BIST 100 8.838,60 %2.13 Dolar 34,22 %0 Euro 37,03 %-0.06 Altın Gram 3.014,88 %0.76 Brent Petrol 76,17 %2.56 Bitcoin 66.955,00 %0.04
,

Rezervlerde artış döneminin sonuna mı gelindi?

Merkez Bankası’nın anketine göre, 12 ay sonrası için yıllık enflasyonda piyasa katılımcıları ve reel sektör ile hanehalkının beklentileri giderek ayrışıyor. Ağustos ayı enflasyon anketinde gelecek 12 ayın sonu için piyasa katılımcılarının yıllık enflasyon beklentisi 1,3 puan azalarak yüzde 28,7’ye, reel sektörün beklentisi 1,2 puan azalışla yüzde 53,8’e gerilerken, hanehalkının beklentisi ise 1,1 puan artarak yüzde 73,1 seviyesine yükseldi. Hanehalkında enflasyonun düşeceği ya da daha düşük oranda artacağını bekleyenlerin oranı yüzde 29,6’da kaldı.

Rezervlerde artış döneminin sonuna mı gelindi?

Merkez Bankası’nın marttaki yerel seçimlerden sonra artan rezerv biriktirme süreci ağustosta kesintiye uğradı. Tahvil dışında hisse, eurobond ve doğrudan yatırım olarak Türkiye’ye ilgi göstermeyen yabancı yatırımcı, uluslararası piyasalardaki hareketler döviz kurlarında oynaklığı artırınca Merkez Bankası enflasyonla mücadelede önemli araçlarından biri olan reel değerli TL için döviz satışı gerçekleştirdi.

Uzun sürenin ardından ağustosun ilk haftası 5.4 milyar dolar satış yapan Merkez Bankası 23 Ağustos ile biten haftada ise bankacıların hesaplamalarına göre 4.7 milyar dolar daha döviz arz etti. Bankacılık sektörü kaynakları artık rezerv biriktirme sürecinin bittiğini dile getirirken bundan sonra ciddi bir artış beklemediklerine işaret etti.

Merkez Bankası bu yıl geleneksel para politikası ile enflasyonla mücadelesini sürdürürken yılbaşında mümkün oldukça rezerv biriktireceğini de açıkladı. Marttaki yerel seçimler öncesinde çıkan söylentiler ve ekonomi yönetimine yönelik yapılan spekülasyonlar döviz kurlarında sert hareketler oluşturdu. Merkez Bankası buna karşılık döviz satışına başlarken sadece mart ayında 20.2 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirildi. Seçimler öncesinde yapılan mart Para Politikası Kurulu toplantısında gelen sürpriz politika faizi artışıyla kararlılığını ortaya koyan Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği güven ve seçim sonrasında ekonomi politikalarında yön değişikliği olmaması ise döviz kurlarında yatay seyrin başlamasını sağladı.

Martta 20.2 milyar dolarlık satış

Tarihi en düşük seviyeleri görmesinin ardından seçimler sonrasında ise Merkez Bankası da rezerv biriktirmeye başladı. Swap hariç net rezervler 31 Mayıs ile biten haftada ilk kez artıya geçerken bankacılık sektörü kaynaklarının hesaplamalarına göre seçim sonrası döviz alımları hızlandı. 23 Ağustos ile biten hafta itibariyle ise mart sonundan beri Merkez Bankası’nın toplam döviz alışı 84.2 milyar dolara, sene başından beri de 51.6 milyar dolara ulaştı.

Ancak 23 Ağustos haftasında Merkez Bankası piyasaya yine döviz arzında bulundu döviz kurlarındaki sert hareketleri dizginleyebilmek için. QNB Finansbank ekonomistlerinin hesaplamalarına göre 23 Ağustos haftasında toplam döviz rezervinin 2.5 milyar dolar azalışla 150.4 milyar dolara, swap hariç net rezervin de 4.2 milyar dolar azalışla 21.5 milyar dolara geriledi. 23 Ağustos haftası içinde bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 1.5 milyar dolar artmasının brüt rezervi olumlu etkilediğini belirten QNB Finansbank ekonomistleri bunu hariç tutan net rezervin ise 4 milyar dolar azalışla 43.8 milyar dolara gerilediğini bildirdi.

4.7 milyar dolarlık döviz çıkışı

Ekonomistlerin hesaplamalarına göre net rezerv içinde değerlendirilen yurtiçi bankalarla yapılan swap hacminin değişimi 23 Ağustos haftasında net rezervi 0.2 milyon dolar olumlu etkiledi. Altın fiyatlarının yükselmesi de net rezervde 0.7 milyar dolarlık artışa yol açtı. Kamunun döviz mevduatı ise incelenen hafta içerisinde 0.2 milyar dolar düştü. Sonuç itibariyle, bu sayılan işlemler net rezervin geçen hafta 0.7 milyar dolar yükselmesine yol açtı. Bu da, bunun dışında kalan işlemlerle (ihracat döviz alımları, reeskont kredi ödemeleri, kamu kurumlarına ve piyasaya döviz satışları, yurtdışı bankalarla depo/swap işlemleri vs.) nette 4.7 milyar dolar döviz çıkışı olduğu anlamına geliyor.

Bir diğer bankacının yaptığı hesaba göre Merkez Bankası’nın swaplardan arındırılmış net rezervleri cuma günü 0.2 milyar dolar, geçen haftanın tamamında 3.8 milyar dolar düştü. Merkez Bankası’nın, olası enflasyonist etkiler nedeniyle döviz kurlarında yükseliş hızını sınırlamak istemiş olabileceğine işaret eden bankacılık sektörü kaynağı Merkez Bankası’nın, enflasyon görünümünün bozulmaması için döviz arzını yüksek tutmaya devam etmesi yüksek olasılık olarak göründüğüne vurgu yaptı. Ayrıca geçen hafta için hesaplanan döviz arzının bunu gösterdiğini vurguladı.

2.5 ay rehavet ve abartılı hareketler dönemi

Bir diğer bankacılık sektörü kaynağı bundan sonra rezerv biriktirme sürecinin sonuna gelindiğini düşündüğünü vurgulayarak yabancının Türkiye’yi hisse ve eurobond tarafında görmezden geldiğine dikkat çekti. Tahvile giren paranın ise sadece 12.3 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyleyen bankacılık sektörü kaynağı, ABD seçimlerine dek yabancının Türkiye’ye gelmesinin olasılık dışında olduğuna işaret etti. Kaynak, Türkiye’ye giren makul rakamlar göremeyeceğimizi dile getirirken seçimler sonrasında ise Trump ve Kamala başkanlığında ise bambaşka konular konuşulacağını ifade etti. Önümüzdeki 2.5 ayın piyasalar açısından rehavet ve düşük likiditeli abartılı hareketler dönemi olacağına dikkat çeken kaynak rezervlerin de buna benzer gidip geleceğini ancak artık ciddi bir artış beklemediğini vurguladı.

Öte yandan geçen haftayı yüzde 0,9 yükselişle kapattıktan sonra yeni haftaya yatay başlangıç yapan dolar/TL, dün de 34 seviyesinin hafif üzerinde seyretti. TL ay başından bu yana dolar karşısında yüzde 2,6 değer yitirdi. TL, Temmuz ayında yaklaşık yüzde 0,9 değer yitirmişti.

Aylık enflasyon ağustosta yavaşlayacak

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu geçen hafta gerçekleştirdiği toplantı özetlerini yayımladı. PPK özetlerinde ağustosta aylık enflasyonun gıda fiyatlarındaki düşük seyrin öncülüğünde bir önceki aya kıyasla yavaşlayacağına işaret ettiği belirtildi. Bu dönemde B ve C çekirdek göstergelerinde üç aylık ortalama artışların yataya yakın bir seyir izlemesiyle, enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir değişiklik sergilemeyeceği kaydedilen özetlerde enerji aylık enflasyonu akaryakıt fiyatlarındaki düşüşe karşın, meskenlere yönelik doğal gaz tarifesinde yapılan ayarlamanın etkisiyle yüksek seyrini sürdüreceği belirtildi.

Özetlerde, “Öncü veriler, son dönemde döviz kurundaki ılımlı görünüm ve iç talep gelişmelerinin yansımalarıyla temel mal grubunda fiyat artışının diğer grupların altında seyretmeye devam ettiğini göstermektedir. Dayanıklı mal fiyatlarındaki olumlu görünüm sürmektedir. Buna karşın, hizmet grubunda fiyat artışları gücünü korumaktadır. Kiranın yanı sıra yönetilen-yönlendirilen ulaştırma hizmetleri ile eğitim öne çıkan kalemler olarak dikkat çekmektedir. Özel üniversiteler başta olmak üzere üniversite ücretlerinde yüksek oranlı artışlar gözlenmekte, kayıt dönemine istinaden üniversite ücretlerinin bu yıl endekse daha erken yansıdığı izlenmektedir. Bu çerçevede, aylık hizmet enflasyonunda ve dolayısıyla çekirdek göstergeler üzerinde izleyen iki ayda üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamalarının etkisinin hissedileceği önemle not edilmelidir” denildi.

Hanehalkının yıllık enflasyon beklentisi 1.1 puan arttı

Hanehalkının gelecek 12 ay sonundaki yıllık enflasyon beklentisi ağustosta bir önceki aya göre 1.1 puan artarak yüzde 73,1'e yükseldi. TCMB tarafından yayımlanan sektörel enflasyon beklentileri raporuna göre, gelecek 12 ayda fiyatların düşeceğini bekleyen hanehalkının oranı ise 0.3 puan artarak yüzde 29,6 oldu. Hanehalkının yıllık enflasyon beklentisi mart ayında yüzde 80'e yükseldikten sonra sınırlı geriledi. Önceki iki ayda yüzde 71-72 aralığında olan yıllık enflasyon beklentisi üç aydır düşüş kaydetmiyor.

Enflasyonu düşürmek için yüksek politika faizi ve sıkı para politikası uygulayan ve bu yılsonunda enflasyonu yüzde 38'e, gelecek yıl sonunda ise %14'e düşürmeyi hedefleyen TCMB, son faiz kararında enflasyon beklentileri ile fiyatlama davranışlarının kendi tahminleri ile uyumunun izlendiğini belirtmişti. Hanehalkının son aylarda düşüş kaydetmeyen beklentilerine karşılık, imalat sanayi ve finans sektörünün son birkaç ayki enflasyon beklentileri düşüş kaydediyor.

ŞEBNEM TURHAN / EKONOMİM

 

İlişkili Haberler

Manşetler