Ekonomi alanında Nobel ödülünü kazanan ilk Türk bilim insanı Prof. Dr. Daron Acemoğlu, konuşma yapmak için Türkiye’ye geldi. Brand Week İstanbul kapsamında medya ve ekonomi dünyasının yoğun ilgisiyle karşılanan Acemoğlu, Gazeteci Fatih Altaylı'ya röportaj vererek ülke ekonomisi ve küresel dinamiklere dair görüşlerini paylaştı.
ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferini değerlendiren Acemoğlu, “Ekonomik büyüme ve gelir artışının eşit dağılmadığını, bu adaletsizliğin demokrasilerde bile önemli bir sorun haline geldiğini” belirtti. Ancak demokrasinin, toplumların daha eşit bir düzen oluşturma konusunda en büyük şansı olduğunu savunarak, “Başka yönetim biçimlerinde bu şans yok” dedi.
Teknoloji devlerinin aşırı güç kazanmasını da eleştiren Acemoğlu, Apple, Meta, Alphabet ve Microsoft gibi şirketlerin mali güçleri ve veri hakimiyetleri nedeniyle demokrasiyi tehdit edebilecek düzeye ulaştığını ifade etti. Bu şirketlerin insan özgürlüğü üzerinde baskı oluşturabileceğini vurguladı.
Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerinde ise Acemoğlu, önümüzdeki 15-20 yılın kritik bir dönem olduğunu söyledi. Bu süreyi iyi değerlendirmenin, Türkiye’nin sınıf atlaması için bir fırsat sunduğunu belirten Acemoğlu, aksi durumda ülkenin ekonomik anlamda gerileme riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
Türk ekonomisinin en önemli sorunları olarak yargı ve eğitim sistemine işaret eden Nobel ödüllü ekonomist, güvenilir ve saygı duyulan bir yargı düzeninin olmazsa olmaz olduğunu vurguladı.
Ayrıca, eğitim sisteminin rekabete açık, özgür düşünceye programlanmış, yapay zekayı etkin kullanmayı bilen bireyler yetiştirecek şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. "Ekonominin kalıcı biçimde düzelmesi, bu iki kurumun sağlıklı çalışmasına bağlı" dedi.
Fatih Altaylı’nın “Türkiye’de olsan Nobel alabilir miydin?” sorusuna ise Acemoğlu, “Alamazdım, çünkü Türk üniversiteleri özgür değil. Bir bilim insanına ne yapması gerektiğini söylerseniz, Nobel alamaz” şeklinde yanıt verdi.