Sözcü'den Gamze BAL'ın haberi...
İlaç yokluğu, eczacıların rutin ödemelerini dahi yapamayıp borç sarmalına girmeleri gibi sorunların her geçen gün daha da büyümesi, eczacıları 14 yıl sonra tekrar büyük bir miting hazırlığına soktu.
Geçen ay Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odası’nın başkanları ortak bir açıklama yapmış; sektörde yaşanan ekonomik sorunların ve ilaç krizinin görmezden gelindiğini vurgulayarak kademeli eylem planı uygulayacaklarını bildirmişlerdi.
Sozcu.com.tr’ye konuşan İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Pınar Özcan, “Ülke genelindeki tüm eczacılar ekim ayı ortası gibi ortak bir miting düzenleyecek. Ülkedeki 54 eczacı odasının tamamının katılacağı bu miting muhtemelen Ankara’da olacak” dedi.
Böylece eczacılar, 21 Aralık 2008’de Ankara’da düzenledikleri Büyük Eczacı Mitingi’nden sonra, eczacılık tarihindeki ikinci büyük miting hazırlığı içine girmiş oldu.
GREV TARİHİ SÜREÇ İÇİNDE NETLEŞECEK
Düzenlenecek mitingden sonraki eylem planı ise, eczacıların iş bırakması olacak.
Özcan, “Eylem planımızı aşama aşama uygulamaya devam edeceğiz. Bu, iş bırakmaya kadar gidecek bir süreç” dedi ve iş bırakma tarihlerinin henüz belli olmadığını, süreç içinde belirleneceğinin bilgisini verdi.
2008’de yapılan Büyük Eczacı Mitingi (Kaynak: İzmir Eczacılar Odası)
‘MESLEĞİ BIRAKANLARIN SAYISI ARTTI’
Özcan, “Ekonomideki sıkıntılar bizim için hiç bu kadar yakıcı olmamıştı. Mesleği bırakanların sayısı arttı. Eczanesini devreden, mesleği bırakan arkadaşlarımız çok fazla” diye konuştu.
Geçen ay eczacılardan yapılan ortak açıklamada, eczacıların en temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma geldikleri vurgulanmış; iki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı ve eczane iflaslarının başlaması an meselesi olduğu belirtilmişti.
SON MİTİNG 2008’DE YAPILMIŞTI
Eczacılık tarihinin en geniş katılımlı mitingi, 21 Aralık 2008 pazar günü Ankara’da Kolej Meydanı’nda gerçekleşmiş; mitinge eczacılık fakültesi öğrencileri, akademisyenler ve dağıtım kuruluşlarının çalışanları da katılmıştı.
O dönem ‘devrim’ diye nitelenen sağlıkta dönüşüm programının eczacılık mesleği üzerinde yarattığı tahribat, eczacıların bu mitingi düzenlemelerinin ana nedenlerinden birini oluşturmuştu.
İLAÇ YOKLUĞU BÜYÜDÜ: YANA YAKILA İLAÇ ARIYORUZ
Öte yandan, bazı tansiyon, kalp, şeker, kanser ve hormon tedavisinde kullanılan ilaçlarda yaşanan yokluk her geçen gün daha da büyüyor.
Hem eczacıların yaşadığı ekonomik darboğazda hem de ilaç yokluğunda 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin etkili olduğunu söyleyen Özcan, “İlaç yokluğu öyle bir hale geldi ki yana yakıla ilaç arıyoruz” dedi.
Tüm ilaç gruplarında bu sıkıntının yaşanabildiğini kaydeden Özcan, “Tansiyon, diyabet gibi ilaçların yanı sıra tüp bebek ilaçlarını da tamamlayamıyoruz bir türlü” diye konuştu.
‘SANAYİCİNİN YENİ BİR ZAM TALEBİ VAR’
Sozcu.com.tr’ye konuşan Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı ise, her 2 eczaneden birinin kapanma eşiğinde olduğunu aktardı.
İlaçtaki yokluk oranının ise bir ayda yüzde 15’ten 17’ye çıktığını, halk sağlığını etkileyen bu sorun nedeniyle hastalarla karşı karşıya kaldıklarını anlattı.
Özellikle ithal kalemlerde görülen bu yokluğun aşılması için sanayicilerin yeni bir zam talebinde bulundukları duyumunu aldıklarını belirten Ercanlı, sorunun fiyat artışlarıyla çözülebilecek geçici bir sorun olmadığının altını çizdi.
İLAÇ YOKLUĞUYLA İLGİLİ NE YAPILMALI?
İlaçlara sene başından bu yana 3 kez zam geldiğini anımsatan Ercanlı, şöyle devam etti:
“İlaç yokluğu zamla çözülseydi bundan önceki fiyat artışlarıyla çözülürdü. Mevcut ilaç fiyat kararnamesi artık yama tutmuyor. Sıfırdan çağın gerekliliklerine uygun şekilde düzenlenmeli. Kur güncellemesine gidilecekse de yılda en az 3-4 kez yapılmalı.
Bunun dışında, ilaç yokluğuyla ilgili kritik kontrol seviyelerini gösteren bir sistem inşa edilmeli. Bulunurluk sıkıntısı olan ilaçları anlık ve mevsimsel olarak tespit eden bir mekanizma hayata geçirilmeli.
Uzun vadede kurtuluş ise ilaçta dışa bağımlılığın bitirilmesiyle mümkün. Ham maddelerden kağıda kadar bu kadar ithalata bağımlı olduğumuz müddetçe ilaç yoklukları hep olacak maalesef.”
EK ÖDEME YÖNETMELİĞİNİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI
Öte yandan, eczacıların bir diğer sorunu da Ek Ödeme Yönetmeliği…
12 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan bu yönetmeliğe göre, sağlık çalışanlarına yapılacak ek ödemeler, temel ve teşvik ek ödemesinden oluşacak, temel ek ödeme, “sabit ödeme” ve personelin ödüllendirilerek motivasyonun artırılması amacıyla getirilen “taban ödemenin” toplamıyla belirlenecek.
Bu yönetmeliğin sağlık çalışanları arasında eşitsizliğe neden olduğunu vurgulayan Ercanlı, bu yönetmeliğin Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle Danıştay nezdinde iptal davası açıldığını aktardı.
Ercanlı, “Ankara Eczacı Odası olarak meslektaşlarımızın uğradığı haksızlığı yargı yoluna taşıyarak hukuki mücadelemizi başlatmış bulunuyoruz. Dava sonuçlanıncaya kadar odamız avukatlarıyla birlikte sürecin takipçisi olacağız” dedi.