16 Sağlık Meslek Örgütü, Sağlık Bakanlığı önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Alpay Azap, "Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini; halkla hekimleri ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren, performansa dayalı ödeme ve taşeronlaşma ile sağlığı piyasalaştıran, bilimsel yaklaşımdan uzak kanun ve yönetmelikler ile düzeltemezsiniz" dedi.
Aralarında Türk Tabipleri Birliği, Genel Sağlık-İş, Hekimsen, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası gibi sendika ve derneklerin de bulunduğu 16 Sağlık Meslek Örgütü, "Ekonomik ve özlük haklarımızı, halkın sağlık hakkını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz" çağrısıyla Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz da sağlık meslek örgütlerine destek olmak için düzenlenen eyleme katıldı. Ortak açıklamayı okuyan Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Alpay Azap, şunları kaydetti:
"Sağlık alanında sayısız sorun yaşanırken, sağlıkta ticari çeteler eliyle yenidoğan bebeklerin hayatı pahasına milletin parası SGK üzerinden hortumlanırken, hekimlere sağlık çalışanlarına her gün sayısız hakaretler edilip fiziksel şiddet uygulanırken, birinci basamakta aşı temininde dahi sorunlar yaşanırken, hastalar hastanelerde randevu bulamaz sağlık hizmetine ulaşamazken, diğer yanda ağır iş yükü altında günde 70-80 hasta bakmak zorunda kalan hekimler, sağlık çalışanları tükenmişlik içindeyken, sağlık emekçileri ay sonunu nasıl getireceğini, çocuğunu nasıl okutacağını düşünürken, deprem bölgesinde konteynerlerde birinci basamak sağlık hizmetleri verilmeye çalışılırken Bakanlık ne yapmaktadır?
"Hekimin tedavi bağımsızlığına müdahale edilerek uygun gördüğü ilaçları reçete etmesi engelleniyor"
Bakanlık yetkilileri her fırsatta aksini iddia etse de 1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana daha da kötüye götürecek uygulamalar içermektedir. Görevi halkımıza bilimsel tedaviler uygulamak olan aile hekimlerine 'halkı tedavi etmene gerek yok 5 yıldız alsan yeter' deniliyor. Hekimin tedavi bağımsızlığına müdahale edilerek uygun gördüğü ilaçları reçete etmesi engelleniyor. Entegre sağlık merkezlerinde her gün mesai yapan aile hekimleri ayda en az 5 nöbet tutmaya zorlanıyor. Kronik hastalık takibini önemsiyoruz denilerek kime hizmet ettiği bilinmeyen HYP sistemine veri girilmesi şart koşulup kabul etmeyenler sözleşme feshi ile tehdit ediliyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirilebilecektir. Hastaların etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplum sağlığına zarar verebilecek bu uygulamalara duyulan güveni yersiz bir biçimde artıracağı gibi, sosyal devlet ilkesine ve devletin sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne aykırıdır. Bakanlık halkın sağlığını önemsiyorsa birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılmasını sağlamalıdır, GETAT uygulamalarının değil.
Sağlık Bakanlığı'nı bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini; halkla hekimleri ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren, performansa dayalı ödeme ve taşeronlaşma ile sağlığı piyasalaştıran, bilimsel yaklaşımdan uzak kanun ve yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Alanın öznesi olan bizlerin, sağlık emek meslek örgütlerinin görüşlerini ve önerilerini dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz."
"Aile Hekimliği'nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz"
Azap, sağlık meslek örgütlerinin taleplerini de şöyle sıraladı:
"Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri binaları kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilmeli Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Aile Hekimliği'nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmelidir, Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Aile Sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret aile hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmeli, kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır."
"Sayın Bakan, meslek onurumuza da saygı duyun, ülke sağlığının geleceğine de saygı duyun"
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Ahmet Kandemir şunları söyledi:
"Sağlık Bakanımız bizleri sevdiğini söylemiş. Sayın Bakan, sevginizde samimiyseniz meslek onurumuza da saygı duyun, ülke sağlığının geleceğine de saygı duyun. Yeni yönetmelikle reçetelerimize karışıyorsunuz, bilime uygun muayenelerimizi bilim dışı, etik dışı şekilde puanlatıyorsunuz, vatandaşın ağrı kesicisine, mide ilacına karışıyorsunuz, vatandaşa saygınız var mı? Mesleğimize saygınız var mı? Aile hekimliğini bitirecek, istifaya zorlayacak düzenlemeler yapıyorsunuz. Devlet bütçesine, ülke sağlığının geleceğine saygınız var mı Sayın Bakan?"
"Tüm sağlık emekçilerimiz kamu güvencesinde kadrolu çalışmalıdır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ise şöyle konuştu:
"Sağlık Bakanına sesleniyoruz; Bugüne kadar sağlıkta dönüşüm dediniz, özelleştirme getirdiniz. Bu ülkede sağlık hizmeti veren emekçilerimiz çalışmak, üretmek ve halkımıza sağlık hizmeti vermek istiyorlar. Halkımız sağlık hizmeti almak istiyor. Siz 'sağlıkta dönüşüm' diyerek çeteler üreten, masum bebeklere bile ölümü dayatan bir sağlık sistemi inşa ettiniz. Bundan dönün Sayın Sağlık Bakanı ve Sayın iktidar. Bu insanlar bunu hak etmiyor. GETAT denilen tıp dışı uygulamalarla bu halka sağlık hizmeti verilemez. Güvencesizlik, zorbalık ve eziyetle sağlık emekçileri sağlık hizmeti üretemez. Çok haklı talepleri var. Biz bu taleplerin yanındayız. Tüm sağlık emekçilerimiz kamu güvencesinde kadrolu çalışmalıdır ve emekliliğe yansıyan tek kalem maaş almalıdır. Bu ülkenin sağlık emekçileri bunu hak ediyor.
Bu sağlık sistemini değiştireceğiz. Yeni bir sağlık sistemi yapacağız. Tüm bireylere sağlığı bir hak olarak tanımlayarak sağlık hizmetini, kamucu sağlık sistemini yeniden inşa edeceğiz."