Merkez’den yüzde 13 ile kaynak sağlanan bankalar, yüzde 50’ye yaklaşan faizlerle kredi vererek kârını bir yılda dört kattan fazla artırdı. Sanayicinin fahiş oranlara tepkisine Kavcıoğlu’nun “Alma abi alma” sözlerinden üç hafta sonra ticari krediler için düzenleme yapıldı. Bankaların yüzde 30’u aşan oranda faiz talep etmesi zorlaştı. Ayrıca kredilerle döviz alınmasının önüne geçecek bir düzenleme daha getirildi. Ekonomistler, son kararların mevcut sorunları derinleştireceğini belirtti.
VATANDAŞA SINIRSIZ ŞİRKETLERE SINIRLI FAİZ
Merkez Bankası sürpriz faiz indirimi kararının ardından ticari kredilerden alınan faiz oranlarında zorunlu karşılık miktarını artırdı. Bankalardan faizi yüzde 22,85’i aşan ticari krediler için yüzde 20, yüzde 29,38’i aşan krediler için kredi tutarının yüzde 90’ı kadar menkul kıymet tesis edilecek. Ticari kredilerde faiz üst sınırı getirilirken tüketici kredilerinde bankaları sınırlayan bir değişiklik yapılmadı. Ekonomistler kararı ‘vatandaştan faiz almak serbest, şirketlerden almak yasak’ şeklinde değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022’nin başından bu yana 14 seviyesinde sabit tuttuğu politika faizini sürpriz bir şekilde 100 baz puan düşürdü. TCMB’nin politika faizinin piyasa faizlerine yansımadığı eleştirileri sonrasında TCMB politika faizini 100 baz puan indirdiği toplantının karar metninde parasal aktarım mekanizmasına müdahale yönünde sinyaller vermişti. Sinya sonrası Merkez Bankası kredi faizleri ve büyüme hızına yönelik yeni düzenleme yaptı. Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemelerle, bankalar verecekleri ticari kredilerde faiz oranlarına getirilen katsayıya bağlı olarak menkul kıymet tesis etmek zorunda kalacak. Faizi yüzde 22,85’i aşan krediler için yüzde 20, yüzde 29,38’i aşan krediler için kredi tutarının yüzde 90’ı kadar menkul kıymet tesis edilecek. Düzenleme ile ticari kredilerde yüzde 30’u aşan faiz uygulaması zorlaştırılmış oldu. Ayrıca 29 Temmuz tarihinden yılsonuna kadar kredi büyümesi yüzde 10’u aşan bankalar için, aşan kısım kadar menkul kıymetin 1 yıl boyunca tesis edilme yükümlülüğü getirildi. Bu düzenlemeye dâhil edilmeyen kredi türleri ise ancak harcama karşılığı kullandırılabilecek. Eğer krediler harcama karşılığı kullandırılmaz ise, bu krediler de menkul kıymet tesisine tabi tutulacak. Son düzenleme ile farklı kredi türleri ile alınan kredilerin dövize dönüşünün önüne geçilmesi hedefleniyor. Ekonomistler kararı ‘vatandaştan faiz almak serbest, şirketlerden almak yasak’ şeklinde değerlendirdi. Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşçu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ‘’Ticari kredilerde faiz üst sınırı var. Bireysel kredilerde faiz serbest. Bu ne demek? Memura, işçiye, emekliye, asgari ücretliye, dar gelirliye kullandırılan kredilerde faiz serbest. İş insanına, şirketlere, holdinglere kullandırılan kredilerde faiz üst sınırı var’’ değerlendirmesinde bulundu.
‘ŞİRKETLERE UCUZ KREDİYLE GELİR TRANSFERİ ARTARAK DEVAM EDECEK’
Merkez Bankası’nın kredi düzenlemesini değerlendiren finansal piyasalar uzmanı İris Cibre, ‘’Eğer yüksek faizle ticari kredi verirsen verdiğin kredinin yüzde 90’ı kadar zorunlu karşılık bloke ederim diyor. Örnek; yüzde 18 ile kredi verirsen kredinin yüzde 20’si kadar menkul kıymet, yüzde 23 ile kredi verirsen kredi tutarının yüzde 90’ı kadar menkul kıymeti zorunlu karşılık verirsin. Kredi zorunlu karşılıklara değişiklik yapıldı, mevduat zorunlu karşılıkda bir değişiklik yok. Krediye zorunlu karşılık artık tahvil olacak. Ticari kredi faizi yüzde 29.25 üzeri, kredinin yüzde 90’ı Zorunlu karşılık alınacak . İhtiyaç kredi faizinde sınır yok. Çok kredi verirsen ona da ek zorunlu karşılık alınıyor. En önemli sonuç; Şirketlere ucuz kredi yoluyla gelir transferi artarak devam. GSYH datasında işgücü gelirlerinin payının daha da düşmesi, sermayenin payının daha da artmasıyla gözümüze iyice sokarlar gelir transferini...’’ paylaşımını yaptı.
‘TEDBİR DEĞİL DOLAYLI MÜDAHALE’
Merkez’in kararına ilişkin açıklama yapan Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan kararın makroihtiyati tedbir olmadığını, kredi faizlerine müdahale olduğunu belirterek “Alma abi alma diyerek kredi faizlerindeki yükselişi durduramayan Başkan, dolaylı yoldan “kredi faizi tavanı” getirmiş oldu! Ancak bu yaptığı; -Krediye erişebilenlerin zenginliğini garanti etmekten -Gelir adaletsizliğini daha da artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacak’’ dedi. Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota ise ‘’Şirketlere kredi verebilirsiniz ama faizi benim belirleyeceğim sınırlar içinde olur. Faizi yüzde 23’ün üstünde kredi verirseniz kredinin yüzde 20’si kadar, yüzde 29’un üstünde verirseniz yüzde 90’ı kadar Hazine tahvili alıp bende tutmanız lazım. Yeter ki şirketler yüzde 140 ÜFE varken yüzde 20 civarında kredi kullanıp mallarına yüzde 100 zam yapıp kâr edebilsinler. Vatandaş da kredi filan alamasın’’ değerlendirmesini yaptı.
‘ENFLASYONU ŞAHLANDIRIR DÖVİZİ PATLATIR’
ENA Grup kurucusu Prof. Veysel Ulusoy Merkezin zorunlu karşılık kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede faizleri zorunlu karşılıklarla sıkıştırmanın basıncı artıracağını vurgulayarak ‘’Her basınç üretimi kısar, enflasyonu şahlandırır, dövizi patlatır, krizi derinleştirir, reel ücretleri baskılar. Dahası da var’’ ifadelerini kullandı. İktisatçı akademisyen, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi, TCMB eski başekonomisti Hakan Kara ise ‘’TCMB kredilere hem miktar hem faiz sınırlaması getirmiş. Bankalara çok kredi vermeyin verirseniz benim belirlediğim faiz aralığında verin ya da Hazine’yi ucuza fonlayın diyor. KOBİ’ler olumsuz etkilenir, bankalar olumsuz etkilenir. Bir sonraki aşamada bunun yan etkilerini gidermek için yeni bir düzenleme yapılır, vs’’ dedi. Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz ‘’Faizi belirlediğim sınır içinde düşük tut ama fazla kredi verme. Devleti de unutma. Hazine ihracı alarak beni düşük faizden fonla.’ Sopalı serbest piyasa ekonomisi..’’ yorumunu yaptı.
kaynak: karar gazetesi