BIST 100 9.602,15 %-2,09 Dolar 36,43 %0,38 Euro 38,16 %-0,05 Altın Gram 3.438,14 %0,27 Brent Petrol 74,42 %-2,68 Bitcoin 96.348,50 %1,07
,

Dolar/TL’ye 27’den sonra müdahale edilmesi gerekiyor

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, kurun bu kadar yükselmesine izin verildiği zaman enflasyon beklentilerinin kontrol edilemeyeceğini kaydederek. “Dolar/TL’de 27’lere geldik. Buralarda durmamız gerekiyor. Müdahale edilmesi gerekiyor. Ondan sonra belki bir ay sonra, iki ay sonra biraz daha yükselmesine izin verilir. Kontrollü kur politikasının devam etmesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.

Dolar/TL’ye 27’den sonra müdahale edilmesi gerekiyor

BURCU GÖKSÜZOĞLU - FİNANS SOHBETLERİ

■ Döviz kurları dün çok hızlı yükseldi. Ne oldu?

Dünya kotasyonu yükseliyor aslında, dolar/TL dünya kotasyonu, iç piyasadan bahsetmiyorum. Onun etkisi var. Yanı sıra şimdi ekonomi yönetimi göreve geldikten sonra Mehmet Şimşek’ten şunu duyduk; “Piyasaya müdahale etmeyeceğiz, her ürünün fiyatı, doların fiyatı, her şeyin fiyatı piyasadaki arz ve talebe göre belirlenecek” şeklinde bir açıklaması vardı. Biz zaten Mehmet Şimşek’in serbest piyasa ekonomisinde dinlenen bir insan olduğunu biliyoruz bakanlık yaptığı geçmiş dönemlerde. Aslında şöyle bir şey var, hiç müdahale etmiyorlar diye bir şey yok. Mesela geçen ay toplantıdan sonra Merkez Bankası’nın kur bir anda 26’lara geldi. Ondan sonraki 3-3.5 haftada 26’da tutuldu orada. Yani satışlar oldu kamu bankaları üzerinden, dolara müdahale geldi ve kur orada tutundu. Şimdi dünya kotasyonu yükseliyor onun etkisi var. Bir de görünen o ki müdahale gelmiyor kamu bankalarından, satış olmuyor. Bu şekilde işte 27’lere geldik. Herhalde daha fazla yükselir. Çünkü Türkiye’deki, belli başlı sektörlerin, lobilerin kurun yükselmesi yönünde isteği var ve ekonomi yönetimi de istişare halinde bu sektör temsilcileriyle ve onlarda onu istiyorlar. Turizmciler mesela 27’nin üstünü istiyorlar. Bu son bir kaç haftadır “27’nin altı bizi kurtarmıyor, zarar ediyoruz, turizm sezonu da istediğimiz gibi gitmiyor” diyorlar ve “27’nin üzerinde olması gerekiyor biraz rahatlamamız için” diyorlar. Merkez Bankası, ekonomi yönetimi de bırakıyor, müdahale etmiyor. Kur 23-23.50’lerdeyken ihracatçılar 25-26 istiyorlardı. Ondan sonra kurun 25-26’ya çıkmasına izin verdik. İşte 26’larda 3 hafta falan takıldı oralarda, dolaştı. Şimdi turizmcilerin isteğiyle 27’nin üzerine çıkaracaklar. Ondan sonra orada bir plato oluşacak aynen 26’da olduğu gibi... Ondan sonra bir daha ne zaman izin verirler yukarıya doğru göreceğiz. Çünkü Türkiye’de enflasyon çok yükselecek. Yılsonu enflasyon tahminleri yukarı yönde revize ediliyor. Umarım kontrolden de çıkmaz, kronik bir enflasyona doğru gidiyoruz. TL’deki değer kaybı da yavaş yavaşta olsa devam edecektir diye düşünüyorum.

AMERİKA VE AVRUPA’DAN PARA GİRMESİ LAZIM

■ Doların düşme ihtimali hiç mi yok?

Bir kere ciddi bir para girişinin olması lazım dışarıdan ve sadece Körfez parasından falan da bahsetmiyorum. Körfez parası hemen sıcak para olarak gelmeyebilir. Onlar daha yatırım odaklı düşünüyorlar. 25 milyar dolarlık rakamlar havada uçuşuyor, konuşuluyor. Öyle haberler görüyoruz da onlar belli başlı sektörlere yatırım yapacaklar. Direkt hazine tahvillerine, bonolarına, hisse senetlerine yatırım yaparlar mı? Doları bozdurup belki TL’ye girerlerse belki dengelenme olur ama böyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Asıl biz batı ile ilişkileri de eski seviyesine getirmeye çalışıyoruz. Asıl Avrupa’dan Amerika’dan girmesi lazım. Onlarda doğru ekonomi politikası uygulandığını söylüyorlar, düşünüyorlar. Ben sürekli görüşüyorum oradaki fon yöneticileriyle ama kafalarında hala soru işareti var. Örneğin;- Merkez Bankası’nın geçen ayki faiz kararı. Türkiye’de yüzde 50’nin üzerine gidecek bir enflasyon var. Çok daha yukarılara gidebilir. Biz yüzde 15’lik politika faizinin Perşembe günü 500 baz puan artırılmasını bekliyoruz. Hızlı bir şekilde artırmak gerekiyor ki enflasyon beklentilerini törpüleyelim TL’ye girişler o zaman olur. Yabancı yatırımcı derki enflasyonla gerçekten mücadele ediliyor. Son 1.5- 2 yılda Umadünyada ister Fed, ister AMB olsun enflasyonla mücadelede en etkili yol hala faiz artırmak. Geçen sene bu zamanlar Amerika’da enflasyon yüzde 9’un üzerindeydi ve 40 yılın zirvesindeydi. Geçen hafta yüzde 3’e düştü. FED hızlı bir şekilde faiz artırdı. Kontrol altına böyle alırsınız. O nedenle o işleri yapmadan TL’nin çok değerleneceğini zannetmiyorum.

■ Dolar/TL ve Euro/TL’de tepe noktası ne bekliyorsunuz?

Dolar/TL için 30 bekliyorum. Euro/TL’ye müdahale etmiyoruz. Merkez Bankası, kamu bankaları Dolar/TL’ye müdahale ediyor. Euro/TL’deki hızlı yükselişin nedeni Euro/dolar paritesinin hızlı gitmesi. Paritesi 1.12’lerin üzerine geldi. Parite için şu anki görebildiğim zirve seviye 1.16-1.17. Daha fazla gitmez. Ama dolar/TL’de 30’u yılsonuna doğru görebileceğimizi düşünüyorum Zaten 27’ye geldi. Çok da bir şey kalmadı. Ama orada bir hesap yapılacaktır. Doların bu kadar yükselmesine izin verdiğimiz zaman o enflasyon beklentileri kontrol edemeyiz. Bugün sokaktaki on insana sorun herkes enflasyonun yükseleceğini söyler. Bu vergilerden, doların artışı vesaire. O beklentileri yönetemeyiz. O nedenle biraz şimdi 27’lerde durmamız gerekiyor, beklememiz gerekiyor. Müdahale edilmesi gerekiyor. Ondan sonra belki bir ay sonra, iki ay sonra biraz daha yükselmesine izin verilir. Ben kontrollü kur politikasının devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz enflasyonu düşük bir ülke değiliz. Bakın yüzde 85 enflasyon gördük biz geçen sene. Sadece dolardaki son bir aylık yükseliş ve yanı sıra vergilerle beraber yüzde 50-55’leri görebileceğimizi düşünüyorum enflasyonda. Yeni gelecek vergilerden bahsetmiyorum. Dolarda ekstra bir yükselişten de bahsetmiyorum. Bu da resmi enflasyon yani. Bizim mutfak enflasyonu falan da değil.

■ Enflasyondaki artışta vergi zamları ve ücret zamlarının etkisi kaç puan olacak? Yanı sıra büyüme bu zamlardan nasıl etkilenecek? Hiperenflasyon sarmalı ya da stagflasyon riski var mı?

Akaryakıt zammından enflasyona 5 puan bir katkı gelecek. Mehmet Şimşek göreve başladığından 1,5 ayda beri dolar/TL’deki artış yüzde 36 olmuş. Biz o kadar dolarize olmuş bir ekonomiyiz ki…Bazı iktisatçılara kurdan enflasyona geçişkenliği yüzde 15-20 olarak hesaplıyor. Ama ben en az yüzde 50 olduğunu düşünüyorum. Sadece kaba bir hesap yaparsak yüzde 36’lık dolar/ TL’deki artış bunu yüzde 7’si geçişkenlik olsa 15-18 puan oradan gelmesi lazım. Kaldı ki şöyle bir durum var. O kurdaki artışı biraz fırsatçılıkla da beraber esnaf veya market zincirleri hemen yansıtabiliyorlar. Bir örnek vereyim; bayramdan önce işte tatile gitmeden önce bir tütün ürünü almıştım kendime. Bayramdan sonra aynı ürünü tekrar aldım. Fiyatı yüzde 30 artmıştı. Dedim ki yüzde otuz nasıl arttı? Savunması şu satıcının. ‘Hocam Euro/TL’de arttı’ dedi. E dedim ki şu bayram süresince mi yüzde 30 arttı? 10 gün zaten piyasalar kapalıydı. Şunu söylemeye çalışıyorum. Kurdaki artışları bize artık esnaf, çarşı, pazar direkt yansıtıyor. Oradan da gelen bir enflasyonist etki var. Kaldı ki bence daha yeni vergiler de gelecek.

Politika faizinin yüzde 30 olması gerektiğini düşünüyorum

■ PPK’dan 5 puan artış beklediğinizi söylediniz. enflasyonu düşürmeye yetecek faiz artışı ne olmalı?

Biz önden yüklemeli faiz artışı yapmadık, önden yüklemeli vergi artışı yaptık. Tam tersini yaptık. 500 baz puan bekliyorum. Daha yukarısını bekleyeni duymadım. Yetmez tabii ki. Yüzde 15’ten 20’ye çıkarmanız, önümüzdeki aylarda yüzde 20’den 25’e çıkarmanız bunlar yetmez. Enflasyon beklentileri törpüleyemeyiz. Kontrol edemeyiz. Onun için çok daha yukarıda olması lazım. Seviye nedir? O kadar kontrolden çıktı ki bazı şeyler. Mekanizma o kadar bozuldu ki ben yüzde 50’ye çıkarılması gerekiyor desem bu sefer de ekonomiyi çökertiriz. Resesyon gibi dengeleri kurmak lazım. Benim şu an kafamdaki rakam, politika faizinin yüzde 30 olması gerektiğini düşünüyorum. Mümkünse yarın yapsınlar. enflasyon beklentilerini bir nebze olsun törpüleyebiliriz. Doğru politika ama yavaş gidiyoruz. Keşke yüzde 35 olsa da oralara kadar gider miyiz? Çok emin olamıyorum. Malum son iki yıldır para politikasının nasıl yönetildiğini, ne yaptığımızı, ne ettiğimizi biliyoruz. O nedenle 5 puan bekliyorum. Birkaç toplantı sonu yüzde 30’u görürüz diye düşünüyorum.

■ Piyasa aslında 27 Temmuz’u bekliyor. Enflasyon raporu açıklanacak. Enflasyonda yukarı yönlü güncelleme gelir mi?

Şüphesiz. Son enflasyon raporundaki yıl sonu enflasyon tahmini 22’ydi. En az yüzde 40 yaparlar diyorum. Çünkü geçen ay ki PPK toplantısından sonra yayınlanan metin de ayakları yere basan bir metindi. enflasyonun yükseleceği sıkı para politikasının uygulanacağı mesajları vardı. Şimdi siz kalkıp 22’lik tahmini 30 yaparsanız piyasa sizi ciddiye almaz. Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek bir kredibiliteyle geldi. O nedenle de en az yüzde 40 yapar yılsonu enflasyonu tahminini. Şu an piyasa tahminleri de yüzde 45’lerde. PPK metni gene sert olur, agresif olur. İlk kez kameraların karşısına çıkacağı için Gaye Erkan’ın yanıtlarına bakacağız.

Kredi musluklarını açarsak patlarız

■ Merkez Bankası makroihtiyati tedbirlerde sadeleşme yaptı ama temel olarak tüm regülasyonlar devam ediyor. Kredi faizleri de hala yüksek. Kredi kanalları ne zaman açılacak?

Geçen ay politika faizinde artış olduktan sonra kredi faizleri yukarıya gitti. Tüketici kredisi faizleri, kredi kartı faizleri, konut kredisi faizleri ciddi şekilde yükseldi. Şimdi bu hafta da politika faizi arttırılacağı için onun da etkisi olacak. Bir de şunu söylemek istiyorum, Mart 2022’den itibaren öyle bir coşkunluk yaşadık ki Türkiye ekonomisinde. Musluklar açıldı, yüzde 7-8’lerle krediler verildi. Gayrimenkul fiyatları patladı, araba fiyatları patladı, altın gitti, dolar gitti. İrrasyonel coşkunluk diyorum ben buna. Öyle bir dönem yaşadık. Ekonomi bunu kaldıramazdı. Bir yerde bir bedel ödeyecektik biz zaten. Ödenmesi gerekiyordu, şu an ödüyoruz. Onun için kredi musluklarının açılmasına karşıyım. Reel sektör de bedel ödeyecek. Halk olarak biz de ödeyeceğiz. TL kredilerdeki yıllık büyüme hızı bundan 1-2 ay önce on üç haftalık ortalama yüzde 100’ün üzerindeydi. Bu tam enflasyondur zaten. Çünkü o krediyi çekenler gidip harcıyorlar ve tüketim oluyor bu. enflasyonu düşüremedik zaten. Baz etkisiyle uğraştık. Kredi musluklarının kapatılması gerekiyor. Faizler arttırılmaya devam ederse ki öyle olacak, kredi faizleri artacağı için ister istemez kredi muslukları açılamaz. Kredi muslukları kapalı kalması gerekiyor bence. Vergi artışlarıydı, döviz kurundaki artışlardı, yeni gelecek vergiler de bunların enflasyonist etkisinin yanı sıra bir de kredi musluklarını açarsak patlatırız. Tutamayız enflasyonu falan artık. Bankacılık sektörü üzerindeki baskı devam ediyor. Hiçbir rahatlama yok. Bankacılar bilanço düzenleyemiyorlar. O kredi faiziyle mevduat faizi arasındaki fark çok yüksek.

ekonomim.com

İlişkili Haberler

Manşetler