Aşırı kıskançlık boşanmada tam kusur sayıldı
Ordu'da yaşanan boşanma davasında Yargıtay, kadına baskı uygulayan, sahte takı takan ve hakaret eden erkeği tam kusurlu saydı. Mahkeme, nafaka ve tazminat ödenmesine hükmetti.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, aşırı kıskanç tavırlar sergileyen, kadının evden çıkmasına izin vermeyen, nikahta sahte takı takan, kadına bağıran ve üzerine yürüyerek hakaret eden erkeğin boşanmada tam kusurlu sayılmasına ve nafaka ile tazminat ödemesine ilişkin yerel mahkeme kararını onadı.
Boşanma Davasının Detayları
Ordu'da yaşayan bir kadın, eşi tarafından sürekli kıskanıldığını, üzerinde baskı kurulduğunu, kendisinin ve ilk evliliğinden olan kızlarının can güvenliğinin olmadığını, eşinin büyü yaptırdığını ve evin sorumluluklarıyla ilgilenmediğini belirterek boşanma davası açtı. Davacı kadın ayrıca maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.
Erkeğin Savunması
Davalı erkek ise eşinin agresif yapıda olduğunu, kendisini darp ettiğini, çoğu zaman bir bahane bularak ayrı yattığını ve kendisine küfür ettiğini iddia ederek, kadının davasının reddini ve kendi davasının kabulünü talep etti.
Mahkeme Kararları
- Ordu 2. Aile Mahkemesi, erkeği tam kusurlu bularak tarafların boşanmasına karar verdi.
- Erkeğin kadına aylık 1000 lira nafaka, 40 bin lira maddi ve 40 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi.
- Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, erkeğin kadına toptan 30 bin lira nafaka ödemesine karar verdi.
Yargıtay'ın Onama Kararı
Temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne geldi. Toplanan deliller kapsamında yerel mahkeme kararı hukuka uygun bulunarak onandı. Kararda, "Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir." ifadelerine yer verildi.