incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir (Ayşe Eşlik, §§ 24-44; Batuhan Şengül, B. No: 2017/29295, 21/7/2020, §§ 25-35; İbrahim Kaya, B. No: 2017/29474,28/1/2020, §§ 24-34). Bu başvuruda da söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum söz konusu değildir.
17. Anayasa Mahkemesinin anılan kararı nedeniyle Anayasa'nm 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. Giderim Yönünden
18. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.
19. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50, maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Albaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
20. Başvurucu, 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Somut olayda başvurucu ihlale konu karar dolayısıyla kararın kesinleştiği 3/5/2019 tarihinden bireysel başvurunun esas incelemesinin yapıldığı 15/6/2022 tarihine kadar yaklaşık üç yıl denetim altında tutulmuştur. Dolayısıyla ihlalin tespit edilmesinin başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz kalacağı açıktır. Dolayısıyla ihlalin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için başvurucunun yaklaşık üç yıl denetim altında tutulmuş olması nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya 15.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.864,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nm 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ve mahkemeye erişim haklarının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2019/50, K.2019/304) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucuya 15.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
E. 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.864,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemelerde gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/6/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.