,

38 Maddelik Yeni Kanun Teklifinin Tam Metni

AK Parti, sağlık alanında düzenlemeler içeren 38 maddelik yasa teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu.

38 Maddelik Yeni Kanun Teklifinin Tam Metni

Teklife neler yer alıyor

Kanun teklifiyle, piyasadaki beşeri tıbbi ürünlerin, Sağlık Bakanlığınca izlenebilirliğinin sağlanması için İlaç Takip Sistemi'ne bildirim zorunluluğu getiriliyor. Bu zorunluluğa uymayan ruhsat veya izin sahipleri ile ecza ticarethanelerine idari yaptırım uygulanacak.

Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un, ruhsal veya bedensel sağlık engeli nedeniyle mesleklerini icra edemeyecek durumda olan sağlık meslek mensupları, diş hekimleri ile ebelerin, Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten men edilmesine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılacak. Bu değerlendirme, 663 sayılı KHK'de belirlenen usul ve esaslara göre Sağlık Meslekleri Kurulunca yapılacak.

Bir mahalde sanatını serbest icra etmek isteyen bir diş tabibi, muayenehane açacağı yere, çalıştıracağı diş tabibi ve diğer kişilere ilişkin bilgi ve belgeler ile Sağlık Bakanlığınca istenilen diğer bilgi, belgeleri yönetmelikle belirlenen usul, esaslar çerçevesinde il sağlık müdürlüğüne verecek.

- Ebelerin görev tanımları çağa uygun hale getirilecek

Ebelerin görev tanımları, aldıkları eğitimin düzeyi de dikkate alınarak çağın gereklerine uygun hale getirilecek.

Ebeler, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde gerekli desteği verecek, yenidoğana ve bebeğe bakım sağlayacak; normal doğum ve riskli durumlarda tıbbi bakım, desteğe erişimin sağlanmasında, kadın sağlığının korunması, üreme sağlığı, çocuk bakımı konularında aile ve topluma verilecek danışmanlık, eğitim hizmetlerinde görev alacak.

Gebeliğin tespitini, gebe izlemini ve bu amaçla gerekli muayene ve değerlendirmeleri yapacak ebeler, normal doğum eylemini gerçekleştirecek. Ebeler, normal doğum sırasında gereken küçük tıbbi müdahaleleri de yapacak. Küçük tıbbi müdahalelerin kapsam ve sınırları Sağlık Bakanlığınca belirlenecek.

- Yetki belgesi almadan sertifikalı eğitim verenlere müeyyide

Sağlık Bakanlığınca sertifikalı eğitim programı olarak tanımlanmamış alanlarda, yetki belgesi almadan sertifikalı eğitim verenlere müeyyide uygulanmasındaki boşluk giderilecek.

Sertifikalı eğitim alanları ve eğitim programlarının standartları, sağlık politikaları ve Sağlık Bakanlığının stratejik planları doğrultusunda, ülkenin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirme amacıyla bakanlıkça belirlenecek. Sağlık Bakanlığınca belirlenmeyen alanlarda veya uygun olmayan standartlarda yapılan eğitimler sonucunda verilen sertifikalar tescil edilmeyecek.

Yetki belgesi olmadan ya da yetki belgesi olduğu sertifikalı eğitim alanı dışında sertifikalı eğitim programı düzenleyenler, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Bu suçun tüzel kişi yararına işlenmesi halinde tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanacak.

Mesleklerinin icrasına engel suçları işledikleri, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararıyla sabit olan sağlık meslek mensuplarıyla sağlık hizmetlerinde görev alan diğer meslek mensuplarının, meslek icra etmelerinin önlenmesi için ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri Sağlık Bakanlığına gönderilecek.

- Kamudaki sağlık meslek mensuplarına sigorta zorunluluğu

Tabipler, devlet hizmeti yükümlülüklerine başlamadan veya tamamlamadan uzmanlık eğitimi yapmak için asistanlık sınavlarına katılabilecek ancak yan dalda veya birden fazla uzmanlık dalında eğitime başlanabilmesi için devlet hizmeti yükümlülük süresinin en az yarısının tamamlanması şartı aranacak.

Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kuramlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorunda olacak. İdare, tazminatı ödedikten sonra hukuken sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle tazminatın ödenmesine sebep olan ve zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık meslek mensuplarının yerine geçecek.

Bu sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle taksirle veya görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek verdikleri zararlardan dolayı idare tarafından ödenen tazminat sağlık meslek mensubunun kusuru oranında ve sigorta teminatı dahilinde tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırdığı sigorta şirketinden talep edilecek.

Genel hayatı etkileyen salgın hastalık durumu olağanüstü hallere ekleniyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının harekat ve benzeri ihtiyaçları kapsamında, diğer statülerde istihdam edilen kamu personeli gibi sözleşmeli personelin de yurt içi ve yurt dışında görevlendirilmesine yönelik düzenlemeye gidiliyor.

Eleman temininde güçlük çekilen yerlerde hizmetin daha nitelikli sağlık meslek mensupları tarafından verilmesi amacıyla uzman tabipler gibi uzman diş hekimi ve uzman eczacılar da sözleşmeli statüde istihdam edilebilecek.

- Sözleşmeli personele yönelik disiplin cezaları

Sözleşmeli personele uygulanacak disiplin cezaları hakkında bu düzenlemede yer alan hükümler dışında, Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddelerine göre işlem yapılacak. Aylıktan kesme cezası, sözleşmeli personelin brüt ücretinden kesinti yapılması; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, sözleşmeli personelin ücretinin belirlenmesinde esas alınan kıdem süresinde indirim yapılması; devlet memurluğundan çıkarma cezası ise sözleşmenin feshedilmesi suretiyle uygulanacak.

Devlet memuru olarak çalışmaktayken bu düzenleme çerçevesinde sözleşmeli personel statüsüne geçenler, sözleşmelerinin devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren bir fiil nedeniyle sona ermemiş olması kaydıyla sözleşme süresinin bitiminde talepleri halinde Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre söz konusu statüye geçerken çalıştıkları ildeki devlet memurluğu kadrolarına; bu ilde durumlarına uygun kadro bulunmaması halinde Sağlık Bakanlığınca uygun görülen ildeki devlet memurluğu kadrolarına naklen atanacaklar.

- Birlik ve odaların organları

Teklifle Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak birlik ve odaların organları düzenleniyor.

Buna göre, odalara üye olmayan optisyen-gözlükçüler mesleki faaliyette bulunamayacak. Odalara kayıtlı optisyen-gözlükçülerin diğer kanunlarla kurulmuş meslek odalarına kaydolmaları zorunlu olmayacak.

Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğinin organları, odaların temsilcilerinden Oluşan Büyük Genel Kurul, Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Merkez Yönetim Kurulu, Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Merkez Denetleme Kurulu, Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Yüksek Disiplin Kurulundun oluşacak.

Optisyen-gözlükçüler odalarının organları ise odaya kayıtlı meslek mensuplarından oluşan Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Denetleme Kurulu şeklinde olacak. Birlik ve odaların genel kurullarında seçilen organların görev süreleri 3 yıl olacak ve genel kurulun hangi ayda yapıldığına bakılmaksızın o yılın birlik için kasım, odalar için eylülde yapıldığı kabul edilecek.

Odalar ile Birliğin teşkili, faaliyetleri, organların görev ve yetkileri, toplantıları, seçimi, seçilme yeterlilikleri, seçimlerin yapılış usulü, mesleki sicil, idari ve mali denetime ilişkin hususlarda Türk Eczacıları Birliği Kanunu'nun ilgili hükümleri kıyasen uygulanacak ancak giriş ve yıllık üye aidatı tutarları yürürlükteki brüt asgari ücretin yüzde 30'unu geçmemek üzere Birlik Büyük Genel Kurulu tarafından tespit edilecek. Odaların topladığı aidatlar toplamının yüzde 30'u Birlik merkezi payı olarak oda yönetim kurullarınca Birlik hesabına gönderilecek.

********************

 

GENEL GEREKÇE

Ağız ve diş hastalıkları dünyanın hemen tüm bölgelerinde en sık görülen sağlık sorunları arasında bulunmaktadır. Ülkemizde de diş hekimine gitme sıklığının düşük olması ağız ve diş sağlığı sorunlarında tedavinin, genellikle hastalığın çok ilerlediği bir dönemde gerçekleşmesine yol açmaktadır. Tedavideki gecikme, ağız diş sağlığı ve genel sağlığı bozmakta, sağlığa ayrılan bütçeyi de artırmaktadır. Ağız ve diş hastalıkları yaşam kalitesini düşürmekte, diabet, kalp- damar hastalıkları, büyüme-gelişim geriliği, erken doğum gibi birçok sağlık sorununun gelişmesinde rol oynayabilmektedir. Bu nedenle ağız diş sağlığı hizmetlerinde koruyucu uygulamalara öncelik verilmesi önem taşımaktadır.

Diğer taraftan yine tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de nüfusumuzun giderek yaşlanmasının, önümüzdeki yıllarda sağlık hizmetleri sunumunda yaşlı sağlığı konusunu maliyet ve hizmet sunumu açısından ilk sıralara getirmesi beklenmektedir. Ülkemizde Geriatri İç Hastalıkları dalında uzman olan hekimlerin üst uzmanlık alanı olup, 65 yaş ve üstü kişilerin tüm sağlık sorunları ve hastalıkları ile ilgili tetkik, tanı, tedavi, takibiyle ve yaşlanma sürecinin başarılı olarak yönetilmesiyle ilgilenmektedir. Ancak pek az kurumda bu uzmanlık eğitimi verilebilmektedir. Nüfusumuzun beklenenden hızlı yaşlanması, spesifik bir yaklaşım ve disiplinler arası ekip çalışması (geriatri uzmanı, hekim, fizyoterapist, psikolog, iş ve uğraşı terapisti, hemşire, beslenme ve diyet uzmanı, sosyal hizmet uzmanı gibi) gerektiren bu alana yönelik tedbirlerin de bir an evvel alınması gereğini ortaya koymaktadır.

Aile hekimliği sistemi, Sağlıkta Dönüşüm Programıyla başarılı bir şekilde hayata geçirilmiştir. Aile hekimliği sisteminin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, tedavi edici ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin yanı sıra özellikle çocuklar için önem taşıyan “koruyucu ağız ve diş sağlığı” hizmetlerinin ve yaşlı sağlığı hizmetlerinin mevcut sisteme entegrasyonu sağlanmasıyla gerçekleşebilecektir.

Böylelikle bu konudaki hizmetlere kolayca erişilebilecek ve belirli yaş aralığındaki tüm çocukların düzenli diş kontrollerinin yapılması mümkün olabilecek, yaşlı nüfusa sağlık hizmetlerinde multidisipliner yaklaşım ve yakın takiple gösterilecek şefkat ve ilgi geriatrik popülasyonda terk edilmişlik ve yalnızlık duygularını azaltacaktır.

Anayasa Mahkemesinin 21/06/2022 tarihli ve E.2022/43-K.2022/81 sayılı Karan ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununda yer alan “sözleşmenin feshini gerektiren nedenler,” ibaresi iptal edildiğinden ve iptal hükmü 5/5/2023 tarihinde yürürlüğe gireceğinden bu konuda hukuk boşluğuna mahal verilmemek üzere karar gerekçesi istikametinde aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin feshine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenmektedir.

Aynca uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesine ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır. Bu çerçevede;

Hekimler ile diğer sağlık meslek mensuplarınca yapılan tıbbî uygulamalar sebebiyle yargı kararına istinaden idarece ödenen tazminatın Devlet üzerinde kalmayarak sigorta şirketleri tarafından karşılanmasına,

Ebelerin görev tanımlarının aldıkları eğitimin düzeyi de dikkate alınarak çağın gereklerine uygun hale getirilmesine,

Sağlık Meslekleri Kurulunun görevlerinin yürütülmesinde uygulamada karşılaşılan aksama ve tereddütlerin giderilmesi ile hukukî belirliliğin ve hukuk güvenliğinin sağlanmasına,

Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalı eğitim programı olarak tanımlanmamış alanlarda yetki belgesi almadan sertifikalı eğitim verenlere müeyyide uygulanması konusundaki boşluğun giderilerek vatandaşlarımızın mağdur olmalarının engellenmesine,

Uluslararası uygulamalar da gözetilerek, ilaç analizlerinin piyasaya arz sonrasında yapılmasına ve ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılarak hastaların ihtiyaç duydukları ilaca daha hızlı erişiminin temin edilmesine,

Piyasada bulunan beşeri tıbbî ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından izlenebilirliğini sağlamak için İlaç Takip Sistemine bildirim zorunluluğuna uymayan ruhsat veya izin sahipleri ile ecza ticarethaneleri hakkında İdarî yaptırımların uygulanabilmesine,

Ülkemizin yan dal uzman ihtiyacımn karşılanması gayesiyle uzman tabibe ihtiyaç duyulan yörelerdeki ihtiyacın karşılanmasından ödün verilmeden uzman tabiplerin yan dalda uzmanlık eğitimi yapmaya teşvik edilmesine,

Diğer statülerde istihdam edilen kamu personeli gibi 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personelin de Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının harekât ve benzeri İhtiyaçları kapsamında yurt içi ve yurt dışmda görevlendirilmesine,

Optisyenlik Hakkında Kanunun Anayasa Mahkemesinin 29/4/2021 tarihli ve E.2020/80- K.2021/34 sayılı Kararı ile iptal edilen Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğine ilişkin hükümlerinin yeniden düzenlenmesine,

yönelik hükümler getirilmektedir.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- İlaç Takip Sistemi, tüm dünyada uygulanan takip ve izleme sisteminin ilaç sektörüne uyarlanmış şeklidir. Bu sistemle birlikte ürünlerin tedarik ve dağıtım süreçlerinde bulunduğu konumu belirlemek mümkün olmaktadır. Elektronik ürün kodu teknolojisi sayesinde, ürünlerin yani ilaçların, üretim veya ithalatından itibaren tedarik zincirinde gerçekleştirdiği her hareketi izlemek mümkündür. Buna göre her bir ilaç kutusunun üzerine basılan karekodlar sayesinde ürünün giriş ve çıkışı raporlanarak, ürünün son görüldüğü konum, zaman ve durum kaydedilir ve gerçek zamanlı bir veri tabanında saklanır. Tüm dünyada ilaçların ve tıbbi cihazların güvenlik amacıyla izlenmesini gerektiren birçok sorun meydana gelmektedir. 2010 yılında Sağlık Bakanlığınca İlaç Takip Sistemi kurularak ülke çapında faaliyete geçirilmiştir. İlaçların geçtikleri her noktadan izlenmesi gerek ilaç güvenilirliğinin sağlanması gerekse İlaç sahteciliğinin ana kaynaklarının ortaya çıkarılması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, ilaçların tüm aşamalarda hangi durumda oldukları sürekli kontrol edilmelidir, yani üretim yerleri, depolar ve lojistik araçların tümü izlenmelidir. Böylelikle sahte, kaçak ve her türlü yasadışı ilacın satışının önüne geçmek mümkün olmaktadır. Ayrıca ilaçların stok durumlarını izlemek mümkün olduğundan ilaçlar gerektiğinde üretici tarafından geri çağın labi lir veya kamu otoritesi tarafından piyasadan toplatılabilİr. İlaç Takip Sistemi’nin en önemli amacı “hasta güvenliği”nin sağlanmasıdır. Madde ile piyasada bulunan beşeri tıbbi ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından izlenebilirliğini sağlamak amacıyla İlaç Takip Sistemine bildirim zorunluluğu getirilmekte, böylelikle kuralın ihlâli halinde yaptırım uygulanmasına imkân sağlanmaktadır.

MADDE 2- Sağlık Meslekleri Kurulu, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 370 inci maddesinde, Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin yanı sıra en az doktora seviyesinde eğitim almış beş ayrı sağlık meslek mensubu üye, en az genel müdür yardımcısı seviyesinde Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi bir üye, Yükseköğretim Kurulunun seçeceği iki üye, Meslekî Yeterlilik Kurumu temsilcisi bir üye, kanunla kurulan sağlık meslek birliklerinden birer üye gibi çok geniş bir yelpazeden teknik nitelik ve yetkinlikleri haiz bir Kurul olarak teşkil olunmuş; bu Kurula, 663 sayılı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesiyle, “Sağlık engeli sebebiyle meslek icrasının yasaklanmasına karar verme yetkisi” tanınmıştır. Sağlık Meslekleri Kurulu, bu yapısı ile yaklaşık on iki yıldan beri ruhsal veya bedensel sağlık engeli nedeniyle mesleklerini icra edemeyecek durumda olan sağlık meslek mensupları hakkında karar vermektedir. 1219 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması öngörülen hükmünde ise, sadece ruhsal sağlık engeline yönelik düzenleme yapılmış ve karar verme yetkisi de memurlar hakkında disiplin cezası vermeğe yetkili olan ve sadece kamu yöneticilerinden oluşan bir kurul olan Yüksek Disiplin Kuruluna tevdi edilmiştir. Düzenleme ile bir taraftan kanunlar ihtilafı sona erdirilmekte, diğer taraftan değerlendirmenin 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirlenmiş usul ve esaslar altında daha yetkin bir Kurul eliyle yapılması sağlanarak sağlık engeli olanların haklan daha geniş güvence altına alınmış olmaktadır.

MADDE 3-1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 29 ilâ 45 inci maddelerinde diş hekimliği meslek unvanının kazanılmasına, iş ve görev tammlanna, serbest meslekî faaliyetlerine ve yasaklara ilişkin kurallar getirilmiş; 12 nci maddesinde de tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar gibi diş tabiplerinin de meslek icra etmelerine yönelik genel kurallar belirlenmiştir. 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 9 uncu maddesinin (c) bendi de bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle tespit edileceğini öngörmektedir. Bu kapsamda mevzuatta uyum sağlanmakta, diğer taraftan birçok serbest meslekî faaliyette serbest meslek erbabının yanında meslektaşını çalıştırabildiği dikkate alınarak aynı yönde düzenleme getirilmektedir.

MADDE 4- Sağlık Meslekleri Kurulu, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 370 inci maddesinde, Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin yanı sıra en az doktora seviyesinde eğitim almış beş ayn sağlık meslek mensubu üye, en az genel müdür yardımcısı seviyesinde Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi bir üye, Yükseköğretim Kurulunun seçeceği iki üye, Meslekî Yeterlilik Kurumu temsilcisi bir üye, kanunla kurulan sağlık meslek birliklerinden birer üye gibi çok geniş bir yelpazeden teknik nitelik ve yetkinlikleri haiz bir Kurul olarak teşkil olunmuş; bu Kurula, 663 sayılı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesiyle, “Sağlık engeli sebebiyle meslek icrasının yasaklanmasına karar verme yetkisi” tanınmıştır. Sağlık Meslekleri Kurulu, bu yapısı ile yaklaşık on iki yıldan beri ruhsal veya bedensel sağlık engeli nedeniyle mesleklerini icra edemeyecek durumda olan sağlık meslek mensuplan hakkında karar vermektedir. 1219 sayılı Kanunun yürürlükten kaldmlması öngörülen hükmünde ise, sadece ruhsal sağlık engeline yönelik düzenleme yapılmış ve karar verme yetkisi de memurlar hakkında disiplin cezası vermeğe yetkili olan ve sadece kamu yöneticilerinden oluşan bir kurul olan Yüksek Disiplin Kuruluna tevdi edilmiştir. Düzenleme ile bir taraftan kanunlar ihtilafı sona erdirilmekte, diğer taraftan değerlendirmenin 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirlenmiş usul ve esaslar altında daha yetkin bir Kurul eliyle yapılması sağlanarak sağlık engeli olanların haklan daha geniş güvence altına alınmış olmaktadır.

MADDE 5- 1219 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde uzman olsun veya olmasın tüm “ebelerin” meslekleri ile İlgili olan ve özellik arz eden birim ve alanlarda belirlenecek esaslar çerçevesinde yetki belgesi almaları Öngörülmüş olmasına rağmen, yetki belgesi alınmasına dair teknik ayrıntıların yönetmelikle belirlenmesini öngören ikinci cümlede sehven “ebelere” yer verilmemiş olmasının ebeler aleyhine sonuç doğurarak hak yoksunluğuna sebebiyet vermemesi gayesiyle maddeye ibare eklenmektedir.

MADDE 6- Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca, Avrupa Birliğinin 2005/36/EC sayılı Yönergesine paralel olarak hazırlanan 2/2/2008 yayım tarihli Doktorluk, Hemşirelik, Ebelik, Diş Hekimliği, Veterinerlik, Eczacılık ve Mimarlık Eğitim Programlarının Asgari Eğitim Koşullarının Belirlenmesine Dair Yönetmelikte, ebelik eğitiminin asgari koşullan, lisans eğitimine temellendirilmiş, bu eğitim sırasında kazandırılacak yetkinlikler ile ebelik eğitimi sonunda mezun olan ebelerden beklenen yetkinlikler ayrıntılı ve kapsamlı olarak belirlenmiştir. 1219 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu meslek unvanının kazanılması için gereken eğitim düzey, şart ve yetkinlikleri ile günümüzdeki eğitim düzey, şart ve yetkinlikleri aynı olmadığından ebelerin iş ve görev tanımlarının günümüz şartlarına uygun hâle getirilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 7- Sağlık Meslekleri Kurulu, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Karamamesi’nin 370 inci maddesinde, Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin yanı sıra en az doktora seviyesinde eğitim almış beş ayrı sağlık meslek mensubu üye, en az genel müdür yardımcısı seviyesinde Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi bir üye, Yükseköğretim Kurulunun seçeceği iki üye, Meslekî Yeterlilik Kurumu temsilcisi bir üye, kanunla kurulan sağlık meslek birliklerinden birer üye gibi çok geniş bir yelpazeden teknik nitelik ve yetkinlikleri haiz bir Kurul olarak teşkil olunmuş; bu Kurula, 663 sayılı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesiyle, “Sağlık engeli sebebiyle meslek icrasının yasaklanmasına karar verme yetkisi” tanınmıştır. Sağlık Meslekleri Kurulu, bu yapısı ile yaklaşık on iki yıldan beri ruhsal veya bedensel sağlık engeli nedeniyle mesleklerini icra edemeyecek durumda olan sağlık meslek mensuplan hakkında karar vermektedir. 1219 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılması öngörülen hükmünde ise, sadece ruhsal sağlık engeline yönelik düzenleme yapılmış ve karar verme yetkisi de memurlar hakkında disiplin cezası vermeğe yetkili olan ve sadece kamu yöneticilerinden oluşan bir kurul olan Yüksek Disiplin Kuruluna tevdi edilmiştir. Düzenleme ile bir taraftan kanunlar ihtilafı sona erdirilmekte, diğer taraftan değerlendirmenin 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirlenmiş usul ve esaslar altında daha yetkin bir Kurul eliyle yapılması sağlanarak sağlık engeli olanların hakları daha geniş güvence altına alınmış olmaktadır.

MADDE 8- 1219 sayılı Kanunun değiştirilmekte olan ek 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesine dayanılarak hazırlanan Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği, Resmî Gazetede yayımlandığı 4/2/2014 tarihinden beri uygulamada olup, bu Yönetmelik sağlık alanında Bakanlıkça tescil edilecek sertifikaları, bu sertifikaların verildiği eğitim programlarını, bu programlan yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri kapsamakta, sertifika eğitimi sağlık meslek unvanını kazandıran eğitimden sonra ülkenin ihtiyaç duyduğu belli bir konuda özel bilgi ve/veya beceriye dayalı yeterlik kazandırmak amacıyla yapılmaktadır. Yönetmeliğin on yılı aşan uygulaması sırasında Sağlık Bakanlığınca sertifikalı alan olarak belirlenmeyen alanlarda veya yetki belgesi olmaksızın yanıltıcı reklamlarla eğitim programlan düzenlendiği, bu programlara iştirak edenlerden yüksek ücretler alındığı tespit edilmiş, ihtiyaç duyulmayan alanlardaki sertifikalardan katılımcıların bir fayda görmesi de mümkün olmamıştır. Konunun kanunda daha ayrıntılı düzenlenmesi ve yaptırımların da kanunda belirtilmesi ile caydırıcılık sağlanarak vatandaşlarımızın mağdur olması engellenmek istenilmektedir.

MADDE 9- Madde ile sağlık mesleklerinin icrasma engel olan suçlan işledikleri kesinleşmiş ceza mahkemesi karan ile sabit olanlann meslek İcra etmelerinin önlenmesi konusunda etkili bir denetime imkân sağlanmak üzere ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretlerinin Sağlık Bakanlığına gönderilmesi öngörülmektedir.

MADDE 10- Beşeri tıbbî ürünlerin ilgili teknik mevzuatına uygun olarak üretilmesine yönelik düzenleme getirilmektedir.

MADDE 11- Ürün güvenliğinin daha etkin olarak sağlanması ve ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılarak hastaların ihtiyaç duydukları ilaca daha hızlı erişmesi için, ruhsatlandırmaya esas olarak yapılan analizlerin ürünün ruhsatlandınlmasını takiben yapılmasında kamu yaran bulunduğundan, ruhsat aşamasında numune istenilmesine yönelik ibareler metinden çıkanlmaktadır.

MADDE 12- Teklif ile 1262 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ile analizlerin ürünün ruhsatlandınlmasını takiben yapılması öngörüldüğünden buna uygun düzenleme yapılmıştır. 1262 sayılı Kanunun harçlara dair hükümleri, 25/2/1952 tarihli ve 5887 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan ve ruhsatname harcının mükellefinin, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 109 uncu maddesinde “kendilerine bu belgeler verilen kişiler” olduğu belirtildiğinden “Ruhsatname harcı istida sahibine aittir” hükmüne de ihtiyaç bulunmamakta, bu nedenle anılan cümle de metinden çıkartılmaktadır. Tahlil masrafları ise Kanunun 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle düzenlendiğinden bu maddenin tahlil masrafına ilişkin kısmı da çıkarılmıştır.

MADDE 13- Yabancı memleketlerden getirilen müstahzarlar da 7 nci maddeye tabi olduğundan maddede değişiklik yapılmıştır. 1262 sayılı Kanunun harçlara dair hükümleri, 25/2/1952 tarihli ve 5887 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan ve ruhsatname harcının mükellefinin, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 109 uncu maddesinde “kendilerine bu belgeler verilen kişiler” olduğu belirtildiğinden “Ruhsatname harcı istida sahibine aittir” hükmüne de ihtiyaç bulunmamakta, bu nedenle anılan cümle de metinden çıkartılmaktadır. Tahlil masrafları İse Kanunun 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle düzenlendiğinden bu maddenin tahlil masrafına ilişkin kısmı da çıkarılmıştır.

MADDE 14- 1943 yılında güncellenen hükümde belirtilen ruhsatlandırma süresi fiilen uygulanabilir durumda değildir. Ruhsatlandırma işlemleri Avrupa Birliği mevzuatına uyum kapsamında 6/11/2001 tarihli ve 2001/83/AT sayılı Beşeri Tıbbi Ürünler Hakkındaki Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile 29/3/2006 tarihli ve 507/2006/AT sayılı Beşeri Tıbbi Ürünler îçin Koşullu Ruhsata Dair Komisyon Tüzüğü dikkate alınarak hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği hükümlerinde belirtilen güncel usul ve esaslara göre yürütülmektedir. Madde bu çerçevede güncel teknik düzenlemelere atıfta bulunacak şekilde düzenlenmiştir.

MADDE 15- Uluslararası uygulamalar paralelinde piyasaya arz sonrası yapılan analizler ile ürün güvenliğinin azamî derecede temin edilmesi hedeflenmektedir. Mevcut uygulamada ruhsata esas numuneler ve tahlil masrafları ruhsat başvurusunda bulunanlar tarafından karşılandığından piyasadan aynı şekilde alınan numunelerin ve tahlil masraflarının ruhsatname sahibi tarafından karşılanması öngörülmektedir.

MADDE 16- Beşeri tıbbi ürünler, Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair 2017/9901 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ hükümlerine göre fîyatlandırılmakta, bu düzenlemeler çerçevesinde ilaçların fiyatı; dönemde düşüş, artış, şubat ayında kur, firma talebi ile düşüş veya Fiyat Değerlendirme Komisyonu dönemi başvuruları gibi nedenlerle raf ömrü boyunca kısa sürelerde değişkenlik gösterebilmektedir. Fiyat bilgisinin sekonder ambalajında sabit fiyat bilgisi olarak yer alması uygun olmadığından “fiyat” ibaresi metinden çıkarılmaktadır.

MADDE 17- 1262 sayılı Kanunun harçlara dair hükümleri, 5887 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan ve ruhsatname harçlarına ilişkin hususlar detaylı olarak 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlendiğinden uygulanma imkânı kalmayan madde yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE 18- İnsan sağlığının korunması gayesiyle ilaçların terkibinde bulunan maddelerin saf olmadığı veya ruhsat almak için verilmiş olan formüle uymadığı veya tedavi vasıflarını azaltacak veya kaybedecek surette imal edilmiş olduğu anlaşılırsa, fiil suç oluşturmadığı takdirde, ruhsat sahibi ile ilaçlan bu şekilde imal edildiğini bilerek satan, satışa arz eden veya sattıranlara verilecek cezanın artırılması suretiyle caydırıcılığın sağlanması amaçlanmaktadır. Mevzuatta öngörülen tedarik zinciri dışında beşeri tıbbî müstahzarların satış, dağıtım ve pazarlamasını yapmak veya aracılık etmek fiillerini İşleyenlere idari para cezası getirilmektedir. Yetkili merciden izin almaksızın veya verilen izne aykırı olarak sağlık beyanı ile ürün tanıtım ve satışını yapanlar hakkında verilecek idari para cezaları artırılmaktadır.

MADDE 19- 1262 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ruhsatlı ürünün ruhsata aykırı olarak üretim, dağıtım, satış ve benzeri fiilleri yasaklamakta ve yaptırım öngörmekte, 19 uncu madde ise ruhsatsız olarak müstahzar imal etmek veya bu şekilde imal edilen müstahzarlan bilerek satmak, satışa arz etmek veya sattırmak fiillerini yasaklamakta ve yaptırıma bağlamaktadır. 20 nci maddede ise 18 ve 19 uncu maddelerde yer alan bu özel düzenlemeler dışında 1262 sayılı Kanun hükümlerine aykırı hareket edenlere fiilin mahiyeti ve sonuçları dikkate alınarak İdarî para cezası verilmesi öngörülmekte olup, değişiklikle yapılan mevcut metinde sabit bir miktar olan İdarî para cezası yerine İdarî para cezalarının adalet ve hakkaniyete uygun olarak uygulanması gayesiyle işlenen fiilin mahiyeti ve sonuçlarına göre para cezasının alt ve üst sınırlar arasında tatbikine imkân sağlanmaktadır. Ayrıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna da İdarî yaptırım uygulayabilme yetkisi verilmektedir.

MADDE 20- Ürün güvenliğinin daha etkin olarak sağlanması ve ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılarak hastaların ihtiyaç duydukları ilaca daha hızlı erişmesi için, ruhsatlandırmaya esas olarak yapılan analizlerin ürünün ruhsatlandırılmasını takiben yapılmasında kamu yaran bulunduğundan, mirasçı veya vekillerin yeniden ruhsat alma sırasında tahlilden ve tahlil harcından istisna edilmelerine dair uygulama imkânı kalmayan hüküm yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE 21- İlaç Takip Sistemi, tüm dünyada uygulanan takip ve izleme sisteminin ilaç sektörüne uyarlanmış şeklidir. Bu sistemle birlikte ürünlerin tedarik ve dağıtım süreçlerinde bulunduğu konumu belirlemek mümkün olmaktadır. Elektronik ürün kodu teknolojisi sayesinde, ürünlerin yani ilaçların, üretim veya ithalatından itibaren tedarik zincirinde gerçekleştirdiği her hareketi izlemek mümkündür. Buna göre her bir ilaç kutusunun üzerine basılan karekodlar sayesinde ürünün giriş ve çıkışı raporlanarak, ürünün son görüldüğü konum, zaman ve durum kaydedilir ve gerçek zamanlı bir veri tabanında saklanır. Tüm dünyada ilaçların ve tıbbi cihazların güvenlik amacıyla izlenmesini gerektiren birçok sorun meydana gelmektedir. 2010 yılında Sağlık Bakanlığınca İlaç Takip Sistemi kurularak ülke çapında faaliyete geçirilmiştir. İlaçların geçtikleri her noktadan izlenmesi gerek ilaç güvenilirliğinin sağlanması gerekse ilaç sahteciliğinin ana kaynaklarının ortaya çıkarılması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, ilaçların tüm aşamalarda hangi durumda oldukları sürekli kontrol edilmelidir, yani üretim yerleri, depolar ve lojistik araçların tümü izlenmelidir. Böylelikle sahte, kaçak ve her türlü yasadışı ilacın satışının önüne geçmek mümkün olmaktadır. Ayrıca ilaçların stok durumlarını İzlemek mümkün olduğundan ilaçlar gerektiğinde üretici tarafindan geri çağınlabilir veya kamu otoritesi tarafından piyasadan toplatılabilir. ilaç Takip Sistemi’nin en önemli amacı “hasta güvenliği”nin sağlanmasıdır. Madde ile piyasada bulunan beşeri tıbbi ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafindan izlenebilirliğini sağlamak amacıyla İlaç Takip Sistemine bildirim zorunluluğu getirilmekte, böylelikle kuralın ihlâli halinde yaptırım uygulanmasına imkân sağlanmaktadır.

MADDE 22- Analizler ruhsatlandırmadan sonra yapılacağından Harçlar Kanununda buna uyum sağlayıcı değişikliğe gidilmektedir. Bu kapsamda, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “I -İmalat ruhsatlan” başlıklı bölümünün “1. Müstahzar ruhsatnameleri” fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmakta (a) ve (b) fıkralarında ise bu fıkra hükümlerine göre alınacak ruhsatname harçlarının tutarlarında değişikliğe gidilmektedir. 2023 yılında 91 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile 492 sayılı Kanuna bağlı tarifelerde yer alan maktu harçlar-(maktu ve nispî harçların asgarî ve azamî miktarlarım belirleyen hadler dahil) yeniden değerleme oranında hesaplanarak tespit ve ilan edildiğinden bu tutarlara göre düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 23- Ülkemiz limanlarına uğrayan gemilerin sağlık işlem ve kontrollerinde Kanunda gösterilen gerekliliklere uymayanlara verilecek idari para cezalan çok yüksek olduğundan ve bu durum, gemilerin ülkemiz limanlarında seyrüseferlerine olumsuz etki ettiğinden, cezalar makul seviyede yeniden tespit edilmekte ve kamu alacaklarından, kaptan, donatan ve acentenin müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmektedir.

MADDE 24- 5326 sayılı Kabahatler Kanununda 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen İdarî para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği ve İdarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği belirtilmiştir. İdarî para cezası dışındaki Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçesine gelir kaydedilecek olan sağlık resmi ve yıllık gemi sağlık cüzdan bedeli alacaklarının genel hükümlere göre takibi daha etkili ve ekonomik olacağından bu yönde değişikliğe gidilmektedir.

MADDE 25- Ülkemizin yan dal uzman ihtiyacının karşılanması gayesiyle uzman tabibe ihtiyaç duyulan yörelerdeki ihtiyacın karşılanmasından ödün verilmeden uzman tabipleri yan dalda uzmanlık eğitimi yapmaya teşvik etmek gayesiyle düzenleme getirilmektedir.

MADDE 26- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlannm Tarzı İcrasına Dair Kanunun ek 12 nci maddesinde kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş olup, sağlık meslek mensuplarının rücu sorumluluğuna ilişkin madde ile zorunlu malî meslekî sorumluluk sigortasına ilişkin hüküm arasında bağlantı sağlanmaktadır.

MADDE 27- Covid 19 pandemisi sebebiyle yaşanan tecrübe ve ihtiyaç göz önünde bulundurularak genel hayatı etkileyen salgın hastalık durumu maddede belirtilen olağanüstü hallere eklenmekte, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının harekât ve benzeri ihtiyaçları kapsamında diğer statülerde istihdam edilen kamu personeli gibi 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personelin de yurt içi ve yurt dışında görevlendirilmesine yönelik düzenleme getirilmektedir.

MADDE 28- 4924 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2003 yılından sonra 2011 yılında diş hekimliğinde, 2014 yılında eczalıkta uzmanlık eğitimi verilmesi mümkün hale gelmiş olup, bu mesleklerde de uzman yetişmeğe başlamıştır. Madde ile eleman temininde güçlük çekilen yerlerde hizmetin daha nitelikli sağlık meslek mensuplan eliyle verilmesini temin etmek üzere uzman tabipler gibi uzman diş hekimi ve uzman eczacıların da sözleşmeli statüde istihdam edilmelerine imkân sağlanmaktadır.

MADDE 29- 657 sayılı Kanunda yer alan Devlet memurlanmn siciline ilişkin hükümler 6111 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Personel Başkanlığı ilga edildiğinden ikinci fıkrada bu duruma ilişkin değişiklik öngörülmekte; maddenin ikinci fıkrasına göre sözleşmenin feshedilmesi suretiyle uygulanan Devlet memurluğundan çıkarma cezası memuriyete atanma engeli olduğundan bu konuda kanunilik ilkesi gözetilerek değişiklik yapılmaktadır.

MADDE 30- Anayasa Mahkemesinin E.: 2020/80, K.:2021/34 sayılı iptal karan dikkate alınarak Birlik ve odalann organlan düzenlenmiştir. Aynca idari ve mali işlemlerin kanuni dayanağım oluşturmak amacıyla, 6643 sayılı Türk Eczacılan Birliği Kanununa atıfta bulunulmuştur.

MADDE 31- Hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik İlkelerini teminen disiplin cezasını gerektiren fiiller sayılarak, disiplin suç ve cezalan, soruşturma açılması ve savunma alınmasına yönelik usuller, disiplin kurulu kararlarına yapılacak itirazlara ilişkin hususlar 5193 sayılı Kanuna ek madde eklenmek suretiyle düzenlenmektedir.

MADDE 32- Madde ile yönetmelikle belirlenecek hususlar düzenlenmektedir.

MADDE 33- Anayasa Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarihli ve E.2022/43-K.2022/81 sayılı Kararı ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sözleşmenin feshini gerektiren nedenler,” ibaresi iptal edilmiş olup, iptal karan 5/5/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda disiplin cezalarına ve sözleşmenin feshine ilişkin hususlar kanunla düzenlenmektedir.

MADDE 34- Aile hekimliği hizmetlerine bütüncül yaklaşım, bu hizmete ağız ve diş sağlığı ile yaşlı sağlığı hizmetlerinin entegre olarak sunulmasını gerektirdiğinden, söz konusu hizmetlerin Sağlık Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre planlanması ve hizmetlerin özelliklerine göre ihtiyaç duyulan sağlık meslek mensuplarının çalıştırılmasına yönelik düzenleme getirilmektedir.

MADDE 35- Aile hekimliği sistemine ağız ve diş sağlığı ile yaşlı sağlığı hizmetlerinin entegre edilmesi planlandığından teknik ayrıntılar yönetmelikle düzenlenmek üzere 5258 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarihli ve E.2022/43-K.2022/81 sayılı Kararı ile 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sözleşmenin feshini gerektiren nedenler” ibaresi iptal edilmiş ve fakat iptal hükmü henüz yürürlüğe girmemiş olduğundan söz konusu ibare metinden çıkarılmaktadır.

MADDE 36- Sağlık Meslekleri Kurulu, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Karamamesi’nin 370 inci maddesinde, Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin yanı sıra en az doktora seviyesinde eğitim almış beş ayn sağlık meslek mensubu üye, en az genel müdür yardımcısı seviyesinde Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi bir üye, Yükseköğretim Kurulunun seçeceği iki üye, Meslekî Yeterlilik Kurumu temsilcisi bir üye, kanunla kurulan sağlık meslek birliklerinden birer üye gibi çok geniş bir yelpazeden teknik nitelik ve yetkinlikleri haiz bir Kurul olarak teşkil olunmuş; bu Kurula, 663 saydı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesinde belirtilen görevler verilmiştir. Sağlık Meslekleri Kurulu, bu yapısı ile yaklaşık on iki yıldan beri görev yapmaktadır. Bu süre zarfında sağlık meslek mensuplarının meslek etiğine uygun olmayan fiilleri İçin öngörülen bazı yaptırımların etkili bir yaptırım olmadığı ve işlevsiz bulunduğu, sağlık engeli sebebiyle uygulanan yaptırımın tarafı olduğumuz Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme ile tam olarak uyumlu olmadığı anlaşıldığından uygulamada karşılaşılan tereddütler giderilmekte, hukukî belirliliği ve hukuk güvenliğini sağlayıcı nitelikte düzenlemeler getirilmektedir.

MADDE 37- Yürürlük maddesidir.

MADDE 38- Yürütme maddesidir.

İSPENÇİYARİ VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA
VE 663 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 2/3/1927 tarihli ve 984 sayılı Ecza Ticarethaneleriyle Sanat ve Ziraat İşlerinde Kullanılan Zehirli ve Müessir Kimyevi Maddelerin Satıldığı Dükkanlara Mahsus Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Bildirim zorunluluğu

EK MADDE 1- Ecza ticarethaneleri beşeri tıbbi ürünlerin, ürün alış, satış, iade, satış iptal, ihracat, ihracat iptal, mal devir, mal devir iptal gibi işlemler ile miadı dolma, çalınma, bozunma ve benzeri nedenlerle vasfını yitirmiş beşeri tıbbi ürünlerin deaktİvasyon işlemlerini ilaç takip sistemine bildirmek zorundadırlar.”

MADDE 2- 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlannın Tarzı İcrasına Dair Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3-1219 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 36- 12 nci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir mahalde sanatım serbest olarak icra etmek isteyen bir diş tabibi sanat icrasına başlamadan önce, muayenehane açacağı yere, çalıştıracağı diş tabibi ve diğer kişilere ilişkin bilgi ve belgeler ile Sağlık Bakanlığınca istenilen diğer bilgi ve belgeleri yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde il sağlık müdürlüğüne vermeğe mecburdur.”

MADDE 4- 1219 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 5-1219 sayılı Kanunun 47 nci maddesine üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “hususlar ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “ebelerin,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 6- 1219 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Ebeler, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde gerekli desteği verir, yenidoğana ve bebeğe bakım sağlar. Normal doğum ve riskli durumlarda tıbbi bakım ve desteğe erişimin sağlanmasında, kadın sağlığının korunması, üreme sağlığı ve çocuk bakımı konularında aile ve topluma verilecek danışmanlık ve eğitim hizmetlerinde görev alır.”

“Gebeliğin tespitini, gebe izlemini ve bu amaçla gerekli muayene ve değerlendirmeleri yapar. Normal doğum eylemini gerçekleştirir. Normal doğum sırasında gereken küçük tıbbi müdahaleleri yapar. Küçük tıbbi müdahalelerin kapsam ve sınırları Bakanlıkça belirlenir.”

MADDE 7-1219 sayılı Kanunun 57 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 8- 1219 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “sertifikalı eğitime” ibaresi “sertifikalı eğitimlerine, bu eğitimlerden alınacak ücretler ile uzaktan eğitimlerine” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Sertifikalı eğitim alanları ve eğitim programlarının standartları sağlık politikaları ve Bakanlığın stratejik planları doğrultusunda, ülkenin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirme gayesiyle Bakanlıkça belirlenir. Bakanlıkça belirlenmeyen alanlarda veya uygun olmayan standartlarda yapılan eğitimler sonucunda verilen sertifikalar tescil edilmez.

Yetki belgesi olmadan ya da yetki belgesi olduğu sertifikalı eğitim alanı dışında sertifikalı eğitim programı düzenleyenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun tüzel kişi yararına işlenmesi halinde tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.”

MADDE 9- 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 16- Sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde görev alan diğer meslek mensupları haklarında; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçları sebebiyle ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri Sağlık Bakanlığına gönderilir.”

MADDE 10- 14/5/1928 tarihli ve 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “fabrikada” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ilgili mevzuatma uygun olarak” ibaresi eklenmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletinin” ibaresi “Sağlık Bakanlığının” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 11- 1262 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletine” ibaresi “Sağlık Bakanlığına” şeklinde değiştirilmiş ve ikinci cümlesinde yer alan “müstahzarlardan beş numune ve” ve “numune” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 12- 1262 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve numuneler Sağlık Bakanlığınca veya Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen laboratuvarlarda tetkik ve tahlil” ibaresi “tetkik” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın (E) bendinde yer alan “Tahlil ve tetkik neticesinde formülüne” ibaresi “Formülüne” şeklinde değiştirilmiş, İkinci fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve üçüncü fıkrasında yer alan “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti” ibaresi “Sağlık Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 13- 1262 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve beş nümune” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 14- 1262 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine” ibaresi “Sağlık Bakanlığına” şeklinde “nihayet iki ay zarfında” ibaresi “ilgili mevzuata uygun olarak” şeklinde “cevap verilir” ibaresi “ruhsatname düzenlenir” şeklinde değiştirilmiş ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15- 1262 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve bedeli tesviye olunmak üzere laalettayin alınacak numunelerin tahlili suretiyle Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti” ibaresi “laalettayin alınacak numunelerin, numune ve tahlil masrafları ruhsat sahibi tarafından karşılanmak üzere tahlili suretiyle Sağlık Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 16- 1262 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve fiyatı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 17-1262 sayılı Kanunun 15 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 18- 1262 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “on bin” ibaresi “yetmiş bin” şeklinde “beş yüz bin” ibaresi “üç milyon beş yüz bin” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yüz bin” ibaresi “yedi yüz bin” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “yirmi bin” ibaresi “yüz elli bin” şeklinde, “üç yüz bin” ibaresi “iki milyon” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir,

“Mevzuatta öngörülen tedarik zinciri dışında beşeri tıbbî müstahzarların satış, dağıtım ve pazarlamasmı yapanlar veya aracılık edenler hakkında yüz bin Türk Lirasından beş yüz bin Türk Lirasına kadar İdarî para cezası verilir.”

MADDE 19- 1262 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasına “yaptırımlara” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu veya” ibaresi eklenmiştir.

“ 18 ve 19 uncu maddelerde belirtilen durumlar hariç olmak üzere bu Kanun hükümlerine aykırı hareket edenlere fiilin mahiyeti ve sonuçlan dikkate alınarak yirmi bin Türk Lirasından iki yüz bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde ceza bir kat artırılarak uygulanır.”

MADDE 20- 1262 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 21- 1262 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Kayıt ve bildirim zorunluluğu

EK MADDE 8- Ruhsat veya izin sahipleri beşeri tıbbî ürünlerinin her birimini, üretim bildirimi veya ithalat bildirimi ile İlaç Takip Sistemine kaydetmekle yükümlü ve yetkilidirler. Ayrıca ürün alış, satış, iade, satış iptal, ihracat, ihracat iptal, mal devir, mal devir iptal gibi işlemler ile miadı dolma, çalınma, bozunma ve benzeri nedenlerle vasfını yitirmiş beşeri tıbbî ürünlerin deaktivasyon işlemlerini ilaç takip sistemine bildirmek zorundadırlar.”

MADDE 22- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (8) sayılı Tarifenin 1/1 Bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Müstahzar ruhsatnameleri:

Tıbbi ve ispençiyari müstahzarların ticarete çıkarılması için Sağlık Bakanlığınca verilecek ruhsatnameler:

  1. Memleket dışında imal olunup ithal edilenler: 11.576,40 TL
  2. Memleket içinde imal olunanlar: 5,777,80 TL”

MADDE 23- 6/11/1981 tarihli ve 2548 sayılı Gemi Sağlık Resmi Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanunda belirtilen yasaklara aykırı hareket eden gemi kaptanlarına geminin ödemesi gereken indirimsiz sağlık resmi kadar İdarî para cezası verilir. Ancak idari para cezası 1000 net tonluk geminin ödemesi gereken indirimsiz serbest sağlık resmi tutarından az olamaz. Bu İdarî para cezasını uygulamaya Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü görevlileri yetkilidir.”

“Gemi sağlık resmi ve idari para cezalarından, kaptan, donatan ve acente müteselsilen sorumludurlar.”

MADDE 24- 2548 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 25- 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Tabipler, Devlet hizmeti yükümlülüklerine başlamadan veya tamamlamadan uzmanlık eğitimi yapmak için asistanlık sınavlarına katılabilirler. Ancak yan dalda veya birden fazla uzmanlık dalında eğitime başlanabilmesi için Devlet hizmeti yükümlülük süresinin en az yarısının tamamlanması şarttır.”

MADDE 26- 3359 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“İdare, tazminatı ödedikten sonra hukuken sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle tazminatın ödenmesine sebep olan ve zorunlu meslekî malî sorumluluk sigortası bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık meslek mensuplarının yerine geçer. Bu sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbî işlem ve uygulamalar nedeniyle taksirle veya görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek verdikleri zararlardan dolayı idare tarafından ödenen tazminat sağlık meslek mensubunun kusuru oranında ve sigorta teminatı dâhilinde tıbbî kötü uygulamaya ilişkin zorunlu malî sorumluluk sigortası yaptırdığı sigorta şirketinden talep edilir.”

MADDE 27- 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına ikinci cümlesinde yer alan “Ancak sözleşmeli personel;” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının harekât ve benzeri ihtiyaçları kapsamında yurt içi ve yurt dışında iki aya kadar, genel hayatı etkileyen salgın hastalık,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 28- 4924 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “uzman tabip, tabip, diş tabibi” ibaresi “uzman tabip, tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi, uzman eczacı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 29- 4924 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Sözleşmeli personele uygulanacak disiplin cezalan hakkında bu Kanunda yer alan hükümler dışında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddelerine göre işlem yapılır. Aylıktan kesme cezası, sözleşmeli personelin brüt ücretinin 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, sözleşmeli personelin ücretinin belirlenmesinde esas alman kıdem süresinde indirim yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası ise sözleşmenin feshedilmesi suretiyle uygulanır. Sözleşmeli personele disiplin cezalarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

“Devlet memuru olarak çalışmaktayken bu Kanun çerçevesinde sözleşmeli personel statüsüne geçenler, sözleşmelerinin Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini gerektiren bir fiil nedeniyle sona ermemiş olması kaydıyla sözleşme süresinin bitiminde talepleri halinde 657 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre söz konusu statüye geçerken çalıştıkları ildeki Devlet memurluğu kadrolarına; bu ilde durumlarına uygun kadro bulunmaması halinde Bakanlıkça uygun görülen ildeki Devlet memurluğu kadrolarına naklen atanırlar.”

MADDE 30- 22/6/2004 tarihli ve 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Odalara üye olmayan Optisyen-Gözlükçüler mesleki faaliyette bulunamazlar. Odalara kayıtlı Optisyen-Gözlükçülerin diğer kanunlarla kurulmuş meslek odalarına kaydolmaları zorunlu değildir.

Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğinin organları şunlardır:

  1. Odaların temsilcilerinden oluşan Büyük Genel Kurul
  2. Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Merkez Yönetim Kurulu
  3. Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Merkez Denetleme Kurulu
  4. Büyük Genel Kurul tarafından seçilen Yüksek Disiplin Kurulu.

Optisyen-gözlükçüler odalarının organları şunlardır:

  1. Odaya kayıtlı meslek mensuplarından oluşan Genel Kurul
  2. Yönetim Kurulu
  3. Disiplin Kurulu
  4. Denetleme Kurulu.

Birlik ve odaların genel kurullarında seçilen organların görev süreleri üç yıl olup genel kurulun hangi ayda yapıldığına bakılmaksızın o yılın birlik için kasım ayında, odalar için eylül ayında yapıldığı kabul edilir.

Odalar ile Birliğin teşkili, faaliyetleri, organların görev ve yetkileri, toplantıları, seçimi, seçilme yeterlilikleri, seçimlerin yapılış usulü, mesleki sicil, idari ve mali denetime ilişkin hususlarda 25/1/1956 tarihli ve 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanununun ilgili hükümleri kıyasen uygulanır. Ancak giriş ve yıllık üye aidatı tutarları yürürlükteki brüt asgari ücretin yüzde otuzunu geçmemek üzere Birlik Büyük Genel Kurulu tarafından tespit edilir. Odaların topladığı aidatlar toplamının yüzde otuzu Birlik merkezi payı olarak oda yönetim kurullarınca Birlik hesabına gönderilir. Oda aidatlarının ve Birlik merkezi payının tahsilat usulleri yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 31- 5193 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 2- Bu Kanun ve meslekle ilgili diğer mevzuatın kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen, meslek onuruna uymayan eylem ve davranışlarda bulunan veya Genel Kurul kararlarına aykırı hareket eden meslek mensuplarına kınama, para cezası ve meslek icrasını durdurma cezalan uygulanır.

Kınama; mesleki tutum ve davramşiarında kusurlu sayıldığının meslek mensubuna yazıyla bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  1. Mesleki faaliyetinde ortaya çıkan değişiklikleri, değişiklik tarihinden itibaren on beş gün içinde odaya bildirmemek,
  2. Optisyenlik mesleğinin itibarını zedeleyici beyanlarda bulunmak,
  3. Meslektaşlarına ve diğer sağlık meslek mensuplanna karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunmak veya kötülemek,
  4. Hastaya ve yakınlarına karşı taahhütlerini yerine getirmemek veya yanıltıcı bilgi vermek,
  5. Satışa arz edilen görmeye yardımcı tıbbi cihazların niteliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak,
  6. Meslek şeref ve haysiyetine uygun düşmeyen tavır ve hareketlerde bulunmak,
  7. Üyelik görev ve sorumlulukları ile ilgili yönetim kurulunca yapılan davet ve talebin gereğini, alınan kararları mazeretsiz olarak yerine getirmemek.

Para Cezası; Fiilin işlendiği tarihteki yıllık üyelik aidatımn beş katı kadar verilecek para cezasıdır. Para cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  1. Kendisine reçete gönderilmesini sağlamak üzere, her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, tabipler, diğer sağlık kurumlan ve kuruluşları veya üçüncü şahıslar ile açık veya gizli işbirliği veya anlaşma yapmak; simsar, kurye elemanı ve benzeri yönlendirici personel bulundurmak; reçete toplama veya yönlendirme faaliyetinde bulunmak ve bu yollarla gelen reçeteleri kabul etmek,
  2. Organ seçimlerinin düzen içinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla, hâkimin ve seçim sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak,
  3. Mesleki Etik ilkelerin yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmemek,
  4. Oda denetçileri tarafından yapılacak inceleme ve denetimlerde istenilen üyelik sorumluluklarına ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmemek, inceleme ve denetime engel olmak,
  5. Mesleki sırlar ile hastalara veya hizmet alıcılara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak.

Meslek icrasını durdurma; Meslek icrasının bir ay veya bir yıl süreyle durdurulmasıdır. Para cezasıyla cezalandırılan meslek mensubunun üç yıl içinde aynı cezayı gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde meslek icrasını bir ay durdurma cezası verilir. Bİr ay süreyle meslek icrasını durdurma cezası verilen meslek mensubuna, üç yıl içinde para cezasını gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde meslek icrasını bir yıl süreli durdurma cezası verilir.

Disiplin cezasını gerektirecek tutum ve davranışta bulunduğu iddiasıyla şikâyet edilen meslek mensubundan, Oda Yönetim Kurulunca konu ile ilgili olarak en az on beş gün süre verilerek savunma istenir. Yapılan tebligata rağmen süresinde yazılı veya sözlü savunmasını yapmayan meslek mensubu, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.

Oda Yönetim Kurulu, şikayet dilekçesini ve savunmayı ekleriyle birlikte Oda Disiplin Kuruluna sevk eder. Disiplin Kurulu, intikal eden dosyaları azamî üç ay içerisinde karara bağlar.

Disiplin Kurulunca verilen disiplin cezaları aleyhine, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde yazılı olarak itiraz edilebilir. İtirazları yüksek disiplin kurulu karara bağlar. Meslek icrasını durdurma kararlarına itiraz edilmese dahi karar, Yönetim Kurulu Başkanlığınca Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilir. Para cezası ve meslek icrasını durdurma cezalan Sağlık Bakanlığının onayına tabidir.

Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.

MADDE 32- 5193 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 3- Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği ve Odaların; kuruluşu, faaliyetleri organları, organların görevleri, toplantıları, karar ahş usulleri, gelirleri ve giderleri, seçimleri, seçim usullerine ilişkin hususlar, disiplin kurulu ile yüksek disiplin kurulunun çalışma usul ve esasları, disiplin cezalarının infaz usulleri ile diğer iş ve işlemlere ilişkin yönetmelikler ile Meslekî Deontoloji ve Yardımlaşma Sandığı yönetmeliği Birlik Merkez Yönetim Kurulu tarafından, Bakanlığın olumlu görüşü alınarak Büyük Genel Kurulun onayına sunulur.”

MADDE 33- 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin başlığında yer alan “ve mali haklar” ibaresi “, hak ve yükümlülükleri” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “aile hekimi tarafından belirlenen ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, yedinci fıkrasına birinci cümlesinde yer alan “gelişmişlik düzeyi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Bakanlıkça karşılanmadığı takdirde” ibaresi eklenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Aile sağlığı çalışanının seçiminde aile hekiminin de görüşü alınır.”

“Sözleşmeli aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları hakkında uygulanacak disiplin cezalarında bu Kanun ile ilgili düzenlemeler dışında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddelerine göre işlem yapılır. Aylıktan kesme cezası, kişinin brüt ücretinin 1/30-1/8 arasında kesinti yapılması şeklinde, bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında çalışanlar için kademe İlerlemesinin durdurulması cezası brüt ücretinin 1/6-1/4 arasında kesinti yapılması şeklinde uygulanır. Devlet memurluğundan çıkarma cezası sözleşmenin feshini gerektirir.

Sağlığın geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi, takibi ve kontrolü ile koruyucu sağlık hizmetlerinin standartlara uygun olarak yerine getirilmemesi gibi Bakanlıkça belirlenen performans hedeflerine ulaşılamaması halinde sözleşmenin Bakanlıkça yenilenmemesine karar verilebilir.

Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının eski kadro veya pozisyonlarına atanabilmeleri için sözleşmelerinin Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiilleri nedeniyle sona ermemiş olması gerekir.

Disiplin kurullarının teşkili, disiplin amirlerinin tayin ve tespiti ile disiplin hükümlerinin uygulanmasına ilişkin diğer esaslar Yönetmelikte düzenlenir.”

MADDE 34-5258 sayılı Kanunun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ağız ve diş sağlığı ile yaşlı sağlığı hizmetleri

MADDE 7 - Birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkililiğini ve kalitesini artırmak, aile hekimliği hizmetlerinin bütüncül olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla Sağlık Bakanlığınca belirlenen nüfus, yaş grubu ve bölge gibi kriterlere göre ağız diş sağlığı ve yaşlı sağlığı hizmetleri planlaması yapılır.

Birinci basamak ağız diş sağlığı ve yaşlı sağlığı hizmetlerini yürütmek üzere hekim ve diş hekimleri ile Bakanlıkça belirlenen diğer sağlık meslek mensuplarıyla bu Kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sözleşme akdedilir. Sözleşme yapılan personel hakkında statü, hak, yükümlülükler ve diğer hususlarda bu Kanunun 3 üncü maddesi uygulanır.”

MADDE 35- 5258 sayılı Kanunun 8 İnci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 8- Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları ile bu Kanun kapsamında sözleşme yapılan diğer personelin çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımlan; performans ve hizmet kalite standartları; hasta şevkine, reçete, rapor ve kullanılacak diğer belgelerin şeklî ve içeriğine, kayıtların tutulmasına, çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde yapılacak ödeme tutarları ile ödemelerden indirim oran ve şartlan, Cumhurbaşkanınca çıkanlacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 36-11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 23- (1) Kurulun görevleri şunlardır:

  1. Sağlık meslekleri ile sağlık hizmetlerinde görev alan diğer mesleklerin etik ilkelerini belirlemek. Yeni bir sağlık mesleğinin veya dalının ihdas edilmesi konusunda ve sağlık mesleklerinin standartları ve eğitim müfredatı ile sağlık hizmetlerinde görev alan diğer meslekler hakkında re’sen veya talep üzerine görüş bildirmek.
  2. İlgili mevzuatın, meslek standartlarının, ve etik ilkelerin ihlali hâlinde fiil ve hallerin niteliğine ve ağırlık derecesine göre fiil ile ceza arasında adil bir denge gözeterek aşağıda belirtilen cezalan vermek,
  1. Meslek icrasından geçici olarak men: Meslek icrasının 15 günden 3 yıla kadar yasaklanmasıdır. Bu cezayı gerektiren fiil ve haller şunlardır:

aa) Usulüne uygun olarak alınmış uzmanlık veya sertifika ve benzeri yetki belgesi olmaksızın meslek veya uzmanlık alanı dışında tıbbî uygulamalarda bulunmak veya kendini böyle tanıtmak,

bb) Meslek icrası esnasında ölüme veya engelliliğe neden olmaksızın sağlığın kısa süreli ve geçici olarak bozulmasına yol açmak,

cc) Meslek icrası esnasında bir kişinin ağır engeli iliğine veya ölümüne neden olmak,

çç) Personele, hastalara ve hasta yakınlarına fiili saldırıda bulunmak,

dd) Meslek icrasına ilişkin mevzuata aykırı işlem ve uygulama yapmak,

ee) Sağlık mesleğinin icrasından doğmakla birlikte meslekten sürekli olarak men cezası verilmesini gerektirmeyen ceza hukuku kapsamında bulunan suçları işlemiş olmak.

  1. Meslekten sürekli olarak men cezası:

Bir daha izin verilmemek üzere, sağlık mesleğinin icra edilmesinin yasaklanmasıdır. Sürelerinin toplamı üç yıldan az olmamak kaydıyla aynı veya farklı fiiller nedeniyle beş yıl içinde üç defa geçici olarak meslek icrasından men cezası almış olmak, meslek icrasına engel olan bir suç nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş olmak meslekten sürekli olarak men cezası verilmesini gerektirir.

Kurul meslekten men cezası verilmesini gerektiren fiilin mahiyetine ve ağırlık derecesine göre, sağlık meslek mensubunun başka meslek veya görevlerde dahi sağlık hizmetine hiçbir şekilde katılmamasına da karar verebilir.

Meslekten men cezası verilmesini gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren beş yıl geçmiş ise soruşturma açılamaz. Müeyyide gerektiren fiil, aynı zamanda bir suç teşkil eder ve bu suç için kanunda daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş ise bu süreler uygulanır. Kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren iki yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Aynı olaydan dolayı ilgili hakkında ceza takibatına veya disiplin soruşturmasına başlanılmış olması bu maddeye göre işlem yapılmasını geciktirmez ve engellemez; ilgilinin mahkûm olması veya olmaması ile disiplin cezası verilmiş veya verilmemiş olması hâlleri, ayrıca meslekî müeyyide uygulanmasını etkilemez.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kuruluş kanunlarındaki disiplin hükümleri saklıdır. Ancak fiilin her iki kanuna göre de müeyyide gerektirmesi hâlinde bu Kanun hükümleri uygulanır.

Meslekten geçici olarak men edilmesine karar verilen Devlet memurları, men müddetince aylıksız izinli sayılır veya talepleri hâlinde aynı süreyle mesleği ile ilişkisi bulunmayan durumlarına uygun başka bir kadroya atanır. Sözleşmeli olanların sözleşmeleri men müddetince ücretsiz olarak askıya alınır. Meslekten sürekli men edilmesine karar verilen Devlet memurları istekleri hâlinde, mesleği ile ilişkisi bulunmayan durumlarına uygun başka bir kadroya atanır, aksi halde görevleri sona erer. Meslekten sürekli men edilmesine karar verilen sözleşmeli personelin sözleşmeleri sona erer.

Bu maddeye göre mesleğini geçici olarak sürdüremeyeceklerin durumları kayıtlara işlenir. Meslekten sürekli men edilmesine karar verilenlerin diplomaları, uzmanlık veya meslek belgeleri Bakanlıkça iptal edilir ve sistemden kaydı silinir.

  1. Meslek mensuplarının meslekî yeterlilik eğitimine tâbi tutulmasına ve eğitimlerin süresine ve müfredatına karar vermek.

Mesleğinde yetersizliği tespit edilenler ile dikkatsiz ve özensiz davranışla ölüme veya ağır engellİliğe neden olanların yetersiz görüldükleri alanda yeterlilik eğitimine tâbi tutulmalarına karar verilir. Bu eğitim, teorik veya uygulamalı eğitim ya da ilgili alanda başka bir sağlık meslek mensubunun nezaret ve sorumluluğunda meslek icrası şeklinde yaptırılabilir. Yeterlilik eğitimine tâbi tutulanlar eğitim sonunda Kurulun belirleyeceği teorik veya uygulamalı sınava tâbi tutulur. Bu sınavda başarılı olanlar mesleklerini icraya devam eder; başarısız olanların meslek icrasına İzin verilmez. Meslek icrasına izin verilmeyenler, durumlarına göre Kurulca belirlenen eğitime devam ederek veya doğrudan müteakip smavlara girerler. Sınavlarda başarı gösterdikleri takdirde meslek icra etme hakkını yeniden kazanırlar.

ç) Sağlık engeli nedeniyle meslek icrasının tatiline karar vermek.

Sağlık engeli nedeniyle meslek icrasının tatili; ruhsal veya bedensel engeli olduğu ve bu engelin türü ve düzeyi itibarı ile mesleğinin gereklerini yerine getiremeyeceği tıbben sabit olan sağlık meslek mensuplarının Kurul tarafından belirlenecek aralıklarla durumları gözden geçirilmek üzere, meslek icrasının engellenmesine karar verilmesidir.

Kurul meslekî rehabilitasyon programları gibi tedbir ve desteklerle engelli meslek mensubunun meslekte kalmasının sağlanıp sağlanamayacağım da değerlendirir.

Haklarında meslek icrasının tatiline karar verilen kamu görevlileri istekleri hâlinde, meslek icrası ile ilişkisi bulunmayan durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanırlar. Aksi halde görevleri sona erer.

  1. Sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde görev alan diğer meslek mensuplarının mesleklerinin icrası sırasında veya mesleklerinin icrasından doğan suçlan nedeniyle Cumhuriyet savcıları ve yetkili merciler tarafından düzenlenen muhakeme ve soruşturma iznine ilişkin kararlar ve iddianame suretleri ile mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri talep halinde zamanaşımına ve hak düşümüne mahal verilmeden Kurula gönderilir. Soruşturmanın gizliliği ilkesi ile muhakemenin gizliliğinin korunmasını gerektiren haller saklı olmak kaydıyla vereceği kararlarda değerlendirmek üzere diğer bilgi ve belgeler de Kurula gönderilir.
  2. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

MADDE 37- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 38- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

 

Kaynak : Anadolu Ajansı

İlişkili Haberler

Manşetler