Türkiye’de piyasalar yeniden deyim yerindeyse ‘dejavu’ oluyor. Geçen sene genel seçimler öncesinde kurda yaşanan hareketlilik ve piyasalardaki makas seçimler yaklaştıkça açılmıştı. Şimdi aradan geçen hemen hemen 1 yıllık süreçte aynı süreç yine başladı. Seçim öncesinde dövize fiziki talep artınca, yeniden bankalarla piyasalar arasında kur makası açıldı.
Bankaların döviz alış ve satış kotasyonları arasında fark 1 lirayı geçti. Haftanın ilk iş gününde de döviz kurunda yeni rekor geldi. 32 lirayı geçen kur yeni rekoruna imza atarken, Kapalıçarşı piyasasında 33 lirayı aştı. Cuma günü doların satış fiyatı 31,9620 lira, Euro’nun satış fiyatı ise 35,0400 lira olmuştu.
Kapalıçarşı ile bankalar arası farkın açılmasındaki en büyük nedenlerden biri, yoğun talep. Bankaların bu alanda hızlı şekilde işlem yapması zorlaşınca daha fazla likidite sağlamak adına alış-satış arasında farklar gittikçe açılıyor. Uzmanların sosyal medya hesaplarından paylaştığına göre, serbest piyasada döviz ve altın satışlarına sınırlama geldi. 2 bin dolar veya 2 bin Euro üzerinde satışın gerçekleşmediği piyasalarda bir kişiye bir günde bir işlem hakkı tanınıyor. Altın satışı da ancak 30-35 gram arasında yapılıyor. Resmi işlem yapmayan alım satım yerlerinde kurun daha yüksek olduğu da iddia ediliyor.
Fitch’in kredi notu artışı ve görünümü iyileştirmesine rağmen kur tarafında bir düşüş olmadı. Aksine talep arttı. Dün bin dolar bozdurmak için fiyat aldığımızda farklı kur fiyatları oluştu. Bankalar 31.60 ila 31.96 arasında fiyat verirken, döviz bürosu 32.80 TL, Kapalıçarşı ise 33.20 TL’den alabileceğini belirtti. İddialara göre, 1 Mart haftasında fiziksel dövize olan talep 1 milyar doları geçti.
30 YIL ÖNCE DE AYNI TABLO YAŞANMIŞTI
Kapalıçarşı ile bankalar arasındaki döviz farkının en büyük nedenlerinden biri kura olan fiziki talep. Seçim öncesinde aynı geçen yılın genel seçimlerinde olduğu gibi bir talep artışı var. Uzmanlar bundan 30 yıl önce de aynı durumun yaşandığını söylerken, 1994 yılında da benzer durumun olduğu paylaşılmıştı. O dönemde de seçimler yaklaşınca talebin arttığı görülmüştü. Aradaki makas farkının ancak talebin bitmesi halinde olacağını anlatan uzmanlar, Türk halkının TL’nin değer kaybına yönelik endişesi nedeniyle döviz talebi sürdüğüne değindi. En büyük sorunun ise cari açık olduğu vurgulandı.
FITCH’İN TEK ETKİSİ BORSAYA
Borsa İstanbul, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in not artırımı sonrası haftaya güçlü yükselişle başladı. Fitch, cuma günü piyasaların kapanmasının ardından Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çıkardı. Fitch Ratings’in açıklamasında, not artırımının, makroekonomik ve dış kırılganlıkları azaltmada para politikası sıkılaştırmasının, beklenenden daha fazla önden yüklenmesi de dahil olmak üzere, Haziran 2023’teki değişimden bu yana uygulanan politikaların dayanıklılığına ve etkinliğine olan güvenin artmasından kaynaklandığı bildirildi.
Açılışta BIST 100 endeksi, açılışta önceki kapanışa göre 208 puan ve yüzde 2,28 değer kazanarak 9368 puana yükseldi. Endeks, saat 10.57 itibarıyla yüzde 1,26 yükselişle 9270 puanda bulundu. BIST 100 endeksinde teknik açıdan, 9400 ve 9500 puan direnç, 9300 ve 9200 seviyeleri destek konumunda bulunuyor. Cuma günü, alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul 100 endeksi, günü yüzde 1,12 değer kazancıyla 9155 puandan tamamlamıştı.
‘GEÇMİŞTE KANTARIN AYARI BOZULDU’
Ekonomistler de piyasalarda olan devinimi değerlendirdi. Ekonomist Uğur Gürses “Geçmişte kantarın ayarını bozmuşsanız koşullar bugün aynı olmasa da ‘seçim sonrası kuru bırakacaklar’ şayiasının müşterisi çıkar. Merkez Bankası’nın döviz pozisyonu 19 Şubat’tan bu yana 12 milyar dolar açıldı” dedi. Ekonomist Mustafa Sönmez ise “Dolara sığınanlar bile enflasyonun gazabından kurtulamadı. Geçen şubat dolar alıp bu şubat satanların getirisi yıllık yüzde 63,3 oldu ama TÜFE yüzde 67’yi bulunca reel olarak yüzde 2,3 zarar ettiler. Seçim öncesi, dövize sert bastırılan 2023 başı zararlar, iki haneli büyüklüklere ulaşmıştı” yorumunu yaptı. Analist Barış Soydan “Vatandaş ve şirketlerin döviz talebindeki artışı bankalara değil döviz kuyruğundaki insanlara ve reel sektör şirketlerine sormak gerekiyor bence. Ankara’dan bankaları aramak yerine Merter’e veya Kapalıçarşı’ya gelseniz? Sadece bankalarla enflasyon mücadelesi yürümüyor” ifadelerini kullandı.
‘YEREL SEÇİMLER SEN NELERE KADİRSİN’
Ekonomist Şenol Babuşcu “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: ‘TCMB’nin enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak için maliye politikasını sıkılaştırmaya devam edeceğiz.’ Nihayet aklınıza geldi. Yerel seçimler, sen nelere kadirsin” dedi. Ekonomist Tunç Şatıroğlu da “Enflasyonun çok üstünde bütçe artışı oldu ve tasarruf göremedik ama maliye politikası da sıkılaştırılıyormuş.” Demokrat Partili Cemal Enginyurt ise Şimşek’in açıklamalarına kinayeli bir paylaşımla cevap verdi. Enginyurt: “Mehmet Şimşek, dövizdeki artışla ilgili olarak ‘Döviz piyasasında son dönemde yaşanan dalgalanmanın geçici olduğu değerlendirilmelidir’ demiş. Geçici derken, bulaşıcımı demek istedin Mehmet bey? Zira artışın, hiç düşüşe geçtiğini görmedik de.”
KARAR