Ekonomistler OVP’yi yorumladıi: Tarihte ilk kez görüldü
2026–2028 dönemi Orta Vadeli Program, ekonomistler tarafından hedef ve varsayımları açısından eleştirilerin odağı oldu. Prof. Dr. Hakan Kara, “Tarihte ilk kez OVP’de, dört yıl üst üste ekonominin uzun vadeli ortalamasının altında büyüme rakamları görüyorum” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP), Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak resmen yürürlüğe girdi.
Söz konusu program, önümüzdeki üç yılın ekonomik yol haritasını çiziyor. Büyüme oranlarından enflasyon hedeflerine, işsizlik oranlarından dış ticaret dengesine kadar bir dizi makroekonomik hedef ve bu hedeflere ulaşmak için izlenecek temel politika çerçevesini ortaya koyuyor.
Ancak program, açıklandığı andan itibaren ekonomistler ve uzmanlar tarafından yoğun bir şekilde eleştirilere konu oldu.
Ekonomi çevreleri, programın hedef ve varsayımlarını masaya yatırdığında, eleştiriler birkaç temel başlıkta yoğunlaşıyor. Öne çıkan endişeler şu şekilde;
Büyüme öngörülerinin zayıf temelleri: Programın büyüme projeksiyonlarının, mevcut küresel belirsizlikler ve yapısal reform ihtiyacı dikkate alındığında, gerçekçi bir zeminden yoksun olduğu dile getiriliyor. Büyümenin itici gücünün ne olacağına dair net bir çerçevenin eksikliği, hedeflerin ulaşılabilirliği hakkında kuşkular uyandırıyor.
Kamu harcamalarının sürdürülebilirliği: Ekonomiyi canlı tutmak için kamu harcamalarına ve yatırımlarına bel bağlanmaya devam edilmesi, mali disiplin ve enflasyon üzerindeki baskılar açısından sorgulanıyor. Uzmanlar, bu politikaların orta vadede bütçe üzerinde yaratabileceği risklere dikkat çekiyor.
Cari açık ve dış ticaret dengesizliği: Dış ticaret açığının ve beraberindeki cari açığın kontrol altına alınmasına yönelik somut ve etkili bir strateji sunulmaması, en can alıcı eleştirilerden biri. Ekonominin kronik sorunu olan bu dengesizliğin kalıcı çözümüne dair adımların programda yeterince yer bulamaması dikkat çekici.
Deprem bölgelerinin kaynak ihtiyacı: Afet bölgelerinin yeniden inşası için gereken muazzam kaynak ihtiyacının maliye politikasına ve enflasyon hedeflerine olası etkileri, programda yeterince detaylandırılmamış. Bu kaynağın nasıl finanse edileceği ve mevcut hedeflerle nasıl uyumlu hale getirileceğine dair belirsizlik, önemli bir soru işareti olarak öne çıkıyor.
Kısacası, uzman değerlendirmeleri, programın iyimser hedeflerinin arkasını dolduracak sağlam politika araçları ve inandırıcı senaryolardan yoksun olduğu yönünde şekilleniyor.
Prof. Dr. Hakan Kara: Büyüme beklentileri tarihsel ortalamanın altında
TCMB eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, büyüme tahminlerini mercek altına aldı. 2024–2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini değerlendiren Kara, dört yıl üst üste açıklanan büyüme oranlarının ekonominin potansiyelinin altında kaldığını dile getirdi.
Kara, “Tarihte ilk kez OVP’de, dört yıl boyunca uzun vadeli ortalamanın altında büyüme rakamları görüyorum” diyerek, yüzde 3,3 ile 5 arasında öngörülen büyüme tahminlerinin potansiyel büyüme seviyesinin gerisinde kaldığını ifade etti.
Kara paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Bizim gibi ülkelerde bir yıldan uzun projeksiyonların pek anlamı yoktur ama bu tabloyla en azından enflasyonla mücadelenin öncelik olarak kalacağı sinyalinin verilmeye çalışıldığını söyleyebiliriz."
Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre: Dış ticaretin GSYH içindeki payı düşüyor
Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre, Orta Vadeli Program’ın (OVP) döviz kuru ve enflasyon öngörülerine dikkat çekti. Cibre, 2026 için TÜFE beklentisinin yüzde 16 olmasına karşın dolar kurunun yüzde 17,6 artmasının kayda değer olduğunu vurguladı. Ayrıca, 2025’te düşen kamu tüketiminin 2026’da hızlı şekilde artmasının yaklaşan seçim yılıyla bağlantılı olabileceğini belirtti.
Cibre, programdaki bazı çelişkileri ise şu şekilde özetledi: “İşgücü artıyor ama işsizlik düşüyor. Dış ticaret açığı artarken, enerji ithalatı azalıyor ve dış ticaretin GSYH’ye oranı 2028’e kadar her yıl geriliyor. Cari açık düşerken dış ticaret açığı yükseliyor. Kamu harcaması ve toplam tüketim artıyor, ancak enflasyon düşüyor. Kur yüzde 17,6 yükseliyor, buna rağmen enflasyon yüzde 16’da kalıyor.” Bu durum, programın bazı iç tutarsızlıklar barındırdığını ortaya koyuyor.
Ekonomist İnan Mutlu: Deprem bölgelerine ayrılan kaynak harcanmamış
Ekonomist İnan Mutlu, Orta Vadeli Program’ı (OVP) “dilek ve temenniler belgesi” olarak nitelendirdi. Programda yer alan veri ve hedeflerde önemli itiraflar bulunduğunu vurgulayan Mutlu, özellikle deprem bölgelerine ayrılan kaynakların kullanımına dikkat çekti.
Ekonomist Dr. Güldem Atabay: Büyüme var, cari açık düşüyor ama çelişkili
Ekonomist ve yazar Dr. Güldem Atabay, OVP’ye dair eleştirilerinde programın iç tutarsızlıklarına dikkat çekti. Atabay, siyasi ve ekonomik belirsizlikler içinde yolunu arayan bir ülke için programın bir “çıpa” işlevi göremeyeceğini belirterek, 2028 hedeflerini de bu bağlamda değerlendirdi.
“2028 büyüme yüzde 5'e giderken cari açık yüzde 1'e iniyor. Yüzde 5 büyümeden çıktı açığı gösteren TCMB'nin haberi var mı mesela? Bu arada 2028'de enflasyon yüzde 8, bütçe açığı da yüzde 3'ün altında yüzde 8. Ölü doğuma şaşıran var mı??”
Ekonomim