Tarsus’ta yaşayan Ahmet Hocamoğlu, otomobilinin boyasındaki dökülmeleri görünce ilk olarak otomobili satın aldığı bayiye gitti. Aracı tamamen boyayabileceklerini söyleyen firma çalışanları, zararın tamamını ise karşılayamayacaklarını söyledi. Hocamoğlu mahkemeye başvurdu. Ancak Tüketici Mahkemesi, davayı zaman aşımı gerekçesiyle reddetti. Bunun üzerine Hocamoğlu bir üst mahkemeye itirazda bulundu.
10 YILLIK ARAÇ YENİSİYLE DEĞİŞTİRİLECEK
Bilirkişi raporunda hakkediş tarihinden itibaren yasal faizleri hariç, aracın tamamen boyanması halinde 5 bin liralık boyama ücreti ve 12 bin liralık değer kaybının söz konusu olduğu, bu nedenle ayıplı aracın geri alınarak ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiği belirtildi. Buna karşılık otomobil firması 3 yıllık boya garantisinin 2015’te dolduğunu, boyama işlemlerinin robotlar tarafından insan eli değmeden yapıldığını ve sorunun üretimden kaynaklanmadığını açıkladı. Bununla birlikte, Hocamoğlu’na otomobili satan bayi de davacıya aracı kusursuz şekilde teslim ettiklerini, garanti sürecinde araç sahibinin boyayla ilgili hiçbir ihbarda bulunmadığını ve sorunun dış kaynaklı olduğunu ileri sürdü.
Tüm bunların yanı sıra yerel mahkeme de otomobilde gizli ya da açık ayıbın olmadığını, sorunun boyayla giderilebileceğini ve ayrıca ayıp daha sonra ortaya çıksa da malın tüketiciye tesliminden itibaren 2 yıllık zaman aşımına tabi tutulduğunu açıklayarak Hocamoğlu’nun davasını reddetti. Bunun üzerine Ahmet Hocamoğlu karara itiraz ederek davayı üst mahkemeye taşıdı.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinde görülen davada, sorunun imalattan kaynaklandığını gösteren bilirkişi raporuna dikkat çekilerek, ‘gizli ayıp’ olarak nitelendirilebileceği ve zaman aşımı süresi olamayacağı belirtildi. Üst mahkeme, yerel mahkemenin zaman aşımı gerekçesini bozarak emsal bir karara imza attı. Mahkeme, 2012 model aracın ayıpsız misli ile değişimine ve davanın ilk derece mahkemesinde yeniden görülmesine karar verdi.