İlaçta kur krizi: Eczacılar hayati ilaçları bulamayanların hedefinde

Enflasyonun sebep olduğu döviz fiyatlarındaki artışa önlem olarak sabit kur sisteminin getirilmesi ilaç ithalatını durma noktasına getirdi. Döviz kurundaki önlenemeyen yükseliş ve sözde önlem olması beklenen kararnameler ilaç krizinin derinleşmesine sebep oldu. Kurdaki artış sebebiyle ilaca ulaşımda sıkıntı yaşanması ilk defa yaşanan bir durum değil. Türkiye'de son yıllarda her 3-4 ayda bir ilaç krizi baş gösteriyor.  Bazı ilaçlar piyasada bulunamaz hale geliyor ve hastalar hayati önemdeki ilaçlara ulaşamıyor. Bulunamayan ilaçlar hastaları da eczacıları da zor durumda bıraktı. Uzmanlar kur endeksli sistemden çıkılmasını ve yerli üretimin de teşvik edilmesini öneriyor.

MUADİLSİZ EPİLEPSİ İLACININ TÜRKİYE SATIŞI DURDU

Hayati önem taşıyan bazı ilaçların Türkiye’ye ihracı durduruldu.

Son olarak İsviçre merkezli Novartis firması, ecza depolarına gönderdiği açıklamayla aralarında Türkiye’de muadili bulunmayan epilepsi ilacının da bulunduğu 14 ilacın satışını tamamen sonlandırdığını geçen aylarda duyurmuştu. Açıklamada, "Aşağıda isimleri belirtilen ürünlerimizin satışları Aralık 2023 tarihi itibarıyla tamamen sonlandırılmıştır. Novartis Türkiye olarak, bahsi geçen ürünlerin stokları bulunmadığı için talepleriniz 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren karşılanamayacaktır" ifadeleri yer almıştı. Satışı sonlandırılan ilaçlar arasında koah, göz tansiyonu, alzheimer, migren, göz enfeksiyonu, göz ağrısı ve epilepsi ilaçları bulunuyor, ilaçlardan bazılarının Türkiye'de bir eşdeğeri de bulunmuyordu.

Hayati önemdeki ilaçların sabit kur sebebiyle ithal edilmemesinden kaynaklı ilaç kriziyle ilgili Euro kurunun şu an 34 lira olduğunu ancak ilaçta geçerli kurun halen 17,55 TL olduğunu belirten Eczacılar Vakfı Başkanı İhsan Turnalar, “İlaçta fiyattan daha çok daha önemli olan ilacın bulunabilirliğidir. Hayati ilaçların büyük bir kısmı şu anda piyasadan yavaş yavaş çekilmekte. İlaç bulunamayınca hayati tehlikeler ortaya çıkıyor. İnsan hayatı söz konusuyken neyin tasarrufundan söz ediyoruz” dedi.

İLAÇ KRİZİNİN FATURASINI VATANDAŞ ECZACIYA KESMEYE BAŞLADI

Geçmişte de defalarca bu tarz uyarılarda bulunduklarını ifade eden Turnalar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, bunun böyle devam edemeyeceğini, ilaç krizinin kapıda olduğunu söylediğimizde yetkili kurumlar sorunun eczacılardan kaynaklandığını iddia etmişlerdi. Tabi şimdi bu krizi yaşayınca sorunun bizden kaynaklanmadığı da anlaşılmış oldu. Ama tabi hasta ve hasta yakınlarıyla birebirde muhatap olanlar bizler olduğumuz için ne yazık ki bunun öfke patlamaları bize yansıyor fiziki şiddete varan olaylar yaşıyoruz. Oysa bakın diyelim ki eczacı kötü niyetli ama buna rağmen ilacı saklayamaz barkod sistemi ile gerekli merciler hangi eczanede hangi ilaçtan kaç kutu var görürler. Yani biz bu bakımdan vatandaşımızın yanındayız ve ilaç krizin en ufak bir sorumlusu değiliz.”

İLAÇ KDV'Sİ YÜZDE 10'DAN 1'E DÜŞÜRÜLSÜN

İlaç krizine dair çözüm önerileri ve tavsiyelerle ilgili Turnalar, şunları söyledi:

“Bu meseleden sorumlu olan hükümettir. Hükümetteki yetkili arkadaşlar ilaç üreticileri ve ithalatçıları ile acilen bir araya gelip akılcı bir yol ile bu krizi aşmalıdır. Örneğin ilaçta bugün yüzde 10 KDV alınıyor, bu oranı yüzde 1’e düşürerek firmaları bir nebze rahatlatabiliriz. Türkiye’de ciddi bir ilaç enflasyonuna doğru sürükleniyoruz. Bu iş şakaya veya ötelemeye gelmez. Öte yandan yerli ilaç üretimi içinde gerekli planlamalar, yatırımlar ve teşvikler bir an önce başlamalı. Sağlık alanında bağımsızlığının önemini tarih bize defalarca göstermiştir.”

Milli Gazete