Ali Can POLAT - Evde sofrası her geçen gün küçülen emekçinin işyerindeki lokmaları da azalıyor. İşverenler çalışanlara ya yemek kartı veriyor ya da iş yerinde yemek hizmeti sağlıyor. Yemek kartı şirketlerine göre bir ay boyunca işçinin öğle yemeklerini yemesi için verilen kartlar 10- 12 günde boşalıyor. Yemek şirketlerine göre ise artan maliyetlerle birlikte işverenler işyerindeki yemeklerin porsiyonunu her geçen gün küçültüyor. İktidarın KDV’den istisna yemek ücreti sınırını artırarak işvereni bu konuda teşvik etmesi beklenirken sendikalar acil zam talep ediyor.
İşverenin yasal yemek ücreti ödemesi için işçinin günlük yemek bedeli vergiden istisna tutuluyor. Bu bedel ilk olarak 1961 yılında çıktı. 1998 yılında günlük brüt asgari ücretin yüzde 57’si kadardı. 2024 yılı başında 187 TL olarak belirlendi, bu günlük brüt asgari ücretin yalnızca yüzde 28’i oluyor. Kaldı ki yılbaşında belirlenen bu ücret aradan geçen 9 ayda enflasyon yüzde 44 artmasına karşın değişmedi.
Yemek kartı sektörünün önemli isimlerinden Edenred Türkiye CMO’su Zeynep Ege Dura, “Çok uzağa gitmeye gerek yok. Sadece 4 ay önce bile bakiyeler 14-15 günde tükenirken, şu anda 11-12 güne kadar düştü. Günümüz ekonomik koşullarında mevcut yemek bedeli çalışanları mutlu etmiyor. Dengeli bir öğle yemeği, ortalama 250-300 TL’ye mal oluyor. Günlük yemek bedeli istisnası, ilk çıktığı yıllarda olduğu gibi günlük brüt asgari ücretin yarısına sabitlenmeli” diye konuştu.
Yemek Sanayicileri Federasyonu Başkanı Hüseyin Bozdağ ise şunları söyledi: “Bizim maliyetlerimiz gerçekten çok artıyor. Sanayici de zorda farkındayız anlaşıyoruz yine de. Ancak yeni yapılan sözleşmelerde artık daha basit yemeklere ilgi kayıyor. Öyle salata bar, zengin açık büfeler söz konusu değil, talep görmüyor.”
İŞÇİ HAKLARI GASP EDİLİYOR
İşçi haklarının her alanda gasp edildiği ve emekçinin her geçen gün yoksullaştığı bir dönemden geçildiğini belirten DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, şunları söyledi:
“Özel sektörün de kamu işçisinin de sosyal haklarını korumak devletin görevidir. Devlet bu sosyal haklarla özel sektöre öncülük etmek zorundadır. Ancak bizde önce devlet tasarruf tedbirleri kapsamında çalışanların sosyal haklarına göz dikmiştir. Bu da özel sektöre cesaret veriyor. Özel sektörde çalışan işçinin öğünlerini geçiştirmesi, aç karnına çalışması da devletin sorumluluğunu yerine getiremediğinin bir göstergesidir.”