Döviz mevduatı tekrar azalışa geçti
Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınıp tutuklanması sonrası finansal piyasalarda artan belirsizlik, dövize olan talebi tetikleyerek dolarizasyon oranını yılın zirvesine taşımıştı. Ancak son iki haftada döviz mevduatlarında başlayan düşüşle birlikte dolarizasyon oranı da yeniden gerilemeye başladı.

19 Mart sonrası döviz piyasalarında yaşanan hareketlilik, özellikle yurtiçi yerleşiklerin döviz cinsi mevduatlarını artırmasına neden oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, parite etkisinden arındırılmış olarak 19 Mart’tan bu yana döviz tevdiat hesaplarında (DTH) belirgin bir yükseliş eğilimi gözlendi. 8 haftalık süreçte DTH hacmi 7,1 milyar dolar artış gösterirken, bu artışın 5,86 milyar doları sadece 21 Mart haftasında kaydedildi.
Ancak son üç haftada tablo tersine dönmeye başladı. Döviz hesaplarında görülen gerileme, dolarizasyon oranını da aşağı çekti. Parite etkisinden arındırılmış verilere göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları üç haftada toplam 1,68 milyar dolar azaldı. Gerçek kişilerin döviz hesaplarında yaklaşık 698 milyon dolar, tüzel kişilerin ise yaklaşık 986 milyon dolarlık azalma kaydedildi.
DOLARİZASYON ORANI GERİLİYOR, TL MEVDUATIN PAYI ARTIŞTA
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verileri de bu dönüşü teyit ediyor. 14 Mart haftasında TL mevduatların toplam içindeki payı yüzde 59,25 seviyesindeyken, kur korumalı ve döviz mevduatlarının payı yani dolarizasyon oranı yüzde 40,25 düzeyindeydi. Ancak 25 Nisan haftasında bu oran yüzde 42,56’ya çıkarak yılın en yüksek seviyesini gördü.
Ekonomim'de yer alan habere göre; takip eden haftalarda ise bir düzeltme süreci başladı. Dolarizasyon oranı 2 Mayıs haftasında yüzde 42,31’e, 9 Mayıs haftasında ise yüzde 42,25’e geriledi. Böylece TL mevduatların toplam içindeki payı tekrar artışa geçerek yüzde 57,75 seviyesine yükseldi.
Kur korumalı mevduatlar (KKM) hariç tutulduğunda da benzer bir tablo dikkat çekiyor. Yalnızca yabancı para mevduatlarının payı 25 Mart haftasında yüzde 39,38 ile zirve yaparken, 9 Mayıs haftasında yüzde 39,35’e indi.
BAKAN ŞİMŞEK: FİNANSAL GÖSTERGELERDE TOPARLANMA VAR
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla döviz talebinde yaşanan bu gerilemeye dikkat çekti. Finansal piyasalardaki iyileşmenin etkili olduğunu belirten Şimşek, “Yabancı para cinsi mevduat (DTH) talebi ve ülke risk primi (CDS) gerilerken, rezerv birikimi yeniden başladı. Merkez Bankası’nın brüt rezervleri bir haftada 5,8 milyar dolar arttı” ifadelerini kullandı.
Programlarının temel hedefinin “kalıcı fiyat istikrarı” olduğunun altını çizen Şimşek, “Azalan küresel belirsizlikler, iyileşen finansal göstergeler ve ılımlı yurt içi talep, dezenflasyon sürecine katkı sağlayacaktır. Politikalarımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” dedi.
ANALİZ: DALGALI SEYİR, ANCAK İSTİKRAR ARAYIŞI SÜRÜYOR
Finansal piyasalarda son dönemde gözlenen bu denge arayışı, ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkı para ve maliye politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. 19 Mart sonrası siyasi tansiyonun tetiklediği döviz talebi, özellikle bireysel yatırımcının kur riskine karşı korunma arzusunu artırırken, TL varlıklara dönüş için verilen teşvikler, güvenin yeniden kazanılmasında etkili oluyor.
Ekonomistler, döviz talebindeki azalmayı kalıcı kılmak için siyasi ve ekonomik istikrarın birlikte sağlanmasının önemine işaret ediyor. DTH’lardaki gerileme eğiliminin sürmesi halinde, Merkez Bankası’nın rezervlerini güçlendirme ve döviz kurunu dengeleme çabalarının daha somut sonuçlar verebileceği ifade ediliyor.