Düşük faiz oranlarının olduğu dönemde, Borsa İstanbul, vatandaşın birikimlerini hızla yükselen enflasyona karşı korumak için tercih ettiği bir araç haline gelmişti. Şimdi ise sıkı para politikasının gelecek yıla kadar süreceği beklentileriyle hisse senetlerindeki yükseliş hızla sönmeye başlıyor.
Bloomberg’in haberine göre, Merkez Bankası’nın tek haneli faiz oranları ve yüzde 80 enflasyonun olduğu süreçte bankada mevduat tutmak zarara yol açan bir strateji olacağından, hisse senetlerine yatırım yaparak, vatandaşlar en azından paralarının hızla erimemesi umudunu taşıyabiliyordu.
Her üç evden biri hisse senetlerine yatırım yaptı
Bu dönemde yaşanan büyük para girişleri, Türkiye hisse senetlerini öne çıkarttı. Borsa İstanbul Tüm Hisse Endeksi (XUTUM) 2021 sonundan bu yana yüzde 440 oranında yükseldi. (BİST 100 endeksi de aynı dönemde yüzde 430 oranında yükseldi) Bu artış geniş bir kitleden ilgi görürken, bireysel hisse hesaplarının sayısı üç kattan fazla artarak Ekim 2023’te 8,6 milyona ulaştı. Bu sayı oransal olarak her üç evden birinin hisse senetlerine yatırım yaptığı anlamına geliyordu.
Ancak, hisse yatırımcıları için güzel günler sona eriyor. İktidar, geçen yıl seçimlerin ardından ekonomide yön değiştirerek, daha ortodoks politikalara yönelmeye başladı. Ekonomi ekibi, enflasyonu dizginlemek amacıyla faiz oranlarını yüzde 50’ye kadar çıkardı ve bu oranların daha aylarca yüksek kalacağı tahmin ediliyor.
Nisan 2024’te üç aylık lira mevduat faiz oranını yüzde 69’a kadar yükselirken, hisse senedi tutmanın risk-getiri dengesi de bir şekilde bozuldu.
Hisse hesaplarının sayısı azalmaya başladı
BİST Tüm, üçüncü çeyrekte yüzde 6,8 değer kaybederken, BİST 100 endeksi de yaklaşık yüzde 5 geriledi. MSCI Gelişen Piyasalar Hisse Endeksi yüzde 4,6 yükseldi. Hisse hesaplarının sayısı da azalmaya başladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından şekillendirilen Türkiye’nin rasyonel politikalara dönüş vaadi, ülkenin varlıklarına yeniden yatırım çekerken, ekonominin sonunda sürdürülebilir bir zemine kavuşacağına dair öngörü sunuyor.
Tahvil gibi borçlanma araçlarına yönelen yabancılar, son aylarda hisse senedi piyasasından kademeli olarak çıkıyor. Resmi verilere göre, mayıs ortasından bu yana 3,2 milyar dolarlık net hisse senedi satışı yapan yabancıların bu çıkışını, yerli fonlar telafi ederken, tablo üçüncü çeyrekte netleşmeye başladı.
‘Normalleşme’ zamanı
Yerli yatırımcılar tarafından daha kısa vadeli yatırımlar için tercih edilen küçük ve orta ölçekli şirket (KOBİ) hisselerindeki düşüş, daha köklü hisselere yayılan satış dalgasından aylar önce başlamıştı.
Perakende yatırımcıların bir zamanlar ilgisini çeken Türkiye’nin yeni halka arz edilen şirketlerinden oluşan bir endeks, 6 yıldır ilk kez ana endeksin gerisinde kalırken, KOBİ’lere ait endeks de mart ayı sonundan bu yana ilk geriye düştü.
Türkiye’nin piyasa düzenleyicisi olan Sermaye Piyasası Kurulu, çoğu işlem deneyimi az olan hisse senedi yatırımcılarını, sosyal medyada hızla yayılan tavsiyeleri takip etmemeleri konusunda defalarca uyarırken, bunun yerine lisanslı profesyonellere güvenmelerini öneriyor.
“Borsada o zamanlar parti vardı”
İstanbul merkezli danışmanlık şirketi Orca Macro’nun kurucusu Evren Kirikoğlu, “Birçok küçük yatırımcı, hisse senetlerinin her zaman yükselmesi gerektiği gibi gerçekçi olmayan bir bakış açısı geliştirdi, çünkü birkaç yıl boyunca olan buydu” derken, “Gerçekle karşılaştıklarında bunu hoş karşılamıyorlar” dedi.
Strateji Portföy Fon Yöneticisi Burak Çetinceker, faiz oranlarına dayalı yatırımlar enflasyona karşı korunma için alternatif haline geldiğinde, Türk hisse senetlerine olan inancın zayıflamaya başladığını belirtirken, “Ekonomik büyümenin yavaşlaması ve kurumsal kârların azalması, bu “doğal döngüyü” daha da güçlendiriyor” derken son durumu şu şekilde tarif ediyor:
“Borsada o zamanlar parti vardı. Şimdi gördüğümüz ise aslında bir normalleşme.”
Ekonomim