,

'Cep telefonunu lüks gören bürokrat kafasından nasıl kurtulacağız'

Ekonomist Prof Dr. Emre Alkin, "Bizi bazen yanlış anlıyor meslektaşlarımız ya da entelektüel seviyesi yüksek olan kişiler. 'Vay hocaya bak ne yazdı?'... Biz bazen niye yazıyoruz biliyor musunuz? Yapmasınlar böyle bir enayilik diye yazıyoruz. 'Senin içten içe niyetinin farkındayım. İçerideki muhalefete rağmen faizleri düşürmek için yanıyorsun. Ama yapma sakın bunu' diye uyarıyoruz" dedi.

'Cep telefonunu lüks gören bürokrat kafasından nasıl kurtulacağız'

Nasıl Bir Ekonomi TV'de canlı yayın koonuğu olan Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, sosyal medyada ekonomistlerin yazı ve yorumlarına yönelik eleştirilere ilişkin çarpıcı yorumlarda bulundu. Özellikle kredi kartlarında sıkılaştırma adımları beklentisine yönelik eleştirileri değerlendiren Alkin şunları söyledi:

Biz karşıdakine mesaj veriyoruz

"Kredi kartlarına bir sıkılaştırma gelebileceğini düşünüyorum. Bizi bazen yanlış anlıyor meslektaşlarımız ya da entellektüel seviyesi yüksek olan kişiler. 'Vay hocaya bak ne yazdı?'... Biz bazen niye yazıyoruz biliyor musunuz? Yapmasınlar böyle bir enayilik diye yazıyoruz... Yapılması ihtimali var ama sakın ha yapılmasın, eğer yapılacaksa da enine boyuna tartışılsın öyle yapılsın diye uğraşıyoruz. Biz karşıdakine mesaj veriyoruz.

'Senin içten içe niyetinin farkındayım. İçerideki muhalefete rağmen faizleri düşürmek için yanıyorsun. Ama yapma sakın bunu' diye uyarıyoruz. Bunu bilerek ortaya çıkarıyoruz ki insanlar bana tepki göstersin, o tepkiden Merkez Bankası mesaj alsın diye. İktisat hocalarının bazı yazdıklarına öfkelenmek yerine, bunu neden yazdığının düşünülmesinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Vatandaş işini bilir...

Bu milleti finansal okuryazarlık konusunda sınayanlar ya da finansal okuryazarlığının zayıf olduğunu düşünenler yanlışa düşer. Konunun eğitimle falan ilgisi yok. Vatandaş işini bilir kardeşim. Enflasyonist ortamda gelecekte işine yarayacağı ürünü vatandaş bugünden alır. Yarınki gelirini bir şekilde ipotek eder. Çünkü bilir ki yarınki geliriyle o malları alamayacak. Bu nedenle limiti varsa kredi kartını kullanır, kredi imkanı varsa gider kredisini alır ve fiyatının uçacağını düşündüğü ne varsa gider alır. Bu gerçeği neden görmezden geliyorlar anlamıyorum.

Cep telefonunu lüks gören bürokrat kafasından nasıl kurtulacağız

Türkiye için, "Restoranlar dolu kardeşim görmüyor musun?" diyor. Ne yapsın insanlar kardeşim? Zaten mülk alamıyor, araba alamıyor. Böyle üstünkörü yorumlar yapılınca, "Ne yapalım? Kredi kartına sınırlama getirelim" deniliyor. Tamam aldın önlemi. Fakat ben hala şu kafayı anlayamadım; vatandaşının teknolojik bir cep telefonu kullanmasını bile lüks olarak gören bir bürokrat kafasından biz ne zaman kurtulacağız?

İnsanların cep telefonu üzerinden hayat tarzına müdahale ederek, "Çıkar bakalım cep telefonunu" demeyi cahiliye olarak nitelendiriyorum. Bu çok tehlikeli bir yaklaşım. "Cep telefonu alıyorsunuz" diyor. Ne yapsınlar, herkes işini cep telefonundan görüyor. Millet yüksek teknolojili cep telefonu kullanıyor diye lüks meraklısı olarak tanımlıyorsun. Hangi kafadasın kardeşim? Bunu bürokrat kesiminde ve Ankara'daki arkadaşlarda psikolojik olarak test etmek istiyorum."

İlişkili Haberler

Manşetler