Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 42,4380 0,16 Değişim Euro : 48,9013 -0,08 Değişim Altın : 5.552,10 %-0,04 Değişim BIST 100 : 10.922,86 %-0,52 Değişim Brent Petrol : 62,56 -1,29 Değişim

Özgür Özel: Asgari ücrete %20 zam planlanıyor

2026’da asgari ücret ne kadar olacak sorusu gündemdeki yerini korurken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den dikkat çeken bir açıklama geldi. Hükümetin yüzde 20 zam planladığını öne süren Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarına atıfta bulunarak asgari ücretle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak : Gazete Memur Giriş : Güncelleme :
Özgür Özel: Asgari ücrete %20 zam planlanıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Meclis’in 1 Ekim’de açılışı ve resepsiyonuna katılmamalarına dair eleştirilere yanıt veren Özel, “Birileri muhalefetin belediye başkanlarını şantajla partisine katıp rozet takma törenleri düzenlerken kimse bana ‘Erdoğan’ı dinlemek milli iradeye saygıdır’ diyemez. Sıkıştığında milli iradeye sarılıp, birinci olunca milli iradeye sarılıp, İstanbul’u kaybedince mundar oldu diyeceksin” dedi.

“ERDOĞAN'IN MÜJDESİNE BİR DE YAKINDAN BAKALIM”

“Siz 17 bin liralık asgari ücreti seçim döneminde, asgari ücret o zamanlar 14 bin liralardayken gerekirse enflasyon tek haneli rakamlara ulaşana kadar ‘Yılda dört kez güncelleyeceğiz’ demiştiniz. Seçimden sonraki yıl asgari ücreti sadece aralık ayında belirlediniz ve bir yıl boyunca bir kuruş zam yapmadınız. 17 bin liralık asgari ücreti geçen sene 22 bin liraya çıkarttınız. Şu anda asgari ücretin 17 bin liradan 22 bin liraya çıktığı güne göre alım gücü 16 bin 500 lira. Dokuz ayda buraya geldi ve üç ay daha eriyecek. Geçen sene yaptığınızın bir benzerini yapmaya, yani gerçek enflasyonu değil; TÜİK enflasyonunu, onu da değil; planladığınız, hedeflenen enflasyonu zam diye vermeye hazırlanıyorsunuz. Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya niyetleniyorlar. Bu yılın sonunda asgari ücreti 26 bin lira, 26 bin 500 lira yapmaya, bir yıl boyunca da böyle tutmaya niyetleniyorlar. Asgari ücreti yüzde 44 enflasyon varken, geçen sene yüzde 30 artırıp milleti bu hale getirenler, şimdi aynı kötü niyetle adım atmaya niyet ediyorlar. Ve utanmadan, sıkılmadan dün çıktı Erdoğan, diyor ki ‘Kişi başına gelirimiz 17 bin dolara yükseldi. Bunu size müjdeliyorum.’ Erdoğan’ın müjdesine bir de yakından bakalım. Asgari ücret 22 bin lira, bir yıllık asgari ücret 6 bin 370 dolar. Erdoğan diyor ki, ‘Kişi başına 17 bin dolarımız var.’ Emekli aylığı 16 bin 800 lira, yıllık 4 bin 860 dolar. Yetim aylığı yıllık bin 200 dolar, yaşlılık aylığı bin 550 dolar, engelli aylığı yıllık bin 240 dolar. Erdoğan diyor ki ‘17 bin dolar milli gelire ulaştık.’ Bakın 17 bin dolar milli gelir, Erdoğan’ın söylediği. Bir asgari ücretli, bir emekli, bir yetim, bir engelli, bir yaşlı bir araya gelseler 15 bin 220 dolar, beşinin toplamının ortaya koyabildiği toplam geliri. ‘Kişi başına 17 bin dolar’ diyor. Bunların Türkiye’deki toplamı 30 milyon. Bu 30 milyon kişinin beşi bir araya gelse, emeklisi, asgari ücretlisi, dulu, yetimi, yaşlılık maaşı alanı, Erdoğan’ın dediğinden halen daha 2 bin dolar kaybı var bunların. Ve utanmadan sıkılmadan 30 milyon kişinin beşinin birleşerek alabildikleri bir parayı, herkesin aldığını söylüyor. Neden? Hesap belli. Toplam parayı bütün nüfusa bölüyorlar.”

“HER FIRSATTA İFŞA EDECEĞİZ”

“Maalesef çarşı - pazar market fiyatları her ay, hatta her hafta değişiyor, güncelleniyor. Milyonlarca ücretlinin ise maaşı yılda bir kez artırılıyor. Şimdi yeni bir rakam, vatandaşın 2,5 trilyon lirası kredi kartına borçlu, 650 milyar liralık kredili mevduat borcu. Toplam borç 3,1 trilyon lira olmuş. Geçen sene 2 trilyonmuş, bir senede 3,1 trilyona çıkmış. Ve bunlara uygulanan faiz, yani kredi kartına ve kredili mevduata. Hiçbir şey yok kalmamış cepte. Ayın sonu gelmiş, gidiyor bankaya, kredili mevduatı çekiyor. Eksi 5 bin lira oluyor. Ya da kredi kartını harcıyor, borcunu ödeyemiyor. Orada uygulanan faiz. Hem de alt sınırı ödüyor, üstüne uygulanan faiz. Bunlar aylık yüzde 4,5. BSMV, bankacılık sigortacılık muamele vergisi, KKDF, kaynak kullandırma destekleme fonu, yüzde 30 da vergi koyuyorlar. Vergi kimden alınır? Vergi kazanandan alınır. Bu bitmiş, tükenmiş, artık eşten dosttan geçici borç da bulamamış, yüzde 4,5 çıplak, üstüne yüzde 30 faizle yüzde 5,85’le bu kişilerden faiz kesiyorlar. Bileşik, yılda yüzde 95. Yani düşmeye gör. Kelimenin tam anlamıyla düşmeye gör. Evet, faizler yüksek. Firmalar kredi kullanmakta zorlanıyor. Kredi faizleri yüksek. Ama hiç olmazsa enflasyonun biraz üzerinde bir yerlerde. Buradaki yüzde 95 neyin nesi vicdansızlar? Bu o kartın borcunu buradan çekip kapatana uyguladığınız faiz. O çocuğuna tek muzu kredi kartıyla çektirip, onun da asgarisini ödeyebilene ödettiğiniz faiz. Yüzde 95. Buradan Meclis’e, grup başkan vekillerimiz, Plan Bütçe Komisyonu üyelerimize sesleniyoruz. Bu durumu her fırsatta ifşa edelim. Anlatalım. Kanun teklifleri verelim. Araştırma önergeleri verelim. Asgari ücrete yüzde 20 zammın hedeflendiği yerde, ödenemeyen kredi kartına, asgarisi ödenen kredi kartına, bankadan nakit çekilen 3 - 5 - 10 bin liraya yüzde 95 faize savaş ilan ediyoruz. Bunu düşürene kadar, Meclis zeminde ve meydanlarda hep beraber mücadele edeceğiz. Garibanın sırtından bu keneleri söküp atacağız.”

“8,5 MİLYON ÇOCUK YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR”

“Diğer taraftan Türkiye’de 22 milyon çocuğumuz var. Bunların 8,5 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Neredeyse 10 çocuğumuzdan dördü yoksun. Ve sonra çıkıp ‘Türkiye yüzyılı’ diyorlar. Hangi yüzle? Hangi yüzyıl? Aç kalan çocukların yüzyılı mı? Bakın genel merkezimizde çaycı arkadaşımızın kızı Defne’nin eline bir kağıt vermişler. Arkadaşımız da kağıdı bize getirdi. Diyorlar ki Defne’ye, Defne’ye söyledikleri şu, ‘Sandviç, meyve suyu, elma, fındık, su.’ Bunların toplamı; sandviç 70 lira, meyve suyu 20 lira, elma 20 lira, fındık 50 lira, su 15 lira. Toplamı 175 lira. Sandviç, meyve suyu, elma, fındık, su. Toplam 175 lira. İkinci sınıftaki Defne’nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘Okula gelirken bunları getir’ diye eline verilen pusula, 175 liraya bu çantayı dolduruyor. Bir avuç değil fındık, bir su, bir küçük meyve suyu, sandviç, elma. Peki, bunu yapmayalım, o zaman Defne’ye verelim kantinden kendisi alsın. Bakın TÜİK‘e söylüyorum. Hani enflasyonu, Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu olarak belirliyorsunuz. Ona göre de zam verilmesini sağlıyorsunuz. Hatta o da değil hedef enflasyona gidiyorlar daha da aşağısını veriyorlar. Geçen sene tost 45’miş, bu sene 80. Ayran 10 liradan, 20 lira olmuş. Simit 15 liradan, 20 lira olmuş. Şişe suyu 10 liradan, 15 lira olmuş. Bisküvi 15 liradan, 25 lira olmuş. Kantinin enflasyonu yüzde 68. Bugün okullar bu ayın başında açıldı. Ve cebinde para olmayan, işi olmayan, asgari ücretle geçinmeye uğraşan insanların, hatta çocuğu işsiz diye toruna emekli maaşıyla harçlık veren insanların muhatap olduğu enflasyon bu enflasyon. Yüzde 68. Bu yüzden buradan açıkça söylüyorum. Bu ülkenin hiçbir çocuğu, bir tanesi kantine koşup çift kaşarlı tostu yerken, öbürü öbür köşeden bakmasın diye, çocuğun bir tanesi kana kana temiz su içerken, öbürü tuvalet çeşmesine ağzını dayamasın diye, çocuğun birinin gözleri kıpır kıpırken öbürü önüne bakarak kantinin önünden geçmesin diye bu ülkede bir şeyi değiştirmek lazım. Bu zalim düzeni değiştirmek, halkın iktidarını kurmak lazım. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bunun için asla ve asla ‘Dayanın’ demeye dilim varmıyor. Dayanılacak iş değil bunlar. Ama kimse umutsuzluğa kapılmasın. Çocukları aç bırakan bu iktidarı göndereceğiz.”